Son Konu

Okuma Güçlüğüne Dikkat

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Okuma Güçlüğüne Dikkat Hakikatleri kavramada, okumanın yanına; işitmedinleme, görme, dokunma ve tecrübe gibi alternatifler vardır; oysa bu alternatif faktörler, okumanın değerini yok edememektedir Okumak; hayatın her kademesinde öğrenme, deneyim, keşif ve şahsî kemalât için elzemdir Okuyamayan kişiler, doğruya ulaşmada maddîmânevî sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalabilir ‘Okuyabilme’nin kıymetini, okuma güçlüğü (disleksi) olan kişilerin yaşadıklarına bakarak daha iyi anlayabiliriz Okuma güçlüğü nedir? Literatüre 1978 yılında giren ‘okuyamama problemi’, emin bir zekâ seviyesine karşın kişinin, zekâsını okuma yönünde kullanamaması olarak tarif edilir Yaşına uygun çoğu işi rahatlıkla yapabilen, matematikte, yazı yazmada, el işlerinde kabiliyetli bir çocuğun, harfleri öğrenemediği ve buna ast olarak herhangi basit bir metni okuyamadığı görülebilir Bu müşteri okuma güçlüğü, zekâ geriliğine ya da noksanlığına emrindeki bir koşul değildir; çünkü Einstein, Edison gibi mucitlerin de geçmişte bu problemden felakete uğramış olduğu bilinmektedir Yavaş okuma, eksik okuma, okuma çalışmalarını sevmeme, okuduğunu anlayamama, kelimelerin sonunu hatalı bitirme gibi belirtiler, okuma güçlüğü olan kişilerde sık görülür Bu kişiler, ‘bd’, ‘mn’ gibi aynı harfleri karıştırabilir; bazı harfleri hatırlamakta güçlük çekebilir Öğrenmeye karşı duyulan gönülsüzlük, kolay kavramları bile öğrenememe, kelimelerin yerini karıştırma, geç tavır, dili kullanma kabiliyetinde görülen eksiklikler, öbür öğrenme yollarını tercih etme, öğrenme sırasında ivedi sıkılma gibi durumlar, mektep öncesi dönemde okuma güçlüğünün bazı belirtileri olarak sayılabilir Derslere ilgisizlik, çalışmaya rağmen istenen verimi elde edememe, okuma veya yazmada yaşanan zorluklar, okuma güçlüğünün mektep döneminde ortaya meydana çıkan tezahürleridir İlkokul birinci sınıftaki bir çocuğun dakikada sıradan 70; beşinci sınıftaki bir çocuğun da 120 kelimeden daha eksik okuması okuma güçlüğü belirtisi olarak değerlendirilebilir Dünyada görülme sıklığı % 4 olarak hesaplanan bu problemden, ülkemizde çoğu çocuğun felakete uğramış olduğu tahmin edilmektedir Okuma güçlüğünün sebepleri Gelişme sırasında, sinir hücresi bağlantılarının olması gerekenden bambaşka yere bağlanması gibi durumlar bu rahatsızlığın sebebi olarak gösterilse de, okuma güçlüğüne yol açan hususun ne olduğuna dâir belli bir kanıt ortaya konamamıştır Gıdalardaki bazı nörotoksik katkı maddesi maddeleri, çocukların beyin gelişmesine menfî tesir ederek bu konudaki riski artırabilir bununla birlikte okuma güçlüğü; sol elini kullananlarda, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar ile anne veya babası bu cins zorluk yaşayanlarda daha sık görülmektedir Okuma güçlüğünde, kalıtımsal faktörlerin manâlı rolleri olduğuna dâir çok sayıda egzersiz vardır Son zamanlarda, tv ve bilgisayarla fazla şekilde meşgul olan çocukların okuma güçlüğü yaşadığı bilinmektedir Aşırı şekilde tv seyretmenin okuma güçlüğüne sebep olabileceği düşünülmektedir Görme ve işitmeye ait uyarılar birbiriyle yakından bağlantılı olduğundan, görme duyusu fazla uyarılan (meselâ tv ve bilgisayara kendini fazla kaptıran) çocuklarda, tavır ve dili kullanma kabiliyeti daha yavaş gelişebilmektedir Hem, tv ve bilgisayarla haddinden artı süre harcayan bir çocuk, kitap okurken veya birini dinlerken uygun duramamakta, âdeta günlük hayattaki öğrenme faaliyetlerinin de tv ve bilgisayardaki gibi renkli ve hareketli olmasını beklemektedir Bu çocuklarda, bir kelime görüldüğünde olması gereken bir hızlı öğrenme işlemi gerçekleşmez Okuma işleminin gerçekleşmesi için, bir harf görüldüğünde, işitme ve görmeye ait merkezlerle hafızanın devrede olması ve bu harfin beyinde tanındıktan sonradan da ses olarak dışa vurulması gerekir Görüldüğü üzere, basit gibi görünen okuma işleminde, beyinde çoğu merkez hassas bir denge içinde çalıştırılmaktadır Bu merkezler arasındaki nöron bağlantılarındaki farklılıklar, daha sonra ortaya meydana çıkan fizikî veya ruhî travmalara bağlı hasarlar ve doğuştan getirilen bazı problemler, kelimenin tanınması ve okunmasına menfî tesir edebilir Okumayı öğrenmek için, gelen bilgilerin duyu organlarından beyne girerek burada kaydedilmesi, organize edilmesi, anlaşılması ve işleme konulup yorumlanması ve bitmiş kullanılmak üzere ambar edilmesinden daha sonra, mesaj olarak hücrelere, sinir ve kaslara, gönderilmesi gerekir Müdahale edilmezse ne olur? Okuma güçlüğü olanlarda; öteki öğrenme güçlükleri (yazma, hesaplama vb) de olabilir Hiperaktifçocukların % 3070; tavır bozukluğu olanların ise, % 3040 kadarında öğrenme güçlüğü vardır Okuma güçlüğü olanlarda ders başarısızlığı, derslik tekrarı ve zaman içinde okuldan bölünme gibi durumlar ortaya çıkabilir Çoğu annebaba, çocuğunun kitap okumadığından şikâyet eder Bu çocukların okumayı sevmedikleri için mi okumadıkları, yoksa okuyamadıkları için mi okumayı sevmedikleri belirsizdir Annebabaların, çocukların oku(ya)mama sebebini iyi araştırmaları gerekir Oku(ya)mayan çocukların okuma problemleri uygun bir şekilde tedavi edilmelidir Okuma faaliyeti düşünce ve dilde ne değin rahat gerçekleşirse, okuma, çocuk açısından böylece basit olur Okuma esnasında zihinde harcanan enerji ne kadar az ise, okuma da böylece bakımlı ve anlaşılır gerçekleşir Okuma için ayırdıkları zaman ve harcadıkları enerji artı olduğundan, okuma güçlüğü yaşayan kişiler zamanla okuma ve öğrenmeden uzaklaşabilir Tedavisi nasıldır? Okuma güçlüğünün tedavisinde, erken saptama ve müdahalelenin manâlı bir yeri vardır Sinir sisteminin olgunlaşması tamamlanmadan, yani okuma güçlüğü yaşayan kişi tam erişkin olmadan (beyindeki bağlantıların gelişmesi % 90 nispetinde 12 yaşında tamamlanır) müdahale edilirse, galibiyet nispeti artar Tedavide özel eğitim çalışmaları uygulanır Bu eğitim çalışmalarında, kişinin öğrenmeyi teşvik edici hususiyeti haiz merak alanları desteklenerek güçlükler giderilmeye çalışılır Okuma güçlüğü yaşayan kişilerin kayda değer bir kısmının; mekanik, teknik, mühendislik, mimarî sahalarında ve el işlerinde oldukça yetenekli olduğu görülmektedir Çok kitap okutmak, bu konuda kısmî çözüm sağlasa da, başlıca olarak uygun bir eğitim metodu ile kişinin öğrenme yolları çalıştırılmalıdır Neler yapılabilir? * Hayatın birincil yıllarından itibaren beyindeki öğrenme işleminin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için, çocukla oyun oynayıp, çokça vakit geçmek; * Sadece bir duyu organının değil (meselâ sadece görme), diğerlerinin de (işitme, dokunma gibi) karşılıklı çalıştırıldığı aktivitelere önem devretmek; * Bilhassa 05 yaştaki çocukları, tv ve bilgisayardan olabildiğince uzak yetişmek; * Dimağın dinç çalışmasına vesile olabilecek üzüm şekerini ve B vitamini türlerini ihmal etmemek; * Muhakkak kavramları belirli yaşlarda öğrenemeyen çocuklara erken müdahale etmek; * Konuşmaya geç başlayan çocuklara, okuma güçlüğü açısından daha artı dikkatli olmak; * Sağ ve solu karıştıran, istikamet bulmada zorlanan, hantallık ve sakarlığı bulunan çocukları önceden tespit ederek, onlara zorunlu yardımı gerçekleştirmek; * Anneleri, gebelik döneminde; çocukları ise, özellikle 57 yaş arasında sigara dumanından, elektromanyetik dalgalardan, katkı bulunduran gıdalardan, radyoaktif ışınlardan uzakta yetişmek; * Gebelik döneminde ve ardından annenin kitap okuması, zihnini faal olarak kullanması; minik çocuklara dinlemelerini sağlayacak türde kitaplar okunması; * Beynin oksijen ve yiyecek bakımından beslenmesini yasaklayıcı, solunum ve dolaşım sistemlerine menfî tesir eden hastalıkların hemencecik çare edilmesi; * Dikkat eksikliği olan çocukları saptama ederek onlara yardım etmek; * Çocukların mümkün görme bozukluklarını çare ettirmek Okumanın hayli mühim olduğu günümüzde, bu sıkıntıyı yaşamış çocuklara yardım etmek, onların böyle büyük bir nimetten mahrum kalmasını bir nebze olsun engelleyecektir Birçok problemin bilgisizlikten kaynaklandığı düşünüldüğünde, okuma güçlüğü yaşayan çocukların problemlerinin çözülmesinde atılacak adımlar önemlidir Okumayı seven nesillerin yetiştirilmesinde, oku(ya)mayan çocukların fark edilmesi ve yönlendirilmesi ciddi bir gelir olacaktır Ali Altaş  
 
Üst Alt