Kandırılmış hissediyorum.
1. Hayatınızda hiç gerçek tarçın gördünüz yahut tattınız mı? Muhtemelen hayır.
Gerçek tarçın Sri Lanka'ya has, açık renkli, tatlı ve lezzetli bir bitki. Tüm dünyanın tükettiği "tarçın" ise aslında tarçın bitkisinin bir akrabası olan cassia. O daha acı, baharat tadı olan, koyu renkli bir yapıya sahip. Tarçın ender ve çok sıkıntı bulunan bir baharat olduğu için cassia'yı tarçın kabul ediyoruz.
2. Kaşar peynirlerinin büyük kısmı eritme peynirden oluşuyor.
1 kilo kaşar peyniri yapmak için 10 kilo süt gereklidir. Bu da maliyeti ve fiyatı artıracağı için günümüzde yediğimiz kaşarların birçok geçersiz. Gerçek kaşar peyniri yanmaz, eridiğinde tel tel ayrılır. Halbuki firmalar maliyeti düşürmek için farklı peynir çeşitlerini eritip karıştırarak geçersiz kaşar peyniri elde ediyor.
3. Ton balığının içinde ekseriyetle ton balığının kendisi bulunmuyor.
Amerika'da restoranlarda yapılan bir araştırma, suşilerin içinde bulunan ton balıklarının %100'ünün diğer balıklardan ve unsurlardan oluştuğunu ortaya koydu. Tekrar bir restoran zinciri yakın vakitte ton balıklı sandviçinde hiç balık bulunmadığını, balık tadı ve kokusu bulunan gereçler kullandığını açıkladı. Gerçek ton balığı olan uzun kanatlı orkinos balığının maliyeti ve kolay taklit edilebilmesi insanların işlerini kolaylaştırıyor.
4. Gerçek bal bulmak, çölde su bulmakla muadil.
Ne yazık ki doğal olduğu tez edilen, özel bölgelerden getirtilen ballarda bile bu durum geçerli. Bir balın gerçek mi, düzmece mi olduğunu anlamak çok güç; gerçek ballar dahi çeşitli ilaç ve tatlandırıcı eklemeleriyle "sahteleştiriliyor".
5. Kakao yağı içermeyen çikolatalar uydurma olarak tanımlanıyor.
Günümüzde pek çok çikolatada soya yağı üzere farklı yağlar kullanılıyor. Gerçek çikolata değerli ve sıcaklığa daha dayanıksız. Ağzınıza attığınızda beden ısınızla çabucak erimesi çikolatanın gerçek olduğunu gösteriyor.
6. %100 doğal zeytinyağı bulmak oldukça güç. Neredeyse tüm zeytinyağlarında daha ucuz öteki yağlar var.
Bu karıştırma süreci maliyeti düşürse de zeytinyağının yararını azaltıyor ve bedene doymuş yağ girmesine sebep oluyor.
7. Parmesan peyniri olarak talaş bile kullanıldığını söyleyen araştırmalar var.
İtalya'nın Parma kentine ilişkin bu peynir tüm dünyada çok tanınan lakin ne yazık ki o da kaşar üzere maliyetli bir peynir olduğu için yapay aromalarla benzerleri üretiliyor.
8. Kahve epeyce pahalı bir bitki çekirdeği. Bu nedenle içine kesinlikle bir şeyler karıştılıyor.
Farklı kahveleri inceleyen uzmanlar yanmış kuru yemiş kabukları, yanmış mısır, yanmış arpa, nişasta, incir, karamel; hatta kısımlar ve parşömen (!) kağıdı kalıntıları bulmuş.
9. Çay yapraklarının içine diğer bitkilerin yapraklarının karıştırılması çok da şaşırtan değil.
Ayrıyeten daha uzun müddet dayanması için talaş da karıştırılıyor.
10. Toz baharatların büyük kısmı düzmece. Zati ana haber bültenleri sık sık bu mevzuyu ele alıyor.
Zerdeçalda mısır bulunuyor, muskat cevizinden elde edilmesi gereken muskat baharatı karabiberin süreçten geçirilmiş hali. Toz baharatların birçoklarında alakasız eklemeler var.
11. Hazır meyve sularının büyük ölçüde gerçek olmadığını bilmeyen kaldı mı?
Konsantre, işlenmiş meyvenin çeşitli kimyasallarla karıştırılması sonucu elde edilen meyve suları aslında damak zevki gelişmiş olanların kolaylıkla doğalından ayırt edebileceği farklılıklara sahip.
12. Kobe eti yahut Wagyu eti
Dünyanın en değerli eti olarak da bilinen Kobe eti Japonya'ya mahsus ve çok sıkıntı elde edilen bir et. Amerika'da yalnızca 8 restoranda yenebilen bu etin tanınan olmasıyla pek çok restoran ve firma birebir isimle et satmaya başladı. Bu etler büsbütün olağan dana eti.
13. Istakoz sahiden özel bir yiyecek. Pek çok restoranın menüsünde yer alan ıstakoz ise aslında langostino.
Langostino karides ve yengece benzeyen bir tıp lakin muhakkak ıstakoz değil.
