Kul Hakkı ile İlgili Merak Edilenler

Yüce yaratıcının ''karşıma kul hakkı ile gelmeyin'' emri ile büyük bir öneme sahip olan kul hakkı Müslüman halkın en çok dikkat ettiği konulardan biridir. İslam'da titizlikle yaklaşılan bir kavram olan kul hakkı Kur'an-ı Kerim ve hadislerde sıklıkla vurgulanan bir terimdir. Her Müslümanın dikkat etmesi gereken bir konu olan kul hakkı ile ilgili pek şey merak edilmektedir. Kul hakkı namazı diye bir şey var mı? Kul hakkı nasıl ödenir, ne kadar günah, tövbesi olur mu, ödenmezse ne olur? Gibi merak edilenleri sizler için derledik.

İslam dinine inanan ve Müslüman olan kişiler için dikkat edilmesi gereken bir durum olan kul hakkı topluda en çok konuşulan, araştırılan konulardan biridir. Allah (CC) her türlü günahı affedebileceğini ancak kul hakkına girenleri affetmeyeceğini bizlere bildirmiştir. Bağışlanabilmemiz için öncelikle hakkı yenen kişi ile helalleşmemiz şarttır. Kul hakkı pek çok sebebe bağlı olabilir ve insanların her davranışına dikkat etmesini gerektirir. Bir kimsenin malını çalmak ya da hakkını yemek en bilinen kul haklarındandır. Bir kişinin istemediği davranışlarda bulunmak, çevrede bulunanları rahatsız etmek, karşımızdakilerle alay etmek, onları özellikle toplum içinde küçük düşürmek ve rencide etmek başlıca kul haklarındandır. Yetim hakkı yemek ise en büyük kul haklarından sayılmaktadır ve kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de yetimin hakkının kesinlikle verilmesi gerektiği defalarca vurgulanmıştır. Eğer birinin hakkına girdiğinizi düşüyorsanız ve yüce yaratıcının önüne bu hak ile çıkmak istemiyorsanız hakkına girdiğiniz kişi ile birebir helalleşmeniz gerekir.

Kul Hakkı Namazı Diye Bir Şey Var Mı?​

Namaz Allah ile aramızda bir köprü görevi görmektedir. ımızdan af dilemek, yaptıklarımızdan pişmanlık duyduğumuzu dile getirmek ya da dileklerimizi en samimi şekilde aktarmak için namaz bizler için bir çıkış kapısıdır. İslam'ın beş şartından biri olan namaz günde beş defa her Müslüman'ın eda etmesi gereken bir kuraldır. Kul hakkına giren, pişman olan kişiler de af dilemek ve bu yükten kurtulmak için namaza yönelir. Ancak bizlere rehber olarak gönderilen Kur'an-ı Kerim'de böyle bir namazdan söz edilmediği gibi sünnetlerde de kul hakkı namazı diye bir şey yar almaz. Kul hakkından kurtulmak için helalleşme tek şarttır.

Kul Hakkı Başka Nasıl Ödenir?​

Üzerinde kul hakkı bulunan kişiler, hakkına girdiği mazlumlardan helallik alması gerekir ve bu peygamber efendimiz (sav) tarafından da bizlere öğüt edinilen bir davranıştır. Ayrıca kişilerin hakkı verilmelidir. Ardından yaptıklarınızdan pişman olduğunuzu samimi bir dille Allah'a iletmelisiniz, tövbe ederek ve tövbe namazı kılarak pişmanlığınızı aktarabilirsiniz.

Kul Hakkı Ne Kadar Günah?​

Kul hakkı en büyük günahlar arasında yer almaktadır. Hesap günü geldiğinde haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı ölçüsünde hak sahiplerine verileceği İslam dininde belirtilmektedir. Eğer verilecek salih amel bulunmazsa bu sefer de mazlumun günahlarının aynı ölçüde haksızlık yapan kişiye yükleneceği de ayrıca ifade edilmektedir. Kul hakkı içinde olan kişilerin cehenneme gideceği açık bir şekilde belirtiş ve yüce yaratıcının bu günah içinde bulananları affetmeyeceği dile getirilmiştir.

Kul Hakkı Tövbesi Olur Mu?​

Tövbe işlenen günahlardan pişmanlığı ifade etmenin ve bir daha bu eğilimler içinde bulunulmayacağını en güçlü şekilde aktarmanın yoludur. Kul hakkına giren kişiler de bu günahlarından kurtulmak için tövbe kapısına yönelirler. Ancak böyle bir şey söz konusu değildir. Helallik aldıktan sonra ya da hakkına girdiğiniz kişinin hakkını verdikten sonra yüce yaratıcıdan işlediğiniz günah için af dileyebilirsiniz.

Kul Hakkı Ödenmezse Ne Olur?​

Kul hakkına giren kişiler hakkına girdiği kişilerle helalleşmeden bu dünyadan göçüp giderse hesap günü olarak adlandırdığımız diğer yaşamda kişinin hakkını öder. Bu ödeme şekli kendisine ait salih amellerin hakkına girdiği kişiye verilmesi ya da karşı kişinin günahlarını yüklenmesi şeklinde olur. Kul hakkına giren ve ödeyemeyen kişiler cehennem ile cezalandırılır. Ayrıca kul hakkı mazlum ve hakka giren kişiler arasında olduğu için üçüncü kişiler aracılığı ile ödenmesi mümkün değildir.