Devlet Bahçeli, Lozan Antlaşması'yla ilgili "Siyasi önyargılarla, ideolojik dogmalarla Lozan Antlaşması’nı kutuplaşmanın dehlizlerine savurmak insafsızlık ve tarih bilmezliktir" dedi.
Bahçeli'nin ittifak ortağı AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte "Birileri Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı" diyerek Lozan'ı tartışmaya açmıştı.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli; Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının 98. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; "Siyasi önyargılarla, ideolojik dogmalarla, fikri saplantılarla Lozan Antlaşması’nı kutuplaşmanın dehlizlerine savurmak insafsızlık ve tarih bilmezliktir. Lozan, Türk Kurtuluş Savaşı’nın siyasi ve diplomatik tacıdır" dedi.
Bahçeli iletisinde "Zafer mi? Hezimet mi? Sorusuna yanıt aramak yerine, Lozan Antlaşması’nı tanımak, kavramak ve ruhunu özümsemek lazımdır" tabirlerini kullandı.
Devlet Bahçeli; Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının 98. yıldönümünü nedeniyle toplumsal medya hesabından bir bildiri yayınladı.
Bahçeli'nin bildirisi şöyle:
"Onur dokümanı niteliğindedir"
'Bu muahedename, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr muahedenamesiyle ikmal edildiği zannedilmiş, büyük bir suikasdın inhidamını tabir eder bir vesikadır. Emsali namesbuk bir siyasi zafer yapıtıdır.’ Bu kelamın müellifi Aziz Atatürk’tür. Mevzu da Lozan’dır. 98 yıl evvel bugün imzaya açılan Lozan Barış Antlaşması, hâlâ birinci günkü mana ve muhtevasını koruma eden bir onur evrakı niteliğindedir. Sevr akbabalarının kanat çırptığı bir devirde istiklal ve istikbal iradesinin global alanda bayraklaşması Lozan’da mümkün olmuştur. 1918’de incinen ulusal gurur, 1919’un Samsun’undan 1922’nin Lozan’ına kadar adım adım tamir ve tedavi edilmiş, 24 Temmuz 1923 tarihiyle birlikte Türkiye bağımsız, çağdaş ve ulusal bir devlet olarak memleketler arası alanda varlığını ve hükümranlık haklarını kabul ettirmiştir. Lozan Antlaşması temelli kıymetini ve global münasebetlerdeki kılavuzluk unsurlarını imzasının üzerinden 98 yıl geçmesine karşın güçlü bir formda ihtiva etmektedir. Türk milletinin ahlak ve yürek direncini kırma, o kırıktan emperyalizmi geçirme hevesi kursaklarda kalmıştır. Geçmişin ne kadar derinine inebiliyorsak geleceğin ufkunu, daha da ötesini o kadar görebiliriz. Lozan’da Türk asırlarının müdafaası yapılmış, Türk milletinin bekası ve varlık hakları meydanlarda akan kanlardan ilhamını alan diplomatik ustalıkla teminata kavuşturulmuştur.
"Kurtuluş Savaşı'nın tacıdır"
Siyasi önyargılarla, ideolojik dogmalarla, fikri saplantılarla Lozan Antlaşması’nı kutuplaşmanın dehlizlerine savurmak insafsızlık ve tarih bilmezliktir. Zafer mi? Hezimet mi? Sorusuna yanıt aramak yerine, Lozan Antlaşması’nı tanımak, kavramak ve ruhunu özümsemek lazımdır. Lozan Antlaşması, Anadolu coğrafyasında o güne kadar ki 852 yıllık mevcudiyetimizin gelecek bin yıllara inançla ve bir millet halinde taşıma şuurunun dokümanlara kazınmış, masalarda karara bağlanmış irade künhüdür. Lozan, Türk Kurtuluş Savaşı’nın siyasi ve diplomatik tacıdır.
"Bu muvaffakiyetin gölgelenmesi zilletin ta kendisidir"
Tarihi gerçekleri bugünün penceresinden bakıp niyetli ve marazi biçimde tahlil etmek güzel niyetten yoksun bir yanılgıdır. Lozan Antlaşması’nın meşrep ve mizaca nazaran tefsiri yerine, ulusal ve tarihi duruş prizmasından okumak en yanlışsız, en sağlıklı, en isabetli seçenektir. Ulusal Gayret, askeri ve stratejik bir zaferin şehadet ve gazilikle yoğrulmuş kahramanlık beratıdır. Lozan Antlaşması ise harika bir fecirin, haç karşısında düşmeyen hilalin siyasi ve diplomatik başarısıdır. Bu muvaffakiyetin gölgelenmesi zilletin ve hezimetin ta kendisidir. Lozan’daki Türk delegasyonu sırtını hem tarihe hem de teslimiyeti reddeden millet iradesine dayamıştır. Emperyalizmin kurduğu masanın karşısına Sakarya geçmiş, Dumlupınar çıkmış, Büyük Taarruz dikilmiştir.
"Bazı güdük akıllılar"
Bugünlerde Lozan’dan yana, Lozan’a karşı olanlar tasnifine tevessül eden kimi güdük akıllılar zırvanın ve tarihten nifak üretmeye çalışmanın damgalı failleridir. Bunlar bilmelidir ki, Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran değil, tescil eden 143 unsurluk evraktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüzel ve siyasi egemenliğinin kararı şahsiyeti, birebir vakitte ebedi varlığı Lozan’da temellenmiş, bu bahis açılmamak üzere kapanmıştır. Bu vesileyle aziz şehitlerimizi, Ulusal Gayret kahramanlarını ve Lozan delegasyonunu hürmet ve rahmetle anıyorum.”
Ayrıyeten bakınız
Gazete Duvar