Son Konu

Arif Nihat Asya Hayatı Ve Şiirleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Arif Nihat Asya Hayatı




Arif Nihat Asya Hayatı Ve Şiirleri

7 Şubat 1904'te Catalca'da doğdu istanbul'da Yuksek Oğretmen Okulu'nu bitirdi Adana, Malatya, Edirne, Tarsus, Ankara ve Kıbrıs liselerinde edebiyat oğretmenliği yaptı 5 Ocak 1975'te Ankara'da olduFikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetcilik konusu buyuk bir yer tutarCok renkli ve değişik bicimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yonelmiştir Şiirinde daima bir yenileşme cabası icinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine ozgu bol renkli şiir dunyasını yaratmıştırTarihimizin muhteşem ve şanlı sayfalarını şiirleştirdiği de gorulur Rubai turunun yeni Turk edebiyatında onemli şahsiyetlerinden kabul edilir Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmuştur

Arif Nihat Asya'nın Eserleri şoyle Şiir kitapları
Heykeltıraş (1924) , Yastığımın Ruyası (1930) , Ayetler (1936) , Bir Bayrak Ruzgar Bekliyor (1946) , Kubbei Hadra (1956) , Kokler ve Dallar (1964) , Emzikler (1964) , Dualar ve Aminler (1967) , Aynalarda Kalan (1969) , Rubaiyyatı Arif (1956) , Kıbrıs Rubaileri (1964) , Nisan (1964) , Kova Burcu (1967) , Avrupa'dan Rubailer (1971)

imagesarifnihatasyahayativesiirleri5b083f8e3eefd

Arif Nihat Asya Şiirleri

Bir Bayrak Ruzgar Bekliyor

Şehitler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor
Ve bir goğus, nefes almak icin;
Ruzğar bekliyor
Turbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş mechul asker diye?
Destanını yapmış,kasideye kanmış
Bir el ki; ahretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer opsun diye faniler!
Opelim temizse dudaklarımız,
Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız
Ruzğarını kesmesin govdeler
Sesinden yuksek cıkmasın nutuklar,kasideler
Geri gitsin alkışlar geri,
Geri gitsin ellerin yapma cicekleri!
Ona oğullardan,analardan dilekler yeter,
Yazın sarı,kışın beyaz cicekler yeter! Soyledi soyleyenler demin,
Gel sungulu yiğit alkışlasınlar
Şimdi sen soyle soz senin
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor! Ve bir bayrak dalgalanmak icin;
Ruzğar bekliyor!
Destanı oksuz,sukutu derin mechul askerin;
Turbesi yakışmış bu kutlu tepeye
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş mechul asker diye?

Marş

Gok mavi, başak sarışın
Tadı ne guzel barışın
Karları ılık olacak
Yarın yuvalarda kışın

On altı yaş kucağına
Koşabilir yirmi yaşın
Kanatları uzerinde
Aşkın, dileğin, alkışın

Gok mavi, başak sarışın
Tadı ne guzel barışın!
Fakat senin on savaşa
Değer, ey yurt, bir karışın!

Kubbeler

Dun başlar seferber, eller seferber;
Kurşun eritildi, mermer cekildi
Bunlar, bu kubbeler, bu minareler
Akcayla olacak işler değildi

Boyle bir gemide yendi suyu NUH
Ve bu yelkenlerde kanatlandı RUH

Taşıtıp kalyonla pırlanta, inci
Abide haline koydu sevinci
Gergefle işleyip bir inci sultan
Ki cicek verirdi saksıya koysan,

Bulabildinse ey yolcu yerini
Hepsinin alnında altından bir ay
Seyret İstanbulun camilerini
Minare minare, kubbe kubbe say!

Acılır masmavi burda gokyuzu,
Gumuşten sutunlar ustunde durur
Kiminin golgesi dinlenir yerde,
Kiminin beyazı sulara vurur

Allaha giden yol buralardadır,
Kapılar acılır şerefelerden,
Burdan uğurlanır mubarek aylar,
Bayram burda başlar arifelerden

Mihraplar, kemerler, kubbeler yapmış,
Sultanı, cerisi, piri, veziri,
Nesilden nesile gotursun diye
Kanatlar ustunde şanlı TEKBİRİ

Nice başbuğların actığı yerde:
Biri yardan gecmiş,oteki serden,
Yolcular gidiyor yarına doğru,
Kafile kafile bu koprulerden

Kuşun ucuş, gulun acış saati,
Tanrının fermanı yuce kubbede
Duyulur uyanık Fatihin 'Uyan! '
Dediği uzaktan Sultan Ahmede

Diken dikmiş, yakan yakmış mumunu,
Şamdanlar şamdanlar, ulu şamdanlar
Ki aydınlığıyla, asırlar boyu
Yolunu bulurdu yolda kalanlar

Burda kubbe, kemer ve mihrap olmuş,
O kıvrak şekli ki serhadde yaydı;
Atlas bayrakların dalgalarında
Ruzgarla opuşen ince bir aydı

Kimi yıkanırdı şadırvanlarda
Tekbire HU HU katıyor kimi;
Beyazıt onunden guvercinlerin
İncidir yemi

Soyleyin ey nazlı haber kuşları:
Tuna boylarından mujde geldi mi?

Uzaklarda kırık minarelerden
Gokte bir kapıyı vurur leylekler;
Bir gun acılacak o buyuk kapı
Ve kanatlar yere inmeyecekler

Taraf taraf, kol kol şu yamaclardan
Actıkca fetihler tarihi Turkun
Kubbeler erecek bir gun murada
Ve minareler dal verecek bir gun

Gecerken altından bu loş kemerin
Menekşe menekşe gul guldur ici
Kapanmaz kapısı Allah evinin
Ki beş vakit gurul guruldur ici

Cinliler cinliler taze cinliler:
Boyası goz nuru, fırcası kirpik
Ey sanat ' Kuruyan dallarımıza
Bir yeşil yaprak ver ' demeye geldik

Biri hattın; biri mermerin, tuncun,
Kurşunun sırrını aramış bulmuş;
Yesari elinde 'Lafzai Celal'
Sinan'da kubbeyle minare olmuş

İşte bir kubbe ki soyler saati
Yolcu ilk, dalgalar son cemaati,
Mavidir cinisi, yenidir adı;
Mermerini sisler karartamadı

Şahzade, Laleli, Haseki Sultan
Hepsinin ustunde Suleymaniye
Suleymaniyeden, Ayasofyadan
Yollar iner dal dal Yenicamiye

Yelken yelken, seren seren geiler;
Yamacta, kıyıda, yolda Camiler,
Bu Horasan, mermer kurşun dağları
Omuzunda taşıdığı cağları

Taşıyacak daha cağlar boyunca
Ve yer cekmeyecek, yere koyunca
Yolları arkada bırakan hızla;
Kanatlarımızla, atlarımızla
Aşarken toprağı, taşı, denizi
Bu kurşun memeler emzirdi bizi

Boyle bir gemide, yendi suyu NUH
Ve bu yelkenlerde, kanatlandı RUH

Bayrak

Ey mavi goklerin beyaz ve kızıl susu
Kız kardeşimin gelinliği,
Şehidimin son ortusu,
IŞIK ışık dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum
Senin destanını yazacağım,
Sana benim gozumle bakmayanın
Mezarını kazacağım,
Seni selamlamadan ucan kuşun
Yuvasını bozacağım,
Dalgalandığın yerde ne korku ne keder,
Golgende bana da bana da yer ver
Sabah olmasın gunler doğmasın ne cıkar,
Yurda ay yıldızının ışığı yeter,
Savaş bizi karlı dağlara goturduğu gun,
Kizıllığında ısındık,
Dalgalardan collere duşurduğu gun
Golgene sığıındık,
Ey şimdi suzgun ruzgarlarda dalğalı
Barışın guvercini, savaşın kartalı
Yuksek yerlerde acan ciceğim
Senin altında doğdum
Senin dibinde oleceğim,
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim
Yer yuzunde yer beğen,
Nereye dikilmek istersen,
Soyle seni oraya dikeyim

Dua

Biz,kısık seslerizminareleri,
Sen,ezansız bırakma Allahım!
Ya cağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allahım!
Mahyasızdır minarelergoğu de,
Kehkeşansız bırakma Allahım!
Muslumanlıkla yoğrulan yurdu,
Muslumansız bırakma Allahım!
Bize guc vercihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allahım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan surunu,
Ya cobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Muslumanlıkla yoğrulan yurdu,
Muslumansız bırakma Allah'ım!


Ağrı

Bir abide istersen eğer, Ağrı'ya git!
Yukseklerden gelen buyuk cağrıya git!
Cıkmışken yolcu, Ağrı'nın zirvesine,
Donmek ne demek? Kanatlanıp Tanrı'ya git!

Arif Nihat Asya'nın Kısa Şiirleri
 
Üst Alt