TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE YENİ UMUT
.PRP TEDAVİSİ
Topuk Dikeni Nedir nasıl oluşur ?
Topuk dikeni, umumi kanının tersine aslında bir kemik illeti olmayıp ayak tabanında bulunan plantar fasia isimli zarın kronik olarak zedelenmesi sonucu oluşan bir durumdur. Her insanın ayağının iç kısmında bulunan ve ayağın uzun arkı denilen çukurluk sayesinde ayağa gelen yükler istikrarlı bir formda dağıtılarak yumuşak dokular ve kemiklere çok yük gelmesi önlenir. Ayağın arkının çökmesi, çok ayakta kalma, uzun yürüyüşler istenilmeyen ayakkabı alışkanlıkları sonucu bu arkı destekleyen plantar fasia isimli taban zarı şiddetli gerilir. Kronik zedelenmeye bağlı olarak plantar fasiada kalınlaşma ve mahsusen topuk kemiğine yapıştığı mekanda yumuşak doku ödemi oluşur. Ayak taban zarınındaki bu romatizmal hadise plantar fasiit olarak isimlendirilir. Hastalık ilerledikçe bu zar kalınlaşmaya başlar ve topuk kemiğine yapıştığı noktada kronik zedelenmeler ortaya çıkar. Vücut bu nahiyede yeni kemik oluşturarak gerilimi azaltmaya çalışır. Bu oluşan kemik yapı sivri olduğunda topuk dikeni olarak isimlendirilir.
Topuk dikeni ne üzere şikayetler yapar?
En değerli bulgusu ağrıdır. Bu ağrı mahsusen sabahları rahatsız edicidir. Hasta sabah kalktığında bir müddet topuğuna basamaz. Hastalık ilerledikçe sabah ağrıları gün içine yayılmaya başlar. Sert tabanlı ayakkabılar, topuklu ayakkabılar rahatsız edici olabilir. Ağır vakalarda artık ayakta durulan her an rahatsız edici hale gelir ve velev ağrılar istirahat halinde bile devam edebilir.
Topuk dikeninde tanı nasıl konur?
Topuk dikeninin şimdi oluşmadığı plantar fasiit periyodunda güzel bir muaye ile tanı konabilir. Bu aşamada yalnızca MR ve bazen Ultrason görüntüleme ile taban zarındaki ödem ve kalınlaşma tespit edilebilir. Topuk kemiğinde zarın yapıştığı alanda topuk dikeni oluştuğunda artık olağan bir röntgen tanıyı koymak için kafidir. Unutulmaması gereken kıymetli bir nokta ayak altı ağrısı ve topuk dikeni iltahaplı omurga romatizmasının birinci bulgusu olabilir. Mahsusen topuk gerisinde da ağrı varsa ve tedaviye dirençli ise bu hastalık kesinlikle araştırılmalıdır.
Topuk dikeninde ne üzere tedaviler kullanılır?
Topuk dikenin tedavisi umumide konservatif yollarla yapılır. Çok kişisel durumlar hariç cerrahinin noktası yoktur. Antiromaizmal ilaçlar, aktivite kısıtlaması, ayakkabı modifikasyonu hafif vakalarda kâfi olabilir. Kişisel tabanlıklar, topuk kısmı delinmiş topuk destekleri işe yarayabilir. İnatçı vakalarda topuktan kortizon enjeksiyonu işe yarar. Kısa devir sonuçları düzgün olsada %40-50'lere yaklaşan tekrarlama eğilimi vardır. Bunda enjeksiyonun akıllıca yana yapılamamasının da rolü vardır. Bu nedenle bu tip iğneler ultrason görüntüleme ile yapılmalıdır. ESWT olarak isimlendirilen şok dalgası son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanmışsada sonuçları kortizon iğnesine nazaran daha berbattır ve süreç sırasında hasta ağrı duyabildiğinden çok tercih edilmemektedir.
Topuk dikeni tedavisinde PRP
PRP İngilizce Platelet Rich Plasma sözünün baş harflerinin kısaltması olup, trombositten güçlü plazma mealine gelmektedir. Bu metotta ilaç hastanın kendi kanından hazırlandığından doğal bir tedavi tekniğidir. PRP sıvısının içerdiği yüksek nispetteki büyüme faktörleri zedelenmenin olduğu plantar fasia ve topuk dikeni ortamındaki yapıların hücrelerini uyararako yerdeki güzelleşmeyi hızlandırır.
Yakın tarihli araştırmalarda mahsusen gayri tedavilerle sonuç alınamayan topuk dikeni vakalarında yüz güldürücü sonuçlar bildirilmiştir. Umumide bir bazen birer ay arayla iki defa uygulanmaktadır. PRP tedavisi diz kalça üzere eklem romatizmalarında, tenisçi dirseği üzere tendon romatizmalarında tesirli olduğu aslında ispatlanmış bir formüldür. Artık topuk dikeni ve plantar fasiitin de PRP tedavisinin tasarruf meydanına girdiğini söyleyebiliriz.
Tabiki tüm tedaviler ve PRP tedavisi de aktivite modifikasyonu ve iyi egzersiz programı ile desteklenmelidir. PRP tedavisi bir çok inatçı kas iskelet sistemi illetinde yeni bir umut olmaya devam etmektedir.
Sağlıcakla Kalın
Topuk Dikeni Nedir nasıl oluşur ?
Topuk dikeni, umumi kanının tersine aslında bir kemik illeti olmayıp ayak tabanında bulunan plantar fasia isimli zarın kronik olarak zedelenmesi sonucu oluşan bir durumdur. Her insanın ayağının iç kısmında bulunan ve ayağın uzun arkı denilen çukurluk sayesinde ayağa gelen yükler istikrarlı bir formda dağıtılarak yumuşak dokular ve kemiklere çok yük gelmesi önlenir. Ayağın arkının çökmesi, çok ayakta kalma, uzun yürüyüşler istenilmeyen ayakkabı alışkanlıkları sonucu bu arkı destekleyen plantar fasia isimli taban zarı şiddetli gerilir. Kronik zedelenmeye bağlı olarak plantar fasiada kalınlaşma ve mahsusen topuk kemiğine yapıştığı mekanda yumuşak doku ödemi oluşur. Ayak taban zarınındaki bu romatizmal hadise plantar fasiit olarak isimlendirilir. Hastalık ilerledikçe bu zar kalınlaşmaya başlar ve topuk kemiğine yapıştığı noktada kronik zedelenmeler ortaya çıkar. Vücut bu nahiyede yeni kemik oluşturarak gerilimi azaltmaya çalışır. Bu oluşan kemik yapı sivri olduğunda topuk dikeni olarak isimlendirilir.
Topuk dikeni ne üzere şikayetler yapar?
En değerli bulgusu ağrıdır. Bu ağrı mahsusen sabahları rahatsız edicidir. Hasta sabah kalktığında bir müddet topuğuna basamaz. Hastalık ilerledikçe sabah ağrıları gün içine yayılmaya başlar. Sert tabanlı ayakkabılar, topuklu ayakkabılar rahatsız edici olabilir. Ağır vakalarda artık ayakta durulan her an rahatsız edici hale gelir ve velev ağrılar istirahat halinde bile devam edebilir.
Topuk dikeninde tanı nasıl konur?
Topuk dikeninin şimdi oluşmadığı plantar fasiit periyodunda güzel bir muaye ile tanı konabilir. Bu aşamada yalnızca MR ve bazen Ultrason görüntüleme ile taban zarındaki ödem ve kalınlaşma tespit edilebilir. Topuk kemiğinde zarın yapıştığı alanda topuk dikeni oluştuğunda artık olağan bir röntgen tanıyı koymak için kafidir. Unutulmaması gereken kıymetli bir nokta ayak altı ağrısı ve topuk dikeni iltahaplı omurga romatizmasının birinci bulgusu olabilir. Mahsusen topuk gerisinde da ağrı varsa ve tedaviye dirençli ise bu hastalık kesinlikle araştırılmalıdır.
Topuk dikeninde ne üzere tedaviler kullanılır?
Topuk dikenin tedavisi umumide konservatif yollarla yapılır. Çok kişisel durumlar hariç cerrahinin noktası yoktur. Antiromaizmal ilaçlar, aktivite kısıtlaması, ayakkabı modifikasyonu hafif vakalarda kâfi olabilir. Kişisel tabanlıklar, topuk kısmı delinmiş topuk destekleri işe yarayabilir. İnatçı vakalarda topuktan kortizon enjeksiyonu işe yarar. Kısa devir sonuçları düzgün olsada %40-50'lere yaklaşan tekrarlama eğilimi vardır. Bunda enjeksiyonun akıllıca yana yapılamamasının da rolü vardır. Bu nedenle bu tip iğneler ultrason görüntüleme ile yapılmalıdır. ESWT olarak isimlendirilen şok dalgası son yıllarda sıkça kullanılmaya başlanmışsada sonuçları kortizon iğnesine nazaran daha berbattır ve süreç sırasında hasta ağrı duyabildiğinden çok tercih edilmemektedir.
Topuk dikeni tedavisinde PRP
PRP İngilizce Platelet Rich Plasma sözünün baş harflerinin kısaltması olup, trombositten güçlü plazma mealine gelmektedir. Bu metotta ilaç hastanın kendi kanından hazırlandığından doğal bir tedavi tekniğidir. PRP sıvısının içerdiği yüksek nispetteki büyüme faktörleri zedelenmenin olduğu plantar fasia ve topuk dikeni ortamındaki yapıların hücrelerini uyararako yerdeki güzelleşmeyi hızlandırır.
Yakın tarihli araştırmalarda mahsusen gayri tedavilerle sonuç alınamayan topuk dikeni vakalarında yüz güldürücü sonuçlar bildirilmiştir. Umumide bir bazen birer ay arayla iki defa uygulanmaktadır. PRP tedavisi diz kalça üzere eklem romatizmalarında, tenisçi dirseği üzere tendon romatizmalarında tesirli olduğu aslında ispatlanmış bir formüldür. Artık topuk dikeni ve plantar fasiitin de PRP tedavisinin tasarruf meydanına girdiğini söyleyebiliriz.
Tabiki tüm tedaviler ve PRP tedavisi de aktivite modifikasyonu ve iyi egzersiz programı ile desteklenmelidir. PRP tedavisi bir çok inatçı kas iskelet sistemi illetinde yeni bir umut olmaya devam etmektedir.
Sağlıcakla Kalın