Son Konu

İslami sözler

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
İSLAMİ SÖZLER

Bilgi zenginlikten üstündür Çünkü zenginliği sen korursun, bilgi ise seni korur (Hz Ali)

İlim adamları için yokluk içinde yaşadığı halde kanaat sahibi olmaktan daha değerli bir ziynet yoktur (İmam Şafii)

Kötülükten kaçmayan bilgin, ışık tutan bir kördür, başkalarına doğru yolu gösterir, ama kendisi göremez (Sâdî)

İlim bir avdır, onun kösteği yazmaktır (Safiyyü'lHılli)

Biz, ilmi yazmayan kişiyi, ilmi bilen kişi olarak kabul etmezdik (Muaviye bin Kurre)

İlim öğrenilen değil, yaşanandır Yaşanmayan ilim geçmeyen para gibidir (İmam Şafii)

İlmin de ehli vadır Onun ehlinden başkasına verirsen ziyan etmiş, ehline vermezsen ihanet etmiş olursun (Süfyan bin Uyeyne)

En güvendiğim sağlam amelim (çabam) ilmi yaymak için yaptığım çalışmadır (Ata bin Meysene)

Önce yol bil, sonra yol göster Yolu görememişsen mürşitlik davasını bırak (Nâsırı Hüsrev)

İlmi ile amel etmeyen âlim, başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir (İmam Gazalî)

Halkın içinden kaçmak marifet değildir Asıl marifet halkın içinde iken kendi içine dönebilmektir (Ebû Bekir Şibli)

Borcunu azaltırsan hür yaşarsın, günahlarını azaltırsan rahat ölürsün (Hz Ömer)

Öğünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış hem de toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar! (Hz Ebû Bekir)

Hurma ağacına bakınız Başı dik olduğu için Allah ona meyvelerini taşıtıyor Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor (Ahmed erRufai)

Dindarsan kendini beğenmişliği bırak, kendini görmezsen Allah'ı görürsün (Nasrı Hüsrev)

Allah'a karşı isyan bayrağını çektiren günahların başında kibir gelir (Avn İbni Abdullah)

Bir günah ki kaynağı şehvettir, affa mazhar olacağı umulur; ama bir günah ki kibirden kaynaklanır onun için mağfiret umulmamalıdır (Seriyyü'sSakati)

Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soğan gibi kokar (Mevlânâ)

Dağları iğneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydır (Ebû Haşim Sofi)

İsyanda olanların mahçup hali, benim için ibadette olanların mağrur halinden daha sevimlidir (Yahya Vâiz)

Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna dalalet eder (Hz Ali)

Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün (Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi)

Câhilin yüz faydası bir zararını karşılamaz (Nâsırı Hüsrev)

Akraban da olsa câhille ilgini kes Çünkü vereceği sıkıntı, sağlayacağı huzurdan fazla olur (Nâsırı Hüsrev)

Rızık, bilgi ile artsaydı câhilden zor geçinen olmazdı (Sâdî)

Âlim, ölse de yaşar; câhil yaşarken ölüdür (Hz Ali)

İnsanların en câhili, ahiretini başkasının dünyası için satandır (Hz Ömer)

Cimri insan dünyada fakirler gibi yaşar, ahirette zenginler gibi sorguya çekilir (Hz Ali)

Kıyamette bir devenin iğne deliğinden geçmesi, cimri bir zenginin cennete girmesinden daha kolaydır (Vehb ibni Münebbih)

İnsanların malca en cimrisi, namusca en cömertidir Yani malına kıymaması, namusunun ayak altı olmasına sebep olur (İbni Mu'tez)

Cömertliğin aslı, kendi malından verip, başkasının malını korumaktır (Hz Ali)

Bir kimsenin Allah'ı sevmesinin belirtisi üçtür: Deniz gibi cömertlik, güneş gibi şefkat, yer gibi tevazu (Bâyezid Bistâmi)

Amellerin (güzel işlerin) şahı üçtür: Mal az olduğunda cömert olmak Yalnızken Allah'tan korkup haramdan sakınmakkorkulan kimsenin huzurunda doğruyu söyleyebilmek (Bişri Hafi)

Sıkışık zamanında imdadına koşacak kimse isteyen, bolluk içindeyken cömert olmalıdır (Şeyh Sâdî)

En hayırlı cömertlik, ihtiyaç sahibini arayıp ona vermektir (Ebû Süleyman Dârânî)

Allah'a giden yolun köprüsü, malını O'nun uğruna saçmaktır (Şemsi Tebrîzî)

Herhangi bir kimseyi ne dünyasının ne de âhiretinin emrinde çalışır olarak görmezsem ondan nefret ederim (ibni Mes'ud)

Çalışmak en hayırlı maldır (Hz Ömer)

Hazine, eziyet çekene, çalışıp çaba gösterene gözükür (Mevlânâ)

Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar; tenbeller ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar (Hz Ali)

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası (Mehmed Akif)

Üç şey kalbi öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak (Fudayl bin İyaz)

İnsanları iki şey mahveder: Fazla mal toplama hırsı ve çok konuşmak (İbrahim enNehâi)

Üç şey kalbi katılaştırır: Çok yemek, çok konuşmak, çok uyumak (Mâlik bin Dinar)

Herşeyin bir helâk sebebi vardır, kalb nurunun helâk sebebi tokluktur Her şeyin bir pası vardır, kalb nurunun pası tokluktur (Ebû Süleyman Dârânî)

Dervişlik, elenmiş ve üzerine su dökülmüş toprağa benzer, böyle toprak ne basanın ayağını incitir ne de üzerine toz kondurur Derviş de böyle kimseyi incitmez (M Alauddin Âbizî)

Dervişlik herkesin yükünü çekmek, fakat kimseye kendi yükünü çektirmemektir (Ubeydullah Taşkendî)

Bilirken susmakta, bilmezken söylemekte olduğu gibi hayır yoktur (Hz Ali)

Dil bedenin denge organıdır Dil doğru olursa diğer organlar da doğru olur (Hz Ali)

Ayıplarını örtmek ve nefsini selamete ulaştırmak istersen az söyle çok dinle (Hz Ali)

Dil yırtıcı bir hayvana benzer, ipini biraz gevşetin, ısırır (Hz Ali)

İnsanın kaderi dili altında saklıdır (Hz Ali)

Her kötülükten uzak kalmanın yolu dilini tutmaktır (Hz Ali)

Sükut, insanın en nefis elbisesidir (Hz Ömer)

Rahat ve huzur on kısım ise, dokusu susmaktır (Hz Ömer)

İnsan, ayağını bastığı yerden çok diline dikkat etmelidir (Ebû Hâzım Mekki)

İnsan kalbi bir sandıktır; dudaklar, onun kilidi, dil ise anahtarıdır İnsana o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer (Ömer İbni Abdülaziz)

Dilini tutmayı alışkanlık haline getiren güven içinde yaşar (Feridüddin Attar)

Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık, uykusuzluk (Feridüddin Attar)

Dilsiz, dilini tutmayan dilliden çok üstündür (Sâdî)

Dili korumak, altını ve gümüşü korumaktan daha zordur (Muhammed ibni Vasi)

Sıkıntıdan kurtulmak istiyorsan dünyaya meyletmeyi bırak, özür dilemekten kurtulmak istiyorsan diline hakim ol (Mansur bin Ammar)

Ya Rabbi! Doğruyu doğru olarak bize göster ve ona uymak için kuvvet ve kudret ver (Hz Ebû Bekir)

Başkalarının düzeltmek için önce kendinizi düzeltiniz (Hz Ömer)

Bir doğruyu savunurken ona önce kendimiz inanmalıyız (Hz Ali)

Mertlik, açıkta yapılmasından utanılacak bir şeyi gizli olarak da yapmamaktır (Nuşirevânı Âdil)

Şüpheli bir dirhemi geri vermek, bin dirhem sadaka vermekten daha üstündür (Abdullah ibni Mübarek)

Doğruluk, kalbin konuşmasıdır, yani kendisinde olanı söylemesidir (Ebûlhasen Harakani)

Bana dünyadan üç şey sevimli oldu: Geceleri namaz kılmak, hastaları ziyaret etmek, sözün doğrusunu söylemek (Hz Hasan)

Doğru söylediği için zincire vurulmak, yalan söyleyerek zincirden kurtulmaktan iyidir (Sâdî)

Zalim bir idarecinin yanında doğruyu söylemekten daha üstün bir sadaka yoktur (Meymun İbni Mihran)

İnsanın üç dostu vardır:*
1 Şahsi dostu,*
2 Dostunun dostu,
3 Düşmanının düşmanı (Hz Ali)

Herşeyin hayırlısı yenisidir; fakat dostun hayırlısı eski olandır (Hz Ali)

Birçok kimseye dostluk gösterdim, onlardan bir karşılık görmedim, yine de dostluktan vazgeçmedim (Hz Ali)

Hakiki dost, sıkıntı zamanında imdada yetişendir (Hz Ali)

Dostların kalbini kırmakla düşmanların arzularına hizmet etmiş olursun (Hz Ali)

Dostlarla yapılan sohbetle boy ölçüşecek güzel davranış yoktur Onların ayrılığı kadar da keder veren birşey yoktur (İmam Şafii)

Bizde bu aleme meyil kalmamıştır Dostların gelip bizi bulamayınca gönülleri kırık dönmeleri tek üzüntümüzdür (Alaeddin Attar)

Zamanımız insanlarının dostluğu çarşı yemeği gibi, rengi ve görünüşü güzel, fakat tadında iş yok (Mâlik bin Dinar)

Halini iki kişiden gizleme: Uzman doktordan, gerçek dosttan (Feridüddin Attar)

Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır (Mevlânâ)

Çiçeksiz bahçenin zevki olmadığı gibi dostsuz hayatın da zevki olmaz (Nâsırı Husrev)

Biriyle dostluk kurmak iyi bir şey, bu dostluğu sonuna kadar bağlı kalmak büyük bir iştir (Nâsırı Husrev)

Akıllı ve içindeki düğümleri çözen bir dosta sahip olan kimse ne bahtiyardır (Nâsırı Husrev)

Senin dindarlığını arttıran dost, her karşılaştığında avucuna bir altın koyan dosttan daha hayırlıdır (Bilal İbni Sa'd)


Yedi şeyde hayır yoktur:*
Huşu olmayan namazda,
lüzumsuz tutulan oruçta,*
acele Kur'an okumakta,*
günahlara engel olmayan ibadette,*
cömertlik bulunmayan malda,*
samimiyet bulunmayan dostlukta,
ihlâs olmayan duada (Hz Ali)

Dualar kabul olacak, hemen dua edin dense, ben duayı devlet büyükleri için yapardım Çünkü benim iyiliğimle halk birşey kazanmaz Ama idare edenlerin iyi olmaları ile Müslümanlar çok şey kazanır (Fudayl bin İyaz)

Dua yapmaktan mahrum olmam, benim için duama icabet edilmesinden çok daha zordur (Ebû Hazım Mekki)

Duada mübalağa etmek rızanın şartı değildir (Davud Kassar)

Dünyaya az meylet, rahat yaşarsın
Allah, dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir (Hz Ali)

Dünya yılan gibidir, cildi yumuşak zehiri öldürücüdür Hoşuna giden şeylerden uzaklaş ki sana yaklaşmasın (Hz Ali)

İnsanlar dünya işlerinde hırs içinde akıl ve kuvvete göre pay alamazlar Nice büyük insanlar vardır ki dünya onlara gülmez Eğer kuvvet ve zorbalıkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuşlarına rızık bırakmazlardı (Hz Ali)

Dünya sizi aldatmasın!Bunu kim söylüyor? Cenabı Hakk söylüyor Dünyayı onu yaratandan daha iyi bilen olur mu? O halde dünyadan sakının (Hasan Basrî)

Ademoğlunun canı dünyadan ancak üç hasretle çıkıyor: Derlediğinden doyasıya yiyememek, emeline varamamak, yapacağı sefer için yeterli azık edinememek (Hasan Basrî)

Sevgilinin sevmediğini sevmek, sevgi alâmeti değildir Rabbimiz dünyayı kötüledi, biz ise onu övmekle meşgulüz (İbrahim Edhem)

Nasıl ki beden hastalandığı zaman yeme, içme, uyku ve istirahatten zevk almazsa, kalb de dünya hastalığına tutulunca vaz ve nasihatten zevk almaz (Mâlik bin Dinar)

Dünya şehvetlerle donatılmış, âfetlerle kuşatılmıştır Dünya malının helalinin hesabı, haramının azabı vardır Dünyaya yakınlık ve ilginiz ona göre olsun (İbni Semmak)

Dünyayı arayıp ahireti bulanı hiç görmedik Ama ahireti arayıp dünyayı bulanı gördük (Ebû Said Hasan Basrî)

Dünyanın az şeyini istemek, ahiretin çok şeyini kaybetmek demektir (Ka'b elKurâzî)

Dostlar arasında ülfet ve bağlılığın kalkması, dünya sevgisi sebebiyledir (Hamdun Kassar)

Ahireti isteyen, dünyasına zarar verir; dünyasını isteyen ahiretine zarar verir Sen ebedi olan için fani olana zarar ver (Amr bin Mürre)

Dünya üzerindekileri besler, büyütür, sonra onları yine kendi yer (Ahmed erRufaî)

Akılsızlık alâmeti dörttür: Ahmağa fikir danışmak, cahile para vermek, dostların öğütlerini dinlememek, dünyadan ibret almamak (Feridüddin Attar)

Akrabanın düşmanlığı ve dostların eziyeti yılan zehirinden daha acıdır (Hz Ali)

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (Hz Ali)

Açık kalb ile konuşan düşman, içinden pazarlıklı dosttan daha iyidir (Hz Ali)

Akıllı düşmanla istişare kabildir; fakat cahil dostun reyinden kaçınmalıdır (Hz Ali)

İki düşman arasında öyle konuş ki barıştıkları zaman utanmayasın (Sâdî)

İnsanın, kusurlarını sayan düşmanlarından edeceği istifade, kendisini öven dostlarından edeceği istifadeden daha fazladır (İmam Gazali)

Düşmanın senden emin olmadıkça kâmil bir kişi olamazsın (Bişri Hafi)

Bir kişinin düşmanlığına karşılık, bin kişinin dostluğu verilse dahi alma (Ebû Said Hasan Basrî)

Edeb, haddini bilmektir (Hz Ali)

Himayen altındakilere iyilik yapmak istersen onlara edeb öğret (Hz Ali)

Babaların evlatlarına bıraktıkları servetin en hayırlısı edebtir (Hz Ali)

Her kim edepten mahrum kaldı, cümle hayırlardan mahrum kaldı (İbn Atâ)

Aslında insanla hayvan arasındaki fark da edebdir Bütün Kur'an'ın manası ayet ayet edebten ibarettir (Mevlânâ)

Bir inasın layık olmadığı yere koymak zülumdur (Hz Ali)

İnsanların evveli bir damla su, sonu ise toprak olmaktır Asıllarındaki bir şeyle övünenler ancak su ve toprakla övünmektedirler (Hz Ali)

Üç haslet ibadet etmekten daha değerlidir: Gaflet uykusundan uyanmak; nefse dilediğini vermemek; Allah korkusundan ağlamak (Ebû Bekir Kettânî)

Gafilin üç alameti vardır:*
çok yanılmak,*
çok eğlenmek,*
çok unutmak (Vehb ibni Münebbih)


Allah'a yemin ederim ki, gıybet, müminin dinini ifsad (bozma) hususunda, cüzzamın bedeni ifsad etmesinden çok daha hızlıdır (Hasan Basri)

Dört şeyi dört şeyden temizle: Dilini gıybetten, kalbini kıskançlıktan, mideni haram lokmadan, davranışlarını riyadan (Feridüddin Attar)

Senin yanında başkasını çekiştiren, seni de başkasının yanında çekiştirir (İmam Şafii)

Kalbler, içi boş kablara benzer, hayırlı olanı hayırla dolu olandır (Hz Ali)

Kalb kör olduktan sonra gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur (Hz Ali)

Topraktan biten güller solar gider, gönülden biten güller ise devamlıdır (Mevlânâ)

Kendisinden başkasından boş olmak şartıyla Allah katında en makbul organ kalbdir (İmam Gazali)

Çok gülenin heybeti azalır, çok konuşan çok yanılır, böylelerinin hayâsı gider (Hz Ömer)

Günahtan sakınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır (Hz Ömer)

Kötü yolları öğrenmemen için günahkarlarla sohbet etme (Hz Ömer)

Günahtan korkmayan ile düşüp kalkmak, kıyamet gününde insana utanç olur (İmam Şafii)

Sahibine üzüntü veren günah, sahibine gurur veren ibadetten hayırlıdır (Atai İskenderi)

Günah işlediği zaman üzüntü değil sevinç duyanların hali, günah işlemekten daha beterdir (Mansur bin Ammar)

Hayret ederim o kişiye ki, hastalık korkusuyla yemekten perhiz eder de, cehennem korkusuyla günahtan perhiz etmez (Yahya bin Muaz)

Allah'tan korkan günahkar, ibadetine güvenen âbidden daha makbuldür (Sâdî)

Nefse, günahtan kaçınmak ibadet yapmaktan daha zor gelir Onun için günahtan kaçınmak daha sevaptır (İmam Rabbânî)

İşlenen günahların kokusu olsaydı, günahlarımın kokusu yüzünden hiçbiriniz bana yaklaşmazdı (Muhammed İbni Sirin)

Biz, harama düşmek korkusuyla helâlin de onda dokuzunu terkederdik (Hz Ömer)

Her haram içki gibi sarhoşluk verseydi, hiç kimseyi ayık göremezdin (Mevlânâ)

Haram para ile sadaka veren, hayır işleyen kimse, kirlenmiş elbiseyi idrar ile yıkayana benzer (Süfyanı Sevri)

Haram yiyenlerin yedi azası istese de, istemese de günah işler Helâl yiyenlerin bütün bedeni ibadet eder (Abdullah Tusteri)

Hasetçinin, senin sevindiğin zaman üzülmesi, intikam olarak sana yeter (Hz Ömer)

Kıskanç, vücutça sıhhatli görünse de, hasedin tesiriyle muzdarip ve hastadır (Hz Ali)

Ölümü çok hatırlayanda ne neş'e olur ne de haset (Ebü'dDerda)

Dört şeyden uzak durmalıdır: Haset, kibir, öfke ve kıskançlık (Feridüddin Attar)

En büyük ayıp, başkalarında gördüğümüzde beğenmediğimiz bir ayıbın kendimizde bulunmasıdır (Hz Ömer)

Bir hata işlediğiniz zaman Allah'tan bağışlanma dileyiniz Çünkü hatalar, insanlar yaratılmadan önce yaratılmıştır Bütün tehlike hatada ısrardadır (Ebû Abdullah Câferi Sâdık)

Ey Ademoğlu! Sen imanın hakikatını ancak, sende bulunan bir ayıptan dolayı halkı ayıplamayı terkettikten sonra elde edebilirsin (Hasan Basri)

Sofiliğin şartı insanların kusurlarını görmemektir (Ahmed erRufai)

Daima başkalarının kusurlarını gören, bir gün rüsvaylık içinde ağzını açamaz olur (Feridüddin Attar)

Herkesi kusurları ilk anan bir kimsenin senden de teşekkürle söz edeceğini sanma (Sâdî)

Utanması olmayanın kalbi ölür (Hz Ömer)

Kulun nefsini tanımamasının alameti haya ve Allah korkusu azlığıdır (Ahmed bin Âsım elAntâki)

Allah Teâlâ'ya itaat etmek bir hazineye benzer Bu hazinenin anahtarı dua, bu anahtarın dişleri de helâl lokmadır (Yahya bin Muaz)

İmanın hakikatine kavuşmak için dört şey lazımdır: farzları edeble yapmak; helâl yemek; haramlardan sakınmak ve bunlara ölünceye kadar devam etmektir (Abdullah Tüsteri)

Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü; Yaradılmışı hoşgördük, yaradandan ötürü (Yunus Emre)

Gerçek anlaşılıncaya kadar Müslüman kardeşinin yaptıklarını iyiye yor (Hz Ömer)

Bir din kardeşine ait sevmediğin bir iş duyarsan birden yetmişe kadar özür kapısı araştır Bulamazsan, belki benim anlayamadığım bir özrü vardır de ve kapa (Ebû Abdullah Cafiri Sâdık)

Bir mümin hakkında iyi düşünceler besleyip de yanılmak, kötü zanda bulunup da isabet etmekten daha hayırlıdır (İmam Gazali)

İlimsiz yapılan ibadette, anlayış vermeyen ilimde, tefekküre götürmeyen Kur'an okumada hayır yoktur (Hz Ali)

Arzularınla arana demirden bir duvar koymadıkça, ibadetin ve kulluğun tadına varamazsın (Bişri Hafi)

Vakit çok kıymetlidir Ancak kıymetli şeyler için kullanılması gerekir İşlerin en kıymetlisi ise Allah'a ibadet etmektir (İmam Rabbani)

İnsanlar genellikle iki sebebten helâk olurlar:*
1 Farzların vaktini geçirerek nafile ibadetlere dalmak,*2 İbadetleri kalb ile birlikte değil de sadece organlarla yapmak (Muhammed Ebû Verd)

İbadetlerin en makbulü, gizliliğine en çok riayet edilendir (Tavus bin Keysan)

İbadet eden kimse, yaptığı ibadete bakar da kendini bir din kardeşinden üstün görmeye kalkarsa yaptığı ibadet hiç olur (Süyfanı Sevri)

İhlâs, güzel bir iş yaptığında onun konuşulmasından hoşlanmaman, o güzel işinden dolayı övgü beklememendir (Ahmed ibni Asım elAntaki)

İhlâs, amel eden kişinin amelinin kabul edilmesine vesile olan şeydir (Ebû Hayır Nessâc)

Bir şeyin zıddı bilinmez ise kendi de bilinmez İhlâs da, zıddı olan riyayı tanıyıp onu terketmekle bilinebilir (Ebû Osman Mağribi)

Her kim ihlâsla bir amel işlese de sonradan onunla övünse, o kimse bu kabul olunmuş ameli iyilik anından siler, riya anına yazar (Süfyanı Sevri)

Her kim güzel bir ameli halk görmesin diye terkederse riyadır; halk görsün diye işlerse şirktir; ikisini de terk eder ise ihlâstır (Malik bin Dinar)

İman, Yüce Allah'ın gayba ait bildirdiği her şeyi nefsin tasdik etmesidir (Muhammed ibni Hafif)

İman çıplaktır, onun elbisesi takva, süsü haya, sermayesi ilimdir (Ebû Hüreyre)

İnsanlar kainatta bulunan şeylere bakıp görmekle değil, bunları yaratan Yüce Zatı düşünmekle huzur duyabilir (Ebû Huseyin Nuri)

Gerçeği, insanların ölçüleri ile değil; insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı (Hz Ali)

İnsan ile insan arasında fark vardır Bir de mirden hem nal, hem de kılıç yapılır (Nizami)

Dünya bir ağaca benzer, biz insanlar bu ağaçta yarı ham, yarı olgun meyveler gibiyiz (Mevlânâ)

Birkaç günlük bir nafakayı bir günde harcayan ev halkına ben buğzederim (Hz Ebû Bekir)

Müsrif adam üç yanlışı tekrarlar: Kendine lazım olmayanı alır, kendine ait olmayanı giyer, kendine layık olmayanı yer (Vehb ibni Münebbih)

Danışmayı terk eden doğru yolu bulamaz (Hz Ali)

Bir iş bir kere geri kalırsa hiçbir vakit ilerlemez (Hz Ömer)

En bedbaht, en muzdarip kimse, yapacak bir işi olmayan kimsedir (Bediüzzaman)

Her şeyin bir şerefi vardır, iyiliğin şerefi de çabuk yapılmasındandır (Hz Ömer)

İyilik ediniz, onun karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeyiniz (Hz Ali)

İyilik, sana kötülkü edene iyilik etmendir İyiliğe karşı iyilik etmek, satın aldığın bir şeyin parasını vermeye benzer (Süfyanı Servri)

Bir kul, iyiliği dolayısıyla yeryüzünde övülürse, gökyüzünde de övülür (Ka'ab elAhbar)

Ne kadar yoksul ve aç olursa olsun kanaat sahibi zengindir (Hz Ali)

Rızkın ne ise ona kavuşursun, hiç üzülme Kul kanaat sahibi olduğu zaman hürdür Hırsa kapıldığında köle olur Kalbinden tamahı çıkar ki ayalarındaki zincir çözülsün (Ahmed erRufâî)

Hırsını satarak onun parası ile kanaat satın alan kimse, izzet ve şerefle zafere ulaşır (Ebû Bekir Kettânî)

Kanaat etmekten hiç kimse ölmedi, hırs da hiç kimseyi zengin etmedi (Mevlânâ)

Üç haslet evliya sıfatıdır:*
Allah'a tevekkül,*
Allah'tan başkasından birşey beklememek,*
kanaat etmek (Yahya ibni Muaz)

Allah beş şeyi beş yere yerleştirmiştir: İzzeti, ibadet ve itaate; zilleti, günaha; heybeti, geceleyin kalkmaya; hikmeti, boş karına; zenginliği de kanaate (Kuşeyri)

İçinde bulunduğu meşguliyet seni arayıp bulmasına engel olan, fakat kalbinde sevgini taşıyan kimse senin din kardeşin sayılır (Mâlik bin Dînar)

Üç durumda din kardeşinizi yalnız bırakmayınız: Hastalandıklarında ziyaret ediniz, meşguliyetlerinde yardım ediniz, unuttuklarında hatırlatınız (Ata ibni Meysere elHorasânî)

Kendisine minnet etmeğe mecbur olduğun kimse senin kardeşin değildir (İmam Şafi'î)

Komşusu, arkadaşı ve akrabası tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir (Hz Ömer)

İyi komşuluk, sadece komşuya eziyet etmemek değil, onun verdiği eziyete de katlanmaktır (Hasan Basri)

Kötülüklerini herkesin görmesinden çekinmeyen kimse insanların en şerlisidir (Hz Ali)

Bir müslüman kardeşine yapacağın en büyük kötülük, kızdığın zaman hayırlı işleri gizlemen, şerli yönünü anlatmamandır (Muhammed ibni Sirin)

Manevi lezzeti üç şeyde arayın:*
Namazda, zikirde ve*
Kur'an okumakta Bulunsanız ne âlâ! Bulamazsanız kalbiniz hasta demektir (Hasan Basri)

Mal ve servet hasislerde, silah korkaklarda, otorite ve yetki zayıflarda olursa işler bozulur (Hz Ebû Bekir)

İnsanları iki şey mahveder: Mal toplama hırsı ve çok konuşmak (İbrahim enNehai)

Her kim ki, kendisinde Allah'ın yarattıklarına karşı merhamet yoktur, o kimse Hak ehlinin yükseldiği makama yükselemez (İbrahim Düssuki)

Hiçbir din yolcusu, bütün insanları sevinceye, onlara şefkat besleyinceye, görünen ayıplarını örtünceye kadar olgunluğa ulaşamaz (İbrahim Düssuki)

İslâm'ın üstün değerler sistemi olduğunu Müslüman olmayanlara anlatmak istiyorsak, onlara, her şeyden önce bizim İslâm'ı temsil etmediğimizi söylemek zorundayız (Muhammed İkbal)

Nasihat dünyanın en pahalı mücevheri kadar değerli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır (Hz Ali)

Dil ile öğüt verene değil, davranışları ile örnek olana uymalıdır (Muhammed ibni Hafif)

Tasavvuf yolunda bulunan kişinin yapacağı ve dikkat edeceği en mühim şey nefsini hesaba çekmektir (Ebû Osman Mağribi)

En büyük nimet nefsin arzularından kurtulmaktır Çünkü nefis kişi ile Allah arasında bulunan perdelerin en büyüğüdür (Ebû Bekir Temestani)

Bütün Kur'an nefislerin kötülüklerini bildirmek ve açıklamaktan ibarettir (Mevlânâ)

Nefis bir katırdır, amel ibadet ve taat da onun yüküdür (Vehb ibni Münebbih)

Nefsini zelil kılan kimseyi Yüce Allah aziz kılar ve o kişinin derecesini yükseltir Nefsini beğenen kişiyi de Allah zelil ve hakir kılar (Ebû Hasan Buşenci)

Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık ve uykusuzluk (Feriduddin Attar)

İnsanların en zayıfı, nefsani arzularından el çekmede aciz kalandır En güçlüsü de, bu arzuları terketmeye güç yetirendir (Davud Kassar)

Salih bir kişi için en kötü şey nefsine kolaylık göstermektir (Muhammed ibni Hafif)

Nefsinden gördüğü şeyleri iyi sanan ayıplarını göremez Ancak nefsinin ayıplarını arayan, ondan gelen şeyleri elekten geçiren kendi kusurlarını bulur ve görür (Hayır Nisaburi)

Bir kimse nefsini terbiye etmekten acizse, başkasına edeb öğretmek işinde daha acizdir (Seriyy'üsSakati)

Nefsimi elimde tutabilseydim parça parça doğrar hayvanların önüne yem olarak atardım (Süleyman ibni Mihran)

Nefis, üç köşeli bir dikendir; ne türlü koysan batar (Mevlânâ)

İyilikte her düşmanı dost edinebilirsin, oysa nefsin ona iyilik ettikçe düşmanlığını arttırır (Sâdî)

Nice küçük amel (iyilik ve ibadet) vardır ki niyet onu büyük yapar; nice büyük amel vardır ki niyet onu küçük yapar (Abdullah ibni Mübarek)

Öfke, düşünceyi, muhakemeyi, hafızayı bulandıran en kötü çamurdur (Atiye Keskin)

Bir kimsenin cimrilik adeti ile öfke duygusu körelmedikçe muttakiler sınıfına geçemez (Abdullah elMüzeni)

Öfkenin aşırısı, kişiyi özür dilemek küçüklüğüne iter (Amr bin As)

Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir (Hz Ebû Bekir)

Ölmek felaket değildir, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemek felakettir (İmam Rabbani)

Üç şey kalbin paslanmış olmasının alametidir:*
1 Allah'a ibadetten zevk almamak,*
2 Günaha düşmekten korkmamak,*
3 Ölümden ibret almayıp dünyaya daha çok bağlanmak (İbrahim Edhem)

Ey insanlar! Ölünce peşinizden size ağlanmadan önce, siz kendinize, kendi halinize ağlayın (Abdülkadir Geylâni)

Ölümü hatırlamak kalbi temizler, insanı dünyaya ve dünyadakilere bağlanmak felaketinden kurtarır (Abdülkadir Geylâni)

Ölüm büyük bir olaydır, büyük bir tehlikedir İnsanlar bunu bilmiyorlar (İmam Gazali)

İki şeyi asla unutma: Allah'ı ve ölümü; İki şeyi de unut: Yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü (Lokman Hekim)

Sizi mezarda takip etmeyecek olan her şeyle alakanızı kesiniz (Mevlânâ Alâuddin)

Ömrünü faydasız ve boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum etmek vaktini kaçırır, hasat zamanı geldiğinde pişman olur (Hz Ebû Bekir)

Rızkın Allah Teâlâ'dan olduğuna inanan kimse, zengin olunca sevinmez, fakirleşince üzülmez (Hâtemi Esam)

Bir kimse yaptığı hayırların ve iyi işlerin bilinmesinden ve konuşulmasından hoşlanıyorsa Allah'a şirk koşmuş olur (Ahmed ibni EbûlHavârî)

Riyakâr, memnun ettiğin zaman, seni sende bulunmayan vasıflarla anan; darılttığın zaman yine seni sende bulunmayan kötülüklerle anıp anlatandır (İmam Şafii)

Doğruluk, yaptığını Allah için yapmaktır; halk için yapmak ise riyadır (Ebû'lHasen Harakânî)

Sabır, belayı*hafifletir (Hz Ali)

Hiç kimse, kendisine sabır verilen kimse kadar Allah'ın lütfuna uğramamıştır (Hz Ali)

Sabır ve sebat insanların iki büyük yardımcısıdır (Hz Ali)

Sabrın insandaki mevkii, başın vücuttaki mevkii gibidir (Hz Enes)

Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır (Kuşeyri)

Belaya feryad eden, Allah'a kafa tutmuş olur Feryad etmek belayı geri çevirmez, ama sabretmenin ecir ve sevabını yok eder (Şakik Belhi)

Sevgi ile, bulanık, tortulu sular arı duru bir hale gelir (Mevlânâ)

Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur Sevgiden bakırlar altın kesilir (Mevlânâ)

İyi amellerim arasında en değerli bulduğum, salih bir zata olan sevgimdir (Abdullah elMüzeni)

Hakiki sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde eksilmeyendir (Yahya bin Muaz)

Sırrını saklayanın iradesi elindedir (Hz Ömer)

Sende bulunduğu zaman gizli kalmasını istediğin şeyi, başkalarında görünce ifşa etme (Hamdun Kassar)

Her insan sırdaş olamaz Her testi su tutamaz (Nâsırı Husrev)

Ne söylediğine ve ne zaman söylediğine dikkat et (Hz Ebû Bekir)

Söz, ilaç gibidir; azı yaşatır, çoğu öldürür (Hz Ali)

Bir söz kulağa gelip orada kalıyor, kalbe ulaşmıyorsa, o söz dudaktan söylenmiştir Bir söz kulağı aşıp kalbe ulaşıyorsa o söz gönülden söylenmiştir (Hz Ali)

Akıl tamamlandığında söz noksanlaşır (Hz Ali)

Önce düşün, sonra söyle, çünkü önce temel sonra duvar gelir (Sâdî)

Hoşa gitmeyen söz söyleme, çünkü bu sözün karşılığı da hoşa gitmez Dağda güzel ses çıkar ki dağ da onu güzel aksettirsin (Nâsırı Husrev)

Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz (Fatih Sultan Mehmed)

Güzel sözler, petekten damla damla sızan bala benzer İnsanın ruhuna tat verir (Hz Süleyman)

Sözün revaç bulduğu, buna karşılık işin hiç olduğu bir devreye yetişirsen, şerli insanlar arasında kaldığını ve şerli bir zamanda yaşadığını bilesin (Ebû Hâzım)

Cenneti arzulayan bir kimse, mutlaka dünyada şehvetlerinden fedakarlık etmelidir (Hz Ali)

Şehvet şeytanın yularıdır Bu yuları şeytana kaptıran ona kul olur (Ebû Bekir Kettâni)

Organlarını şehvetlerle razı eden bir kimse, kalbine pişmanlık ağacını diktiğini bilmelidir (Ebû Yahya elVerrak)

İnsanların en zayıfı, şehvete esir ve nefsine oyuncak olandır (İbrahim bin Davud Rıkkî)

Bir adamın şöhretine, görünüşüne bakmayın Bir kimsenin namaz ve niyazına aldanmayın Ancak aklına ve doğruluğuna bakınız (Hz Ömer)


Kıyamette şeriatten sorulur Ebedi hayata giriş ve azaptan kurtuluş, şeriatın yerine getirilmesine bağlıdır (İmam Rabbani)

Şeriat üç bölümdür: İlim, amel, ihlâs Bunlardan herbiri yerine getirilmedikçe şeriat gerçekleşemez (İmam Rabbani)

Şeriat muma benzer, yol gösterir Fakat mumu ele almakla yol aşılmış olmaz Yola koyulmak gerekir Yola koyuldun mu bu gidişin adı tarikattır Maksadına ulaştın mı o da hakikat (Mevlânâ)

Pergel gibi bir ayağımızla şeriat üzerinde sabitken diğeriyle yetmiş iki milleti dolaşırız (Mevlânâ)


Zillete düş, fakat şöhret isteme Başkaları seni söylesinler diye yükselmeye çalışma (Hz Ali)

Bir kişi tanımıyorum ki, tanınmasını sevsin de bu yüzden dini gidip rezil olmasın (Bişri Hafi)

İster din, ister dünya işlerinde, bir kimsenin parmakla gösterilmesi şöhret afeti olarak kafidir (İbrahim enNehai)

İnsanoğlu üç perdeyi gönlünden gidermeyince ona Allah yolu açılmaz: Dünyayı mülk olarak verseler sevenmemek, dünya kendisinin olsa da elinden alsalar yerinmemek; şöhretten ve övülmekten hoşnut olmamak (İbrahim Edhem)

Şükür, nimetlerin süsüdür (Hz Ali)

Allah'ın verdiği nimeti, O'nun razı olduğu yerde harcamakla şükür, razı olmadığı yerde harcamak nankörlüktür (İmam Gazali)

Allah'ın ihsan ettiği nimetlerle O'na isyan etmemek, o nimetleri haram olan yerde asla kullanmamak şükürdür (Cüneydi Bağdâdî)

Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir (İmam Şibli)

Şarap, tamahkarlık kadar aklı baştan alamaz (Hz Ömer)

Tamahta zillet (aşağılık duruma düşmek) vardır (Hz Ali)

İşten evvel tedbir, pişmanlığa yer bırakmaz (Hz Ali)

İtaat ve ibadetle iş bitmez Söz söylemekte, etrafa bakmakta, yemek yemekte fevkalade ihtiyatlı olmak lazımdır (Mevlânâ*
Alâuddin)

İnsanı vaktinten önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir (Hz Ali)

Dört şey bedbahtlık işaretidir: Câhillik, tembellik, kimsesizlik, nâkeslik (kimseye iyiliği dokunmamak) (Feridüddin Attar)

Oburlukla sağlık bir arada bulunmaz (Hz Ali)

Elden gitmeden iki şeyin değerini anlamak zordur Bunlar, sağlık ve gençliktir (Hz Ali)

Dört şeyi küçümsemeyin: Düşmanı, ateşi, hastalığı, az bile olsa ilmi (Feridüddin Attar)

Hastaya durumu sorulduğunda, önce halini hayırla anıp sonra derdini anlatırsa halinden şikayet etmiş sayılmaz (İbrahim enNehaî)

Cümle hastalıkların aslı çok yemektir (Hamdun Kassar)

Halkı hakka davet eden, canavar terbiyecisi gibi olmalıdır, canavar terbiyecisi nasıl hayanın huyunu ve yeteneğini bilip on göre davranırsa hak davetçisi de aynı şekilde davranmalıdır (Ali Râmitenî)

Tevekkül, olan şey ile yetinmek, olmayan şeye razı olmaktır
Hakiki mânâda tevekkül, Allah'tan başkasından korkmamak, O'ndan başkasına güvenmemektir (Fudayl bin İyaz)

Cenâbı Hakkın kapısından kovduğu kimse her kapıya koşar; fakat O, bir kimseyi kendi kapısına çağırırsa onu kimsenin kapısına bırakmaz (Şeyh Sâdî)

Günah işlemekten kaçınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır (Hz Ömer)

Tövbe edenlerle beraber oturun, çünkü onların kalbleri yumuşak olur (Hz Ömer)

Kim ki başından geçen bir günahı hatırlar ve bu nedenle kalbi acı duyarsa, Allah katındaki kitapta o günah ondan silinmiş olur (Abdullah bin Ömer)

Bina için toprak, yaşamak için gıda neyse, melekut aleminde yükselmek için de tövbe odur (Şahabeddin Sühreverdi)

Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır (Hz Ali)

İyi kullanılan az mal, kötü kullanılan çok maldan daha ziyade dayanır (Hz Ali)

Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak, günahkar olmaktan daha tehlikelidir (Hz Ali)

Mümin kulun korku ve ümidi aynı olmalıdır, tartılacak olsa eşit gelmelidir (Tavus bin Keysan)

Mümin günah korkusu ile ümit arasında iki arslan arasındaki tilki gibi olmalıdır (Yahya bin Muaz)

Üç şey insanı ibadet ve itaate sevkeder: Korku, ümit ve sevgi Üç şey de insanı günaha sevkeder: Kibir, hırs ve haset (Hatemi Esam)

Mümin, yalnız Allah'tan ümit eder, münafık ise Allah'tan başka herkesten ümit eder (Hatemi Esam)

Dört şey kafirliğe sebep olabilir: Gıybet etmek, haset etmek, haram mal devşirmek, Allah'ın rahmetinden ümit kesmek (Süfyanı Sevri)

Doğruluk ile yalancılık kalbte şiddetli bir kavgaya tutuşurlar Birisi diğerini kalbten kovuncaya kadar kavgaları devam eder (Malik bin Dinar)

Üç şey Allah'ın azabını gerektirir:*
1 Oyun ve eğlence ile boşuna vakit geçirmek,*
2 Başkalarıyla alay etmek,*
3 İnsanların arkasından konuşmak (Seriyy'üsSakati)


Zenginlik, gurbeti vatan; yoksulluk vatanı gurbet yapar (Hz Ali)

Beş şey, beş nevi insanda şiddetle kötülenmeye layıktır: Âlimlerde fücur, hakimlerde hırs, kadınlarda hayasızlık, ihtiyarlarda zina, zenginlerde cimrilik (Hz Ali)

Bir kimse zenginlerle beraber olmayı, fakirlerle beraber olmaya tercih ederse, Allah onu kalb ölümü hastalığına müptela kılar (Ebû Osman Mağribi)

Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin cennete girmesinden daha kolaydır (Vehb ibni Münebbih)

Büyüklenen zenginden çekin, zira lağım doldukça daha pis kokar (Nâsırı Husrev)

Zenginlerden kendini sakın Kalbini ne zaman onlara bağlar, ne zaman onlardan birşey beklemeye kalkarsan, Allah'tan başka rabler edinmiş olursun (Şakik Belhi)

Zenginlerin karşısında izzet tavrı takınmak tevâzu sayılır Fakirlerin yanında gösterilecek zillet hali ise bir şereftir (Hayır Nisaburi)

Allah'a yemin ederim ki, parayı aziz eden bir kimseyi Allah zelil eder (Hasan Basri)

Ne kadar zengin olsan yiyebileceğin kadar yersin Denize testiyi daldırsan alabileceği kadar alır, gerisi kalır (Mevlânâ)

Zillet bakımından insanların en ileri olanı zenginlere yaltaklanan veya ona tevazu gösteren fakirdir İzzet bakımından insanların en iyisi ise fakirlere karşı alçakgönüllü olan zengindir (Muhammed ibni İsmail Mağribi)

Zikir, bir kazmadır, onunla gönüllerdeki yabancı duygu dikenleri temizlenir (Ubeydullah Ahrar)

Kalb uyanıklığının belirtisi, Allah'ı zikrettiğin zaman Allah'ın da seni andığını duymandır (EbûlHasen Harakâni)

Zulüm, vefâsızlık ve hile kimde bulunursa zararı yine kendine dokunur (Hz Ebû Bekir)

Memleketler, mülk ve saltanat, küfür üzerine durabilir de zulüm üzerinde durumaz (İmam Maverdi)

Sultanların ve devlet adamlarının bozulması zulüm ile, âlimlerin bozulması tamahkarlık ile, fakirlerin bozulması ise riya ile olur (Ebû Bekir Varrak)

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz Zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz (Hz Ali)

Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem!;Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem! (Mehmed Akif)

Kul ile Allah arasında deniz vardır*
Kul denizleri geçmeyince Allah'a ulaşamaz*

Kul ile Allah arasında deniz vardır*
İlk deniz dünyadır, gemisi zühddür;*
ikincisi, halktır, gemisi uzlettir;*
üçüncüsü nefistir, gemisi reddetmektir;*
dördüncüsü İblistir, onun gemisi kendisini düşman bellemektir (Cüneyd Bağdâdî)

Zahid o kimsedir ki, eline hiç birşey geçmese bile gönlü hoş olur ve rızık dolayısıyla endişe etmez (Ebû Bekir Kettânî)

Akıllının dünyayı talebi, cahilin onu terkinden zühde daha yakındır (Yahya bin Muaz)

Zühd, elleri mal ve mülkten, kalbleri mal ve mülk isteğinden uzak tutmaktır (Cüneydi Bağdâdi)

Zahidlik helale karşı olur; harama gelince o bir ateştir Ona ancak ölüler el uzatır (Ömer ibni Abdülaziz)

Şeyh Şamil Sözleri

Çarlar Ölecektir, Petrollarınız, Ve Katerınalarınız Gibi Nikola’da Gözleri Arkasında Gidecektir… Fakat Kafkasya Mutlaka Kurtulacak Hür Ve Mesut Olacaktir

Allah, Hak Ve Vatan Uğrunda Çarpışanlara Yardımcı Olsun… Hürriyetimiz, Zulüm Ve Kahrin Döktüğü Kanlarla Kazanılacaktır

Ben Müslümanım, Müslüman Olanlar Kendilerini Esarete Almak İsteyen Zorba Rejimlerle Çarpışmak Mecburiyetindedir

Çarı Büyük Görenler Allah’a Şirk Koşan Kafirlerden Farksızdır

Şehitlerin Ruhları Yeşil Kuş Kanatları İçinde Allah’a Kavuşur

Ey Dağıstan Ve Çeçenistan Milletleri! Dinleyiniz Beni… Ben Sizleri Para Ve Menfaat için Savaşa Sürüklemedim Bu Allah’ın Emridir Toprağımızı Hürriyetimize Kavuşturmak ülkümüzdür Bu Emre İtaat Ediniz

Hiç Birimiz Kamasını Kınına Sokmasın Parolamız Ölünceye Kadar Savaş Olmalıdır

Söyleyin Rus Çar’ına; başında bulunduğum kahramanların kalplerindeki zafer imanı, kazınmadıkça; muhariplerimle, naiplerimle tek kurşun tek kol kalıncaya kadar mübarek vatanı, son dağına,son köyüne ve en son kaya parçasına kadar karış karış müdafaa etmekten beni hiçbir kuvvet men edemeyecektir

bütün evlad ve ailemi kılıçtan geçirseniz, en son müridimi yok etseniz tek başıma ve son nefesime kadar; sizinle yine döğüşeceğim

Vatan İstilacılarına İsyan Edenlerin Utangaç Hali, Benim için, İbadetle Olanların Sert Ve Dik Tavırlarından İyidir Düşmana Karşı Diri Kedi, Ölmüş Aslandan iyidir

Savaşımız, Çarların, Ruhani reislerin Ve Eşkiyaların Milletimizden Gaspettikleri Haklarını iade için Sonuna Kadar Devam Edecektir…

Müslümanlığı Ve Vatanınızı Kurtarmak istiyorsanız Bir Tek Yolu Vardır Düşmanlarınızın Ellerindeki öldürücü Silahları Aleyhinizde Kullanmasına izin Vermeyiniz

Kafkasyalılar! Senelerden Beri Göğüslemeye Çalıştığımız En Vahim An Gelip Çatmıştır Yapabileceğimiz Tek iş Düşmanla Fasılasız ve Amansız Çarpışmaktır

Bugüne Kadar Harp Etmek Şeref Ve Vatan Borcu idi Fakat Bugün Hepimizin üstüne Farz Olmuştur Kafkasya‘nın Hürriyeti için Son Kurşununa Son Kılıcına Ve Sağlam Kalan Son Bileğe Kadar döğüşmeyen Kafırdır

Küfrün Ve Hiyanetin Cezası Merhametsizce Ve Derhal ölümdür…

Milletim, Siz Allah’a Karşı Çok Günahlarla Suçlusunuz Siz Dini Ölüme Mahkum Ediyorsunuz Namazlarınız Oruçlarınız Nafiledir Dualarınız Allah İle Bir İstihzadır İbadetleriniz O’nu Oyalamak Arzusundan Başka Bir Şey Değildir

Namaz Kılın, Oruç Tutun, Fakat En Büyük İbadet Gazavattır Ruslar Topraklarımızı çiğniyorlar, Ben Size Kurtuluşun Savaşta Olduğunu Söylüyorum Ruslara ÖLÜM!!! Sonunu düşünen kahraman olamaz

Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Ey ALLAH’ın Makbul Kulları! Ey Vatan Dağlarının Emsalsız Ziyneti Şerefli Muhafızlar! Bu Vatan sizindir, sizin Olacaktır…

Ölümü Sevgili Gibi Kucaklayan Şehitliği Susayan İnsanlara, Esaret Teklif Etmek Çok Boş Ve Gülünçtür… Vatanin Kurtuluşu Ve istiklal Yolunda Cehd Ve Cenk Gereklidir

Bizden Torunlarımıza Kalacak En büyük Miras, Hürriyet Uğrunda Savaşmak, Hakkı Yayma Uğrunda Can Vermek Olacaktır

Torunlarımız Hürriyet Ve istiklal Uğruna Yapılan Savaşların Kuyruğu değil, Başı Olmalıdır

Müslümanlık Esasına Göre Kurulan idare Teşkilatı ile Diktatölrlük BağdaŞamaz

Maddi Silahlar Yalnız Başına Hiçbir işe Yaramazlar…

Müslümanlar Zulme Dayanan Bir Devletin Esiri Olamaz Zulüm Sistemi ile Teşkilatlanan Çarlık Rusya’sı Zulümden Vazgeçmelİ Ya Baş Eğmeli Yada Ortadan Kalkmalıdır

Bir Naibe Gönül Bağlarken Onda Keramet Aramayınız Sadece Şeriata Saygı Beslediğini Ve Hak Yolunda Yürüdüğünü Görmek Yeterlidir

Ölüm Bizi Allah’ımıza KavuŞturan En Ulvi Hadisedir Dünyaya Geldik Onun Eserlerini Gördük , Onun Emirlerindeki İsabete İnandık, Onun Eserlerine Gönlümüzden Vurulduk Şimdide Sevine Sevine Ona Kavuşmayı Özlemeliyiz

ölüm Kafirler için Bir Azap Bir ızdıraptı Müslümanlar için Bir Sürur Ve Sadet Olmalıdır Vataniniz için öldürününüz Şehit Olunuz

Bundan Sonra Onların Mukadderatı çizilmiştir, Onları Yok Edeceğiz, Hiç Bir Kimseye Müsamaha Etmeyeceğiz Bütün Kafkasya’nın Irmakları Gölleri Ancak Onların Kanları İle Boyandığı Zaman Kurtulmuş Olacağız

Gönüllerden Kibiri Çıkarmak Yüce Dağları İğne İle Kazımaktan Daha Zordur Arkadaşını affet; affettiğini hatırlama ve hatırlatma!
 
Üst Alt