Son Konu

Vitaminler

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Vitaminler Vitaminler Vitaminler, vücudun bolik gereksinimleri için vazgeçilmez olan ve vücutta yeterince veya hiç elde edilemediği için dışarıdan alınması gereken ufak organik moleküllerdir Herzamanki olarak vitaminler, yağda ve suda eriyenler şeklinde iki gruba ayrılır Yağda eriyen vitaminler yağlarda, pişmemiş sebzelerde, tahıllarda, tereyağında, balık karaciğeri ve balık yağında, kaymak ve süt gibi yağlı besinlerde bulunur Genelde safra gibi emülsiyon yapıcı maddelerin varlığında bağırsaktan emilerek kan dolaşımına geçer ve proteinlere bağlanarak karaciğerde birikirler Yağda eriyen vitaminler A, D, E ve K vitaminleridir Suda eriyen vitaminler B grubu vitaminler ile C vitaminidirBunlar bağırsaktan emildikten daha sonra böbrek aracılığıyla atılırVitamin yoksunluğuna tabi olarak büyüyen hastalıklara avitaminozlar denirGünümüzde B grubu vitaminlere ve folik asit eksikliğine emrindeki olarak gelişen hastalıklar daha çok geri kalmış bölgelerde görülür ve genel beslenme bozukluğunun bir yönünü oluşturur Bütün vitaminlerin molekül yapısı uzun uzadıya muhakkak olduğundan, bunların kayıtlı veya tüm vitaminleri içeren haplar şeklinde üretimi makul ayla gelmiştir A vitamini (retinol veya akseroftol) Yalnızca hayvanlarda yer alan ve yağda eriyen doymamış bir alkoldürSütte, yumurta sarısında, ton ve morina balıklarının karaciğer yağında (balıkyağı) bulunurHavuç ve havuç benzeri sarıturuncu renkli sebzelerde A vitamininin ön maddeleri vardır A vitamini eksikliğinde favori ve deride keratoz, kseroftalmi (göz akı ve korneanın parlaklığını kaybederek kuruması), foliker hiperkeratoz ( cilt hastalığı) ve gece körlüğü görülür D vitamini Daha etkin olduğundan tedavide daha çok kullanılan D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) elde etmek üzere iki tipi vardırMolekül yapısı steroidlerle aynıdırD2’ nin kaynağı deridir; derideki 7 dehidrokolestrol, mor ötesi ışınların etkisiyle vitamin D2’ ye dönüşür D3 vitamininin kaynağı besinlerdir; daha çok et, süt ve yumurta sarısında bulunur Alışılagelmiş olarak güneş ışığı bölge insan vücudunda D vitamini yeterince üretilir Fakat yenidoğanlarda, çoğaltma çağındaki çocuklarda, hamilelik ve süt emzirme dönemlerindeki kadınlarda besinlerle dışardan daha fazla miktarda alınması gerekir D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi (kemik yumuşaması) gelişir E vitamini (alfatokoferol) Başta tahıl elde etmek üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bolca bulunur İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır Antioksidan nitelik gösterir id E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık şeklinde ortaya çıkar K vitamini Sebzelerin yeşil bölümünde, ıspanakta, kabakta, marulda, yeşil domateste, çam ignesinde, yeşil biberde bol bulunur K vitamini insan bağırsağındaki bir grup bakteri tarafındanda üretilir K vitamininin tamamına yakını kullanılır, yanlızca ufak bir bölümü karaciğerde depolanır K vitamini eksikliği son derece nadirdir ve kafada, sindirim sisteminde, idrar yollarında, akciğerlerde ve deride kanamalara yol açar K vitamini yanlızca kanamalı hastalarda eksikliğini onarmak için kullanılır B vitamini Suda eriyebilen, molekül yapılarında bir azot atomu yer alan, bazı enzim sistemlerinin etkinliğini arttırıcı koenzimler olarak işlev gören 15’ e yakın değişik maddeden oluşan bir vitamin gurubudur B1 vitamini (tiyamin) Buğday başağı, kepek, bira mayası, sebzeler gibi bir çok besinde bol miktarda bulunur Memelilerin karaciğer, böbrek, yürek, beyin ve bağırsaklarında eksik miktarda bulunur Sebzelerin pişirilmesi, sütün kaynatılması ve sterilize edilmesi (mikroptan arındırılması) fazla miktarda tiyamin kaybına yol açar Tiyamin ince bağırsaklardan etkili taşınma mekanizmasıyla emilir Vücutta depolanmaz ve kullanılmayan bölümü yemekten üç saat sonra böbrekler aracılığıyla tamamen dışarı atılır B1 vitamini yetersizliğine emrindeki olarak artan rahatsızlık tablosunda buhran, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve uyarı azalması, hipotoni (kas gevşekliği) ve anoreksi (iştahsızlık) yer alır B2 vitamini (riboflavin) Hayvansal besinlerde, bira mayası, buğday başağı, yeşil sebzeler, havuç, enginar, fındık, yerfıstığı ve mercimek gibi bitkisel besinlerde bolca bulunur B2 vitamini eksikliğinde protein oluşması azalır ve deride yaralar, sinirsel bozukluklar ve göz bozuklukları biçiminde ortaya çıkar B3 vitamini (nikotinamid ya da PP vitamini) Hayvansal besinlerin yanısıra kabuklu buğday, limon, kabak, soya, domates, patates, bira mayası, hurma, incir, portakal gibi bitkisel besinlerde bolca bulunur B3 vitamini eksikliğinde deriyi, asap sistemini ve sindirim sistemini tutan pellegra adlı rahatsızlık ortaya çıkar B5 vitamini (pantotenik asit) Doğada çök yaygındırYumurta, karaciğer, kalp, süt, bal, bira mayası, kabak, tahıllar, sebzeler, havuç, portakal, mantar ve taze meyvelerde oldukça çok bulunur B5 vitamini eksikliği çok enderdir Bu durumda hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), kansızlık (kansızlık), lökopeni (kanda alyuvarların eksik olması), dermatit (cilt iltihabı), midebağırsak rahatsızlıkları, kas krampları, hareketlerde bağdaşmazlık, asteni, uyku bozuklukları ve iştahsızlık ortaya çıkar B6 vitamini (piridoksin) Hayvansal ve nebati besinlerde düşük dozda bulunur B6 vitamini eksikliği son derece enderdirBu durumda deri, sindirim sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkar B8 vitamini (biyotin ya da H vitamini) Karaciğerde, yumurta sarısında, bira mayasında, pirinç kabuğunda ve yeşilliklerde bulunur Eksikliği yanlızca uzun vakit çiğ yumurta beyazı tüketiminde veya bağırsak florasını ortadan kaldıran sülfamitlerin ve antibiyotiklerin çok fazla alınmasından sonradan görülürBu durumda dermatit (cilt iltihabı), iştahsızlık, zayıflama, bunalım ve adale ağrıları ortaya çıkar B9 vitamini (folik asit) Bitkilerin yeşil bölümlerinde, kabakta, lahanada, ıspanakta, yeşil sebzelerde, patateste, havuçta, bira mayasında, sütte, yumurtada, peynirde ve karaciğerde bolca bulunur Gelişmiş ülkelerde eksiklik sendromuna hiç rastlanmazBu tablo yanlızca emilim bozukluklarına ast olarak ortaya çıkabilir Folik asit eksikliğinde megaloblastik kansızlık denen bir kansızlık biçimi gelişir Emilim bozukluğunda ise kansızlığa, glossit (diz iltihabı), stomatit (ağıziçi iltihabı) ve ishal eşlik eder B12 vitamini (kobalamin) Karaciğerde, sütte, yumurta akında, peynirde, balıkta, ette ve karideste bol miktarda,bitkilerde ise son derece az miktarda bulunur B12 vitamini eksiklği, folik asit eksikliğinde olduğu gibi, alyuvar yapısında biçim bozukluğuna yol açarak persinyöz ya da megaloblastik kansızlık denen kansızlığa neden olurAyrıca sindirim sistemi düzeyinde ve epitel dokunun beslenmesinde bazı etkileri görülür Kansızlığın yanı sıra hafif sarılık, iştahsızlık, ishal, parestezi (karıncalanma) ve anestezi gibi duyumsama bozuklukları, ataksi, işitme siniri iltihabı ve zihinsel bozukluklar ortaya çıkabilir C vitamini (askorbik asit) Halk Müziği tümünü dışardan elde etmek zorundadırTurunçgillerde çokça, hem taze sebzelerde, maydonozda, kabakta, soğanda ve domatesde bulunur C vitamini eksikliğinde skorbüt denen ve kıl diplerinde kanamalı döküntüler, dişeti kanamalarıyla belirlenen rahatsızlık ortaya çıkar P vitamini Doğada bol bulunurBir çok P vitamini faktörü kanamalı skorbüt tedavisinde C vitaminiyle sinerjik (arttırıcı) tesir gösterirAyrıca tümü direncin artmasında ve kılcal damar geçirgenliğinin azalmasında önemli rol oynar  
 
Üst Alt