Son Konu

Bebeğin Beyin Gelişiminde Çevresel Uyaranların Rolü

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Beyin yaşantıya ve öğrenmeye bağlı olarak gelişebilir. Bu gelişmeyi sağlayan çevreden gelen duygusal uyaranlardır.

Bunu kanıtlayan çalışma 1988 de Bloom ve Lazersonun İran’da kimsesiz çocukların bakıldığı öksüzler evinde gerçekleştirdiği çalışmadır. Buradaki çocuklar ilk bir yaşta tümüyle yataktan alınmadan beşikte günlerini geçiriyor ve sadece 2 günde bir yıkanmak için kucağa alınıyormuş. Beslenme karyolaya dayanan biberonla yatakta yapılıyormuş. Normalde bebekler 9 ayda oturup en geç 2 yaşta yürüdüğü halde buradaki bebekler 2 yaşında oturabilmeye, çok azı 3 yaşında yürümeye başlamış.

Normalde bebekler kucağa alındığında yalnızca duygusal ve sosyal uyaranlar almakla kalmazlar, aynı zamanda sinirleri ve kasları da uyarılmış olur. Çeşitli biçim ve pozisyonlarda tutulan bebek buna bedeni ile uyum göstermeyi öğrenir. Eşyayı değişik açılardan görmesi, vücuduna uygulanan basınç ve dokunma, beynine birçok uyaranı aynı anda vererek gelişmesini sağlar. (öktem , 2006, s34-35)

Beyin sinir hücrelerinden ve bunların aralarındaki bağlardan oluşur. Beyin bu hücereler arası bağlardaki elektrik iletisi ile çalışır. Bebekler doğduklarında beyinlerinde gereğinden çok sinir hücresi ve bunlar arasındaki bağlantı vardır. Yani her çocuk zeki doğar. Bu hücreler ve bağlantılar kullanılmaz ise zamanla körelir ve yok olur. Sinir hücreleri yeniden yapılmaz. Örneğin normalde her iki gözü de gören bir bebeğin sadece kataraktı varsa, yani gözünün önünde bir tabaka varsa erken fark edilir ve kataraktı alınırsa gözü sorunsuz görür. Ama geç fark edilir çocuk aylarca görmez ise aynı ameliyat yapılsa bile kör olur. Çünkü kullanılmayan göz sinirleri işlevini yitirir. Yetersiz fiziki, duyusal ve duygusal uyaran alan çocuklarda beyin hücreleri ve bağlantıları azalır. Ama devamlı ilgilenilen, konuşulan, kucağa alınan, sevgi gösterilen, müzik dinletilen, gezdirilen, farklı ortamlar ve insanlar gören çocuklar devamlı uyaran aldıkları için beyinleri gelişir, hücreler ve bağlantılar korunur ve daha zeki olur. İlk 7 yaşta çocuğun beyni erişkinin %90 ‘nına ulaşır. (ömeroğlu,Ulutaş , 2007 s25)Yani  0-7 yaş eğitimi zeka gelişimi için çok önemlidir.

Yani “kucağına alma, alışmasın” demek YANLIŞTIR.

Bu cümle ile büyük annelere, büyük babalara, hala, dayı , teyze, amca, abi ve ablalara gün doğdu. Ama burada dikkat edilmesi gereken bir konu var. Bebekler henüz dünyadaki birçok virüs ve bakteriyi tanımıyorlar, daha önce karşılaşmadılar. Bizim taşıdığımız, tanıdığımız ve bizi hasta etmeyen birçok mikroorganizma ona yabancı ve hasta edebilir. Bu nedenle hasta olanlar zaten kesinlikle bebeğe yaklaşmasınlar. Hasta olmayıp da kucağına alanlar yüzünden öpmesinler. Ellerin yıkanmış olması tercih edilir.

14 yıldır bebeği olmayan sonradan tedavi ile bebek sahibi olan bir bayan bebeği 1 aylık iken zatürre ile getirmişti. Bunun nasıl olduğunu sorduğumda bütün köyün ziyarete geldiğini, evde devamlı misafir olduğunu, çocuğu elden ele gezdirdiklerini söylemişti.

Aile bireyleri dışındaki kişilerin de böyle bebeği kucağına alarak ve öperek sevmesinin de doğru olmadığını düşünüyorum. Ziyarete gelen kişilerin bebeğe, halk arasında “eğesi kaçmış” , “boynu kısa kalmasın” bahanesi ile  anne babadan izin almadan, kaşla göz arasında çeşitli hareketler yaptırması doğru olmadığı gibi tehlikeli de olabilir. Baştan bunlara izin vermeyerek kedinizi ve bebeğinizi can sıkıcı bir olaydan koruyabilirsiniz.


 
Üst Alt