Son Konu

Ana-baba ve diğer usulün geçim masrafları islam tim

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Anababa yoksul düşer veya yaşlanıp çalışamaz olursa, ilgi ve bakım yükümlülüğü çocuklara aittir

Ayeti kerimelerde şöyle buyurulur:

Rabbin ancak kendisine ibadet etmenizi, bir de anababaya ihsanda bulunmanızı emretti(elIsrâ, 1723) Bana ve anababana şükret(Lokmân, 3114) Anababana Islâm'a aykırı emirlerinde itaat etme Onlara dünyada ma'ruf şekilde dostluk göster(Lokmân, 3115)

Cabir b Abdullah'dan şöyle dediği nakledilmiştir: Hz Peygamber (sas)'e babası ile birlikte bir adam geldi ve şöyle dedi:

Ey Allah'ın elçisi! Benim kendime ait malım var; bir de malı olan babam var Babam benim malımı almak istiyorRasûli Ekrem (sas) şöyle buyurdu: Sen ve malın babana aittir(esSerahsî, elMebsût, V, 222229; elKâsânî, Bedâyiu'sSanâyi, IV, 30; IbnülHümam, Fethul Kadir, III, 349 vd)

Ancak, anababaların çocukların malı üzerindeki bu mülkiyet hakkı, yorumlanarak, onların fakîr ve muhtaç olmalarıyla sınırlandırılmıştır Çünkü miras ayetleri nâzil olunca ana ve babanın, ölen çocuklarının malı üzerindeki hakları belirlenmiştir

Anababanın çocuktan nafaka almalarının şartları şunlardır: Bunların yoksul olması gerekir Aksi halde ihtiyaçları kendi mallarından karşılanır Nafaka yükümlüsü olan çocuk veya torunun, bunu vermeğe muktedir olması gerekir Bu kudret ya zengin olmakla, ya da çalışıp kazanmaya gücü yetmekle gerçekleşir

Yakınlara nafakanın gerekli olması için şartlar şunlardır:

1 Hısımın yoksul olması gerekir Bu da ya malı olmamakla veya çalışmaya gücü yetmemekle meydana gelir Çalışmaya gücün yetmemesi yaş küçüklüğü, yaşlılık, akıl hastalığı veya müzmin hastalık gibi nedenlerle olur Ancak anababa bundan müstesnadır Çünkü bunlar sağlıklı ve güçlü olup çalışmaya güçleri yetse de kendilerine nafaka desteği sağlanır Bu duruma göre, anababa ve eş dışındaki hısımlar zengin olur veya çalışmaya gücü yeterse kendilerine nafaka gerekmez Mâlikîlerce tercih edilen görüşe göre anababa çalışmaya gücü yetince çocuklarından nafaka talep edemez (elKâsânî, age, IV, 36, 37; Ibn Âbidîn, ReddülMuhtâr, II, 923; eşŞîrâzî, elMuhezzeb, II, 167; eşŞirbînî, Muğnîlmuhtaç, III, 448; Ibn Kudâme, elMuğnî, VII, 595; IbnülHümâm, age, III, 347)

2 Nafaka yükümlüsünün gerek zenginlik ve gerekse çalışıp kazanmaya güç yetirmesi bakımından yoksul hısımının geçimini sağlayacak durumda olması gerekir Ancak baba ve eş, bunun istisnasıdır Bir erkek yoksul da olsa ebeveynine ve eşine bakmakla yükümlüdür Mâlikîlere göre yoksul çocuk, çalışıp kazanmaya gücü yetse bile ana babasına nafaka vermesi gerekmez

Câbir (ra)'in naklettiği bir hadiste şöyle buyurulur: Sizden biriniz yoksul düşerse, önce kendi ihtiyaçlarını karşılasın Bundan artarsa aile fertlerinin ihtiyacına sarfetsin, yine artarsa diğer hısımlarına harcasın(Ebû Dâvud, Itâk, 9; Nesâî, Büyû', 84; Ahmed b Hanbel, III, 205)

3 Geçimi sağlanacak kimsenin nesep hısımı olması gerekir Ancak karı ve mülk ilişkisine dayanan câriye bu kuralın dışındadır

Hanefilere göre nafaka yükümlüsünün, nafaka vereceği kimseye mirasçı olacak derecede nesep hısımı olması gerekir Delil şu âyettir: Ne bir anne çocuğu yüzünden, ne de çocuk kendisinin olan bir baba çocuğu sebebiyle zarara sokulmasın Mirasçıya düşen de bunun gibidir(elBakara, 2233) Bu âyete göre, anababa ile çocuklar arasındaki bir takım hak ve yükümlülükler diğer mirasçılar arasında da söz konusu olur Bu, gerektiğinde geçim masraflarını da kapsamına alır

Din Ayrılığının Nafakaya Etkisi: Kadın itaatsiz veya mürted olmadığı sürece eşler arasındaki din ayrılığı kadının nafaka alma hakkına engel olmaz Diğer hısımlar arasındaki nafaka yükümlülüğüne gelince;

Hanefilere göre, usûlün, fürûun ve eşin nafakasında din birliği şart değildir Bu üç sınıfın dışındakiler için ise din birliği şarttır Çünkü müslümanla gayrı müslim arasında miras cereyan etmez (bk Mirasmad) Buna göre, karı, ana, baba, dedeler, nineler, çocuk ve torunlar dışındaki hısımlara din ayrılığı bulununca nafaka gerekmez Karının nafakası onu evde hapsetme karşılığıdır Bunun dışındaki usûl ve fürûun nafakası ise biri diğerinin cüz'ü olmasıesasına dayanır Bir kimsenin parçası kendisi gibidir Küfrü sebebiyle kendi geçimini sağlamaktan kaçınamadığı gibi, kendi parçası olan usûl ve fürûunun geçimini sağlamaktan da kaçınamaz Ancak bu hısımlar harbi durumda olurlarsa pasaportlu yabancı bile olsalar, bunların nafakası müslümana vacib olmaz Çünkü müminler, din konusunda kendileriyle savaş halinde olanlara iyilik yapmaktan nehyolunmuşlardır

Başkasının geçimini sağlamanın sebebi, ihtiyaçtır Ihtiyacı olmayanın geçimini sağlamak gerekmez Malı olanın geçim masrafları kendi malından karşılanır Yaşı küçük veya büyük olsun hüküm değişmez Ancak hanım bundan müstesnadır Eş, zengin de olsa geçim masrafları kocasına aittir Çünkü karıya nafaka vermenin sebebi ihtiyaçdeğil, onun kocanın bir hakkı olarak evde tutulmasıdır

Nafaka için hâkim kararı gerekir mi? :

Usûl ve fürûun nafakası hâkimin kararına bağlı olmaksızın vacib olur Ancak küçüğe ait gaib bir mal olur ve babası geçim masrafları için bu mala rücû etmek isterse bunun için hâkim kararı veya iki kişiyi şahit tutması gerekir Eğer hâkimin izni olmadan veya şahit de tutmadan masraf yapsa küçüğün malına kazâen rücû edemez Allah ile kendi arasında olmak üzere diyânetenrücû edebilir

Usûl ve fürû dışındaki hısımların nafakası ancak hâkim kararı veya karşılıklı rıza ile sabit olur Bunun sebebi, bu hısımların nafakası konusunda müctehidler arasında görüş ayrılığının bulunmasıdır (elKâsânî, age, IV, 22, 25; IbnülHümâm, age, III, 238; Ibn Âbidîn, age, II, 906)

Karının Nafakasını Düşüren Haller: 1 Nafaka vacib olup, hâkimin kararı veya karşılıklı rıza ile zimmette borç halini almadıkça geçen süreye ait nafaka düşer Mâlikîlere göre geçen süreye ait nafaka düşmez Kadın kocasına geçmiş günlere ait nafaka için de rücû edebilir

2 Geçmiş günlere ait ibra, nafakayı düşürür Ancak Hanefîlere göre geleceğe ait nafakadan ibra veya hibe geçerli değildir Çünkü kadının nafakası evde tutulma karşılığı olarak zaman geçtikçe parça parça gerekli olur Geleceğe ait ibra, henüz vacib olmadan düşürme anlamına gelir ki geçerli olmaz

3 Eşlerden Birisinin Ölümü: Koca nafakayı vermeden ölse, kadın bunu onun malından alamaz Kadın ölürse, mirasçılar da bunu talep edemez 4 Kadının itaatsızlığı Kadının kocasının meşrû isteklerine itaat etmemesi ve özürsüz yere evi terketmesi halinde kocanın nafaka yükümlülüğü düşer

5 Kadının dinden çıkması Kadın irtidâd edince kocasının nafaka yükümlülüğü düşer Çünkü bu durumda kadının cinsel yönlerinden yararlanmak da caiz olmaz Yeniden Islâm'a dönünce nafaka hakkıda doğar

6 Kadının ma'siyet yoluyla sebep olduğu ayrılık nafaka hakkını düşürür Meselâ; onun irtidadı veya kocası Islâm'a girdiği halde onun küfürde devam etmesi veya üvey oğlu ile cinsel ilişki kurması gibi Bütün bu durumlarda onun nafaka hakkıdüşer; çünkü günah işleme yoluyla evlilikteki cinsel yararlanmaesasını kaldırmıştır Bu yüzden itaatsiz (nâşize)durumuna düşer Ancak onun sadece evde oturma hakkıdevam eder Çünkü bu hak günah işlemekle düşmez

Ayrılık günah işleme yoluyla olmamışsa nafaka hakkıdüşmez Büluğ muhayyerliği, kefâetin yokluğu ve üvey oğlu ile zorlama sonucu cinsel ilişki kurma gibi Çünkü o, bu konularda şer'an özürlü sayılır

Koca tarafından meydana getirilen ayrılık, ma'siyet yoluyla olsun veya olmasın nafaka hakkını düşürmez (bk elKâsânî, IV, 22, 29 vd; IbnülHümâm, age, III, 322 vd; Ibn Âbidîn, age, II, 889892; Ibn Rüşd, BidâyetülMüctehid, II, 54; eŞŞîrâzî, age, II, 160)

Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 
Üst Alt