Son Konu

İdrar Yolları Taş Hastalığı

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0

urinerr-sistem.jpg

İdrar yollarından taş düşürmeye çalışan hastalar bu dönemi çok sıkıntılı yaşayabilir. Doğum sancısından bile kötü olabilen ağrıların nedeni taşın bu süreçte, idrar yollarını tıkamasıdır. Çoğu böbrek taşları hastalar tarafından az ya da çok ağrılı bir şekilde tıbbi yardım olmadan düşürülebilir.

Belli bir süre içerisinde düşürülemeyen taşların ağrı yanında enfeksiyon, idrarda kanama, böbrek fonksiyonlarının bozulması gibi riskler taşıması nedeniyle üroloji uzmanı tarafından görülerek uygun tedavilerin planlanması gerekir.

Aşağıdaki durumlar böbrek taşlarının erken bulguları olabilir. Mutlaka bir üroloji uzmanı ile görüşülmesi gerekir:
  • Böbrek bölgelerinde (yan ve sırta doğru) şiddetli ağrı
  • Bulantı-kusma
  • İdrarın kanlı çıkması
  • Ateş-titreme
  • Bulanık idrar
  • İdrar yaparken yanma
  • İdrar yollarını tıkamayan veya kısmi tıkayan taşlar hiç rahatsızlık vermeyebilir ve tanı konamadan çok iri boyutlara ulaşabilir.
5mm çapındaki taşın düşme olasılığı yaklaşık %50 ‘dir.

10mm.den büyük taşlar ise düşmez kabul edilir.

Günümüzde artık idrar yolu taşları uygun tedavi yöntemleri planlanarak – açık cerrahilere gerek kalmadan – hızlı ve emniyetli bir şekilde tedavi edilebilmektedir.

Geçirilen girişimsel tedaviler sonrası böbrek ve aşağı idrar yolları mümkün olduğunca taşsız hale gelmelidir. Kalan taş parçaları yeni taş oluşumları için nüve oluştururlar.

Böbrek Taşı Nedir?


  • bobrek-tasi-01.jpg

  • bobrek-tasi-02.jpg

  • bobrek-tasi-03.jpg
ÖncekiSonraki

123

Böbrekler tarafından kandan süzülen vücut için gereksiz fazla sıvı idrar şeklinde atılırken beraberinde atılan bazı katı maddeler bazen idrar yollarının içinde çökerek böbrek taşlarını oluşturur.

İdrarı oluşturan suyun az, beraberinde atılan maddelerin fazla olması yanında idrar içinde bulunan taş oluşumunu engelleyici bazı maddelerin azlığı da farklı kristallerin idrarda çökmesine neden olur.

Çok değişik sayı, büyüklük ve yapıda taşlar görülmektedir.

Böbrek Taşları Neden Oluşur?

ÖncekiSonrakTaşların büyük bir kısmı kalsiyum içerikli olmasına rağmen çoğu zaman idrar içindeki kalsiyum ve diğer bazı kimyasalların düzeyleri normal sınırlardadır. Aşırı egzersiz yapan, sıcak iklimlerde yaşayan, sıcak ortamlarda çalışmak zorunda olan kişiler daha çok terleme ile sıvı kaybettiklerinden idrar miktarları azalır. Konsantre hale gelen idrar içinde taşların oluşma olasılığı çok yükselir.

Kalsiyum, oksalat, ürat, sistin gibi kimyasalların idrarda aşırı düzeylerde bulunması taş oluşumunu kolaylaştırır.

İdrar yollarında enfeksiyon varlığında, normal yapıda olmayan böbreklerde ve ailesinde taş hastalığı öyküsü olanlarda taş oluşumu daha fazla görülür.

Ayrıca, kullanılmakta olan mide asidini azaltıcı ilaçlar (antasidler), kalsiyum, D vitamini, C vitamini, kortizon, bazı antibiyotik ve idrar söktürücü ilaçlar da taş oluşumuna zemin hazırlayabilir.

Böbrek Taşlarının Hepsi Aynı Yapıda mıdır?

İdrar yollarında çok farklı yapıda taşlar oluşabilir.

Kalsiyum taşları en sık görülen taşlardır. Sıklıkla kalsiyum oksalat bazen de kalsiyum fosfat yapılarında oluşurlar. Kalsiyum ve oksalat idrarda fazla ise bu tür taşların oluşumuna neden olurlar. Vücuttaki paratiroid hormonunun fazlalığı, kanser, bazı böbrek hastalıkları bu tür taşlara zemin hazırlayabilir.

Enfeksiyon taşları genellikle iri böbrek taşları halinde karşımıza gelirler. Bazı mikroorganizmaların idrardaki üreyi parçalayan enzim salgılamasıyla alkali hale gelen idrarda çöken taşlardır. Kadınlarda daha sık görülür.

Ürik asit taşları etten zengin diyetle beslenenlerde oluşan asit yapıdaki idrarda çöken taşlardır. Gut hastalığı ve bazı kemoterapiler oluşumunu kolaylaştırır. Direkt çekilen röntgen filmlerinde görünmeyen taşlardır. Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi incelemeleri ile tanı konur.

Sistin taşları sistin metabolizmasının bozuk olduğu durumlarda görülebilen taşlardır. Çok nadir görülür ancak sık nüks ederler.

Böbrek Taşı Kimlerde Oluşur?

Erkeklerde 2-3 misli daha fazla görülür. Taş öyküsü olan hastaların yarısında sonraki on yıl içinde tekrar taş oluşumu görülmektedir.

Diğer bazı risk faktörleri:
  • 20-40 yaş arasındakiler
  • Ailede taş öyküsü
  • Tek ya da anormal yapıdaki böbrekler
  • Sık idrar yolu enfeksiyonu geçirenler
  • Kullanılmakta olan ilaçlar (bazı idrar söktürücüler, antasidler, guatr ilaçları)
  • Proteinden zengin beslenenler
  • Genellikle az su içenler
  • Fazla hareket etmeyenler, yatalak hastalar
  • Bazı ince barsak hastalıkları veya ameliyatları geçirmiş olanlar
  • İdrarda kalsiyum, oksalat, ürik asit gibi minerallerin yüksek düzeylerde bulunması
  • İdrarda sitrat azlığı (sitratın taş oluşumunu önleyici etkisi vardır)
  • İdrar pH’ındaki değişiklikler (çok düşmesi ya da çok yükselmesi)
Böbrek Taşlarında Bulgular Nelerdir?

Böbrek içinde yerleşmiş olan taşlar eğer idrar akışını engellemiyorsa şiddetli ağrıya neden olmaz. Bel ve sırt bölgelerinde hafif adale ağrısı benzeri yakınmalar olabilir. Böbreğin tamamı taşla dolu olduğu halde hasta hiç rahatsızlık hissetmeyebilir.
  • Ağrı: İdrar yolu taş hastalığının en önemli bulgularından olan ağrı taşın idrar yolunu tıkadığı durumlarda ortaya çıkar. Tıkanmanın ani ve tama yakın olması şiddetli taş sancısına neden olur. Ağrının nedeni taşın gerisindeki idrar yolu içinde basıncın artmasıdır. Doğum sancısından bile kötü olduğu şeklinde tariflenebilen ağrı sırasında sıklıkla bulantı, kusma gözlenir. Ağrı, taş böbrek çıkışını tıkıyorsa ya da üretere (böbrekle mesane arasındaki kanal) yeni girmişse, genellikle böbrek üzerinde veya sırtın yan tarafında hissedilir. Taşın aşağıya doğru inmesiyle birlikte ağrı da kasıklara doğru yer değiştirir.
  • İdrarda kanama: İdrar yollarında taşı olan hastalarda görülebilen diğer bir bulgu ise genellikle idrar renginin hafif pembeleşmesi şeklinde tariflenen idrarda kanamadır. Ayrıca idrarın bulanık ve tortulu gelmesi, kokulu idrar yapma gibi bulgular da olabilir.
  • Enfeksiyon: İdrar yolu taş hastalığına sıklıkla enfeksiyon eşlik eder. İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma gibi bulgular görülebilir. Enfeksiyonun böbrekleri etkilediği durumlarda yüksek ateş gözlenebilir.
Böbrek Taşlarında Tanı Nasıl Konur?

  • bobrek-tasi-teshis-01.jpg

  • bobrek-tasi-teshis-02.jpg
ÖncekiSonraki

123

Bazı böbrek taşları genel sağlık muayeneleri sırasında çekilen filmlerde tesadüfen saptanır. Daha sıklıkla şiddetli ağrı ve idrarda renk değişikliği olan hastalarda yapılan idrar tahlili ve ultrasonografik görüntüleme ile tanı konur.

Böbrek ve mesane arasındaki kanal (üreter) içine girmiş taşların tanısında ultrasonografik inceleme yetersiz kalmakta, bilgisayarlı tomografi ile net tanı konması mümkün olmaktadır. Kontrast vererek çekilen görüntüleme yöntemlerinde ise böbrek fonksiyonları yanında idrar yolları anatomisinin değerlendirilebilmesi de mümkün olmaktadır.

Böbrek Taşları Neye Yol Açar?

Böbrek taşları rahat düşürülebiliyorsa genellikle ciddi bir problem oluşturmazlar. Taşa bağlı tıkanıklık çok uzun süreli olmadığı sürece kalıcı bir hasar yaratmaz. Ancak farkına varılmadan tıkanıklık devam ederse enfeksiyon ve kalıcı böbrek hasarları gözlenebilir. Çok sık nüks eden taşlarda, tıkama ile birlikte enfeksiyon varlığında, iri taşlı, sık ameliyat geçiren hastalarda zaman içinde böbrek fonksiyonlarında değişim gözlenebilir.

Böbrek Taşları Önlenebilir mi?

Taş rahatsızlığı yaşayanların yaklaşık yarısı sonraki 10 yıl içinde tekrar taş oluşumu ile ilgili problem yaşamaktadır. Bazı şeylere dikkat ederek taş oluşum riski en aza indirilebilir :
  • Günde yaklaşık 2 litre idrar çıkaracak kadar sıvı alınmalıdır (önemli kısmı su olarak).
  • Taşların büyük kısmı kalsiyum içerikli olduğundan önceleri kalsiyumlu gıdalar yasaklanırken günümüzde kalsiyumun taş oluşumunu önleyici etkisinin bile olduğu saptanmıştır. Ancak çok nadir durumlarda (barsaktan kalsiyum emilimi aşırı olan, çok yüksek dozda kalsiyum tabletleri alan hastalar gibi) kalsiyum, taş oluşum riskini arttırmaktadır.
  • D vitamini takviyeli yiyecekler ve kalsiyum bazlı antasitlerden kaçınılmalıdır.
  • Hayvansal gıdalar aşırı tüketilmemelidir.
  • Diyette tuz kısıtlanmalıdır.

 
Üst Alt