Doğa Nedir? Hakkında Bilgi
Bilincin dışında kendiliğinden varolanların tümü
İnsanı çevreleyen ilksiz ve ölümsüz bütünlüğü dile getirir Antik Devir Yunan felsefesinde 'physis' deyimiyle dile getirildi Bilim ve felsefe onu gözlemek ve onun üstüne düşünmekle başlamıştır Evrendeki, bilinçli insanı da kapsayan, her şey onun ürünüdür ve ondan oluşmuştur Örneğin bir elma, elma ağacının ürünü değil, evrimsel gelişimi içinde bütün bir doğanın ürünüdür Kesintisiz devim ve bundan ötürü de kesintisiz değişim içinde yer alan doğa baki biçimlerde belirir Özdeksel yapıdadır Felsefenin esas sorunu, onu insan bilincinden egemen sayıp saymamakla başlamıştır özdekçi anlama doğanın insan bilincinden egemen olarak varlığını ileri sürer Düşünceci anlayışsa onu dağıtılmış deyimlerle dile getirdiği bilincin ürünü sayar Felsefe alanının tüm öğretileri temelde bu iki anlayıştan birine bağlıdır Yüzyıllardan beri süregelen felsefesel savaş bu iki anlayış arasındadır Düşünürler dışarıya kalan tüm ahali kendiliğinden özdekçidirler Bir diyalektikçinin dediği gibi, tımarhaneden veya idealist düşünürlerin okulundan çıkmamış her insan, dünyanın kendi benliği dışında varolduğunu bilirBu doğal anlama, en yetkin felsefesel biçimine eytişimsel özdekçilikte ulaşmıştır İlkel ırk bile masalımsı tasarımlarında doğanın, değil insanlardan, tanrılardan da önce bulunduğunu dile getirmişlerdir Çeşitli mitolojilerdeki tanrı tasarımlarının tümü, kişileştirilmiş doğa bölümleridir Mesela Skandinav inançlarında buzlu sislerle sıcak buharlar birbirine karışır ve tanrılar bu karışımdan meydana gelirler çağrıda bulunmak ama doğa (buzlu sisler ve sıcak buharlar tanrılardan önce vardır kendilerini doğanın denetinden koparılmış başıboş hayallere kaptıran kimi düşünürler, masallar tasarımlayan ilkel insanlar değin bile realist olamamaktadırlar 'Doğa' deyimi, 'insanın doğası' deyiminde olduğu gibi 'insanın doğuşundan beri varolan özellikleri' anlamında da kullanılmaktadır *
Bilincin dışında kendiliğinden varolanların tümü
İnsanı çevreleyen ilksiz ve ölümsüz bütünlüğü dile getirir Antik Devir Yunan felsefesinde 'physis' deyimiyle dile getirildi Bilim ve felsefe onu gözlemek ve onun üstüne düşünmekle başlamıştır Evrendeki, bilinçli insanı da kapsayan, her şey onun ürünüdür ve ondan oluşmuştur Örneğin bir elma, elma ağacının ürünü değil, evrimsel gelişimi içinde bütün bir doğanın ürünüdür Kesintisiz devim ve bundan ötürü de kesintisiz değişim içinde yer alan doğa baki biçimlerde belirir Özdeksel yapıdadır Felsefenin esas sorunu, onu insan bilincinden egemen sayıp saymamakla başlamıştır özdekçi anlama doğanın insan bilincinden egemen olarak varlığını ileri sürer Düşünceci anlayışsa onu dağıtılmış deyimlerle dile getirdiği bilincin ürünü sayar Felsefe alanının tüm öğretileri temelde bu iki anlayıştan birine bağlıdır Yüzyıllardan beri süregelen felsefesel savaş bu iki anlayış arasındadır Düşünürler dışarıya kalan tüm ahali kendiliğinden özdekçidirler Bir diyalektikçinin dediği gibi, tımarhaneden veya idealist düşünürlerin okulundan çıkmamış her insan, dünyanın kendi benliği dışında varolduğunu bilirBu doğal anlama, en yetkin felsefesel biçimine eytişimsel özdekçilikte ulaşmıştır İlkel ırk bile masalımsı tasarımlarında doğanın, değil insanlardan, tanrılardan da önce bulunduğunu dile getirmişlerdir Çeşitli mitolojilerdeki tanrı tasarımlarının tümü, kişileştirilmiş doğa bölümleridir Mesela Skandinav inançlarında buzlu sislerle sıcak buharlar birbirine karışır ve tanrılar bu karışımdan meydana gelirler çağrıda bulunmak ama doğa (buzlu sisler ve sıcak buharlar tanrılardan önce vardır kendilerini doğanın denetinden koparılmış başıboş hayallere kaptıran kimi düşünürler, masallar tasarımlayan ilkel insanlar değin bile realist olamamaktadırlar 'Doğa' deyimi, 'insanın doğası' deyiminde olduğu gibi 'insanın doğuşundan beri varolan özellikleri' anlamında da kullanılmaktadır *