Son Konu

İlk Türk Devletlerinde Kültür Ve Medeniyet Devlet Yönetimi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ilk Türk Devletlerinde Devlet Yönetimi

A) DEVLET: İslamiyet'ten önce Türkler devlete İL ya da EL demişlerdir
Hükümdarların Ünvanları: Türkler Hükümdarlarına Şanyü, Tanhu, Hakan, Han, Yabgu, İlteber, İdikut, Erkin gibi ünvanlar vermişledir

Türk Hükümdarlarının Tahta Çıkışı Tarih Her Tarafında Kaç Değişik Şekilde Meydana Gelmiştir?
1 Hanedan üyeleri aralarında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu (En sık rastlanan şart)
2 Hükümdarın rakipsiz namzet olması (Bu durumda taht kavgası olmadan başa geçiyordu )
3 Tercih Usulü (Kengeş, toy veya kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluşan meclisin toplanarak hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi
4) Ekber ve Erşed (En yaşlı ve Olgun) olanın başa geçmesi (Bu yöntem III Ahmet zamanından itibaren yalnızca Osmanlı Devletinde uygulanmıştır

Hakanın Görevleri: Hükümdarlık baskı ve yetkilerini Tanrıdan ( Tengri ) alan hakanların önde gelen görevi, milletini rahatlık ve uzlaşma içinde hür olarak yaşatmaktı Hem ülke çapında asker toplamak, orduyu yönetmek, devletin yüksek meclisini idare etmek, hakanın görevleri arasındaydı

Hükümdarlık Sembolleri: Türk devletlerinde hakan, idare etme yetkisi ve devlet başkanı sıfatını gösteren bazı sembollere sahipli Bunlar otağ (hakan çadırı), taht, tuğ (bayrak, sancak), davul ve sorguç (serpuş)'tur Hakan'ın açıklanmış zamanlarda devlet ileri gelenlerine ve halka, törenlerde resmî davet vermesi hükümdarlık
gereğiydi

Hatun (Katun): Hakanın eşine hatun denirdi Türk devlet idaresinde hatun da laf sahibiydi Savaşlarda hakanın yanında yer alan hatun, devlet adamı gibi eğitilir ve yetiştirilirdi Bu Nedenle devlet idaresi ve komşu devletler hakkında veri sahibi olur, gerektiğinde devlet başkanlığı yapar, elçi kabul eder ve devlet meclisine katılabilirdi

Veliaht: Hakanın ölümünden daha sonra onun yerine geçen veliahtın büyük oğul olması gerekli değildi Tahta geçecek kişinin çoğunlukla yardımcı ve başarılı olabilecek yeteneğe sahip bir hanedan üyesi olması, ön planda tutulmuştur Keza veliaht minik yaşta ise, amcasının tahta geçmesi mümkün olabiliyordu

DIKKAT : Tanrı tarafından hakana verildiği düşünülen yönetme hakkının kan yoluyla hakanın bütün evlatlarına da geçmiş olduğu düşüncesi, her prensin ( tegin ) tahtta adalet iddia etmesine yol açabiliyordu Bu suretle kardeşler arasında doğan taht mücadelesi, üstün gelen tarafın hakan olmasına dek sürerdi Oysa bu mücadeleler devletin zayıflaması, hatta parçalanmasına deha yol açabilmektedir

Kimler Türk Devletlerinde Hükümdar Olabilirdi?
Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı (Kardeşler, kardeş çocukları, amca, amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri )

Kut Anlayışı Nedir?
Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI kadar verildiğine inanıyorlardı Tanrı tarafından bahşedilen bu yönetme hakkına KUT diyorlardı KUT'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı

Kut Anlayışı Türk Devletlerini Nasıl Etkilemiştir?
Tüm hanedan üyelerinde KUT olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kişi TAHT KAVGASINA girebiliyordu Bu durum Türk devletlerini ya iç savaş sonucu istikrarsızlığa, yada bölünmeye götürüyordu

NOT: Türk töresinde belli başlıbabaya itaat olmasına karşın, hükümdar bunun dışında tutulmuştur Devletin devamı için babaoğul veya kardeşlerin birbirleriyle mücadelesi sıradan karşılanmıştır Çünkü bu sayede en kuvvetli ve en kabiliyetli kişi devletin başına geçecektir

İkili Yönetim (Çifte Krallık) Nedir?
Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi SOL(Doğu) ve SAĞ(Batı) olmak üzere ikiye ayırırdı Ortada (Merkezde) ise ana hükümdar bulunurdu Sağ ve Solda ise Hanedan üyelerinden YABGU'lar bulunurdu

Eski Türklerde siyasi teşkilatlanmanın en üstteki kademesini İLmeydana getiriyordu
Bodun'lar ve Boy'ların merkezden idare edilmesi tamamen İl'de birleşmiş olan halk, töredenilen müşterek idari ve yasal düzenle yönetilirdi Çağrıda Bulunmak ancak Türkili yurdu koruyan, milleti kolaylık ve uzlaşma içinde yaşatan bir siyasi kuruluştur

Türk ilinin özellikleri şöyle özetlenebilir:
1İstiklal
Bu konuda Asya Hun Devlet meclisindeki şu tavır (Çin yıllıklarından alıntıdır) Türklerin bağımsızlık hakkındaki bütün görüşünü özet olarak özetler:
İstiklale karşı hayranlık duymak ve bağımlı olmayı yüz kızartıcı saymak bizim geleneğimizdir Atalarımızdan toprakla beraber devr aldığımız devletimizi; Çin ile anlaşmak pahasına feda edemeyiz Çaba edecek savaşçılarımız mevcut iken devletimizi korumalıyız(Çiçi'nin konuşması M Ö 58)
2ÜLKE
Tekrar bu madde şu güzel örnekle açıklanabilir:
Asya Hun Tanhu'su Motun, komşu TungHu'ların vergi olarak at ve bayan istemelerine fazla itiraz etmemişti Lakin devlet arazisi isteğiyle karşılaştığı süre ,devlet meclisinde, toprağın devlete temel olduğunu ,kendisinin kimseye arazisini terk et demeye yetkisinin bulunmadığını söylemişti (MÖ 209)
3HALK
Ahali deyiminin eski Türkçe karşılığı KÜNidi
Özel mülkiyet birey haklarının ve hürriyetin teminatıdır İnsan kişisel mülke sahip olup onu istediği gibi kullanabilir
4TÖRE
Türk devletinde halkın hak ve hürriyetini istemesi natürel idi Halkın bu ricası, törenin uygulanması ile karşılanıyordu Töre, eski Türk hayatını aranjör yasal kaidelerin bütünüydü

B) MECLİS VE HÜKÜMET: Türk Meclislerine TOY, KURULTAY veya KENGEŞ denilirdi
Kurultay'da devletin ana meseleleri görüşülür, hükümdarın ölümü, savaş ya da milli felaketlerde kurultay toplanırdı
AYGUCI : Hükümet başkanı(başbakan)
BUYRUK : Bakan
TAMGACI: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
Eski Türk Devletlerinde öteki devlet görevlileri şunlardı:
TİGİN: Hükümdar çocukları (Tekin)
ŞAD : Öteki Hanedan mensupları
Bunların dıştan İnal, inanç, tarkan, kaplumbağa kabuğu, tudun, çor, külüğ, apa, ataman gibi devlet görevlileri de vardı *
 
Üst Alt