Son Konu

Kız İsimleri Anlamları

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Kız İsimleri Anlamları
A

AÇANGÜL: Açılan gül çiçeği
AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
FACIA: Ortalığı birbirine katacak kadar hoş kadın
AFİFE : Namuslu, namusuna çok düşkün olan
AFİTAP : 1Güneş 2 Çok hoş, parlak yüzlü kadın
AHENK: Harmoni
AHSEN: Çok güzel, olağanüstü hoş
AHU: Ceylan, karaca 2Fazla hoş,ince,kibar bayan
AHUCAN: Fazla güzel dost
AHUEDA:Nazlı güzel
AHUELA:Fazla güzel gözlü
AHUGÜL: Fazla hoş
AHUNAZ: Nazlı hoş,nazenin
AHUNİSA:Fazla güzel kadın
AHUNUR:Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan
AJDA:Filiz,sürgün Fazla genç
AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı
AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi
AKEL: Eli uğurlu anlamında
AKGÜN: Parlak gün, şanslı gün, aydınlatılmış gün
AKSEV:Aydınlığı sev,ışık saç
AKSU: Anadolu'da değişik boylarda bir fazla akarsuyun adı
AKŞIN: Beyaz tenli bayan
AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, şanslı tan
ALA: Ela karışık renkli, alaca; Alacalı; Tam olgunlaşmamış, güya olmuş
ALAGÜL:Çok renkli gül
ALÇİÇEK:Kırmızı çiçek
ALÇİN: Kızıl renkli ufak bir kuş
ALEDA: Nazlı, kaprisli
ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tasvir etmek için kullanılan bir sözcük
ALEYNA: Bizim üzerimize olsun
ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
ALGÜL:Kırmızı gül Gül kırmızısı
BILGIN: Gözü gönlü çeken özellik, alımlılık, gönül çelen çekicilik, albeni
ALTIN: Yüksek değerli bir maden
AMİNE:Yüreğinde korku olmayan
ANDAÇ: Anılar, anılar
ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin
ANKA: Kaf Dağı'nda bulunduğu söylenen masal kuşu
ARIN: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak
ARKIN: Yavaş, ağır, sakin
ARMAĞAN: Hediye, ödül
ARMİNA: Emine, korkusuz, iyi kalpli
ARNİSA: Fazla namuslu bayan
ARSU: Su dek berrak
ARYA: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
ARZU: Herhangi bir şey için duyulan fazla özlem
ARZUCAN:Candan isteyen
ARZUGÜL:İstenilen,beğenilen gül
ARZUM:İsteğim,dileğim,hevesim
ARZUNAZ:Naz yapan,nazenin
ASENA: Dişi kurt, hoş kız
ASLI:Temelli Olarak,köklü Bir şeyin sanki
ASLICAN:Özü can gibi sevgili
ASLIHAN:Han soyundan gelen
ASLINAZ:Nazlı olması geçmişinden gelen
ASLINUR:Nur saçan bir geçmişi olan
ASU: Azgın, geçimsiz,isyan eden Yaramaz
ASUDE: Kuytu, kolaylık içinde olan
ASUELA: Ela gözlü yaramaz
ASUMAN: Gökyüzü
ASYA: Dünyanın en büyük kıtası
AŞINA:Bildik,tanıdık
AŞKIM:Sevdiğim,sevgilim
AŞKIN: Aşmış, ileri
AYBEN: Ben ayım anlamında
AYBENİZ:Ay gibi aydınlık tenli,ay benizli
AYBİKE: Ay gibi güzel kız
AYBİRGEN: Ay veren
AYCAN:Ay gibi sevilen,parlak can
AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal
AYÇAĞ:Ay gibi parlak devir
AYÇAN:Ay gibi aydınlık kişi
AYÇİÇEK: Gün çiçek
AYDA: Nehir kıyılarında yetişen bir bitki
AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel
AYDENİZ: Ayrıca ay, ayrıca de deniz
AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında
AYEVİ: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi
AYGEN: Gönül arkadaşı
AYGÖNÜL:Hoş gönüllü
AYGÜN: Keza ay, hem gün
AYKAL: Ay gibi aydınlık ve aydınlatılmış kal
AYKIZ: Ay+Kız
AYKUT: Kutlu ay, şanslı ay
AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
AYLAN:Ay gibi hoş değerlere sahip olan
AYLİN: HALE ile benzer anlamdadır
AYNUR:ay ışığı
AYPERİ:Ay ve peri gibi fazla hoş
AYSAR: Ayın evrelerine kadar huyu değişen kimse
AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan
AYSEMA:Ay gibi parıldayan yüz
AYSEREN:Güzelliğini gözler önüne seren
AYSIN: Sen aysın, ay dek güzelsin
AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak
AYSUN:Ay gibi ışıltılı ve hoş
AYŞE: Bakımlı ve huzur içinde yaşayan
AYŞEGÜL:Güller içinde mutlu yaşayan
AYŞEN:Neşelendirici,güler yüzlü,parlak
AYŞENUR: Ayşe+Nur
AYŞIL: mehtap
AYŞİM,AYŞİNarlak ışık saçan
AYTEN:Güzel bir tene sahip olan
AYTU:Aya benzer tuğlu
AZİZE:Saygıdeğer,sevgili,tanrısal
AZRA: Üzerinde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız
B
BADE: Aşk, kutsal sevgi
BAHA: Kıymetli, kıymeti çok
BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim Güzellik,gençlik çağı
BAHARGÜL:Bahar gülü
BALA: Yavru çocuk
BALCA: Bal gibi, bala aynı
BALIN: Yar, sevgili
BALKIN: Pırıldayan, parlak
BALKIZ: Bal kadar tatlı kız
BANU: Prenses; Bayan Yeni evli gelin
BANUHAN:Hatun hükümdar
BAŞAK: Ekinlerin tanelerini içeren baş kısmı
BEDİZ: Resim, tasvir, süsleme, bezek
BEGÜM: Hanım; Bayan hükümdar
BEHİN: İyinin iyisi
BEHİYE:Güzel
BELDE: Memleket, büyük kasaba, kasaba
BELEMİR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor Açtığı kokusunun dağılmasıyla görünen o ki sıcacık çiçek anlamında
BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol
BELFÜ: Kar her birine
BELGİ: Işaret
BELGİN: Belirli ve eksiksiz belirlenen
BELGÜN:parlak gün
BELİN:Dehşet ile sersemlemiş şakın bakmak
BELİZ: Işaret, iz; alamet
BELKIS:Efsaneye tarafından Hz Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı
BELMA:Sakin,sakin
BELUR:Billur,billurdan olan
BENAN: Parmak uçları
BENAY: Ben ayım, ay gibiyim
BENEK: Namuslu kadın
BENGİ,BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz
BENGİSU: Sonsuzluk suyu
BENGÜL:Gül gibi
BENİZ: Yüz
BENNUR:Işık saçan
BERGÜZAR: Anılmak için bahşedilen şey, andaç
BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili
BERİL: Zümrüt
BERİN,BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında
BERKE: Zerdali, kayısı Kamçı, değnek
BERNA: Emrindeki, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
BERRAK: Duru
BERRAN: Belirgin, kesici
BESİME:Şirin,güler yüzlü
BESİSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin hepsi
BESTEGÜL:Gül kadar güzel ve duygulu
BESTENİGAR: Türk müziğinde bileşik bir makam
BETÜL,BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu bayan, Hz Meryem ve Hz Fatma`nın diğer isimleri
BEYZA: Çok beyaz, lekesiz
BİGE:Evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan Sultan
BİHTER: Daha iyi, en iyi
BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış bayan
BİLCAN:Akıllı arkadaş
BİLGE: Fazla akıllı ve bilgisini faydalı kullanan birey
BİLGET: Havadis, malumat
BİLGÜN: Bil+Gün
BİLHAN: Çok bilgili
BİLLUR: Böylece duru, pürüzsüz
BİLNAZ:Fazla naz eden
BİLNUR:Bilge birey
BİNAY:Öylesine hoş oysa bin ay eder
BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi
BİNNAZ: Çok nazlı,işveli,kaprisli
BİNNUR:Fazla ışıklandırılmış, ışığı gür
BİRAY: Ay gibi tek, benzersiz
BİRBET: Yüzü eşsiz
BİRGEN: Yalnız, yalnızlığa alışık
BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz
BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül
BİRSEN: Yalnız sen
BİRSU:Bir içim sudenilebilecek değin hoş olan
BUKET: Çiçek demeti
BURCU: güzel koku, ıtır
BURÇAK: Bir bitki
BURÇİN: Dişi geyik
BUSE: Öpücük
BÜGE:Bent,su benti
BÜKÜM: Bükme eylemi
BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber

C
CAHİDE:Çalışıp çabalayan
CANAN: Gönülden sevilmiş, yar
CANAY:Ay gibi temiz
CANDAN: Içten, gönülden
CANDAŞ: Samimiyetle, değerli dost
CANEDA: Doğru, sevimli kişi
CANEL:Doğru,içtenlikle uzatılan dostluk eli
CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam
CANKIZ: Sevilen, şirin, şirin kız
CANKUT: Şirin, arkadaşça
CANSEL:Hayat veren su
CANSIN:Dürüst,gönüldensin
CANSU: Can suyu Hayat veren su
CAVİDAN:Kesintisiz,daimi olan,ebedi
CELİLE:Büyük,ulu
CEMİLE:Hatır hoşluğu için yapılan hareket
CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
CENNET:Fazla güzel yer İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonradan mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer
CEREN: Fazla hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle meşhur, ince bacaklı, kibar hayvan; ceylan
CEVHER:Bir şeyin özü Şiddet,enerji
CEVZA: İkizler burcunun eski adı
CEYDA: İnceuzun boyunlu ve hoş
CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı Yapısı ince ve düzenli olan Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli
CİHANBANUünya hükümdarı
CİHANNUR:Alemi aydınlatan nurlu ışık

Ç
ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
ÇAĞLA Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali
ÇAĞRIavet Doğan kuşu Mavi hareli göz
ÇIĞLIK: İnce ve belirgin bağırış
ÇİÇEK: Bir bitkinin öbür renklerle bezenmiş kokulu bölümü
ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen fazla renkli kır bitkisi
ÇİLEN:Hafif yağan yağmur,çisenti
ÇİLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan
ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur

D
DAMLA:Fazla ufak miktarda su Çok eksik
DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının fazla ufak yuvarlak biçimli parçası
DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yazkış yeşil olan bir bitki
DEMET: Çiçek bağlamı, deste
DEMRE: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer
DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su
DEREN: Toplayan, aranjör, pekiştiren
DERİN: Sığ olmayan
DERYA: Büyük deniz anlamında
DERYANUR:Bilgisiyle ışık saçan
DESEN: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
DESTE:Bağlam,demet
DESTEGÜL: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek Bağlanmış gül demeti
DEVİN: Hareket, kımıldanış
DEVİNSU:Suyun ritmik hareketleri Çay
DEVRIM: Oturmuş toplumsal düzenini , köklü, süratli ve geniş kapsamlı olarak değiştirme
DEVRİN:Bir kişi ya da olayın gündemde olduğu tarih dönemi
DİCLE: Bir akarsu adı Ulu dere
DİDAR:Hoş yüz Görme
DİDE: Göz, göz bebeği
DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
DİLA:Gönlümü çalan
DİLAN:Gönüllerce olan,yürekler dolusu
DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan
DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel
DİLBER:Gönlü yakan hoş Alımlı güzel bayan
DİLDAR: Gönlü zorlama aşağıda tutan sevgili
DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse
ISTEK: Açlık, rica,istek
DİLEM: Gönül ilacı
DİLER: Arzu Etmek eyleminden
DİLHAN: Dürüst ve samimi konuşan
DİLNİŞİN: Gönülde yer tutan,hoş,hoş
DİLRÜBA: Gönlü keyifli,gamsız
DİLSEREN:Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren
DİLSU: Dil+Su
DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili,sultan
DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin hepsi; Tabiat
DOĞANGÜN: Doğmakta olan gün
DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali
DOĞU: Güneşin doğduğu asıl yön
DOLUNAY:Ayın bütün yuvarlak olduğu lahza
DORA: Doruk, boy
DURUGÜL:Gül gibi pak olan
DUYGU: Birey, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı intiba
DUYGUNuygulu,alıngan,hisli birey
DUYGUNİSAuygulu,hassas bayan
DÜŞÜM: Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında

E
EBRU:1Keman kaş 2Bulut rengi 3Bir sanat dalı
ECE: Kraliçe Güzel kız,kadın
ECEGÜN: Fazla güzel bir günde doğan
ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
ECENAZ:Nazlı güzel
ECESU:Su gibi berrak ve hoş
ECMEL: Çok hoş
EDA: Naz, cilve Davranış,tavır Verme,ödeme (Namaz için)kılma,yerine getirme Üslup
EFİL:Rüzgar,dalgalanma
EFSUN: Büyü, büyü
EGE: Türkiye'nin batısında bulunan deniz
ELANAZ:Ela gözlü,nazlı hoş
ELANUR:Ela gözleriyle nur saçan
ELÇİN: Deste, tutam
ELİF: Kibar, narin yapılı, inceuzun boylu kız
ELİFE:Tutku,özlem,alışılan şey
ELİZ:El izi
ELVAN: Renkler,çeşitler
EMEL:Özlem,özlem
EMET: Bolluk, bolluk
EMİNE: İnanılır,güvenilir
ENER: Dağ eteği
EREM: Cennet
ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı
ERÇİL: Içten,inanılır,güvenilir kişi
ERDA: termit
ERKE: Enerji, iş başarma gücü; Nazlı
ERNA: Cilveli,işveli,neşeli sevgili
ESEN: Sağlıklı, salim
ESENGÜL: Rüzgar gibi esen,Gül gibi hoş kokan
ESER: Emek sonucu ortaya meydana çıkan mahsul, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça
ESİM: Rüzgar gibi olan
ESİN: Sabahleyin rüzgarı
ESMA: İsimler,adlar Çok yüksek olan
ESMACAN: Adı can olan
ESMAGÜL: Adı gül
ESMANUR: Adı nur
ESNA: Yüksek, ulu Bir işin yapıldığı an
ESRA: En çabuk, çok tez
EŞAY: Ayin güzelliğiyle eşit güzelliğe sahip olan
EŞLEM: Selametli, güvenilir
EVA: Havva Yaratılan ilk kadın
EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı
EZGİ: Melodi, şarkı, türkü
EZGİN: Sesi düzenli gelen Paraca durumu bozuk olan Fazla sıkıntı çekmiş
F
FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın
FATMAGÜL: Gül gibi güzel yeni anne olmuş bayan
FAZİLET: Faziletli, iyi ahlaklı
FERAH: Aydınlık, iç açıcı
FERAHGÜL: Güzelliğiyle neşelendirici
FERAHNUR: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan
FERAY: ay ışığı, ayın parlaklığı,ışıltı saçması
FERCAN: İnsanın ruhuna parlak veren bir içtenliğe sahip olan
FERDA: Gelecek süre, yarın; Kıyamet
FERDACAN: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan
FERHAN: Sevinçli, gönlü güzel
FERİ: Köke yok dallara ait olan İkinci derecede olan
FERİDE: Eşi sözde olmayan,tek çok değerli inci
FERİS: Şık,kibar
FERİSU: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan
FERNUR: Aydınlık,ışık
FERSUDE: Yıpranmış,yıpranmış,örselenmiş
FERZİN: Kraliçe
FEYZA: Bolluk, çokluk, bolluk Taşkın
FEZA: Aylaklık, sinirsizlik; Uzay
FİDAN: Yeni yetişen ağaç
FİGEN: Yaralayan, kıran
FİLİZ: Tohumdan meydana çıkan sürgün İnce ve güzel vücutlu
FİRDEVS: Cennetler Cennet bahçeleri
FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süsleme taşı
FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik
FÜRUZAN: Parlayan, parlak
FÜSUN: Sihir

G
GAMZE: Göz kırpma, gözle muhabere; Nazlı bakma; Gülerken bir takım kişilerde yanaklarda beliren çukur
GAYE: Niyet, erek
GAZAL: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel laf (mecazi)
GAZEL: Konusu daha fazla sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar zamanında düşen yapraklar
GECE: Gün batımından ağarmasına dek geçen vakit
GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen aydınlık kırmızı renkli bir çiçek
GENCAY: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay
REEL: Yakıştırma ya da yalanı olmayan
GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey
GONCA: Bütün açılmamış çiçek
GONCAGÜL: Gül goncası
GÖK: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken ölümsüz boşluk; Mavi renk
GÖKAY: Ayrıca gök, keza ay; Hoş ay
GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında
GÖKÇE: masmavi, mavi gözlü hoş
GÖKÇENAZ: Nazlı mavi
GÖKSU: Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yer alan akarsuların adı
GÖKYEL: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz
GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması
GÖNÜL: Açlık, özlem, sevgi
GÖNÜLGÜL: Gül gibi kibar bir gönlü olan
GÖRKE: Devasa
IHTIŞAM: ilgi çekici ve abartılı olma durumu,şatafat
FAVORI: Çok sevilen, hayranlık uyandıran nitelikte olan Çok hoş
GÖZDEM: Beğendiğim,sevdiğim,saydığım,bitanem
GÖZDENAZ: Nazlı hoş
GÖZDENUR: İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan
GÖZEN: ilgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar
GÜHER: Cevher
GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Tebessüm Etmek eyleminden gül
GÜLAL: Gülün kırmızısı gibi hoş
GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi parlak olan
GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi
GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan
GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer
GÜLCAN: Gül gibi hoş birey
GÜLCE: Gül gibi
GÜLÇİÇEK: Her yönüyle güzel olan
GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven
GÜLDEN: Güle ilişkin, gülden yapılmış Gül soluklu
GÜLEDA: Gül gibi güzel ve nazlı
TEBESSÜM EDEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında
GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel
GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan
GÜLFER: Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran
GÜLGEN: güler yüzlü
GÜLGÜN: Gül renkli; Güler Yüzlü, gülümseyen
GÜLHAN: Gül dek çok sevilen, han, hakan
GÜLİN: Hoş,zarif
GÜLİNAZ: Nazlı,güzel
GÜLİSTAN: Gül bahçesi
GÜLİZ: Gül yetiştiren
GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam
GÜLNİHAL: Gül fidanı
GÜLNİSA: Gül gibi kadınlar anlamında
GÜLNUR: Işık saçan alımlılık
GÜLPERİ: Gizemli gül, saklı gül
GÜLRİZ: Gül saçan
GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı
GÜLSANEM: Fazla güzel bayan
GÜLSELİ(N): Coşkulu bir güzelliğe sahip olan
GÜLSU: Gül ve su gibi güzel
GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında
GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan
GÜLŞEN: Gül bahçesi
GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi
GÜLÜM: Bana ait olan gül Canım
GÜLÜMSE: Gülüş et
GÜN: 24 saatlik vakit dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, hayat
GÜNAL: Işık al, aydınlatılmış ol
GÜNAY: Keza gün, keza ay
GÜNÇİÇEK: Ay çiçek
GÜNDÜZ: Günün aydınlık bölümü
GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi
GÜNEY: tekrar tekrar güneş görebilen, güneşli yer; Bir yön
GÜNHAN: Oğuzhan'ın altı oğlundan biri
GÜNNAZ: Nazlı kişi
GÜNNUR: Güneş gibi ışık saçan
GÜRAY: Bol aydınlatılmış ay, zinde ay
GÜRDAL: Enerjik dal, sık dal
GÜVEN: Güvenmekten, iyi kalpli ol anlamında
GÜZ: Güz
GÜZAY: Güneş olmayan yer; Kuzey; Sonbahar ve ay
HOŞ: Hoşa giden,takdire değer
GÜZİN: Seçilmiş, seçkin Hayran Eden
GÜZÜN: Sonbahar mevsiminde olan

H
HABİBE: Sevgili,seven dost
ÜLKÜ: Ayın çevresindeki ayla
HALENUR: Tanrısal ışık
HANDAN: Güleç, sevinçli,hayat dolu
HANDE: Tebessüm,gülme Açılma Eğlenme
HANİFE: Allah'ın birliğine inanan; Hz Muhammed zamanından önce tek tanrıya inanan
INANILMAZ: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda beğenilen
HASİBE: Değerli,soyca temiz,soylu
HASLET: Allah Vergisi gelen güzel mizaç
HAVVA: Yaratılan ilk bayan
DÜŞ: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görünüm
YAŞAM: Ömür, hayat
HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
HAZAN: Güz
HAZAR: Barıştırma
HENNA: Kına ağacı
HERA: Mitolojide analığın yüceliğini temsilci tanrıça
HESNA: Güzel,hanımefendi bayan
HEVES: Bir şeye duyulan açlık
HEVİN: Aşk, sevda
HELİN: Yuva
HİCRAN: Ayrılık,bir yerden terketmek Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı
HİLÂL: Ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça
HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
HOŞSEDA: Hoşa giden ses
HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı hayal; Sevda
HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp kesintisiz gökte kaldığına inanılan cennet kuşu
HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik
HÜNER: İnce ve hayret verici ustalık
HÜRREM: Sevinçli, gülümseyen
HÜSNA: Böylece fazla hoş
HÜSÜN: Alımlılık

I
IĞIL: Çok yavaş akıcı su
ILGAZ: Atın dört nala koşması Hamle,akın
ILGIM: Serap
ILGIN: Beyaz veya pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genel olarak minik akarsu kıyılarında bulunur)
ILGIT: Esinti ve akıntı için kullanılan yavaşça anlamında
ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık
IRMAK: Akarsuların en büyüğü
IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan maddi enerji Parlak,nur
IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık
IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay
IŞILTI: Parıltı,titreyen ışık
IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya dışarı giden ışık çizgisi
IŞINBIKE: Aydınlık saçan bayan
ITIR: güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans *
 
Üst Alt