Ülkemizde olduğu üzere dünyada da hangi ülkeye giderseniz gidin, genel olarak her ülkenin kendine has yemek kültürü vardır. Bu yadsınılmayacak bir gerçektir. Birtakım ülkelerin kendine has su kültürü olduğunu da söylesek inanır mıydınız? Su kültürü farklı olan ülkelerin başında genelde Avrupa ülkeleri yer alıyor.
Mesela Almanya’da bulunan bir restorana gidip su istediğinizde garson size birçok vakit sparkling water (gazlı su) getirecektir. Gazlı su geldikten sonra durumu garipseyip still water (bizim içtiğimiz düz suyu) da isteyebilirsiniz, isteğinizden sonra natürel ki size still water gelecektir ama garsonlar da siz nasıl gazlı suyunun gelmesini garipsiyorsanız onlar da sizin düz su isteğinizi garipseyecektir zira Almanya'da genel olarak gazlı su içildiği üzere yemeklerle birlikte içilmesinin de kültürel bir boyutu bulunmaktadır.
Şimdi gelelim mevzumuza; Almanya'da ve Avrupa genelinde niçin gazlı sular tercih ediliyor?
İlk olarak, şişelenmiş suyun tarihçesine inelim.
İlk şişelenmiş su, 17. yüzyılda, Birleşik Krallık'ta bulunan Holy Well kuyusundan elde edildi. Bu devirde şişelenmiş suların birçok, doğal olarak oluşan maden sularından üretildi. Maden suları, insan sıhhatine yararlı olduğuna inanıldığı için birinci çıktığı yıllarda tüketim manasında Avrupa genelinde muvaffakiyete ulaştı. Avrupa'da düz sular pak musluklar aracılığıyla halka ulaşsa da halk alışkanlıklarından vazgeçmedi. El yıkamak ve paklık yapmak için musluk sularını, içmek içinse karbonatlı suları tercih ettiler.
Amerika Birleşik Devleti’nde şişelenmiş suyun ortaya çıkışı nasıldı?
ABD'de musluklardan akan sular pak olmadığı için musluk sularının içilmesi insan sıhhati açısından pek sağlıklı değildi. Bu nedenle şişelenmiş su sanayisi ortaya çıktı ve birinci şişelenmiş ticari su 18. yüzyılda satıldı. ABD'de 20. yüzyıla gelindiğinde musluk suları klorlama sistemiyle temizlendi ve içilebilir hale getirildi. Bu durum da maden suyuna olan talebi önemli oranda düşürdü.
Karbonatlı suyun ortaya çıkışı ve popülerleşmesi:
Maden kaynakları yüzyıllardır Almanya'da su kaynakları olarak kullanıldı. Almanlar maden sularını sevdiler. Selters ve Gerolstein'da bulunan doğal karbonatlı maden kaynakları ülke genelinde tanınan oldu. Tanınan olan bu sulara erişim değerli olduğu için 1767 yılına kadar yalnızca Alman seçkinler erişim sağlayabildi.
Kimyager Joseph Priestley, bulduğu bir demleme metodu sayesinde suyu karbonatlamayı icat etti ve bunun hakkında makale yazdı. Birkaç yıl sonra amatör bilim insanı Jacob Schweppe, Priestley'in yönteminiileriye taşıdıve ilk pratik gazlı su üretim sürecini geliştirdi. Schweppe'nin kurduğu şirket Almanya'da bulunan rastgele bir kaynaktan su alıp onu karbonize edebilmekteydi. Schweppe'nin şirketi sayesinde her statüdeki Alman vatandaşları, tıpkı kalitedeki karbonatlı suyu içebilme imkanına sahip olmuştur. Ek olarak; Jacob Schweppe, gazlı içecek şirketi Schweppes'in kurucusudur.
Peki ya siz bu husus hakkında neler düşünüyorsunuz. Maden suyunu seviyor musunuz?