CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın teklif etmesi halinde cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhur İttifakı’nın tersine Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını demokratik yollarla belirleyeceğini" söyleyerek, "Millet İttifakı derse ki 'Siz aday olun', kabul ederim. Zira onurlu bir vazife cumhurbaşkanlığı ve onurlu vazifenin çok ötesinde Türkiye'ye gerçek manada demokrasiyi getirecek kişi olacak" dedi.
Sözcü'den Ruhat Mengi'ye konuşan Kılıçdaroğlu, "Anketlerde CHP ve UYGUN Parti'nin oylarının arttığı, Cumhur İttifakı partilerinin oylarının düştüğü görülüyor. Sizce Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaybedeceği görülen bir seçime girer mi?" sorusuna, "Seçime girecek, hiçbir telaşım yok. Bizi tahrik eden, sokağa çekmek isteyen, çatışma ortamı yaratmak isteyen gelişmeler olabilir, herkesin sakin olması gerekiyor. OHAL ilan etmek isteyebilir, etse de sandığa gidecek ve misyonumuzu yapacağız" yanıtını verdi.
"Nefsine hakim olması, verdiği kelamda durması lazım"
CHP önderi, cumhurbaşkanı adayının taşıması gereken özellikleri saydığı açıklamasına ait olarak ise, "Cumhur İttifakı'nın adayı aşikâr; Erdoğan. AK Parti ve MHP milletvekillerinin tamamı şartsız ona uyacaklardır. Zira kendi akıllarını kullanma ve olayları sorgulama üzere bir güçleri yok. Milletvekilliklerini de Erdoğan'a borçludurlar. Bizde ise demokrasi var, yani biz cumhurbaşkanı adayı belirlenecekse evvel ittifak olarak bir ortaya gelmek ve oturup konuşmak zorundayız. Tek aday mı olsun, her parti başka farklı aday mı çıkarsın, bu demokrasi kültürünün getirdiği bir şeydir. Benim yaptığım cumhurbaşkanlığı tarifi ise toplumun hasretle beklediği bir cumhurbaşkanı tarifi. Bu cumhurbaşkanının kendisi, ailesi ve ömür üslubuyla topluma örnek olacak. Vatandaş tanım ettiğim üzere bir cumhurbaşkanı istiyor. Yeni cumhurbaşkanı da başlangıçta harika yetkilere sahip olacak. “Cumhurbaşkanı oldum, bütün yetkiler bende, ne demek parlamenter sistem, nereden çıktı bu” derse her şey tuzla buz olur. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'i getireceğiz ve sahip olduğu yetkilerin kıymetli bir kısmını tekrar parlamentoya devredecek. Münasebetiyle, seçilecek cumhurbaşkanının nefsine hakim olması, verdiği kelamda durması lazım" fikrini lisana getirdi.
Kılıçdaroğlu, adaylık tartışmalarıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen soru üzerine, "Millet İttifakı derse ki “Siz aday olun”, kabul ederim. Zira onurlu bir vazife cumhurbaşkanlığı ve onurlu misyonun çok ötesinde Türkiye'ye gerçek manada demokrasiyi getirecek kişi olacak. Hem parlamentodaki ittifaka itimat verecek, hem size oy vermeyen vatandaşların da kucaklandığını görecek. Bunu yapmak zorundayız. Bu basamakta tartışmayı bireyler bazına indirgemek gerçek değil. Biz evvel cumhurbaşkanı nasıl biri olmalı, “nitelikleri” ne olmalı, onu tartışmalıyız" diye konuştu.
HDP ile ittifak tartışmaları
Kılıçdaroğlu, "HDP ile ittifak kelam konusu mu" sorusuna, "Biz HDP ile hiç ittifak yapmadık ki. Yalnızca GÜZEL Parti ve Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile ittifak yaptık, tıpkı ittifakla yola devam edeceğiz. Aslında HDP de açıklama yaptı “İttifak üzere bir arayışımız yok” dediler. İktidar bizi farklı bir alanda konuşlandırmak istiyor, bu iftiralar daha evvel de atılmıştı lakin halk mahallî seçimde dersi verdi, “Ben bunlara inanmıyorum” dedi. Bundan sonraki seçimde tekrar ders verecek" dedi.
"Belediyeler parasını ödesinler, uçaklar gelsin istedik lakin olmadı"
CHP önderi, günlerdir devam eden yangınların akabinde tekrar tartışılan THK uçaklarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Biz “Belediyeler parasını ödesinler, uçaklar gelsin” istedik ancak o da olmadı. Bakın, 2002'de 176 yerde orman yangını çıktı lakin çoğumuz orman yangınından haberdar dahi olmadık zira THK'na ilişkin uçaklar 4'er 4'er 4 farklı yerde konuşlanıyordu; İstanbul, Edremit, Çanakkale ve İzmir'de, 3 tane de keşif uçağı… Bunlar da rastgele bir yerde yangın olup olmadığını daima gözetiyorlar, bir yerde yangın varsa hızla müdahale edip söndürüyorlardı. Artık yangın var, uçak yok. Yangın var, kâfi helikopter yok. “Envanterimizde uçak yok” diyorlar, uçak yoksa siz 19 yıldır ne yapıyordunuz? Kaldı ki orman yangınını söndürme olayını bir ihaleye bağlamak kadar saçma bir şey yoktur. Kamunun THK var, cumhuriyetle yaşıt olan bir kurum, vazife alanı bu. Bu kurumu mahvettiler, cumhuriyetin birinci yıllarında kurulan bütün kurumları yok etmek için özel bir gayret harcadılar, o kurumlardan bir de THK'dır. THK'nın bu hale getirilmesinin tek sorumlusu iktidardır. Baskı kurması, yöneticileri değiştirmesi, kayyum ataması, oralarda önemli yolsuzlukların olması, Erdoğan bunların hepsini seyretti zira yok etmek istiyordu, yok etti. Artık ormanlar yanıyor, art geriye bakanlar gidiyor, ne yapıyor bakanlar? Vali bir tarafta, kendileri öbür tarafta, telefon ediyor, bilgi alıyorlar, o kadar. Şayet bizim Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin üzere büyükşehir belediyelerimiz olmasa durum çok daha vahim olacaktı."