İzmir'in Menderes ilçesinde Taylan Özgür İmal tarafından boğularak öldürülen, cansız vücudu battaniyeye sarılı halde bulunan Ayşe Nazlı Kınacı'nın (20) arkadaşına yazdığı iletiler ortaya çıktı. Genç kızın babası, katil zanlısının kızını kayıp olarak ararken soğukkanlılıkla yardım ediyor üzere göründüğünü anlatarak, "Neredeyse yardımlar için cebine para koyacaktım" dedi.
Menderes ilçesi Atatürk Mahallesi Yaren Zirve mevkisinde, 19 Şubat akşamı orman vazifelisi, ağaçların ortasında battaniyeye sarılı bayan cesedi buldu. İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma takımları, cesedin 15 Şubat'ta Alsancak Polis Merkezi'ne hakkında kayıp başvurusu yapılan Ayşe Nazlı Kınacı'ya ilişkin olduğunu belirledi. Bu gelişme üzerine soruşturmayı Vilayet Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü takımları devraldı. Tespit edilen katil zanlısı Taylan Özgür İmal saklandığı konutta yakalandı. Cinayeti itiraf eden İmal, tutuklandı.
'Beni al, korkuyorum...'
Genç kızın, öldürülmeden evvel arkadaşı Hasret Ö.'ye, "Beni al, korkuyorum" yazılı iletiler ile "Beni bırak" çığlığı attığı ses kayıtları ile bulunduğu yerin pozisyon bilgeleri gönderdiği ortaya çıktı.
Ayşe Nazlı Kınacı'nın babası Altan Kınacı ise, "Kızım 13 Şubat'ta kız arkadaşının sevgilisinin konutuna gidiyor. Orada çıkan tartışmadan sonra sakinleşmek için bölgedeki bir parkta hıçkırarak ağlarken yanına Taylan Özgür İmal denen cani geliyor ve teskin etme mazeretiyle yaklaşıyor. Birkaç saat yanında durduktan sonra, kızım ona telefonunu kullanıp kullanamayacağını soruyor, o da veriyor. Telefonla arkadaşı Hasret'e, Taylan'ın telefondan yazıyor. Akabinde Taylan, kızımı kıyıya götürüyor. Biz o akşamdan itibaren kızımdan haber alamıyoruz. Orada kızıma ne yedirip, içirdi bilmiyoruz. Bir şey verdiğinden eminim zira kızım kendini basitçe teslim edecek biri değildi" dedi.
Katil zanlısı yardım ediyormuş üzere davranmış.
Ayşe Nazlı'nın arkadaşı Hasret Ö.'ye attığı iletilerin kendilerine geç iletildiğini belirten baba Kınacı, bu müddette buluştukları İmal'ın soğukkanlılıkla yardım etmeye çalışıyormuş üzere göründüğünü belirtti. Kınacı, "13 Şubat Cumartesi günü Hasret bana kızımın gönderdiği bildirilerden kimilerini attı. İletilerin geldiği numarayı çabucak aradım lakin kapalıydı. Bir gün sonra tekrar aradım ve bu sefer telefon açıktı. Karşımdakine kim olduğunu sorduğumda 'Taylan' formunda cevapladı. Biz onun cani olduğunu bilmiyorduk. Bana telefonda, 'Kızını parkta gördüm ve ağlıyordu. Teskin etmek için yanına oturdum ve konuştuk. 3-4'e saate kadar arkadaşım gelecek diyerek ayrıldı' dedi. Ben de Ürkmez'e gittim ve Taylan'la buluştum. Kızımı son gören o olduğu için bir arada karakola da gittik. Hatta yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ettiğim üzere cebine para koymayı bile düşündüm. İzmir'e dönerken tekrar beni arayıp, meskenine konuk etmek istediğini söyledi. 16 Şubat Salı günü bir duyum alıp almadığını sormak için bir sefer daha aradığımda, 'İnşallah bulacağız abi' dedi. Birebir günün gecesi Hasret, kızımın kendisine 13 Şubat'ta o caniyle nasıl gayret ettiğini gösteren iletileri attı. İletilerde pozisyon, fotoğraf ve ses kayıtları vardı. Çabucak bölgeye gittik ve aramaya başladık. Bizi yanıltan Hasret oldu. Ona kızımı sorduğumda 'Bilmiyorum' dedi. Bu bildirileri bize çabucak atsaydı tahminen de kızımı canlı olarak bulabilirdik" sözlerini kullandı.
Palavra söylediği iletilerle kanıtlandı...
Acılı baba, katil zanlısı İmal'ın sözünde "Ayşe Nazlı ile kendi isteğiyle birlikte olduk" diyerek palavra söylediğini, bunun bildiriler ve ses kayıtlarıyla kanıtlandığını vurguladı. Kınacı, "Eşimle daima Ürkmez'e gidip geldik. Dedektif üzere tüm evrakları hazırlayıp, polise sunduk. Gruplar de kendi çocukları üzere ilgilendiler. Perşembe gecesi polislerle birlikte olay yerine gittik. Bir gün sonra eşimle kaldığımız otelin lobisinde bir bayan, 'Ceset bulunmuş' dedi. Çabucak olay yerine gittik ve cenazeyi gördük. 20 yıldır saçının teline kıyamadığım kızımın ölüsünü gördüm. Allah hiçbir ebeveyne o imgeyi görmeyi yaşatmasın. Cani verdiği sözde kızımızın kendisiyle isteğiyle birlikte olduğunu söylemiş. Lakin bu yanlışsız değil. Arkadaşına gönderdiği evraklarda isyan ettiği açık olduğu üzere Hasret'e adeta yalvarıyor. Bulunduğu yerin pozisyonunu, fotoğrafını ve ses kayıtları atıyor. O cani, kendini kurtarmak için kızımın onuruna lisan uzatıyor. Biz çocuklarımızı Türk örf ve adetlerine nazaran yetiştirdik. Kızımız, bizim boynumuz yere eğilmesin diye bu iletileri göndermiş. Hasret'i de kızımdan ayırmam. Haftada birkaç gün biz de kalırdı. Lakin büsbütün onun ihmalkarlığı var" diye konuştu.
Katil zanlısı İmal'ın en ağır cezayı alması için gayret vereceklerini belirten acılı baba, "Bu caninin 2017'de yaralamadan cezaevine girdiğini ve uyuşturucu kullanan biri olduğunu öğrendik. Kızıma da uyuşturucu verdiğinden adım üzere eminim. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Diğer biçimde de hayatını kaybedebilirdi fakat bu çok acı. Kızımın cenazesini tek modül halinde bulduğuma da şükrediyorum. Diğer aileler yanmasın. Bu adamın en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.