Son Konu

19 Mayısta Ne Oldu

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
19 Mayısta Neler Oldu


19 mayıs 1919 da ne oldu

ATATÜRK'ÜN 19 MAYIS 1919'DA SAMSUN'A ÇIKIŞI VE TÜRKİYE'DE MILLI HAKIMIYET İLKESİNİN GERÇEKLEŞMESİ

Millî Mücadelenin Atatürk kadar dile gelen hikâyesinin birincil cümlesi, 1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım ile başlar
Diğer bir deyişle, 19 Mayıs 1919 Millî Mücadelenin gerçekte başladığı tarihtir 19 Mayıs bir başlangıçtır; zihin ve karar sahibi Atatürk'ün hedefine varan yolda ilk adımdır Şevket Süreyya Aydemir'e tarafından, Mustafa Kemal'in yeni hayatı, yeni âlemi, onun, 1919 Mayısının 19'uncu günü Samsun kıyısında Anadolu karasına bacak basmasıyla başlar, yani onun zuhurunun, keza kendi kaderine, ayrıca milletimizin tarihine, keza çağımızın akışına, değişik yönlerden yön ve şekil veren safhası o gün, orada ve Mustafa Kemal'in Samsun kıyısına but basmasıyla başlamıştır
Egemenlik etken olma, hakimlik, menfaat, amirlik manalarına gelir ve hükmeden, buyuran, buyruğunu yürütebilen üstün gücü betimlemek için kullanılır Bağimsizlik, devlet kudretinin bir vasfıdırİç hukukta en üstün kudreti, uluslar arası hukukta da bağımsız bir gücü ifade eder

Millî Bağimsizlik ise; bir milletin kendi kaderine hakim olarak, kendi geleceğini atama gücünü elinde bulundurması demektir Yani bir milletin kendini yöneticilik etmesi, kendine hükümet edecek heyeti seçmesi anlamına kazanç İç görünüşü itibarıyla demokratik rejimi, yani egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu ortaya koyarken, dış görünüşü ile de milletin özgür ve bağımsız yaşamasını, yani dışa aleyhinde halk birliğini ve bütünlüğünü ifade eder
Millî Hakimiyet, bir kişi ya da sınıfın egemenliğinden uzaktan olarak, milletin kendi yönetiminde laf sahibi olması anlamına geldiğinden, milletin genel iradesinin ortaya konulmasını sağlar ve iktidarın, koşulsuz millete ait olmasını açıklama eder Millî Egemenlik anlayışında millet, kendisini yaratıcı fertlerden bambaşka, onların üzerinde bir kişiliğe, bir iradeye sahiptir ve egemenlik bu kolektif kişiliğe aittir

Millî Egemenlik, halk iradesini baskın kılması münasebetiyle demokrasinin temel şartıdır Bu sebeple, bütün demokratik rejimlerde en üstün kuvvet ve devlet yönetimi konusunda belirleyici unsur olarak, devlete yön verirken, bununla birlikte devlet fonksiyonlarının oluşmasını da sağlar

Millî Bağimsizlik, insanlık tarihinde başlı başına kuvvet kaynağı olan ve baskı doğuran fikirlerden birisi olarak, devletlerin yapısını değiştirebilecek ve tarihin akışını etkileyebilecek değin etkilidir Dolayısıyla, insanlık tarihi açısından büyük önemi sahiptir

Türkiye'de Millî Bağimsizlik ilkesinin gerçekleştirilmesi, en ince ayrıntısına kadar Atatürk'ün bu konudaki zihin ve çalışmalarının sonucudur Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasıyla birlikte, Türk tarihinde birincil defa bireysel egemenlikten, Millî Egemenliğe geçiş süreci başlamıştır

Atatürk, Samsun'un İngiliz işgalinde ve kıyıda bulunması ve civarındaki Rum çetelerinin faaliyetlerinden ötürü karargâhının içerde daha belirlenmiş bir yere naklini zorunlu görmüş ve 25 Mayıs 1919'da Havza'ya hareket etmiştir Atatürk için bundan böyle tarihî görev başlamış bulunuyordu Bundan daha sonra Osmanlı Devleti bir zaman yaklaşık olarak iki elden yöneticilik edilecekti Çünkü Atatürk her gittiği yerde halkın arasına girerek İstanbul Hükümeti gibi halkı sükunete değil, aksine onları harekete geçirmeye çalışacaktı Yeniden O, sadece bir komutan olmayacak valiler ve millî teşekküllerle haberleşen,Türk milletini düştüğü kötü durumdan haberdar eden, memleketin dertlerini dert edinen bunlara tedavi arayan, cemiyetler toplayıp kararlar bölge bir önder olacaktı

Nitekim, 28 Mayıs 1919'da Havza'dan bütün memlekete, askerî ve mülkî amirlere, Müdafaayı Hukuk Cemiyetlerine gönderdiği bir tamimle İzmir'in işgalini protesto için yurdun boyunca mitingler yapılmasını, halka felaketin büyüklüğünün anlatılmasını ve bunu köylere değin yaymalarını istedi Bunun üzerine memleketin her köşesinde İzmir'in işgaline tepki olarak mitingler yapıldı İstanbul'da altı miting, Anadolu'nun farklı alanlara yönlendirilmiş kent ve kasabalarında toplam 96 miting düzen edildi

İstanbul mitinglerine ve Atatürk'ün Havza'daki faaliyetlerine birincil tepki işgal makamlarının onu İstanbul'a geri çağırmaları olmuştur Atatürk, o güne kadarOrdu Müfettişisıfatı ile tüm bireysel ağırlığını koyarak hareket etmişti Hemen bu sıfatın tehlikeye düştüğünü görüyordu böylece başlattığı eylemi kişisel olmaktan çıkarıp halka mülk etmekte acele etmek gerekiyordu Harbiye Nezaretine oyalayıcı bir cevap vererek 12 Haziran 1919'da Amasya'ya gitti Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Refet Bey(Bele) ve Rauf Bey'in (Orbay) katkılarıyla 14 Haziran 1919'da kurulan Müdafaai Hukuk Cemiyeti bünyesinde, Mustafa Kemal kadar önceden hazırlanmış metnin üzerindeki çalışmalar tamamlanarak Millî Çaba tarihimize Amasya Tamimi olarak geçen ilk kayda değer evrak kabul edildi Tamim, Konya'da bulunan 2Ordu Müfettişi Cemal Paşa (Minik, veya Mersinli Cemal Paşa)ile Erzurum'da 15Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa'nın da onaylamasından sonra 2122 Haziran 1919'da bütün ilgililere duyuruldu

Millî Egemenliğe ve millî bağımsızlığa yer veren bu ilke, daha sonraki tarihî gelişmelerle Türk İnkılâbının bir temel dayanağı olacaktır Tamim, bölgesel yok, bütün ülkeyi içine alacak bir kuruluşu öngörmekte ve bu amaçla bir kongrenin toplanması gereğini belirtmektedir

Amasya Tamimi, Millî Egemenliğe dayalı yeni bir Türk devletinin kurulması yolunda atılan birincil adımdır Türk milletine bu çağrının gerekçesini ve uygulanacak plânı açıklamaktadır Artık yüzyıllardır Türk milletinin kaderine hükmetmiş olan Padişah iradesine karşısında ayaklanma başlamıştır Nitekim Tamimle birlikte İstanbul'a gönderilen mektuplarda, bundan böyle İstanbul'un Anadolu'ya egemen yok, bağımlı almak zorunda olduğu belirtilmiştir Ordunun Amasya'da alınan kararların uygulanması ile görevlendirilmesi bundan böyle ordunun da ihtilâlin içinde yer aldığını göstermesi bakımından önemlidir

Tamim, insanlar gerçeğine dayanarak daha aşağı üstteki olan düzenin yerine yeni bir düzeni öngörmektedirİstiklâl, bu yeni düzenin parolası, millî iradeye dayanan Millî Hakimiyet ilkesi de gücüdür

Amasya Tamimi'nin bir öteki önemi de,Türk Milliyetçiliği akımının, inkılâbın bir esas prensibi olarak değerlendirilmiş olmasıdır Milliyetçilik Amasya Tamimi'nden itibaren millî mücadelenin esası, özü, temel yapısı olmuş, milleti harekete getiren, ona millî şuur ve vicdanının sesini duyuran, politik tutumun hedeflerini bildiren prensip olmuştur

Türkiye'de Millî Hakimiyet konusunda atılmış önemli adımlardan birisi de Son Osmanlı Mebusan Meclisinde 28 Ocak 1920'de kabul edilen Misakı Millî kararlarıdır Misakı Millî ile her şeyden önce millî ve bölünmez bir Türk ülkesinin sınırları çizilmekle birlikte Türkler, bütün özgür şuuruna erişmişler ve insanlar olarak minimum haklarını istemişlerdir Bu Misak (Yemin), Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarındaki millî kurtuluş programını, millî hudutlarımızı daha geniş ve belirtilmiş kılarak bütün bir hukuk ve siyaset anlayışı esaslarına oturtmuştur

Türkiye Büyük Irk Meclisinin açılmasıyla,Türkiye'de Millî Egemenlik ilkesi resmen ve de fiilen gerçekleştirilmiştir Böylece ırk kendi geleceğini kendisi belirleme imkânına kavuşmuştur Bunda da en büyük pay, hiç şüphesiz Atatürk'e aittir

Atatürk, TBMM'ni açarak en büyük ideallerinden birisi olan,Türkiye'de Ulusal Bağimsizlik ilkesini devletin esas unsurlarından birisi haline getirirken, Bağımsızlık Koşulsuz Milletindirifadesiyle de, hükümranlık hakkını ve otoritesini yalnızca TBMM'ne vermiştirO, bu nedenle bu konuda milleti tam yetkili kılarken, aynı zamanda diktatörlüğe karşı da tüm kapıları kapatmıştır

Atatürk,Meclisin,Millî Hakimiyet ilkesi gereği, milletin kaderine nasıl egemen olması gerektiğini de, tekrar mecliste yaptığı bir konuşmada şu sözlerle ifade etmiştir Ahali mukadderatını doğrudan doğruya eline aldı ve ulusal saltanat ve hakimiyetini bir şahısta değil, tüm fertleri göre seçilmiş vekillerden oluşan bir Meclisi Ali'de temsil etti İşte o meclis, Meclisi Alinizdir;Türkiye Büyük Millet Meclisidir Milletin saltanat ve bağımsızlık makamı yalnız ve fakat Türkiye Büyük Insanlar Meclisidir

19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla başlayan Türkiye'de Millî Hakimiyet ilkesini gerçekleştirme çalışmaları, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Irk Meclisinin açılmasıyla gerçekten gerçekleşmiş ve Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindirifadesinin 20Ocak 1921'de kabul edilen birincil Anayasada yer almasıyla da hukukî anlamda teminat altına alınmıştır Bu Nedenle Türkiye'de Milli Egemenlik ilkesinin gerçekleşme evreleri de tamamlanmıştır *
 
Üst Alt