Son Konu

Sigmund Freud Ve İnsan Benliği

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Kimdir Sigmund Freud?

Sigmund Freud, 6 Mayıs 1856’da şimdi Çek Cumhuriyetinde bulunan Moravia adlı küçük bir kasabada doğmuştur Freud 4 yaşındayken, Yahudi yün tüccarı olan babası ile ailesi Viyena’ya göç etmiştir Freud’un yaşamanın büyük kısmı burada geçmiştir Tıp Fakültesini bitirdikten sonra nöroloji ihtisası yapmış ve Paris’te bir yıl JeanMartin Charcot ile çalışmıştır Fransa’dayken hipnozu öğreten AmbroiseAugust Liebault ve HippolyteMarie Bernheim’dan da etkilenmiştir Fransa’daki eğitiminden sonra Viyena’ya dönmüş ve histerik hastalar ile klinik çalışmasına başlamıştır 1887 ile 1897 yılları arasında, bu hastalar ile çalışması, psikoanalizi geliştirmesini sağlamıştır Sigmund Freud 23 Eylül 1939 da öldü

Freud'un İnsan Benliğini Açıklaması:

İçgüdü Kuramında Nesne İlişkileri:

Freud, erişkinlikte bir sevgi nesnesinin seçimini sevgi ilişkisinin kendisine ve çocuğun yaşamının ilk yıllarındaki diğer bütün nesne ilişkilerinin doğasına ve kalitesine bağlar Psikoseksüel gelişimin libidinal dönemlerini tanımlarken Freud çocuğun ebeveynleri ve çevresindeki diğer önemli insanlarla olan ilişkisinin önemine değinir

Bebeklerde dış dünyadaki nesnelerin farkında olunması yavaş gelişir Doğumdan hemen sonra bebekler açlık, soğukluk ve ağrı gibi gerginliği artıran fiziksel hislerin hemen farkında olurlar ve bebeklere bakan anneler bu gerginlikleri ve acı verici uyaranları ortadan kaldırırlar Fakat yeni bebek araştırmaları, bebeklerin diğer kişilerin farkında olmalarının, Freud’un orijinal düşüncesinin aksine, daha erken olduğunu düşündürmektedir

Aşağıda psikoseksüel gelişim dönemleri ve her dönemin nesne ilişkileri açıklanmaktadır Bu açıklamada psikoseksüel gelişim genç erişkinliğe kadar devam etmekte olmakla birlikte şimdi gelişimin erişkin yaşamda da sürdüğü bilinmektedir



ORAL DÖNEM

(AĞIZ DÖNEMİ)

Tanım:Bebeğin gereksinimlerinin, algılarının ve anlatım şeklinin birincil olarak ağız, dudaklar, dil ve ağız bölgesiyle ilgili diğer organlarla olduğu ve yoğunlaşmanın bu bölgede artış gösterdiği en erken gelişim dönemidir

Açıklama: Ağız bölgesi ruhsal düzendeki egemen rolünü, ortalama olarak yaşamın ilk 18 ayında üstlenir Susuzluk, açlık, mama veya benzerleri ile haz verici dokunma uyaranları, yutma ile ilgili hisler ve doyurulma ağız bölgesi hisleridir Ağız dürtülerinin iki ayrı alt özelliği vardır: Libidinal ve agresif Oral gerginlik durumları, tıpkı bebeğin emzirilmesinde olduğu gibi oral doyurulmayı gerektirir Oral triad, yemek isteme, uyumak isteme ve uykudan önce emmenin sonlanması ile ortaya çıkan gevşeme ile karakterizedir Libidinal gereksinimlerin (oral erotizm) oral dönemin erken kısmında (başlangıcında) egemen olmasına karşın daha sonraları agresif (saldırgan) özellikle karışık olduğu (oral sadizm) düşünülür

Oral agresyon kendisini ısırma, çiğneme, tükürme ve ağlama ile gösterir Oral agresyon dövme, yok etme ve yıkma ile ilgili ilkel istek ve fantazilerle bağlantılıdır

Amaçları: Ebeveyne veya bakıcıya güven dolu bağlılığın kurulması, oral isteklerin aşırı derecede çatışma olmadan veya oral sadislik isteklerle zıt düşmeden rahat anlatımının ve doyumunun sağlanması

Patolojik özellikler: İleri derecede oral doyum veya yoksunluk patolojik özellikleri işaret eden libidinal saplantılarla sonuçlanabilir Bu özellikler arasında ileri derecede iyimserlik, narsisizm, kötümserlik (depresif dorumlarda sık görülür) ve devamlı isteme vardır Oral karakterler genellikle ileri derecede bağımlı ve diğer insanlardan istekte veya böyle bir arayış içinde bulunanlardır Bu özellikte kişiler doyurulmak isterler fakat başkalarını doyurmazlar Oral karakterler kendilik saygılarını sağlamak için nesnelere ileri derece bağlanır Oral özellikler arasında kıskançlık ve çekememezlik de bulunur

Karakter özellikleri: Oral dönemin başarılı bir şekilde çözülmesi, ileri derecede bağımlı ve kıskanç olmadan, diğer insanlara güven duygusu duyarak ve aynı zamanda kendilik güveni ve kendilik önemi duygusunun gelişmesi ile oluşan verme ve alma yeteneklerinin yapılaştığı bir karakter yapısına bağlıdır



ANAL DÖNEM

Tanım: Büzücü kasların (sfinkterlerin), özellikle anal büzücü kasların, nöromüsküler kontrolü kazanması ile belirli olan psikoseksüel gelişim dönemidir Böylelikle, dışkının tutulmasında veya dışarı atılmasında istemli kontrol sağlanır

Açıklama: Kabaca 1 yaşından 3 yaşına kadar olan bu dönem libidinal ve sadistik dürtülerin bir karışımından oluşan saldırgan güdülerin yoğunlaşmış olması ile tanınır İstemli sfinkter kontrolün kazanılması pasif durumdan aktif duruma hızla değişime işaret eder Anal kontroldeki çatışmalar ve tuvalet eğitimindeki dışkıyı tutma ve boşaltma konusunda ebeveyn ile mücadele birliğinde ayrılma, bireyselleşme ve bağımsız olma çabalarını da getirir

Anal erotizm, dışkının tutulması ve bunun ebeveyne bir armağan olarak saklanması bağlamında anal işlevden duyuran hazdır Anal sadizm, dışkılamanın güçlü ve yıkıcı bir silah olarak kullanılması ile ortaya konan saldırgan isteklerin ifadesidir Bu istekler çocukların fantazilerinde bombalama ve patlamalar şeklinde görülür

Amaçları: Anal dönem, bağımlıktan ayrılma ve bağımsızlığı kazanma ile ebeveyn kontrolüne karşı yapılan bir mücadele dönemidir Aşırı kontrolün (dışkı tutumu) veya kontrolsüzlüğün (dışkı atımı) olmadığı bir durumda büzücü (sfinkter) kas kontrolünün sağlanmasının amaçları ileri derece utanma veya kontrolü kaybedeceği hakkında kendilik kuşkusu olmadan çocuğun özerkliğini kazanmasıdır

Patolojik özellikler: Uyumsuz karakter özellikleri, anal erotizm ve buna karşı olan savunma düzeneklerinden kaynağını alan belirgin zıtlıklar içerir Düzenli olma, inatçılık, bildiğini okuma, tutumluluk ve cimrilik anal işlevlere bir saplantıdan ileri gelen anal karakter özellikleridir Anal özelliklere karşı savunmalar etkisizse artmış zıtlıklar (ambivalans), savrukluk ve pislik, dağınıklık, karşı gelme, öfke ve sadomazohistik eğilimler belirginleşir Anal karakteristikler ve savunmalar en tipik olarak obsesifkampulsif bozuklukta görülür

Karakter özellikleri: Anal dönemin başarılı bir şekilde sonlanması kişisel özerkliğin gelişmesini, bağımsızlığı, suçluluk duymadan kişisel girişimcilik kapasitesini, utanma ve kuşkulanma olmadan kendiliğin saptadığı davranış yeteneğini, zıtlıkların (ambivalans) olmamasını ve gerek aşırı inatçılık veya gerekse kendiliği küçük görme hissi olmadan işbirliği kurma yeteneğini sağlar



ÜRETRAL DÖNEM

Tanımlama: Bu dönem Freud tarafından açık bir şekilde ele alınmamış olmakla birlikte, gelişimin anal ve fallik dönemleri arasında bir geçiş dönemi olarak kabul edilir Anal dönemin bazı karakteristikleri ile fallik dönemin bazı karakteristiklerini paylaşır

Açıklama: Üretral dönemin karakteristikleri genellikle fallik dönem içerisinde incelenir İdrar yapmaktan haz alma veya anal retansiyonun anoloğu olan idrar tutmaktan haz alma üretral erotizmdir Üretral işlevin sadistik özelliği de vardır Anal sadistik özelliklerin devamı sırasında üretral sadistik özellikler de görülebilir Enurezisteki gibi üretral kontrolün kaybı sıklıkla anal çatışmaların yeniden etkin olması anlamında regresyona işaret edebilir

Amaçları: Üretral performansın kontrolü Üretral işlevin amaçlarının anal dönemden ne kadar ve hangi boyutta farklı olduğu açık değildir

Patolojik özellikler: Egemen olan üretral özellik yarışmacı ve hırslı olmadır Olasılıkla bu durum, üretral kontrol kaybından ileri gelen utanma duygusunun giderilmesi (kompenzasyon) ile ilgilidir Kızlarda utanmanın ve erkek üretral performansı ile karşılaştırıldığında yetersizlik hissinin olması nedeniyle erkek cinsel organı olan penise imrenmenin gelişmesi üretral kontrolü başlatabilir

Karakter özellikleri: Anal döneme eş sağlıklı etkilerin yanı sıra, üretral yeterlilik, gururlanma ve kendine yeterlilik duygularının gelişmesini sağlar Üretral performansta erkek çocuk babası gibi erişkin performansını taklit eder ve kendisini onunla karşılaştırır Üretral çatışmaların çözülmesi cinsel kimliğin tomurcuklanmasını ve sonraki özdeşimleri sağlar

FALLİK DÖNEM

Tanımlama: Cinsel gelişimin fallik dönemi yaşamın üçüncü yılında başlar ve ortalama olarak beşinci yıl sonuna kadar devam eder

Açıklama: Fallik dönem birincil olarak cinsel ilgilere, uyarılmaya ve genital bölgeye yoğunlaşma ile karakterizedir Her iki cinsteki çocuklarda penis ilgi duyulan ana organ olur Kız çocuklarında penisin olmaması kısırlaştırılmış (kastrasyon) olma gibi düşünülür Fallik dönemde, karşı cinsteki ebeveyn ile bilinçsiz fantezi düzeyinde oluşan cinsel yaklaşımın neden olduğu artmış genital masturbasyon vardır Kısırlaştırma (kastrasyon) tehdidi ve onunla bağlantılı kısırlaştırılma kaygısı (kastrasyon anksiyetesi) masturbasyon ve ödipal isteklerle bağlantılıdır Bu dönem sırasında ödipal içerek ve çatışma yerleşir ve pekişir

Amaçları: Bu dönemin amacı, genital bölgeye erotik ilgide ve genital işlevlerde yoğunlaşmadır Bu yoğunlaşma cinsel kimlik için temel oluşturur ve daha önceki psikoseksüel gelişim dönemlerinden kalan özelliklerin genitalcinsel yönelime eklenmesini sağlar Ödipal durumun oluşması, karakter organizasyonu boyutlarının belirlenmesi ve ileride yapılacak olan özdeşimler için gereklidir

Patolojik özellikler: Falliködipal karmaşadan doğan patolojik özellikler hemen hemen bütün nevrotik gelişimi saran karışık ve değişik görünümler halindedir Ancak sözü edilen konu erkeklerde kısırlaşmaya, kızlarda penise imrenmeye yoğunlaşmıştır Bu dönemdeki gelişimsel çarpıkların yoğun olduğu diğer önemli nokta ödipal karmaşanın (ödipal kompleks) çözülmesinden sonra gelişen özdeşim örüntüleridir Kısırlaştırılma kaygısının ve penise imrenmenin etkisi ve her ikisine karşı oluşan savunmalar ile fallik dönemden ortaya çıkan özdeşim örüntüleri insan karakterinin gelişmesinin birincil belirleyicileridir Önceki psikoseksüel gelişim dönemlerindeki saplantılar veya çatışmalar bu döneme taşındığında ödipal çözümü etkileyebilir ve değiştirebilir

Karakter özellikler: Fallik dönem cinsel kimlik hissinin, bunaltı olmadan oluşan merak hissinin, suçluluk duymadan yapılan girişimciliğin, insanlar ve nesneler üzerinde etkili olma hissi ile içsel süreçlerin ve dürtülerin denetim ve kontrolünün oluşmasını sağlar Fallik dönem sonunda ödipal çatışmanın çözümü, güdü ve dürtülerin düzenlenmesine ve bunların yapıcı sonlanmalara ulaşması için gerekli güçlü içsel kaynakların ortaya çıkmasına bağlıdır Bu içsel kaynağın düzenlenmesi üstben (superego) ile olur ve üstben ebeveyn şekillerinden sağlanan özdemişlerle yapılaşır

LATENT DÖNEM

Tanımlama: Puberteye kadar Ödipus karmaşasının çözüldüğü bu dönem cinsel dürtünün etkin olmadığı veya sessiz olduğu bir dönemdir 56 yaşlardan 1113 yaşlara kadar devam eder

Açıklama: Ödipal dönemin sonlanması ile üstbenliğin (superego) oluşması ve daha sonra benlik (ego) işlevlerinin olgunlaşması içgüdüsel dürtülerin kontrol edilmesine büyük ölçüde olanak sağlar Bu dönemde cinsel ilgilerin oldukça sessiz olduğu düşünülür Bu dönem, hem erkekler, hem kızlar için homoseksüel bağlantıların yapıldığı dönemdir Aynı zamanda libidinal ve saldırgan (agresif) enerjilerin yüceltilmesi (sublinasyon) ile güçlü öğrenme, oyunlarda etkinlik, çevrenin keşfedilmesi ve çevredeki insanlar ve nesneler ile daha yeterli ilişki kurma sağlanır Bu dönem yeteneklerin geliştirilmesi için önemlidir

Amaçları: Bu dönemin ana amacı ödipal özdemişler ile cinsel kimlik rolünün ve cinsel rollerin birleştirilerek pekiştirilmesidir İçgüdüsel dürtülerin kontrolü ve cinsel yönden sessizlik benliğin (egonun) ve yeteneklerin gelişmesini sağlar Öğretmenler ve diğer erişkinler gibi aile dışındaki önemli figürler ile yakın ilişkiler de özdeşim özelliği olarak ödipal işleve eklenebilir

Patolojik özellikler: latent dönemdeki tehlike içsel kontrolün gelişmesinin olmamasından veya bunların aşırı olmasından ortaya çıkabilir Kontrolün olmaması öğrenme ve yeteneklerin gelişmesinde enerjilerin yeteri kadar yüceltilip kullanılmamasına, içsel kontrolün aşırılığa da kişilik gelişiminin olgunlaşmamasına ve obsesif karakter özelliklerinin yaşa göre erkenden ortaya çıkmasına neden olabilir

Karakter özellikleri: Latent dönem, gelişim şemasında sıklıkla önemsiz bir edilgenlik (pasivite) dönemi olarak düşünülür

Fakat son zamanlarda bu dönemde önemli gelişimsel süreçlerin yer aldığı anlaşılmıştır Bu dönem, psikoseksüel gelişimde daha önce kazanılan edinimlerin bütünleştirdiği ve uyumsal işlevin kurulduğu dönemdir

GENİTAL DÖNEM

Tanımlama: Psikoseksüel gelişimin genital veya ergenlik dönemi puberteden (1113 yaş) başlayarak genç erişkinliğe kadar devam eder Bu dönemin ergenlik öncesi, erken ergenlik, orta ergenlik, geç ergenlik ve hatta ergenlik sonrası şeklinde bölümlere ayrıldığı da olmaktadır

Açıklama: Genital (cinsel) sitemin fizyolojik olgunluğu ve hormonal sistemler, libidinal güdüler başta olmak üzere güdülerin artmasına neden olur Bu da kişilik düzeninde (organizasyonunda) bir gerilemeye (regresyona) yol açar Dolayısıyla, önceki psikoseksüel gelişim dönemlerindeki çatışmalar yeniden açılır ve olgun cinselliğin kazanılması ve erişkin kimliğinin elde edilmesiyle bu çatışmaların çözülmesi fırsatı doğar

Amaçları: Bu dönemin birincil amaçları bağlanılan ve bağımlılık gösterilen ebeveynlerden son olarak ayrılmak ve olgun, aile dışı ilişkilere başlamaktır Bununla ilişkili olarak olgun kişisel kimlik duygusu kazanılır ve kabul edilir, sosyal beklentiler ile kültürel değerlerin yeni uyumsal bütünleşmeye olanak tanımasıyla erişkin rolü biçimlenir

Patolojik özellikler: Gelişimin bu döneminde başarılı çözümün elde edilmesindeki sorunlar çok yönlü ve karmaşıktır Eğer ergenlik dönemindeki gelişimde, daha önce sözü edilen cinsel kimlik, sosyal etkinlik ve bağlanmanın sonlanması gibi çözümler olmamışsa eksiklikler görülür Bu eksiklikler tüm psikoseksüel spektrumun kalıntılarının nedeni de olabilir Daha önceki dönemlerde başarılı olmayan çözümler ve çeşitli dönemlerdeki saplantılar (fiksasyonlar) erişkin kişiliğinde patolojik görünümler doğurur Ergenliğin başarısız çözümü ile ilgili çok özel bir eksiklik Erikson’un tanımladığı kimlik karmaşasıdır (identity diffusion)

Karakter Özellikleri: Ergenlikte, önceki psikoseksüel dönemlerin başarılı çözümü ve büştünleşmiş olması kişiliğin tam olarak olgunlaşmasını, doyumlu cinsel yaklaşım, kendiliğin bütünleşmesini ve sürekli kimlik duygusunu sağlar Böyle bir kişi kendiliğin gerçekleşmesinde doyuma ulaşır ve çalışma alanında, anlamlı amaçlarda ve değerlerde, sevgide, yaratıcılık ve üreticilikte başarılı olur

UYARI:
Arkadşlar Dalga Geçerseniz Modlardan Ban İstiycem Dalga GEçenler İçin
 
Üst Alt