Ülkemizde ardında ağır bilançolar bırakan orman yangınları, dünyanın dört bir yanında yaşanan sel felaketleri derken, küresel ısınmanın etkilerini artık çok daha belirgin bir şekilde görebilecek duruma geldik. Doğanın ne kadar hassas olduğunu ve bu yoldan geri dönüşünün artık çok zor olduğunu gördüğümüz şu dönemde, pandemi döneminde takmak zorunda kaldığımız maskeler de yaşadığımız Dünya'ya zarar vermeye başladı.
Okyanusların korunması için çalışmalar yapan OceansAsia, COVID-19 pandemisinin okyanuslarda bıraktığı etkiyi açıkladığı Masks on the Beach: The Impact of COVID-19 on Marine Plastic Pollution adlı raporda, toplamda 1,6 milyar maskenin okyanuslarda yüzdüğünü açıkladı. İşin en kötü yanı da yaklaşık olarak 5 bin tonluk bir kirliliğe yol açan bu maskelerin doğadan yok olması gereken sürenin 450 yıl olması.
Tek kullanımlık maskeler, deniz canlıların hayatını tehlikeye atan mikroplastiğe dönüşüyor
OceansAsia'nın yayınladığı raporu inceleyen online PR servisi B2Pess'in yaptığı açıklamalara göre doğaya atılan tek kullanımlık maskeler, 4 bin 680 ila 6 bin 240 ton arasında ek bir deniz kirliliğine yol açıyor. Her bir maskenin yok olması için gereken süre 450 yılken bu süre zarfında erimeye başlayan maskelerin, deniz canlıların hayatını önemli ölçüde tehlikeye atması bekleniyor.
Açıklanan bilgilere göre tek kullanımlık maskeler, doğada biyolojik olarak çözünebiliyor ancak bu sefer de hayvanların farkında olmadan yutabileceği mikroplastiklere dönüşüyorlar. Yutulan mikroplastikler sadece deniz canlılarının hayatını değil, besin zinciri boyunca transfer edilebildiğinden insanların hayatını da tehdit ediyor.
İşin kötü tarafı, tehlike yaratan tek şey maskeler değil, aynı zamanda burun kısımlarında bulunan teller. Yayınlanan raporda bu teller yüzünden balık ve kuşların boğulma risklerinin arttığı, kaplumbağaların da bu malzemeleri yiyecek olarak algılayıp yiyebileceği belirtiliyor.