Son Konu

1878 Berlin Konferansı ve Antlaşması

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
1878 berlin antlaşması
berlin konferansi
berlin antlaşması
berlin antlaşması onemi

Berlin Konferansı ve Antlaşması
Osmanlı Devleti ile Almanya, Avusturya, Macaristan, Fransa ve Rusya arasında Berlin’de yapılan antlaşma Halkımızın 93 Harbi dediği 18771878 OsmanlıRus savaşından, Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik cıkması neticesinde, Ruslarla 3 Mart 1878’de, şartları cok ağır Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı

Turkiye’nin Balkanlardaki rolunu pek zayıf bir vaziyete duşuren ve Rusları Balkanların efendisi durumuna yukselten bu antlaşma, buyuk devletlerin gozunu korkuttu Ayastefanos Muahedesinin, Rusya, İngiltere ve Avusturya arasında tadil edilmesi (değiştirilmesi) hususunda, o sırada İngiltere, sonra dunyanın ikinci devleti durumuna yukselen Almanya’nın yardımı ile bir konferansın toplanması mumkun olmuştu

Sultan İkinci Abdulhamid Han, İngiltere’yi Rusya’nın aleyhine mahirane bir şekilde kışkırtmıştı İngiltere, zayıf bir Turkiye’nin karşısında, Rusya’nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı Daha once, gecici ve şartlı olarak Kıbrıs’ın idaresini İngiltere’ye bırakan Babıali, Rusya’yı yola getirmek icin, birinci derecede bu devlete guveniyordu Tabii, Turkiye, savaştan mağlup cıkmıştı Bahis konusu olan şey, mumkun olduğunca az zararla işin icinden sıyrılmaktı

Kongrenin Berlin’de toplanması hususunda, Almanya İmparatorluk Şansolyesi Prens Bismark’ın teklifi kongreye katılan devletlerce kabul edildi Turkiye ve Rusya’dan başka İngiltere, Almanya, Fransa, AvusturyaMacaristan ve İtalya'nın katıldığı Berlin Konferansı, Almanya İmparatorluk Şansolyesi (federal başbakan) Prens Bismark’ın başkanlığında 13 Haziran 1878’de acıldı Diğer devletleri, başbakanlar ve dışişleri bakanları temsil ediyordu Turk murahhasları, Hariciye Nazırı Kara Todori Paşa, Muşir Mehmed Ali Paşa ve Berlin buyuk elcisi Sadullah Bey (Paşa) idi

Berlin Antlaşması, Turkiye icin bir yıkım olmakla beraber, Turkleri Avrupa’dan tasfiye etmiyordu Bilakis, Turkiye’nin Balkanlardaki hayatını, 1913’e kadar 35 yıl uzatıyordu Ustelik antlaşmanın Rusya’ya sağladığı faydalar azdı ve asla Rusya’nın savaşta goze aldığı fedakarlıkları karşılamıyordu Asıl faydalananlar, Balkan devletcikleri ve İngiltere idi

64 maddelik antlaşmada, toprak değişiklikleri dışında en muhim maddeler, Turkiye’nin, Doğu Anadolu’da Ermenilerin az cok onemli bir azınlık teşkil ettikleri vilayetlerde (Vilayatı Sitte), bu kavim lehine ıslahat yapmayı, aynı ıslahatı Makedonya vilayetlerinde de uygulamayı kabul etmesiydi Her iki madde de, Sultan İkinci Abdulhamid tarafından Buyuk Devletler arasındaki rekabetten faydalanılarak, yıllar boyunca uyutuldu ve asla tatbik edilmedi

Diğer pek muhim bir madde, Turkiye’yi, Rusya’ya 802500000 frank savaş tazminatı odemeye mecbur ediyordu Tazminatın odenmesi, Sultan İkinci Abdulhamid’in uzun saltanatı boyunca devam etti

Berlin Antlaşması, Turkiye’nin 1699 Karlofca Antlaşması'ndan sonra, Avrupa’dan tasfiyesini hazırlayan ikinci buyuk donum noktası oldu Bu tasfiye, 1913 Bukreş Antlaşması ile tamamlandı ve Avrupa Turkiyesi, Doğu Trakya’ya munhasır kaldı

Osmanlı Devletinin bu antlaşma ile doğrudan doğruya veya dolayısıyla olan toprak kayıpları şu şekilde ozetlenebilir: Devlet, doğrudan doğruya idaresinde bulunan Niş sancağını Sırbistan’a, Teselya sancağını Yunanistan’a, birkac kazayı Karadağ'a, Kars, Artvin ve Ardahan sancaklarını Rusya’ya, Dobruca sancağını Romanya’ya bırakıyor, bu suretle birkac kaza ile birlikte 6 sancak, İmparatorluktan ayrılıyordu Kendisine tabi olan Romanya, Sırbistan, Karadağ prensliklerinin, imparatorluktan ayrılmasına razı oluyordu Bunların arasında Tunus Prensliğini de saymak mumkundur Zira uc yıl sonra Tunus’u işgal eden Fransa, bu işgalin ortamını Berlin Konferansının kulisinde sağlamıştı Osmanlı Devleti, cok imtiyazlı bir Bulgaristan Prensliği ile az imtiyazlı bir Doğu Rumeli vilayetinin kurulmasına rıza gosterdiği gibi, BosnaHersek vilayeti (eyalet, umumi valilik) ile, kısmen Yenipazar sancağının idaresini AvusturyaMacaristan’a, Kıbrıs sancağının idaresini de İngiltere’ye bırakıyordu Birkac şaşkın ve gafil devlet adamının, Karadağ’a bir kaza bırakmamak icin goze aldıkları savaşın sonunda yapılan bu buyuk Turk yağmasından İran bile nasibini alıyor, bu devlete de o zamandan beri İran’da kalan Kotur kazası veriliyordu

Mithat, Mahmud Celaleddin, Redif paşalar gibi gafillerin, kazanacakları zannıyla, Osmanlı Cihan Devletini, ortasına attıkları meşhur “93 Harbinin neticesi budur Eğer Sultan İkinci Abdulhamid’in şahsi diplomasisi olmasaydı, bu kayıplar cok daha buyuyecek ve Ayastefanos’un ağır şartları aynen uygulanacaktı
 
Üst Alt