Son Konu

1. Dunya Savaşı Sonrası Yapılan Antlaşmalar Nelerdir

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
1 Dunya Savaşı Sonrası Yapılan Antlaşmalar Nelerdir ?

1 Dunya Savaşı Sonrası Yapılan Antlaşmalar





Paris Barış Konferansı

1918 yılı sonbaharında İttifak Devletleri, Ateşkes Antlaşmaları imzalayıp savaştan cekilmişlerdi Bunun uzerine onlarla yapılacak barışların ilkelerini saptamak icin Paris'te 1919 yılının Ocak ayında buyuk bir konferans toplandı

27 devletin katıldığı konferansa İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve İtalya hakimdi Savaş sırasında yendikleri devletlerden neler koparacaklarını uyumlu bicimde kararlaştıran uc buyuk devlet, İngiltere, Fransa ve İtalya birbirine duştu Wilson İlkeleri'ni kendilerine gore yorumlayıp, ceşitli kanıtlar gostererek paylaşmadan vazgecmediklerini gosterdiler Osmanlı Devletinin paylaşılmasını ongoren Antlaşmalarda Anadolu'daki Akdeniz ve Ege bolgelerinin İtalyanlara verilmesi kararlaştırılmıştı Ancak Anadolu'daki Akdeniz ve Ege Bolgelerinin tamamıyla İtalyanlara verilmesi, Doğu Akdeniz'deki dengeyi altust ederdi Akdeniz'de guclu bir İtalya, Ortadoğu'yu denetiminde tutan İngiltere icin ileride bir tehlike oluşturabilirdi İngiltere, daha once İtalya'ya verilmesi kararlaştırılmış bolgeleri Yunanistan'a vermeyi kendi cıkarlarına uygun gordu Savaş sırası yapılan paylaşma Antlaşmalarında onemli bir değişikliğe gidildi Anadolu'nun paylaştırılmasına Yunanistan da ortak edildi İzmir ve cevresi Yunanistan'a verilecek, sadece Ege Bolgesinin guney kıyısı ile Akdeniz Bolgesinin Batısı İtalya'ya verilecekti

Gumru Antlaşması (23 Aralık1920)

Rusya'nın durumundan yararlanarak kendi devletlerini kuran Ermeniler ve Gurculer, Wilson İlkeleri'ni kendilerine gore yorumlayarak, Doğu Anadolu'nun kendilerine verilmesini istemişlerdi Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra, Osmanlı Orduları once Kafkasları ardından Doğu Anadolu'nun sınır bolgelerini boşalttılar Turk birliklerinin cekilmesinden sonra işgal hareketlerini hızlandıran Ermeniler, yerli Musluman halka insanlık dışı davranışlarda bulundular Bunun uzerine Buyuk Millet Meclisi Hukumeti, Ermenilere savaş actı TBMM, Mondros Mutarekesi kararı gereği boşaltılan Kars, Artvin ve Ardahan'ın tekrar geri alınması icin gereğinin yapılması yolunda ayrıca yetki verdi 15 Kolordu Komutanı Kazım Karabekir komutasındaki Turk Birlikleri 28 Eylul 1920'de taarruza gecti 29 Eylul'de Sarıkamış'ı, 30 Ekim'de Kars'ı, 7 Kasım'da Gumru'yu geri aldı Ermeniler barış istedi Goruşmelerde TBMM'ini Kazım Karabekir, Erzurum Milletvekili Suleyman Necati Bey, Erzurum Valisi Hamit Bey, Ermenistan'ı ise Başbakan Aleksandr Katisyan ve beraberindekiler temsil etti

23 Aralık gecesi imzalanan Gumru Antlaşması şoyleydi:

Kars ve yoresi Turkiye'ye geri verilecek;
Ermenistan'ın Turkiye'ye karşı diğer devletlerle yaptığı tum antlaşmalar kaldırılacak;
Aras Nehri Cıldır Golune kadar uzanan hat Doğu sınırı olarak cizilecek;
Sevr antlaşmasını ve Turkiye cıkarlarına uygun olmayan antlaşmaları Ermenistan hukumeti de kabul etmeyecek;
Turkiye'deki Ermenilerle, Ermenistan'daki Muslumanların diğer yurttaşlar gibi eşit haklardan yararlanacak;
İki ulke arasında en erken vakitte diplomatik ilişkiler, telgraf ve telefon ulaşımları kurulacak;
Turk koruyuculuğu altında yerel ozerklik verilecek olan İtur ve Nahcıvan illeri kendi kaderlerini kendileri tayin edecekler;
Ermenistan saldırıya uğrar ve yardım isterse, Turkiye ona askeri yardım da bulunacak;
Ermenistan silah ithal etmeyecek;
Her iki taraf birbirinden savaş odeneği istemeyecek;
Turk ordusu, Ermeni ordusu Antlaşmada saptanan sayıya indirildiği taktirde Ermeni topraklarını boşaltacaktır
Gumru Antlaşması'nın imzalanmasından bir gun sonra, Ermenistan Cumhuriyeti Kızılordu'nun işgaline uğradı ve Erivan'da Sovyet Ermeni Cumhuriyeti kuruldu Sovyet Ermenistan Cumhuriyeti'nin kurulması ile Gumru Antlaşması'nın onaylanması askıya alınmış, antlaşmanın yururluğe girmesi mumkun olmamıştır Doğu Cephesi'nde kazanılan zafer doğu sınırlarının belirlenmesinde yararlı olmuş, once 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması, daha sonra 13 Ekim 1921 Kars Antlaşması ile ufak değişikliklerle Turkiye ile Ermenistan arasındaki sınır belirlenmiştir Gumru Antlaşması, TBMM'nin imzaladığı ilk antlaşma olmasından dolayı onemlidir

Londra Konferansı

TBMM, Sevr Antlaşması'nı kabul etmemiş, İtilaf Devletleri'ni yurttan cıkarmak icin harekete gecmişti TBMM, Milli Mucadele sırasında Guneyde Fransızlara karşı başarılı olmuş, Turk Sovyet goruşmelerini başlatmış, Yunan ilerleyişini durdurmuştu I İnonu Zaferi de kazanılınca İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşmasında bazı değişiklikler yapmak uzere Yunanistan ve Turkiye'nin de katıldığı bir konferansın 23 Şubat 1921'de Londra'da yapılmasına karar verdiler

Fakat TBMM'ni tanımadıkları icin, konferansa yalnızca Osmanlı Hukumetini davet ettiler Mustafa Kemal'in de konferansa delege olarak katılabileceğini ya da bir temsilci yollayabileceğini Osmanlı Hukumeti'ne bildirdiler Osmanlı Hukumeti de itilaf devletlerinin bu onerisini TBMM Başkanı Mustaf Kemal Paşa'ya iletti Ancak TBMM bu teklifi kabul etmedi ve cağrılmadığı bir konferansa, katılamayacağını bildirdi Bunun uzerine İtilaf Devletleri, İtalya'nın aracılığı ile TBMM'ni resmen Londra Konferansı'na cağırdı Konferans 23 Şubat'ta Londra'da acıldı İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşması'nda kucuk değişiklikler yapmak istediler Turk delegeler buna şiddetle karşı cıktılar

Sadrazam Tevfik Paşa, soz sırası kendisine gelince, Ben sozu Turk Milletinin gercek temsilcisi olan Turkiye Buyuk Millet Meclisi Başdelegesine bırakıyorumdiyerek konuşma yetkisini Bekir Sami Bey (Kunduh)'e bıraktı Bunun uzerine, İtilaf devletleri her turlu goruşmeyi TBMM heyetiyle yaptı TBMM delegeleri, Misakı Milli'ye dayanarak Sevr Antlaşması'nı hicbir şekilde kabul etmediklerini dile getirdiler Şiddetli tartışmalardan sonra konferans sonuc alınamadan dağıldı Bekir Sami Bey konferansın dağılmasından sonra savaş esirlerinin karşılıklı geri verilmesi ile ilgili olarak, 11 Martta Fransızlarla, 12 Martta İtalyanlarla ve 16 Martta İngilizlerle, ayrı ayrı antlaşmalar imzaladı TBMM tarafından onaylanmayan bu antlaşmalar hicbir zaman yururluğe girmedi Konferans, sonuc alınamamasına rağmen, İtilaf Devletleri'nin TBMM'ni tanımaları acısından diplomatik bir başarıydı

Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)

Londra Konferansı'ndaki başarısızlığa karşılık, daha onceki ilişkilerin değerlendirilmesi amacı ile Rusya'ya giden bir TBMM Heyeti, 16 Mart 1921'de Sovyet Hukumeti ile tarihe adı Moskova Antlaşmasıolarak gecen onemli bir belge imzaladı Ermenilere karşı sağlanılan zaferden sonra, 1 İnonu Savaşı'nın da kazanılması Ruslardaki son tereddutleri ortadan kaldırmıştı Onlar, daha onceden tanıdıkları TBMM Hukumeti ile sıkı bir işbirliği icine girmeyi kararlaştırdılar Bu antlaşmaya gore Sovyet Rusya, Sevr Antlaşması'nı kesinlikle tanımıyor ve TBMM Hukumetine her turlu maddi ve siyasal destek vermeyi taahhut ediyordu Boylece, 1 İnonu Zaferi TBMM Hukumetine hem o zamanın koşulları icinde sağlam bir muttefik kazandırmış, hem de İtilaf Devletleri ile goruşme masasına oturabileceğini gostermiştir Artık TBMM kendisini dunyaya acmaktadır

Kars Antlaşması (13 Ekim 1921)

Sakarya Meydan Muharebesi'nin sağladığı siyasal kazanclardan biri de, Kars Antlaşması'ydı Kars Antlaşması, Doğuda daha once Mart 1921'de yapılan ve Moskova Antlaşması'yla duzenlenen ilişkilerin genişletilerek, Kafkas Devletlerini kapsaması, Doğu sınırımızın da kesinleşmesini sağlayan antlaşma olması acısından onemlidir Kars'ta 13 Ekim 1921'de imzalanan antlaşmaya Ermenistan, Azerbaycan, Gurcistan ve Sovyet Rusya temsilcileri de imza koymuştur

Ankara Antlaşması (21 Ekim 1921)

Sakarya Savaşı'ndan sonra tereddutleri ortadan kalkan Fransa, iktisadi ve kulturel konularda ayrıcalık isteklerinden de vazgecerek, 20 Ekim 1921'de Ankara'da bir Antlaşma imzalamıştır Bu Antlaşma ile Turkiye Fransa arasında silahlı catışma son buluyor, guney sınırımız da tespit ediliyordu

Moskova Antlaşması ile doğu meselesini cozulduğu gibi, Ankara Antlaşmasıyla da guney meselesi cozulmuş oluyordu Bu Antlaşma, silah, cephane ve malzeme sağlanması yolunda guney sınırımızdan yararlanma imkanı verdiği gibi, batıda Yunan saldırısına rahatlıkla karşı koymak fırsatını da veriyordu

Ankara Antlaşması ile, iki devlet arasında savaş hali sona ermiştir İki devlet arasında butun esirlerin değişimi yapılacaktır Boşaltılan topraklarda genel af ilan edilecektir İskenderun bolgesinde ozel bir yonetim (idari rejim) uygulanacaktır Turk ırkından olan bu bolgenin sakinleri, kulturlerinin gelişmesi icin her turlu kolaylıktan yararlanacaklardır Turkce resmi dil olacaktır

Antlaşmada, Turkiye ile Suriye arasında yeni bir sınır belirlenmekteydi Bu sınırla, Kilikya bolgesinin onemli bir bolumu ve Bağdat demiryolunun buyuk bir kısmı Turkiye sınırları icinde kalmaktaydı Sınır, İskenderun Korfezi uzerinden Payas mevkiinin hemen guneyinden başlayarak, Meydanı Ekber'e kadar uzamaktaydı Suriye ile aramızda cizilen bu sınır, Lozan Barış Antlaşması ile sadece teyit edilmiştir

Ankara Antlaşması ile, IDunya Savaşı'nın galiplerinden biri, Misakı Milli'yi tanımış ve Ankara Hukumeti ile Fransa arasında olumlu ilişkiler başlatılmış oluyordu

Mudanya Ateşkes Antlaşması

3 Ekim 1922'de Mudanya'da toplanan konferansta Turkiye'yi Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Buyuk Britanya'yı General Harrington, Fransa'yı General Charpy, İtalya'yı da General Mombelli temsil etmiştir Cetin goruşmeler sonunda, Mudanya Ateşkes Antlaşması 11 Ekim 1922'de imzalanmıştır Yunanlılar, Mudanya'daki Konferansa katılmamış, hazırlanan Antlaşma metnini kabullenerek uc gun sonra imza etmiştir

Mudanya Ateşkes Antlaşması ile Turkiye Yunanistan arasında silahlı catışmaya son verilmiştir Trakya, Meric sınır olmak uzere Turkiye'ye bırakılmıştır Yunanlılar on beş gun icinde Trakya'yı boşaltacaklardır Yunanlılardan boşalan yerlere İtilaf Devletleri birlikleri girecek, onlar da en gec bir ay icerisinde, Trakya'yı Turklere devredeceklerdir Turklerin Trakya'da en cok 8000 jandarma kuvveti olacaktır Turkler, Ateşkes Antlaşmasında ongorulen sınırlar icinde İtilaf Devletleri askeri birliklerinin bulundukları yerlere girmemeyi taahhut etmektedir Ateşkes Antlaşması imza edildiği tarihten uc gun sonra yururluğe girecektir

Mudanya Ateşkes Antlaşması goruşmelerinde, İsmet Paşa'nın hatıralarında da acıklandığı uzere, bir komutanın siyasi alanda muzakereler yoneten tecrubeli ve becerikli bir diplomat gibi goruşmelere katıldığı ve başarılı olduğu gorulmektedir

Ben heyeti ikamet ettiğimiz binada kabul ettim Generallere masada yer gosterdim Harrington'u sağıma aldım Fransa temsilcisini karşıma, İtalyan generalini de soluma oturttum Fakat ben generallere yer gosterirken onlar biraz şaşırmış gibi oldular Meğer başkanlığı, muzakereyi idare etmeyi onlar kendileri icin duşunmekte imişler

Lozan Barış Antlaşması

Mudanya Mutarekesi sonucu, kesin barış antlaşması goruşmelerine gidilmiş ve tarafsız bir ulkenin şehri olarak Lozan (İsvicre) goruşmelerin yapılacağı yer olarak secilmiştir

Lozan Barış Konferansı'nda, yalnız Yunanistan'la bir hesaplaşma ve savaşa son veren bir barış antlaşması yapma soz konusu değildi Aynı zamanda, I Dunya Savaşı'nın galipleri ile hesaplaşma, hukuki ve siyasi yonden uyuşmazlıkları cozumleme, yuzyıllardan beri sure gelen sorunlara cozum aranmaktaydı Acıkca, Doğu Meselesibutun konferansın ağırlık merkezini oluşturuyordu

Barış Konferansı, 20 Kasım 1922 Salı gunu saat 16'da Lozan şehrinin Mont Benon Gazinosu'nda toplandı Tarafsız İsvicre Konfederasyonunun Başkanı Habab'ın konuşması ile acıldı Lord Curzon'dan sonra soz alan İsmet Paşa (İnonu), daha ilk andan itibaren istiklal ve hakimiyet davasını onemle belirtmiş, Butun medeni milletler gibi hurriyet ve istiklal istiyoruzdiyerek sesini duyurmuştur

Konferans, 4 Şubat'da Antlaşmazlık yuzunden kesilmiş, 23 Nisan 1923'te ikinci defa toplanarak, 24 Temmuz 1923'te Barış Antlaşması imza edilmiştir Lozan Barışı sekiz aylık cetin ve uzun bir muzakere devresinden sonra, Lozan Universitesi'nin toren salonunda imzalanmıştır Lozan'da imzalanan belgeler, esas Barış Antlaşması, 16 adet sozleşme, protokol, beyanname ile bir de nihai senetten ibarettir Lozan'da imzalanan bu belgelerle, sadece bir barış Antlaşması yapılmamış, aynı zamanda Turkiye ile Batı devletlerinin siyasi, hukuki, iktisadi ve sosyal ilişkileri yeni baştan duzenlenmiştir

Lozan Barış Antlaşması onsozunde, devletlerin istiklal ve hakimiyetine saygı gosterilmesi ilkesine yer vermiştir Bu ilke, yeni Turkiye'nin 1 Dunya Savaşı'nın galipleri ile eşit şartlar altında, Lozan'da siyasi bir mucadeleye giriştiğini gosteren bir hukumdur Turk istiklal ve hakimiyetinin tanınması bakımından da onem arz eder

Lozan Barış Antlaşması'nda duzenlenen onemli konular aşağıda ozetle belirtilmiştir bulunmaktadır:

Sınırlar

Guney Sınırı

20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması gereğince, Fransa ile anlaşılarak guney sınırı kararlaştırılmış, Lozan'da bu sınır sadece teyit edilmiştir

Irak sınırı

Irak sınırı uyuşmazlığı cozulememiştir Antlaşmada, Turk topraklarının tahliyesinden itibaren, bu uyuşmazlığın dokuz ay zarfında dostane bir şekilde halledileceği belirtiliyordu

Batı Sınırlarımız

Yunanlılarla batı sınırı, Misakı Milli'ye uygun, Mudanya Mutarekesi'nde on gorulduğu gibi, Meric nehri sınır olmak uzere duzenlenmiştir Karaağac ve cevresi Yunanlılardan alınarak savaş tamiratı karşılığı Turkiye'ye bırakılmıştır Ege Denizi'nde Bozcaada ve İmroz Turkiye'ye verilmiştir Ayrıca, Yunanlıların elinde bırakılan Anadolu kıyısına yakın adalar da, askersiz hale getirilmiştir

Azınlıklar

Birinci Dunya Savaşı'na son veren barış antlaşmalarında azınlıkların himayesine ait hukumler mevcuttur Lozan Barış Antlaşması'nın bu hususla ilgili hukumleri incelendiğinde, azınlıklar bir ayrıcalığa sahip olmamışlardır Turk tebaasından sayılan gayri Muslimlerin kanun ve hukuk duzeni onunde eşitliği soz konusu olmuştur Antlaşmanın 42 maddesi ile gayrimuslim azınlıklar yararına olarak kabul edilen şahsi haklar ile aile hakları, Medeni Kanunumuzun yururluğe girmesi ile onem ve anlamını yitirmiştir Boylece Patrikhanelerin dunya işlerinde ve azınlıkların şahsi muamelelerinde hic bir yetkileri kalmamıştır



Kapitulasyonlar

Kapitulasyonlar, adli, mali ve idari sahada yabancılara tanınan imtiyaz ve muafiyetlerdir Antlaşmanın 28maddesiyle, kapitulasyonlar butun sonucları ile birlikte kaldırılmış ve yeni Turkiye, yuzyıllardan beri cekilen bir beladan sonsuza dek kurtulmuştur

Savaş Tazminatları

1Dunya Savaşı'nın galipleri, bizden 1Dunya Savaşı sebebi ile tazminat talep ettiler Ayrıca buna ek olarak, işgal masraflarını, kendi tebaalarının zarar ve ziyanlarını da eklemişlerdir Savaş icinde Almanya'dan borc karşılığı rehini bulunan beş milyon altın ve savaş yıllarında İngiltere'ye sipariş edilen donanma bedeli de kendi ellerinde bulunduğundan, bizlere verilmemiş ve tamirat karşılığı tutulmuştur

1 Dunya Savaşı'na giren mağlup devletlere ciddi bir mali yuk olan bu beladan, geleceğe bir borc bırakılmadan, sadece fiilen elimizde bulunmayan meblağ karşılık gosterilerek, buyuk bir başarı ile sıyrılınmıştır

Turkiye, Yunanistan'ın harbin devamından ve bunun neticelerinden doğan mali vaziyetini dikkate alarak, tamirat hususunda her turlu taleplerinden Karaağac ve cevresinin Turkiye'ye bırakılması şartı ile vazgecmiştir

Borc Sorunu

1854'ten itibaren Birinci Dunya Savaşı sonuna kadar devam eden Osmanlı amme borcları, Birinci Dunya Savaşı'nda yapılan istikrazlar da dahil, buyuk bir yekun teşkil ediyordu

Sene tertipleri uzerinde borcun taksimi yerine, sermaye uzerinden borcun taksimi ile esas borc toplamı bir hayli azaltılmıştır Diğer taraftan bu borclar, Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılan devletlere de gelirle orantılı olarak bolunmuştur Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğunun Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan'a olan borcları bu devletlerle de yapılan antlaşmalarla 1Dunya Savaşı'nın galiplerine devredilmiştir

Osmanlı amme borclarının diğer cetin bir safhası da tediye edeceğimiz borcların hangi para ile odenmesi hususunda kendini gostermiştir Karşı taraf bunu altın veya sterlin olarak talep etmiştir Biz, Turk parası ve Fransız frangı olarak odemeyi teklif ettik Aradaki fark muazzam meblağlara varmasına rağmen, burada da goruşumuz kabul edilmiştir

Boğazlar

Lozan'da imza olunan en onemli belgelerden biri de, Turk Boğazlarının statusu ile ilgili sozleşmedir Boğazlar sorunu, madde 23'de genel olarak yer almış, Barış Antlaşması'na ek Lozan Boğazlar Sozleşmesi ile ayrıca ayrıntılı olarak duzenlenmiştir Boğazlardan serbest gecişi, Boğazlar Komisyonunun kurulmasını, boğazların ve civarının askersiz hale getirilmesini hedef tutan ve Milletler Cemiyeti'nin de garantisini sağlayan hukumleri ihtiva eden bu Sozleşme, 1936'da Montro (Montreux) Boğazlar Sozleşmesi ile değiştirilmiştir Milli hakimiyeti sınırlayıcı hukumler kaldırılmış, milli cıkarlarımıza uygun hale getirilmiştir

Nufus Değişimi

Lozan'da cozumlenen bir diğer onemli sorun da, İstanbul'da yaşayan Rumlarla Batı Trakya'da yaşayan Turkler haric, Turkiye'deki butun Rumlarla Yunanistan'daki Turklerin değiştirileceğini ongoren sozleşmenin, Barış Antlaşması'na ek olarak konmasıdır

Lozan Barış Antlaşması, Turk Kurtuluş Savaşı'nın sağladığı, Turk milletinin hayati haklarını ve emellerini gercekleştirdiği bir eserdir Lozan aynı zamanda, Orta Doğunun en onemli bolgesinde, barış ve guvenliği kurmak ve devam ettirmekle dunya barışına da hizmet etmiştir Turkiye Lozan'da genel olarak, Misakı Milli'yi gercekleştirmiştir
 
Üst Alt