Sünnete başvuru Kur'ân'ın Emridir:
Kur'ânı Kerîm açısından, sünnet, İslâm Dinî'nin vazgeçilmesi, ihmal edilmesi olası olmayan fevkalâde ehemmiyetli bir kaynağıdır Pek fazla âyette Cenâbı Hakk sünnet'in ehemmiyetini dile getirerek, mü'minlerin sünnet'e başvurmasını, Kur'ân'la birlikte sünnet'i de göz önüne almasını emreder Bu âyetlerden bâzılarını kaydediyoruz:
* Şu âyette sünnette gelen emirlere itaatten başka, ihtilafların hallinde sünnete de başvurulması emredilmektedir: Ey imân edenler! Allah'a itaat edin Peygambere ve sizden buyruk sâhibi olanlara itaat edin Eğer bir şeyde ihtilafa düşer anlaşamazsanız Allah'a ve öbür dünya gününe inanmışsanız o meselenin hallini Allah'a ve Peygamber'e bırakın Bu uğurlu ve netîce itibariyle en iyi yoldur(Nisa: 459)
* Şu âyette, Sünnet'in bulacağı çözüme gönül hoşluğuyla uyulması imanın şartıilan edilmektedir:
Biz her peygamberi ama Allah'ın izniyle itaat olunması için gönderdik Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem görev edip, daha sonra da senin verdiğin hükmü, içlerinde bir can sıkıntısı duymadan (yani tam bir gönül rahatlığıyla) olduğu gibi kabul etmedikçe inanmış olmazlar(Nisa: 46465)
Şu âyet, Sünnet'e uymayı, Kur'ân'a uyarlama ayarında duyuru etmektedir:
Peygamber'e itaat eden Allah'a itaat etmiş olur(Nisâ: 480)
* Şu âyet, Sünnet'in tarafsızlık kazandırdığı bir meseleye başka bir açık sözlülük getirmeyi güçlü olarak yasaklar: Allah ve Peygamberi bir şeye hükmettiği vakit, inanan erkek ve kadına artık, işlerinde diğer yolu seçmek yaraşmaz Allah'a ve Peygambere baş kaldıran kuşkusuz açıkça bir şekilde sapmış olur(Ahzâb, 36)
* Şu âyet, Sünnet'e muhâlefet edenlerin mâruz kalacağı fitneyi haber verir:
O'nun buyruğuna tutarsız hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar(Nur: 2463)
* Şu âyet, mü'minin en büyük ideali olan Allah'ın sevgisine mazhar olmayı Sünnet'e uyarlama şartına bağlar:
(Ey Resulüm, mü'minlere şöyle) söyle: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun, ta ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin(Âli İmrân: 331)
* Şu âyet, her hususta en hoş örneğin Sünnet'te mevcut olduğunu belirtir:
Ey imân edenler, andolsun ki, sizin için Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Resûlullah'ta en hoş misal vardır(Ahzâb: 3321)
Tüm bu tariflerden anladığımız hususları şu üç kısma irca ’ edebiliriz:
a Kavlî Sünnet
*
Kur'ânı Kerîm açısından, sünnet, İslâm Dinî'nin vazgeçilmesi, ihmal edilmesi olası olmayan fevkalâde ehemmiyetli bir kaynağıdır Pek fazla âyette Cenâbı Hakk sünnet'in ehemmiyetini dile getirerek, mü'minlerin sünnet'e başvurmasını, Kur'ân'la birlikte sünnet'i de göz önüne almasını emreder Bu âyetlerden bâzılarını kaydediyoruz:
* Şu âyette sünnette gelen emirlere itaatten başka, ihtilafların hallinde sünnete de başvurulması emredilmektedir: Ey imân edenler! Allah'a itaat edin Peygambere ve sizden buyruk sâhibi olanlara itaat edin Eğer bir şeyde ihtilafa düşer anlaşamazsanız Allah'a ve öbür dünya gününe inanmışsanız o meselenin hallini Allah'a ve Peygamber'e bırakın Bu uğurlu ve netîce itibariyle en iyi yoldur(Nisa: 459)
* Şu âyette, Sünnet'in bulacağı çözüme gönül hoşluğuyla uyulması imanın şartıilan edilmektedir:
Biz her peygamberi ama Allah'ın izniyle itaat olunması için gönderdik Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem görev edip, daha sonra da senin verdiğin hükmü, içlerinde bir can sıkıntısı duymadan (yani tam bir gönül rahatlığıyla) olduğu gibi kabul etmedikçe inanmış olmazlar(Nisa: 46465)
Şu âyet, Sünnet'e uymayı, Kur'ân'a uyarlama ayarında duyuru etmektedir:
Peygamber'e itaat eden Allah'a itaat etmiş olur(Nisâ: 480)
* Şu âyet, Sünnet'in tarafsızlık kazandırdığı bir meseleye başka bir açık sözlülük getirmeyi güçlü olarak yasaklar: Allah ve Peygamberi bir şeye hükmettiği vakit, inanan erkek ve kadına artık, işlerinde diğer yolu seçmek yaraşmaz Allah'a ve Peygambere baş kaldıran kuşkusuz açıkça bir şekilde sapmış olur(Ahzâb, 36)
* Şu âyet, Sünnet'e muhâlefet edenlerin mâruz kalacağı fitneyi haber verir:
O'nun buyruğuna tutarsız hareket edenler, başlarına bir belanın gelmesinden veya can yakıcı bir azaba uğramaktan sakınsınlar(Nur: 2463)
* Şu âyet, mü'minin en büyük ideali olan Allah'ın sevgisine mazhar olmayı Sünnet'e uyarlama şartına bağlar:
(Ey Resulüm, mü'minlere şöyle) söyle: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun, ta ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin(Âli İmrân: 331)
* Şu âyet, her hususta en hoş örneğin Sünnet'te mevcut olduğunu belirtir:
Ey imân edenler, andolsun ki, sizin için Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Resûlullah'ta en hoş misal vardır(Ahzâb: 3321)
Tüm bu tariflerden anladığımız hususları şu üç kısma irca ’ edebiliriz:
a Kavlî Sünnet
*