Son Konu

İşe Giderken Kalp Krizi Geçirdiğini Anlayan Doktor Acile Sürdü

bilgisayarci

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
152,563
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
95
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
s-118017bcd50be42072a7fc0103865d1b29ea5f7f.jpg


İstanbul Sancaktepe'de İlhan Varank Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Dahiliye Uzmanı olarak çalışan Dr. Güngör Sitar, mesaisine giderken kalp krizi geçirdiğini anlayıp aracını acil servise sürdü. Sitar, acil servisin girişinde yere yığıldı. Hastanedeki ekip arkadaşları tarafından nefes nefese bir mücadeleyle hayata döndürülen Güngör Sitar, Trabzonspor'un şampiyonluk maçını serviste izledi. Şiddetli kanamaya rağmen hayata tutunan Sitar, 'Ekip arkadaşlarımın müthiş çabaları sayesinde mucizevi bir şekilde hayatta kaldım. Ben de hekimim, gördüğüm en ağır kalp krizi vakasıyım' dedi.




41 yaşındaki Dahiliye uzmanı Sitar'ın, 25 Mart'ta çalıştığı hastanenin ek binasındaki mesaisine giderken aniden göğsü ağrımaya başladı. Sitar, kalp krizi geçirdiğini anlayıp yolunu değiştirdi ve aracıyla ana binanın aciline gitti. 

Güvenlik görevlilerinin dikkatini çekebilmek için kullandığı aracı ambulans giriş yolunun ortasına park etti, aracından indi, ancak birkaç adım attıktan sonra yere yığıldı. 

Yardıma koşan güvenlik görevlilerine, 'Burada hekimim, sanırım kalp krizi geçiriyorum' diyebildi ve birkaç saniye sonra bilincini kaybetti. 

Acil kırmızı alanda kalp masajına başlandı ve o şekilde anjiyo ünitesine nakledildi. Burada pıhtı sonucu tıkanan damarına stent takıldı, yoğun bakıma alındı.

ECMO altında bypass yapıldı




Bu kez takılan stent pıhtı ile tıkandı ve kalbi yine durdu. Anestezi doktoru, sedyeye çıkıp kalp masajı yapmaya başladı ve genç hekim o şekilde ameliyathaneye götürüldü. 

Toplamda 2 saat süren kalp masajı ile beyninin oksijensiz kalarak hasar görmesi engellenen Dr. Sitar, son çare yapay kalp akciğer cihazı ECMO'ya bağlandı. 

O anda kalp ritmi alınınca, acilen bypass ameliyatına başlandı. 

Mesai arkadaşları Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Murat Uğur ile Doç. Dr. Yücel Özen tarafından 2 saat süren kalp masajı sonrası, üstelik çalışan kalbe, ECMO altında bypass ameliyatı yapıldı. 

Dr. Sitar'ın komplikasyonları bununla da bitmedi, pıhtıya bağlı yüksek doz kan sulandırıcı kullanılmak zorunda kalındığı için aşırı kanaması oldu. 

12 saat içinde vücudundaki tüm kan 2 kez değiştirilmek zorunda kalındı. Toplamda 100 ünite kan verilen Dr. Sitar, 1 buçuk ay süren tedavisinin ardından mucizevi bir şekilde hiçbir hasar kalmadan sağlığına kavuştu.

"Gördüğüm en ağır kalp krizi vakası oldum"



Yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı ile paylaşan Dr. Sitar, 'Mesaime gidebilmek için o sabah evden çıktım. Ek hizmet binamızdaydı o günkü mesaim. Ama yolda göğüs ağrısı hissettim. Yönümü değiştirip bizim acil servise döndüm. Hatta güvenliklerin dikkatini çekebilmek için arabayı yolun ortasında bıraktım. 'Galiba kalp krizi geçiriyorum' deyip, 4 adım attıktan sonra bilincimi kaybetmişim. Hemen kalp masajına başlamışlar acilde. Yoğun bakım ve anestezi hekimlerine haber vermişler. Hatta bana sonradan anlattılar, acil servis kırmızı alandan, kalp damar cerrahi yoğun bakımına, anestezi doktoru üstüme çıkıp sedyenin üstünde kalp masajı yaparken nakletmişler beni. Kalbim çok sağlıklı çalışmadığı için ECMO cihazına bağlanmışım. O esnada da kalbe müdahale edilerek yeniden atması sağlanmış. Toplamda 100 üniteye yakın kan ürünü almışım. Sağ olsun o gece çevredeki vatandaşlar kan vermek için seferber olmuşlar. Hatta bir süre sonra Kızılay 'Yeter artık gelmenize gerek yok' diye uyarı geçmiş. Mucize bir şekilde hayatta kaldım. Uzun yıllardır hekim olarak çalışıyorum, gördüğüm en ağır kalp krizi vakası oldum' dedi.

Dr. Sitar'ın kendisi gibi hekim olan eşi Dr. Cemre Sitar ise 'Dizilerde görsek senaryo derdik. Hadi canım buradan da dönmez bu hasta derdik ama hepsini bizzat kendimiz yaşadık' diyerek yaşadıkları süreci şu sözlerle ifade etti: 'Güngör'ün tedavi süreci boyunca çok şükür ki benim, 'hekim olarak' düşünmemi, endişe etmemi, sorgulamamı gerektirecek bir süreç olmadı. Çünkü tedavisini yapan ekip çok iyiydi. Sağlanan şartlar, kişisel fedakarlıklar benim bu kaygıları yaşamamın önüne geçti. Böyle bir ekiple karşılaşmış olması şanstı. O sırada herkesin burada olması, bu hastaneye varabilmiş olması, kendi hastanesinin aciline gelebilmiş olması büyük bir şans faktörüydü. Ama sonrası, sonrası şans değil, emekti. Biz bunca badireye rağmen hayatımıza kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. Kötü bir kabus gördük gibi, çok kötü bir kabustan uyanmış gibiyiz.'

İstifa dilekçesini geri aldırdı



Kalp krizi geçirdiği gün, İlhan Varank EAH'deki son mesai haftası olduğunu da anlatan Dr. Sitar, başka bir hastaneden iş teklifi aldığı için ayrılma dilekçesi verdiğini ancak yaşadığı bu inanılmaz tecrübeden sonra onu hayata döndüren ekip arkadaşlarıyla kalmak istediğini bir kez daha anladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Başka bir hastaneden teklif almıştım. Oraya başlamama 1 hafta kalmıştı. Arkadaşlarıma veda edip gitmek gerçekten zor geliyordu. Böyle bir süreç olunca da, ilk aklıma burada kalmayı istediğim geldi. Hatta ilk uyandığımda eşime, kardeşime, istifa dilekçemi geri alıp almadıklarını sordum. Sağ olsunlar onlar ilgilenmişler. Hastanemde kaldım, gideceğim hastanedeki yöneticiler de anlayış gösterdiler'

"Hiçbir sağlık sorunum yoktu, 1 buçuk ay önce Kovid geçirmiştim"



Daha önce hiçbir sağlık sorunu olmadığını, hatta aktif sporla uğraşmaya çalıştığını da sözlerine ekleyen Dr. Sitar, bu kadar ağır bir kalp krizinin altında yatan asıl nedenin pıhtı olması nedeniyle krizden 1 buçuk ay önce geçirdiği Kovid hastalığının buna neden olduğuna dair kafasında soru işaretleri oluştuğunu da belirterek  'Trekking yaparım, gücüm yettiğince dağa tırmanırım. Hatta geçen yıl Kaçkar'da zirveye çıkmaya çalıştık, bu çok ağır bir efordu aslında. Anjiyomda kalbimde plak çıkmadı. Sadece pıhtı vardı. Kovid'i hafif geçirmiştim ama kafamda soru işaretleri var bununla ilişkisine dair. Çünkü böyle çok hastalarımız oldu' diye konuştu
 
Üst Alt