Son Konu

En Anlamlı Erkek İsimleri

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
En Anlamlı Erkek İsimleri


En Anlamlı Oğlan İsimleri

Sevgili anne ve babalar Çocuğunuza ad koyarken koyacağınız isimler konusunda anında herkesin çok ciddi arayışları olur Çünkü koyacağınız ad evladınızın tüm hayatı baştan başa çağırılacağı, kullanacağı ve onunla ölünceye değin bütünleşeceği birşeydirBu yüzden çocuklarınıza ad koyarken anlamlarını öğrenerek en hoş ve anlamlı bir ad seçme konusunda daha seçici olabilirsiniz şu anda sizlere En Anlamlı Erkek İsimlerini Alfabetik yatırma ile sunuyoruz

En Anlamlı Erkek İsimleri

A

Acun: Ölümsüz uzay içindeki gök varlıklarının tümü, dünya, cihan
Afşar: Eli ivedi, ivedi meslek gören, Oğuz Han'ın oğullarından birinin adı, Türkmenlerin bir boyunun adı
Ağa: Büyük kardeş, ağabey, köy ve kasabalarda büyük toprak sahibi olan varlıklı kimse
Ağca: Rengi beyaza yakın, beyazca akça,
Aka: Büyük, saygıdeğer kimse,ağa
Akabey: Zengin kimse, ağa ve bey
Akad: Mezopotamya'da resmileşmiş fazla eski bir devlet, temiz isim, iyi isim
Akalp: Ak yiğit, ak er, pak yiğit
Akıcı: Akıp gitmekte olan
Akant: Beyaz ant, ak yemin
Akarca: Akıp dışarı giden su, akan su, dere
Akarsel: Akıp giden sel
Akata: Temiz cet, namuslu soy, lekesiz cet
Akay: Aydınlık ay, parlak, ışık ay, dolunay adam, erkek, kuzey Türklerinde erkek çocuklarından büyüğe verilen ad, ağa
Akba: Sazlık, bataklık, ağba
Akbaran: Ak şiddet
Akbatu: Temiz ve zinde
Akbatur: Namuslu ve yiğit
Akcan: Pak can
Akdemir: Vurma demir
Akdeniz: Ülkemizin güneyindeki deniz
Aker: Namuslu yiğit
Akergin: Ak ve olgun
Akgüç: Namuslu ve enerjik
Akgün: Parlak gün, mutlu gün
Akhan: Ak aristokrat han
Akıman: Eli Açık, yiğit, yiğit kimse
Akın: Düşman ülkelerine yapılan hücum
Akınalp: Akın yiğidi
Akıner: Ekın eri, akın yapan er
Akıntan: Tan vakti, tanyeri ağarırken yapılan akın
Akkor Hale Gelmiş: Işık saçan aklığa varıncaya dek ısıtılmış olan, beyaz kor, beyaz alev
Akköz: Ak renkte göz, ak kor
Akman: Lekesiz, pak kimse, temiz ak, hoş, ak göz alıcı
Akmeriç: Ak gibi Meriçduru sulu meriç
Aköz: Özü ak, pak,
Akpolat: Ak çelik, Manas Destanı'nda geçen bir isim
Aksal: Salile aktan oluşmuş bir isim
Vurgu: Temiz, lekesiz ün
Aksel: Beyaz su baskını
Akşit: Işıklı yüz, aydınlık yüz, Güneş, gün yüzlü, kutlu, uğurlu
Aktan: Parlak sabah vakti, avlu, evin önündeki açıklık
Aktaş: Beyaz taş, kireçtaşı
Akün: Iyi isim, pak isim, temiz ün
Alatan: Güneş'in doğuşundan önceki vakit
Alaz: Yanan ve ışık veren nesnelerin türlü biçimlerde de uzanan dili, yalaz, yalım ateş
Alçın: Al, kırmızı, kırmızıya çalan minik bir kuş
Algan: Ele geçiren, bölge, kentleri, ülkeleri ele geçiren
Algın: Sevdalı, tutkun, aşık, güçlü, buruşuk, bariz,güzel
Alhan: Al renkli prens
Alkan: Kızıl kan
Alkım: Yağmur sonu gökte beliren renkli görünüm, gökkuşağı
Alkın: Korkusuz, yiğit, kızıl kın
Alkun: El gün, herkes
Ali: Yüce, yüksek, ulu Hz Muhammedin'in damadı, dördüncü halife
Yüksek Dağ: Yiğitler yiğidi yiğit, kahraman, bahadır, iyi kalpli, babayiğit
Alpagut: Mülk mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit
Alpağan: Yiğit
Alparslan: Yiğit arslan, kahraman aslan
Alpay: Yiğit Ay, yiğit ve Ay gibi güzel
Alpdemir: Yiğit ve demir gibi
Alpdoğan: Yiğit ve doğan kuşu gibi, yiğit ve yırtıcı, yiğit doğmuş olan, yiğit doğan
Alper: Yiğit er, yiğit birey, babayiğit, yiğit erkek
Alperen: Yiğit ve ermiş birey
Alphan: Yiğit han
Alpkan: Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan
Alsan: Ünlen, san, al tanın
Altan: Kızıl şafak, kızıl tan, altın, Tatar hanlarına verilen bir unvan
Altaner: Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak
Altay: Altın, ulu dağ, Orta Asya'daki Tanrıdağı, Tiyanşan Dağları, Asya'da bir Türk budunu
Altuğ: Al renkli tuğ, kızıl tuğ, kızıl tuğlu
Altunç: Kızıl tunç
Altuner: Paha Biçilmez kimse, altın yiğit
Hatıra: Yaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, anı
Anıl: ağırbaşlı,ağır, kasıt, her zaman an
Yemin: Tanrı'yı, tanrısal aşina şeyleri tanık göstererek yapılan onama ya da yansıma, laf verme
Aral: Asya'da bir göl, iki şey arası iki şey arasındaki göl ya da deniz, sıra dağlar
Aran: Ova, kuytu, yer, sıcak yer, kışlak
Aras: Doğu Anadolu'da bir ırmak, Erzurum'a alt bir bucak, bulunulmuş mal
Arat: Yürekli birey, cesaret
Arca: Çam, çam ağacı, pak
Arda: Sonradan gelen, öndekinden daha sonra, yere dikilen nişan değneği, ardıl Meriç Irmağı'nın Edirne yöresinde sağdan aldığı en kayda değer kolun adı, Arda Çayı, Uygur yazıtlarında da isim olarak geçer
Ardıl: Arkadan gelen, daha sonra gelen (ilk veya birkaç çocuktan sonradan doğan), öncekinden sonradan, gerisinde gelen
Arhan: Temiz han, temiz yönetici, yiğit han
Arı: Katışık olmayan, pak, çiçeklerden bal yapan, iğnesiyle sokan haşere,
Arıca: Temizce arı gibi
Arıcan: Pak kimse
Arıkan: Saf kan, temiz kan, soylu kan
Arman: Doğru ve temiz birey
Arın: Temiz arı, saf, katışıksız, tertemiz ol, arılaş
Arınç: Erinç, huzur, uzlaşma
Arkan: Arı kan, temiz kan, asilzade kan
Arkın: Arkada, geride olan, ağır, yavaş, ağırbaşlı durağan
Arkut: Pak ve uğurlu arı ve kutlu
Armağan: Birine karşılıksız olarak bahşedilen ödül
Arman: Özlem, kasıt, doğru, pak insan, arı insan
Arol: Arı ol, gayretli ol
Arslan: Aslan
Artun: Kendine güvenen, şerefli, ağırbaşlı
Artunç: Arı tunç, katışıksız tunç
Aşkın: Çok, artı, üstün, üzüm bono ve asmalarında yeni göğeren dallar, dalların ucundaki yapraksız, meyvesiz uzantılar
Soy: Baba, büyükbaba,soyun büyüğü
Atabey: Saygıdeğer kimse, Seçuklular döneminde bir ünvan
Atacan: Hoşgörüsü olan kimse, babacan
Atahan: Büyük yönetici, cet durumundaki han
Atak: Atılgan yiğit, yürekli
Atakan: Atalardan gelen kan
Atalay: Benim atam
Ataman: Cet, cet kişi, başkan bağbuğ
Hareketsiz: İleri dürüst fırla
Atılgan: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileriye atılan, girişken, acelecilik
Atınç: MutlulukIftihargibi sözcükler örnekleşerek atmakeyleminden yapılmış bir sözcük
Ayaz: Duru ve durağan havada meydana çıkan kuru soğuk, bulutsuz ve Ay ışıklı gecede Çıkan soğuk
Aybars: Ay gibi hoş, pars gibi yırtıcı, (Hun İmparatoru Attila'nın amcasının adı)
Ayberk: Ay dek hoş olan
Aybora: Ay dek hoş, kasırga kadar yıkıcı, Ay ve kasırga
Aydın: Aydınlatılmış, bilgili görgülü ve parlak kimse, ışıklı, parlak, kutlu, uğurlu, aydınlık, ay ışığı yer alan gece, Ege Bölgesi'nde bir il
Ayhan: Oğuzları oluşturan sağ kol Bozokların inadığı üç gök Tanrısından biri ve Oğuz Han'ın oğlu
Aymete: Ay ve Hun İmparatoru Mete'den oluşmuş bir isim
Aypolat: Ay gibi hoş ve polat gibi sağlam
Aytun: Ay ve gece, Aylı gece
Aytuna: Ay gibi hoş ve Tuna Irmağı gibi görkemli
Aytunca: Ay gibi güzel ve Tunca Irmağı gibi ihtişamlı
Aytunç: Ay gibi güzel ve tunç gibi sağlam
Azrak: Çok az bulunur, kıymetli

B

Bahadır: Yiğit, batur
Balamir: MÖ 475 yıllarında Don Irmağı'nı geçerek Rusya'yı bölge, Tuna kıyılarına kadar dayanan bir Türk hükümdarı
Balkır: Işıl ışıl parıldar, ışık saçar
Baran: Durağanlığı harekete çeviren faktör, direnci kıran veya Direnç doğuran özellik, kuvvet, yüce, yüksek
Baranalp: Dinç yiğit
Baransel: Güçle ilgili, zinde sel
Barçın: Süslü ipekli kumaş
Barın: Zorlama, baran; Moğol döneminde Orta Asyada'ki büyük Türk boylarından birinin adı
Uzlaştırma: Savaştan ya da dargınlıktan sonra, iki yanın uzlaşması, anlaşması
Barkın: Görmek, gezmek ereğiyle yolculuklar yapan kimse, gezgin
Barlas: İyi savaşa, savaşçı yiğit
Bartu: En eski Türk hanlarından birinin adı
Bartunç: Dinç tunç
Başar: Gereken biçimde bitir, yapacağın işte başarıya ulaş
Başaran: Oluşturacağı işte başarıya ulaşan, işi gereken biçimde bitiren Ereğine ulaşan
Başer: Öncelikle gelen kimse, başta gelen er
Başhan: Hanların başı
Batı: Güneş'in battığı istikamet
Batıbek: Batı beyi
Batıhan: Batının sultanı, hanı
Batu: Dinç, yiğit, yüksek dağ, güneşin battığı yön
Batuhan: Bkz Batuğhan
Batur: Alp, yiğit, yürekli, bahadır
Baturalp: Yürekli yiğit, yiğitler yiğidi
Baturay: Ayrıca yiğit ayrıca Ay gibi olan
Baybars: Önceden Türklerin besledikleri bir cins ufak kaplan; çok varlıklı ve kaplan gibi yiğit Türk Memluk İmparatorluğu'nun dördüncü sultanının adı
Baybora: Ayrıca varlıklı keza fırtına gibi
Bayhan: Zengin han
Baykal: Yaban atı, Moğolistan'da büyük bir göl, deniz
Baykam: Sağaltman, sağlığa kavuşturan kimse
Baykan: Soylu kimse, varlıklı ve aristokrat
Baysal: Kavgası dövüşü olmayan ortamın hali, dirlik düzenlik bolluk durumu
Baysan: Zengin ve ünlü
Bediz: Açık, belirli, görünen 2Süs
Beha: Ender, güç bulunan
Behir: Deniz
Beker: Dinç, kaslı
Bekir: Sabahleyin erken kalkan
Bektürk: Türk geleneklerine güçlü bir şekilde tabi olan
Bener: Kendisinin koruyucu olduğuna inanan kişi
Beran: Koç başı
Berdan: Eşitliği sağlayan kimse
Berge: İz
Bergin: Enerjik, adaleli
Berhan: Sağlam, dinç kan 2Dinç komutan
Berk: Sert, sağlam, katı 2Yıldırım
Berkal: Sağlam, zinde, sert ol
Berkan: Parıldayış, şakıma
Berkant: Bozulamaz yemin 2Sağlam, dinç 3 Orta Asya'da sıradağlar
Berkay: Enerjik ve ay gibi
Berke: Kamçı, kırbaç
Berker: Güçlü, sağlam erkek
Berkin: Çok adaleli 2Pekiştirilmiş
Berkkan: Geçmişi sağlam olan kimse
Berkman: Kişiliği sağlam olan kimse
Berksan: Adı, sanı sağlam tanıdık
Berksay: Sert kaya
Berktan: Tanyeri gibi güzel ve enerjik
Bertan: Tan yeri gibi güzel ve dinç kimse
Bilal: Suyla ıslatan; ıslaklık
Bilan: Kıymetli taşlarla süslenmiş kılıç kemeri
Bilge: Bilgi dağarcığı ile yücelmiş kimse 2Göktürk hakanı
Bilgealp: Akıllı ve gözü kara birey
Bilgekağan: Bilgili ve savaşçı kişi
Birant: Ant, tek ant
Bircan: Yekvücut
Birkan: Aynı kandan, aynı soydan olan
Birol: Bir tane olan
Boğaçhan: Efsaneleşmiş Türk kahramanı dede Korkut Öykülerinde adı geçen yiğit
Bolat: Çelik Gibi sert
Bora: Yağmur getiren fırtınalı sert rüzgar
Borahan: Sert hakan
Boran: Rüzgar şimsek ve gökgürültüsü ile ortaya meydana çıkan sağanak yağışlı hava olayı
Buğra: Erkek deve
Buğrahan: Ilk İslam devletlerini kuran Türk hükümdarlarından bazılarına bahşedilen isim
Bulut: Havadaki su buharının yükselip yoğunlaşmasıyla oluşan su damlacıkları birikintisi
Burak: Hz Muhammed'in Miraç'da bindiği atın ismi
Burhan: Bir şeyi kanıt etme aracı, delil
Burkay: Buruk ay
Büke: Pehlivan 2Bilgili, zeki kişi 3 Ejderha

C

Calp: Enerjik
Can: İnsanın kendi varlığı, hayat, birey kişi, ruh, kuvvet baskı
Canberk: Sert kişi, sağlam birey, canı sağlam
Caner: Yürekten sevilecek kimse
Cankat: Cana can kat katmaktan buyruk, ailemize can katasın
Cankut: Kutlu kimse, şanslı can
Canpolat: Canı polat gibi sağlam, canlı, duygusuz kimsel
Cantekin: Biricik can, can şehzade
Ceyhun: Orta Asya'da bir ırmak
Heyecan: Doğaüstü bir biçimde kendini gösteren duygu yükselmesi, heyecan

Ç

Mücadele: Bir işte iyi bir sonuca ulaşmak için harcanan güç
Devir: Başı ve sonu belli olan ve bir nitelik taşıyan, kimi süre birkaç
Çağan: Mutlu gün, bayram
Çağatay: Cengiz Han'ın oğlu
Modern: Aynı Zamanda yaşamış, çağımıza yerinde, çağımıza yaraşır
Çağıl: Çağ ile ilgili, çakıl
Çağın: Çağda olan, çağa uyan, çağa yerinde, çağın olan
Çağlar: Çağıl çağıl akar, çağıldar, çağlayarak akar
Çağlayan: Bir akarsuyun yükseklerden köpürerek düştüğü yer, çavlan
Çağman: Modern kimse, çağın insanı
Çağrı: Birini bir yere çağırma işi, çağırma, yırtıcı bir kuş
Çakır: Doğan ya da atmacaya benzer bir avcı kuş, ela gözlü kimse
Çelik: Su verilip sertleştirilen demir, polat
Çetin: Istenilen yola getirilmesi, elde edilmesi kuvvet, zor olan, Basit olmayan, sert, sarp
Çetinalp: Zorlu ve yiğit, sert yiğit
Çevik: Kolaylıkla, çabuklukla davranan, hareketleri seri, canlı
Çınar: Boyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan, geniş yapraklı ağaç
Çoker: Fazla yiğit

D

Dalan: Dal gibi olan, dal gibi ince yapılı
Demir: Yeraltından çıkarılan, türlü iştekullanılan dayanıklı bir maden, bu madenden üretilmiş olan
Demiralp: Demir gibi sağlam yiğit
Demiray: Demir gibi sağlam ve Ay gibi güzel
Demircan: Demir gibi sağlam kimse
Demirhan: Yakut Türklerinden olan Sular arasında tanrı sayılan ve dağ Başlarında oturduğuna inanılan kutsal ruhlardan biri
Demirkan: Sağlam ve dinç kan
Deniz: Yeryüzünün büyük bölümünü kaplayan fazla geniş ve tuz su
Denizhan: Meşhur Oğuz Destanı'na kadar, Oğuz Han'ın altı çocuğundan En küçüğü, eski Türklerin inanışına tarafından doğa tanrılarından biri
Deren: Tırmık da denilen bir tarım arabulucu; ekini biçip toplayan, derleyen
Derin: Dibi, yüzeyin ya da ağzından uzakta olan, çok samimi ve içe işleyen kendi türünde son derecesine ulaşmış, derinliği olan
Ihtilal: Kısa zaman içinde gerçekleştirilen ve olumlu yönde önemli niteliksel Değişimlere yol açan haraket
Dikmen: Koni şeklinde sivri tepe, dağların en yüksek yeri, doruk, tepede olan, Yerdeki orman, plato, dikilerek oluşturulan ağaçlık, çam ve başka Ağaçların gövdeleri, tepede olan olan yer
Dilmen: Dil haberdar olan kimse, dilci
Dinç: Sıhhat iyi, güçlü, gücü yerinde, canlı
Dinçalp: Enerjik yiğit, dinç ve yiğit
Dinçer: Dinç er, dinç kimse
Dinçerk: Enerjik kuvvetli birey
Dinçtürk: Dinç, sağlam Türk, kuvvetli Türk
Diren: Karşısında koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım arabulucu
Dirlik: Harmoni içinde mutlu yaşam, sevinç, mutluluk, iyi geçinme, erinç
Doğa: Kendiliğinden var olan, canlı, ve cansız nesnelerden oluşan, Kendini sürekli olarak değiştiren varlığın hepsi, tabiat
Doğan: Küçük kuşlarla beslenen, ava alıştırılarak kuş avında kullanılan, Akdoğan, çakırdoğan, aladoğan gibi türleri olan bir kuş, şahin
Doğanalp: Şahin ve yiğit yiğit kimse
Doğanay: Ayın birincil günlerinde Ay, yeni Ay (ayın ilk günleri doğan çocuklara verilir
Doğu: Güneş'in doğduğu yönden
Doğuer: Doğu yiğidi
Doğuş: Doğma, doğma biçimi, oluşum
Dolun: Astarlı, dolarak biçimi yuvarlaklaşmış, ayın ondördü
Dolunay: Yuvarlaklaşmış ay, dolgunlaşmış Ay, Ay'ın on dördü Fazla güzel kimse, Ay gibi kimse
Dora: Zirve
Doruk: Dağların, tepelerin en yüksek noktası, tepe
Durukan: Temiz kan, saf kan
Durul: Berraklaş

E

Ediz: Kıymetli, yüce, yüce, yüksek
Efe: Bilhassa Batı Anadolu yiğidi, yiğit, zeybek, ağa, ağabey, külhanbeyi
Efekan: Yiğit bir soydan gelen
Ege: Ulu, büyük, Türkiye ile Yunanistan arasındaki denizin adı
Başat: Yönetimini kendi gücüyle, dışardan denetime bağlı kalmadan Sürdüren, üstün, sözünü, geçiren
Ekin: Tahılın tohum olarak tarlaya atıldığı andan başlayarak harman Oluncaya kadar aldığı duruma verilen ad
Emre: Arkadaş, dost, sevdalı, tutkun, meşhur, Türk ozanı Yunus'un adlarından biri
Engin: Yüksek olmayan, seviye bakımından düşük, denizin, karasularından Uzaktan bulunan geniş bölümü, ucu bucağı görünmeyecek denli geniş
Eralkan: Al kanlı yiğit
Eralp: Yiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi,
Eraltay: Altay dağlarından gelmiş yiğit
Eray: Ay gibi yiğit
Erberk: Sağlam, yiğit, sert yiğit
Erbuğ: Yiğitler başı, komutan
Erdağ: Dağ gibi er, dağ gibi yiğit
Erdem: Iyiliksever, acınacak şey, tevazu gibi övgüye değerinde niteliklerin genel adı
Erdin: Ereğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin, olgunlaştın Yetiştin
Erdinç: Dinç yiğit
Erek: Ulaşılmak istenen, peşinde koşulan şey, gaye, erişilmek İstenen sonuç
Erez: Buğday ve arpa tarlalarında yetişen deliceotu da denilen bir bitki
Ergin: Olmuş, olgunlaşmış yetişmiş
Ergün: Erken Doğan güneş, yumuşak, uysal, sulu sepken, sulu kar
Erim: Bir şeyin erişebileceği mesafe, muştu, iyi bir şeye göze çarpan olan durum, sevgi
Erinç: Sevinç içinde yaşama, dirlik
Eriz: Yiğidiz, erkeğiz, er izi, er yolu
Erk: Yaptırma gücü, baskı sözü geçerlilik
Erke: İşe çevrilebilen kuvvet,
Erkmen: Güçlü kimse, kuvvetli erkek, sözü geçen kimse
Erkut: Uğur getiren yiğit, şanslı yiğit
Erman: Er kişi, yiğit kişi
Erol: Yiğit ol, erkek ol, er ol
Ersan: Yiğit meşhur, er sanlı
Ersin: yiğitsinerkeksinerişsin, ulaşsın, gelişsin, yetişsin, olgunlaşsın
Ertan: Güneş'in doğma zamanından az önce, şafaktan önce
Ertaylan: Yiğit ve boylu boslu kimse
Erte: Sonraki, gün; şafak sökme zamanı; herhangi bir işteki ilk galibiyet
Ertekin: Yiğit ve tek, yiğit ve biricik, biricik yiğit, yiğit prens
Erten: Erkek tenli
Ertürk: Yiğit Türk, erkek Türk
Erün: Yiğit diye tanınan, ünlü yiğit
Eryiğit: Yiğit erkek
Esen: Hiçbir sayrılığı, hiçbir sakatlığı olmayan, sıhhat ve sevinç içinde olan sağlıklı
Esener: Sağlıklı yiğit
Esentürk: Sağlıklı Türk
Eser: Esinti, sert esen rüzgâr; esme işini yapar, esinti olur rüzgâr olur
Esmen: Esen esinti gibi kimse
Eti: MÖ 19001200 yılları aralarında Anadolu'da büyük bir Uygarlık kurmuş olan Orta Asyalı bir ulus
Aşama: Bir olayda birbiri ardınca gelen öbür durumların her biri, alınan yol faz
Âlem: Var olan her şey, bütün varlıkların oluşturduğu bütün, kainat, dünya
Evrim: Yavaşça ve kendiliğinden olan değişim, kendiliğinden gelişme
Ezgü: İyi kimse

F

Fatih: Fetheden
Ferdi: Bireysel, tek başına
Ferhan: Mutluluk, neşe İyi haber karşı verilen ödül Güçlükleri aşıp bir yeri ele geçirme
Feridun: Tek Başına, benzersiz
Ferit: Sıralanmış inci taneleri Tek Başına Emsalsiz
Feyyaz: Berekeli, gür, bereketli Eli Bol
Fırat: Bir akarsu adı Türkiye'den geçip Basra'ya dökülür
Furkan: İyi ile fena, içten ile yanlış arasındaki herşeyi gösteren

G

Gediz : Su birikintisi, gölcük, Ege Bölgesi'nde bir dere; adını bu akarsudan alan bir ilçe
Gencer: Delikanlı, genç yiğit bkz Gençer
Genç: Yaşı ilerlememiş olan, yaşlı olmayan, canlı, sağlıklı
Gençalp: Genç yiğit
Gençer: Delikanlı, genç yiğit
Geray: Açık maviye yakın, gök rengindeki Ay
Giray: Uygun, yaraşır, eski Kırım hanlarının ünvanı
Girgin: Herkesle çabuk ahbaplık, yakın olma kurabilen, sokulgan kimse
Göğen: Gök, mavi, yeşillik
Gökalp: Gök gözlü yiğit
Gökay: Mavi Ay; gökyüzündeki ay
Gökberk: Mavi ve gözlü ve sert
Gökdeniz: Mavi deniz
Göker: Gökyüzünün yiğidi, gök yüzlü erkek, mavi gözlü kimse
Gökhan: Oğuz Han'ın oğlu
Gökmen: Mavi gözlü ve sarışın kimse
Göksagun: Mavi gözlü doktor
Göksel: Gökyüzüyle ilgili
Göktan: Mavi şafak, mavi tan
Göktuna: Mavi Tuna
Göktunç: Mavi gözlü ve tunç gibi
Göktürk: 552745 yılları aralarında Orta Asya'da hüküm süren, Bumin Han'ca kurulmuş olan Türk devleti ve bu devletin halkından olan kimse
Gönen: Mutlu ol, sevin
Gönenç: Varlık, bereket, sevinç, mutluluk
Şatafat: Gösteriş, görünüş, gürbüz, iyi gelişmiş, göz alıcı ve abartılı olma hali, göz alıcılık, gösterişlilik
Görkmen: Göz Alıcı, yakışıklı yiğit, ihtişamlı erkek
Güçhan: Çetin han, dinç han
Güçkan: Dinç soydan olan kimse
Zinde: Dirençli, zorlu, gücü olan, kaslı, sözü geçer
Güçlüer: Dayanıklı, engebeli yiğit, enerjik yiğit, sözü geçer yiğit
Güçlütürk: Dirençli, zorlu Türk, adaleli Türk
Gültekin: Tek gül, biricik gül, gül gibi güzel ve tek, gül şehzadesi
Gün: Güneş'in yeryüzüne saçtığı ışık, gündüz, güneş
Günal: Kırmızı Güneş, al Güneş
Günalp: Güneş gibi ve yiğit
Günay: Güneş ve ay, güneş gören yer, güney
Günberk: Güneş gibi brülör ve sert
Günce: Gün'e benzeyen, günü gününe tutulan, anıların yazıldığı defter
Gündoğan: (Güneş doğarken doğan çocuklara konulan adlardan) Doğan güneş, doğan gün

H

Hakan: Bir Zamanlar Türk imparatorlarına bahşedilen unvan Kağan
Hansoy: Han asilzade, bey soyundan gelen
Heper: Tamamen yiğit, hep yiğit, tekrar tekrar yiğit
Hınçal: Öcünü onda sipariş verme, öcünü al, öç al

I

Ilgar: Akın
Ilgaz: ÇankırıKastamonu arasında, Batı Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek dağlar topluluğu
Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ve uzayıp dışarı giden ışık çizgisi
Işıner: Işın saçan yiğit
Işıt: (Işımaktan buyruk) ışık ver, aydınlat
Işıtan: Aydınlatan, ışık veren
Işkın: Ağaçta yeni sürmüş dal, ince ve taze kal su

İ

İçöz : İçi özü olan
İlbay: Bir ilin, bir obanın yöneticisi
İlbey: Ülkenin beyi, Orhan Gazi döneminde bir salla Rumeli'ye geçen Türk savaşçılarından, Rumeli de bir fazla yeri bölge kişi
İlbilge: Ülkenin, yurdun bilgesi
İldeniz: Ülkenin, yurdun denizi
İlkan: İran'da İlhanlılardan daha sonra kendi adıyla bir devlet kuran Türk
Ilke: (Birincil çocuk için) kendisinden vazgeçilmeyecek belli başlı zihin, Uyulması gereken davranış kuralı
İlker: (Doğan ilk oğlan için) birinci yiğit, birincil yiğit, birincil erkek
İlkut: Kutlu ülke, kutlu yurt
İltan: Ülkenin ışığı
İltay: Ülkenin yavrusu, çocuğu
İltekin: Ülkenin şehzadesi
İlter: Yurdu koruyan, yurdu savunan, yurdu kayıran, ülkesever, yurtsever
İlteriş: Ülkeyi derleyip topralayan
İmge: Hayal, görünüm, tasarım
İmre: Arkadaş, arkadaş, ağabey
İmren: (Gıpta Etmekcilt buyruk) beğenilen bir şeyin benzerini edinme Isteği, gıpta
İnal: Güvenilir arkadaş, inanılır kimse, arkadaş, inanca veren, inanılan, şehzade, prens, han
İrtek: Prematüre, er doğmuş

J

Jerfi : Derinlik *
 
Üst Alt