Son Konu

19. Yüzyılda Osmanlı Devleti - ABD Siyasi İlişkileri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
19 Yüzyılda Osmanlı Devleti ABD Siyasi İlişkileri Günümüz olaylarının anlaşılmasında önemli bir yere sahip olan tarihi hadiseleri kavramak geçmişi anlayarak geleceğe yön vermede önemli bir parametredir OsmanlıAmerikan ilişkileri bu açıdan kıymetli ipuçları taşımaktadır Bugün ABD için vazgeçilmez partner olan Türkiye bu konumuna Osmanlı birikimiyle gelmiştir Dünyanın jeopolitik ve jeostratejik açıdan önemli bir merkezinde yer alan Türkiye dünya tarihinde defalarca önemli bir rol oynamıştır ABDICODEnin ticarî çıkarlarıyla başlayan OsmanlıAmerikan ilişkileri XIX yüzyılın ayrı dilimlerinde değişiklik göstermiştir Takriben iki yüzyıla yakında olacak olan TürkAmerikan ilişkilerini Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi (ya da II Dünya Savaşı sonrası) edinmek üzere iki döneme dağıtmak mümkündür Bu yazıda Osmanlı dönemindeki TürkAmerikan ilişkilerine Osmanlı kayıtlar belgeleri ışığında değinilecek aynı zamanda 21 yüzyılda dünya siyasetine yön veren ABD´nin bugünlere nasıl geldiğini ve yıllarca hangi Müslüman devlete aidat ödediğini merak edenler için de sanırız kayda değer bilgiler verilecektir Avrupa devletlerinin emperyalist politikalarının haricen kalmak istemeyen ABD Yakın DoğuICODEya nüfuz etmek için, XIX yüzyılda bölgenin tek hâkim gücü olan Osmanlı Devleti ile resmî temasa geçmek istemiştir ABDICODEnin Doğu Akdeniz ticaretinde etkin olması gibi ticarî nedenlerle başlayan OsmanlıAmerikan ilişkilerinde hesaplı sebeplerden çok, siyasî amaçlar belirleyici olmuştur Bu anlamda ticaret, ABD tarafından siyasî alana nüfuz etmenin anahtarı olarak kullanılmıştır İki devlet aralarında meydana çıkan problemler de genelde siyasî meselelerden kaynaklanmıştır OsmanlıAmerikan ilişkilerine dair saptama ettiğimiz binlerce kayıtlar belgesinin takriben yüzde 80ICODEi siyasî konulara ilişkindir Bu da, siyasî ilişkilerin ağırlıkta olduğunun göstergesidir Özet Olarak OsmanlıAmerikan münasebetlerinde, idareli faktörlerin öne çıktığı görünse de sahiden siyasî kaygıların birinci sırada olduğu görülmektedir Osmanlı DevletiABD İlişkilerinin Seyri 18 yüzyılın sonunda özgürlük bildirgesiyle dünya siyaset arenasına meydana çıkan ABD dönemin büyük yöresel gücü olan ve üç kıtaya yayılmış Osmanlı Devleti ile ilgilenmeye başlamıştır Bu ilginin temelinde hesaplı çıkarlar saklıdır ABDICODEnin bilhassa Akdeniz havzasında yer alan devletlere verdiğe özel siklet sayesinde OsmanlıAmerikan ilişkilerinin temelleri atılmaya başlanmıştır Amerika Birleşik Devletleri AkdenizICODEe ticaret gemilerini çıkarabilmek için bölgeye hâkim olan Osmanlı Devleti´ne bağlı ve yarı özerk statüde Kuzey Afrika´daki Garp Ocakları adı bahşedilen Cezayir, Tunus ve Trablus beylikleriyle antlaşma gerçekleştirmek zorundaydı Cezayirli gemicilerin izinsiz dolaşan iki Amerikan gemisine el koyması ABDICODEnin adımlarını ivedi atmasına niçin olmuştur1 Amerikan hükümeti 1795 senesinde Cezayir, 1796ICODEda Trablus ve 1797ICODEde Tunus ile antlaşma imzalamıştır Mukavele çerçevesinde Birleşmiş Devletler yalnızca CezayirICODEe yılda 12000 altın ya da eş değerde askerî mühimmat olmak üzere yirmi sene (1795–1815) her tarafında aidat ödemiştir2 Bu olay günümüzde dünya jandarmalığını üstlenmiş ve istediği devletlere her türlü ambargo uygulayabilen ABD´nin Müslüman bir devlete yıllarca vergi ödemek zorunda olması açısından çok ilginçtir Osmanlı DevletiICODEnin ABD ile birincil münasebeti Cezayir, Tunus ve Trablus beylikleriyle yapılan antlaşmalarla dolaylı olarak başlatılabilir Çünkü söylediğimiz gibi bu beylikler Osmanlı DevletiICODEne ast, Türk yöneticilere sahip güya özerk yapıda idiler Hem Cezayir ile yapılan mukavele metni Türkçe olup Osmanlı diplomatiğine ait belge türü olan “Ahidname terminolojisiyle yazılmıştır Amerikalıların doğrudan Osmanlı sınırlarına girmesi ise Amerikan ticaret gemileri vasıtasıyla gerçekleşmiş ve 1797ICODEden itibaren Amerikalı gemiciler İngilizlerin himayesinde İzmir limanı öncelikle olmak üzere Osmanlı sularına antre yapmıştır Amerikalılar bu atama için İngilizlere yüklü meblağlar ödemek zorundaydılar3 Amerikan ekonomisine gelen malî önem ABDICODEnin Osmanlı yöneticileriyle müşterek mukavele müzakeresine başlamasını hızlandırmıştır Bunun yanında Amerikan hükümeti 1799 yılında Portekiz elçisi olan William SmithICODEi İstanbul elçisi olarak görevlendirmiştir Ancak bazı pürüzler nedeniyle elçi İstanbulICODEa gelememiştir4 ABD ilgisini Osmanlı Devleti üzerinde yoğunlaştırarak sonra da İzmirICODEe William Stewart isimli bir görevliyi konsolos olarak tahsis etmiştir 1802ICODEde İzmirICODEe gelen konsolos Babıâli göre tanınmadığından 1803ICODEte geri dönmek zorunda kalmıştır Dolayısıyla Amerikan hükümetinin diplomatik çabaları sonuçsuz kalmıştır 1810ICODEdan sonra Amerikan ticaret gemilerinin seferlerini sıklaştırmasıyla beraber Amerikan hükümeti hesaplı ilişkileri kolaylaştırmak namına iki devlet aralarında resmî bir antlaşma yapılarak münasebetleri resmî zeminde devam etmek üzere mücadele vermeye başlamıştır Fiilen Jefferson döneminde Osmanlı Devleti ile bir mukavele yapılmasının gündeme geldiği ancak sonra çeşitli sebeplerle bu işten vazgeçildiği bilinmektedir Bu amaçla Amerikan heyetleri Osmanlı DevletiICODEni ziyaret etmiştir 1823ICODEte, Birleşmiş Devletler İzmir ticarî temsilcisi olan David Offley Babıâli göre resmen tanınmıştır Bu tanıma bir anlamda diplomatik ilişkilerin başlangıcı olarak makul sırası gelmişken birçok Amerikan heyeti mukavele yapmak üzere gelmiştir 1829ICODEda yeni bir müzakere heyeti İstanbulICODEda hükümeti ziyaret ederek resmî bir mukavele teklifini yinelemiştir 1829 yılı iyi bir taktik ve zamanlama eseridir Çünkü 1827ICODEde Navarin baskınında Osmanlı donanması yok edilmiştir Osmanlı donanmasının yenilenmesi için bir dış yardıma ihtiyaç duyulması ve büyük deniz gücü olan İngiltereICODEnin Osmanlı donanmasını değil etmesindeki önemli rolüetkisi İngiltere dışındaki alternatifleri zorunlu ayla getirmişti Gerçekten mukavele imzalanmadan önce askerî ilişkiler de başlamıştı Navarin baskınından anında sonradan ABDICODEden savaş gemisi satın alındığı kayıtlar belgeleriyle kayıtlıdır II MahmudICODEa ait olan hattı hümayuna kadar 12441828 yılında ABDICODEden korvet satın alınmıştır 5 Bu konjonktür ve ABDICODEnin deniz gücü Osmanlı yönetici erkinin ABD ile antlaşma yapmaya sıcak bakmasında kayda değer bir etmen olarak görülebilir Nitekim Padişah II Mahmud Amerikan heyetinin teklifine Amerika cumhurunun bu istidaları cevâbsız kalmak münasib değildir biçiminde olumlu mesaj vermiştir Konu sadrazam ve kaptanı deryanın yer aldığı üst düzey yöneticilerle istişare edilmiş ve İngiltereICODEden gelebilecek tepkiler önemli bir çekince nedenini oluşturmuştur6 Osmanlı dış politikasında yöresel dengelerin rolü bu çekincenin esas sebebidir bununla birlikte o dönemde DarıICODEın işgali sebebiyle Fransa ile Osmanlı DevletiICODEnin ilişkilerinin fena olması bu çekincede kayda değer bir diğer faktördür Bunun yanına Osmanlı donanmasının denizaşırı gezi yapabilecek güçten mahrum olması Amerikan hükûmeti ile mukavele yapılması halinde bundan ABDICODEnin daha pozitif yararlanacağı ihtimali çekincede öteki bir sebeptir Tüm bunlara rağmen Birleşik Devletlerin yoğun çabası semeresini vermiş ve 1830ICODEda Osmanlı Devleti ile ABD arasında bir ticaret ve seyr ü sefayin antlaşması imzalanmıştır Dokuz maddelik antlaşmanın en önemli maddesi; Osmanlı Devleti´nin ABDICODEyi en ayrıcalıklı devletler statüsü verdiğine dairdir Buna tarafından ABD Osmanlı DevletiICODEnde ticaret yaparken ayrıcalıklı devletler oranında ödenti ödeyecek başkaca aidat istenmeyecekti7 İki devlet arasındaki münasebetler bu mukavele ile resmî zemine kavuşmuştur Antlaşmayla ABD temsil açma hakkını elde etmiştir8 Bunu hesaplı ayrıcalıklar izlemiştir bununla beraber bu sözleşme 1820ICODElerden itibaren Osmanlı topraklarına gelmeye başlayan Amerikalı Protestan misyonerlerin sayılarının artmasına neden olmuştur Zira çoğu şehirde misyonerler yasal zeminden yararlanarak Amerikan konsoloslarıyla birlikte egzersiz imkânını elde etmişlerdir 1830ICODElarda hâlâ manâlı bir şiddet olan Osmanlı DevletiICODEnin ABD gibi dünya siyasetinde etkinliği olmayan bir devletle mukavele imzalamasındaki temel nedeni Osmanlı dış siyasetine öbür alternatifler getirme çabası olarak izah etmek mümkündür TürkAmerikan ilişkilerinde resmî temaslar kurulması teklifinin Osmanlı DevletiICODEnden geldiği yönünde görüşler vardır9 Fakat kayıtlar belgelerinde bu iddiaları kanıtlayacak argümanlar bulunmamaktadır Hatta belgeler tartışmalara son noktayı koyacak niteliktedir 1795 yılına ait bir hattı hümayunda ABDICODEnin bağımsızlığını elde ettikten sonra dünyanın farklı alanlara yönlendirilmiş devletlerine elçiler yolladığı ve Osmanlı DevletiICODEne de elçi yollamak istediği yönünde bilgiler mevcuttur Antlaşma metninin yer aldığı Amerika Nişan DefteriICODEnde antlaşmanın girizgâh kısmında “ Devleti aliyyei daimî´lkararımla Memaliki Müctemiai Amerika Devleti beyninde şimdiye dek bir gûne muahedei resmiyye akıntı etmemek hasebiyle bu kez devleti müşârunileyhâ göre Devleti aliyyei sermediydi´lkıyam ile ticaret ve muamelât mevâddını muta zammın muahede akdine kemali hâhiş ve açlık zuhuruyla şeklinde geçen ifadeler antlaşma için talebin ABD hükûmetinden geldiğini ortaya koymaktadır10 ABD antlaşmaya dayanarak Osmanlı DevletiICODEnin çoğu şehrinde konsolosluk açmıştır Gayri resmî olarak ilk kez İzmirICODEde açılan Amerikan konsolosluğunu Beyrut ve İstanbul konsoloslukları izlemiştir 2 Mart 1831ICODEde David Porter resmen İstanbul maslahatgüzarı olarak atanmıştır11 Konsoloslukların sayısında ise 1840ICODElardan daha sonra kayda değer bir çoğaltma vardır Amerika Birleşik DevletlerinICODEde ilk Osmanlı konsolosluğu tesisi ise 1845ICODEte Zapçıoğlu Abraham adlı şahsın şehbender olarak gönderilmesiyle gerçekleşmiştir Oysa şehbenderler daha çok ticarî faaliyetleri yürütmek amacıyla gönderildiğinden siyasî alanlarla ilgilenmemekteydiler Mehmet Ali Paşa meselesi ve Yunan isyanı gibi siyasî sorunların zamanla Osmanlı Devleti karşı bir kamuoyu oluşturmaya yönelik olarak kullanılması BabıâliICODEnin dış temsilciliklere özel tartma atfederek şehbenderliklerin yanı sıra konsolosluk açılmasına hız vermesine niçin olmuştur WashingtonICODEa Osmanlı konsolosu gönderilmesine 1866ICODEda karar verilmiş12 olmasına rağmen 1867ICODEde Fransız asıllı Edme Blacque (BulakBlak) Bey Washington elçisi olarak göreve başlamıştır XIX yüzyılın ilk yarısında OsmanlıAmerikan ilişkileri daha çok tesis aşamasındadır ABDICODEnin Osmanlı DevletiICODEndeki hesaplı ve siyasî çıkarları iki devlet arasındaki ilişkilerin yönünü belirleyen önemli sebepler arasındadır Bu yıllarda ABDICODEnin Osmanlı DevletiICODEne aleyhinde tutumu günümüzde Türkiye CumhuriyetiICODEnin Amerikan hükûmeti karşısındaki tavrıyla benzerlik göstermektedir Tüm dünyadaki kuvvetli Osmanlı imajı Amerikan hükûmeti için de geçerlidir 1850ICODEde resmî ziyaretle Amerika Birleşik DevletleriICODEne dışarı giden Bahriye Mektebi Hocası, Binbaşı Belirlenmiş EfendiICODEye gösterilen şeref bunun fiziki örneğidir Binbaşı Kesin Efendi WashingtonICODEda üstteki düzey devlet erkânı gibi karşılanmıştır İkametine devir edilen binanın önünde merasim üretilmiş ve Amerikan Kongresi kadar resmi olarak kabul edilmiştir daha sonra Beyaz SarayICODEda başkan kadar ağırlanmıştır Gösterilen bu itibar Belirli EfendiICODEnin yanı sıra diğer yabancı temsilcileri de şaşırtmıştır Belirlenmiş Efendi BabıâliICODEye göndermiş olduğu raporda “Bu misillü iltifât ve ikrâm sâir devletler tarafından gelenlere bir vakitte vukū‘ bulmuş yok ve bu tarafta Nemçe maslahatgüzârı ziyâdesiyle hayrette kalıp acaba sebep nedir? bu tarafta bu derecelerde iltifat olunmak deyü tecessüs etmekte bulunduğu şeklinde hayretini dile getirmiştir13 Bu karşılama sanırız Osmanlı DevletiICODEnin dünya siyasetindeki konumunu göstermesi açısından tartı taşımaktadır14 TürkAmerikan İlişkilerinde Farklılaşma Süreci: ABD'nin Etkinliği Artıyor 1850ICODEden sonradan Osmanlı DevletiICODEnin içinde bulunduğu siyasî ve ekonomik konjonktür OsmanlıAmerikan ilişkilerinin farklılaşmasında belirleyici olmuştur ABDICODEnin açtığı siyasî temsilcilikler ve misyonerler Amerikan nüfuzunun oluşmasını sağlamıştır Osmanlı DevletiICODEnin Protestanları öbür bir halk müziği olarak 1850ICODEde tanımasıyla Amerikan misyonerlik çalışmaları ivme kazanmıştır Bu süre zarfında kurumsallaşan misyonerlik çalışmaları Amerikan eğitim kurumları şekline bürünmüştür Bu kurumlar Amerikan hükûmeti ve temsilcilerinin işlerini kolaylaştıran siyasî ve kültürel zemini oluşturmuştur Tabii hesaplı faktörleri de göz ardı etmek mümkün değildir 1830 Antlaşmasıyla Amerikan tüccarlarının sayısı artmış ve ticaret hacmi büyüme trendini girmiştir Ama OsmanlıAmerikan ilişkilerinde ticaret hiçbir zaman büyük boyutlarda gerçekleşmemiştir15 Başbakanlık Osmanlı ArşiviICODEnde yaptığım araştırma sonucunda ticaretle ilgili belgelerin sayısının eksik olduğu görülmüştür Bu açıdan iki devlet arasındaki ilişkilerde ticarî hedeflerin belirleyici olduğunu öne sürmek güçtür Nitekim XIX asır hesaplı ve siyasî açıdan–1880ICODElere değin İngiltere hegemonyası asrıdır OsmanlıAmerikan ilişkilerini diğer devletlerle olan ilişkiden farklılaştıran esas unsur siyasî faktörlerdir ABD XIX asır her tarafında izlediği yalıtım siyasetine rağmen misyonerlik faaliyetleriyle tekrar tekrar siyasî tesir alanı oluşturma gayreti içinde olmuştur Bunun temel dayanağı Amerikan felsefesiyle izah ilgilidir Amerikan düşüncesine hâkim olan görüşlerden biri olan Amerikan hafıza tarzını dünyaya bölüştürme gerektiği fikrî, izolasyonla misyonerlik gibi birbirine çelişen görüşlerin benzer anda uygulanmasına imkân tanımıştır Kırım SavaşıICODEndan sonradan Osmanlı ekonomisinin açmazlarının artması ve bunun içdış siyasete yansımaları ABD ile olan ilişkilerin de boyutunu bambaşka zemine taşımıştır Osmanlı DevletiICODEnin yabancı ülkelere olan bağımlılığının artması bir ölçüde dış politikada manevra alanını daraltmıştır Buna karşın OsmanlıAmerikan ilişkileri “iyi olarak nitelendirilebilecek çerçevede sürmüştür Amerikan İç Savaşı (1861–1865) sonunda zorlama toplayan ABD dünya siyaset sahnesinde etkili olma sürecine girmiştir OsmanlıAmerikan ilişkilerinde ikinci bir dönüm noktası 1862 antlaşmasıdır Avrupalı büyük güçlere benzer dönemde yapılan antlaşmalarla verilen imtiyazlar sonucu ABD de yeni imtiyazlar kazanmıştır İmzalandığı tarihten itibaren yedi yıl yürüklükte kalacak olan yirmi üç maddelik bu yeni antlaşmayla ABD verilen hakların sınırları genişletilmiş ticarî konulara ilişkin imtiyazlar ayrıntılarıyla ortaya konmuştur En önemlisi de gümrük vergisi oranının yüzde 3ICODEcilt kademeli olarak yüzde 1ICODEe indirilmesidir Hem 1830 antlaşmasındaki tabanca ticaretiyle ilgili yasaklanmış kaldırılmıştır 1862 yılından sonradan getirilen hesaplı kolaylıklar siyasî alanda da etkisini göstermeye başlamıştır Amerikan eğitim kurumları bu tarihten sonradan sayısal olarak büyük yükselme göstermektedir 20 yüzyılın başında 500´e yakın Amerikan kurumunun Osmanlı topraklarında varlığı bilinmektedir Mesela Robert Kolej 1863 yılında açılmıştır Bu dönemde dikkati çeken bir diğer manâlı husus da silah ticaretidir 1830 antlaşmasındaki yasağın 1862ICODEde kaldırılmasıyla 1870ICODEten itibaren ABDICODEden tabanca satın alımı başlamıştır Amerikan İç SavaşıICODEndan daha sonra elde kalan silahlar büyük ölçüde Osmanlı pazarına satılmıştır 1880–82 aralarında silah ticareti iki devlet arasındaki ticarî ilişkilerin yüzde 30ICODEnu oluşturmuştur16 Özellikle 1877–78 OsmanlıRus savaşı döneminde ABDICODEden büyük miktarlarda silah satın alınmıştır Ama savaşın mağlubiyetle sonuçlanması Osmanlı ekonomisini olumsuz yönde etkilemiş ve öteki sorunlarla birlikte ekonomi zora girmiştir böylece de ABDICODEden satın alınan silahların bedeli şiddet ödenmiş ve birçok zaman zamanında ödeme gerçekleştirilemediğinden iki devlet aralarında sorunlar çıkmıştır Ama arşiv belgelerinde görüldüğü üzere ekonomik problemler iki taraflı ilişkilerde büyük sorunlara yol açmamış sorunların merkezini siyasî anlaşmazlıklar teşkil etmiştir Yeni Bir Dönem: Gerilim Tırmanıyor 1877–78 Savaşı, Osmanlı tarihinde bir çok açıdan dönüm noktası olduğu gibi OsmanlıAmerikan ilişkilerinde de kayda değer bir milattır Bu tarihten sonradan Osmanlı siyasetinin içinde barındırdığı bunalımlar artmış ve bir fazla Avrupalı büyük gücün yanı sıra ABD de Ermeni sorununu ederek Osmanlı iç işlerine karışma sürecine katılmıştır Dış markajın daraltılmasıyla birlikte Osmanlı DevletiICODEnin pazarlık gücü manâlı ölçüde zayıflamıştır ABD dış konjonktüre yerinde hareket ederek BabıâliICODEyi Ermenilere kötü muamele yapmakla suçlamıştır Bilhassa Amerikan basını Ermenileri destekler yönde yayınlama yapmıştır Bu yayınlarla Ermenilere Osmanlı topraklarında baskı yapıldığı bahis edilmiştir Fakat II Abdülhamid yönetimi bu yayınları düzeyde takip ederek tekzip etmiştir17 TürkAmerikan ilişkileri bambaşka bir dönemece girince Amerikan hükûmetini yanı sıra misyonerler ve konsoloslar da Osmanlı DevletiICODEnin iç işlerine karışmaya başlamıştır Bunu yeni Amerikan konsoloslukları açılması meselesinde bakmak mümkündür Örneğin ABD Erzurum (1895) ve HarputICODEta konsolosluk başlatmak istemiş ancak bu özlem Babıâli kadar kabul edilmemiştir18 Ermeni nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, Ermeni meselesinin milletlerarası boyut kazandırıldığı günlerde, Amerikan konsolosluğu açılması Babıâli tarafından yerinde görülmemiştir Bu mesele iki devlet aralarında büyük siyasî sorunlara neden olmuştur Çünkü 1830 antlaşmasına göre ABDICODEnin istediği yerde konsolosluk açma hakkı vardır Bunun yanına bir devletin tanıdık olmayan bir ülkenin toprağında konsolosluk tesis etmesinde diğer bir meselede o bölgede kendi vatandaşının bulunması zorunluluğudur Amerika Birleşik DevletleriICODEnin Erzurum ve HarputICODEta ise hiç vatandaşı yoktur Amerikan hükümeti tayin ettiği Erzurum konsolosunun resmen tanınmadığı takdirde Amerikan KongresiICODEnde Osmanlı aleyhinde konuşmalar yapılmasının zaruri olduğu biçiminde tehditte bulunmuştur Bunun üzerine ABD´nin Erzurum konsolosu kerhen tanınmıştır Konsolosluklarla ilgili meseleler ve Amerikan okullarına resmî izin talepleri iki devlet arasındaki ilişkilerin zaman zaman gerginleşmesine niçin olmuştur 1892ICODEde Amerikan Dışişleri kadar çıkarılan bir bildiride OsmanlıAmerikan ilişkileri dahilinde Amerikan hükûmeti için öncelikli husus şu satırlarda açıklanmaktadır: “Zuhur eden müşkülatın ekserisi tüccar ve seyyahından ziyade misyoner ve muallimlere mütealliktir19 Amerikan hükümeti bu meseleyle bağlantılı sorunlarda sert beyanatta bulunmuştur Örneğin yabancıların satın aldıkları emlâkin mektep olarak kullanılamayacağı yönünde getirilen yasağın kabul edilemez olduğu bildirilerek “Ecnebilerin hukûk ve imtiyâzâtını kasr ve tahdîde kastetmek ve kuvvei cebriyye isti‘mâliyle talep ve iddiâ edilemeyecek şeyleri tedrîcen nez‘ ile ref‘ etmek Devleti Aliyye politikasına mahsûs gibi görünüyor biçiminde BâbıâliICODEnin izlediği siyaset eleştirilmiştir20 Osmanlı Devleti ile ABD arasındaki ilişkileri diğer devletlerden bambaşka kılan unsurlarda Amerikan misyonerleri ve onların kurumsallaşma çabaları kayda değer bir yer tutmaktadır Her ne değin Fransa, İngiltere, İtalya gibi devletler aynı çalışmalarda bulunmuşlar ise de uzun vadede hiçbiri Amerikalılar değin etkili olmamıştır Bu açıdan “Amerikan hükûmeti Osmanlı Devleti kadar her zaman bambaşka değerlendirilmiştir saptaması yapılabilir Burada psikolojik faktörlerde etkin olmuştur Özellikle iki devlet arasında savaş yapılmamış olması ve Avrupalı devletlerde olduğu üzere Haçlı seferleri sözde kötü bir tarihî geçmişin izleri bulunmaması Osmanlı yöneticileri ve halkı üstünde olumlu etkiler yapmıştır bununla birlikte XIX yüzyılda ABDICODEnin dünya ve Osmanlı siyasetinde İngiltere gibi ilk elden müdahaleci bir konuşma sergilememesi de kayda değer sebepler arasındadır Bu açıdan Amerikan hükûmeti görünüşe göre izlediği tarafsızlık politikasının yararlarını görmüştür İki devlet arasındaki siyasî ve ekonomik münasebetleri Avrupalı devletlerden ayıran bir öteki etmen de ABDICODEnin bulunduğu coğrafyadır Denizaşırı mesafenin verdiği güven ikili ilişkilerde yakın korkutma algılanmasının pozitif yaşanmamasına niçin olmuştur Misyonerlikle Müslümanları Hıristiyanlaştıramayan Amerikalı misyonerler iddiaya göre Ermeni soykırımı yapıldığını iddia ederek bilhassa Amerikan basınını kullanarak ABD ve dünyada olumsuz Osmanlı Türk imajının oluşmasına sebep olmuşlardır OsmanlıAmerikan ilişkilerinin daha iyi değerlendirilmesinde XIX yüzyılda Osmanlı DevletiICODEnin dış temsilciliklerinin bulunduğu şehirlerin yerleri kayda değer ipuçları verecek niteliktedir 1889ICODEda Viyana, Londra, Paris, Berlin, Tahran, Petersburg, Roma, Tahran, büyük elçilik statüsünde iken Washington, Atina, Brüksel, Bükreş, Belgrat, Lahey ve Madrid orta elçilik statüsündeydi21 Bu Vesile Ile ABDICODEnin Osmanlı dış siyasetinde Belçika gibi ikinci derecede kayda değer devletlerarasında yer aldığı görülmektedir Siyasî temsilciliklerin bulunduğu ülke ve şehirler aynı zamanda XIX yüzyıl dünya büyük güçler haritasını oluşturmamızı sağlamaktadır ABD oysa XX yüzyılda (1906) Washington ve İstanbul elçiliklerinin büyük elçilik statüsüne çıkarılmasını yoğun diplomatik çabalar sonucu ve birazcık da zorlamayla elde etmiştir 22 1890ICODElardan itibaren İstanbul elçiliğini büyük elçilik derecesine dahil etmemek isteyen ABD bu konuda Osmanlı Devleti´nden talepte bulunmuş ancak bu istek WashingtonICODEdaki elçiliğine de benzer paye verilmesi gerektiği ve bunun da Osmanlı ekonomisine öbür bir ağırlık getireceği ileri sürülerek reddedilmiştir 23 Hesaplı mazeretler geçerli olmakla birlikte gerçekten BabıâliICODEnin temel endişesi Amerikan hükûmetinin Osmanlı Devleti üstünde nüfuzunu arttırma çabasından ileri gelmekteydi Bu da ABDICODEnin BabıâliICODEnin iç işlerine alenen karışacağı ihtimalini kuvvetlendirdiğinden Osmanlı yöneticileri tarafından uygun görülmemekteydi 1862 yılında 1830 AntlaşmasıICODEnın genişletilmesinden oluşan yeni bir ticaret sözleşmesi imzalanmıştır ABDICODEye bahşedilen hesaplı ayrıcalıklar arttırılarak gümrük vergisi aşamalı olarak yüzde 1ICODEe indirilmiştir Bu iki antlaşma, Osmanlı DevletiICODEndeki Amerikan faaliyetlerini kolaylaştıran kayda değer hamlelerdir Nitekim OsmanlıAmerikan ilişkilerinde dönüm noktası niteliğindeki uygulamaların tarihleri iki devlet arasındaki ilişkilerin yapısı hakkında düşünce verecek niteliktedir 1830 AntlaşmasıICODEndan hemen sonra, Amerikan varlığı bilhassa misyonerlik ve eğitim sektöründe kendisini hissettirmeye başlamıştır Zira idareli ayrıcalıklar bununla beraber siyasî hayat alanları kazanılmasına niçin olmuştur 1830–1862 ticaret antlaşmalarının imzalandığı yıllar ise Osmanlı DevletiICODEndeki misyonerlik hareketinin genişleyerek yerleştiği döneme tekabül etmektedir Özellikle 1862 sözleşmesinden bir yıl sonra Robert KolejiICODEne (1863) resmî izin verilmiştir Bu tarihten daha sonra Amerikan okulları büyük bir yükselme göstermiştir Benzer şekilde misyonerlik faaliyetleri kurumsallaşmıştır II Mahmud (1808–1839) döneminde resmî olarak başlayan OsmanlıAmerikan ilişkileri, II Abdülhamid (1876–1909) devrinde zirveye ulaşmıştır ABDICODEden tabanca satın alınması24, bir takım Amerikan eğitim kurumlarına resmî izin verilmesi daima bu döneme rastlamaktadır Bütün bunlara karşın II AbdülhamidICODEin otoriter idaresinin sona ermesi ABD kadar memnuniyetle karşılanmıştır25 OsmanlıABD diplomatik ilişkileri, 1917ICODEde kesilmiştir ABDICODEnin AlmanyaICODEya savaş duyuru etmesi ve Osmanlı DevletiICODEnin müttefiki olan AvusturyaMacaristan hükûmetiyle aralarındaki ilişkinin kesilmesi üstüne Babıâli, Meclisi Vükelâ kararıyla siyasî ilişkilere son vermiştir Ancak bu kararın diplomatik ilişkilerin noktalanmasından ibaret olduğu ve ABD vatandaşlarına iyi muameleye devam edilmesi gerekliliği bildirilmiştir26 Çoğu belgede ABD kurumlarına ve vatandaşlarına kötü davranıştan kaçınılması lüzumu tekrarlanmaktadır27 Osmanlı Devleti siyasî ilişkilere son verince ABDICODEdeki Osmanlı çıkarlarının korunması görevi İsveç sefaretine bırakılmıştır28 SONUÇ Amerika Birleşmiş DevletleriICODEnin Akdeniz ticaretinde etkin almak için, Osmanlı Devleti ile resmî temasa geçme zorunluluğundan başlayan TürkAmerikan ilişkileri Osmanlı DevletiICODEnin iç ve dış siyasetteki gücüyle dürüst orantılı olarak metamorfoz göstermiştir Osmanlı Devleti ile ticaret antlaşması imzalamak için yoğun çaba harcayan ABDICODEnin 1830ICODEa değin ancak durumu bugün AB kapısında bekleyen TürkiyeICODEnin durumuna benzetilebilir Zira ABD Osmanlı Devleti ile ticaret antlaşması gerçekleştirmek için yaklaşık otuz yıl uğraş vermiştir Bu zaman dahilinde iki devlet arasındaki siyasî ve ticarî ilişkiler 1830 Ticaret AntlaşmasıICODEna kadar resmî düzlemde yürümediğinden önemli değildir1830 antlaşmasına dek Osmanlı Devleti etkin ve özne konumundadır muhalif yani ABD, Osmanlı Devleti ile resmî ilişki kurmak isteyen talep kar ve faizsiz bir devlet pozisyonundadır Osmanlı Devleti ile ticaret antlaşması imza atmak için yoğun uğraş harcayan Amerikan hükûmeti, 1830 ve 1862 antlaşmaları ile elde ettiği idareli ve siyasî imtiyazlarla, tutumunu değiştirmeye başlamıştır OsmanlıAmerikan ilişkilerinde XIX yüzyılın son yarısında yaşanmaya başlanan problemler genelde misyonerler ve Amerikan okullarından kaynaklanmıştır Bahşedilen imtiyazların sınırlarını kendileri genişletmeye başlayan Amerikalılar, Osmanlı Devleti ile anlaşmazlığa düşmüşlerdir Ilk yıllarda Osmanlı Devleti kadar çok pozitif önemsenmeyen misyonerlik, OsmanlıAmerikan ilişkilerinin bazen gerginleşmesine niçin olmuştur Misyonerlik faaliyetiyle Ermeni milletini gaye kitle seçen Amerikalılar, Ermeni isyanlarının çıkmasında başka o kadar çok faktörle birlikte rol oynamışlardır Nitekim OsmanlıAmerikan ilişkilerine dair kayıtlar belgelerinin büyük kısmı, misyonerlik ve Amerikan okulları sebebiyle meydana çıkan anlaşmazlıklara ilişkindir Bütün bunlara rağmen İngiltere ve Rusya gibi devletlerin tutumlarına kadar ABD, Osmanlı Devleti göre her zaman daha ehven bir Batılı devlet olarak görülmüştür 1880ICODEden sonra OsmanlıAmerikan münasebetleri, ABDICODEnin özellikle Amerikan okullarına resmî müsade isteği gibi meselelerde tehditle yürür ülkü gelmiştir Çoğu vakit Amerikan Hükûmeti, istediği imtiyazlara izin verilmediği takdirde, Amerikan KongresiICODEnde Osmanlı Hükümeti karşısında sert söylev yapmaya mecburi kalacakları tehdidini tekrarlamıştır Ermeni meselesi edilerek Osmanlı DevletiICODEni markaja almaya çalışan bu çabalar, genellikle ABDICODEnin istediği şekilde sonuçlanmıştır Tekrar Amerikan Hükûmeti Osmanlı DevletiICODEnden taleplerine karşılık bulamadığında AkdenizICODEe savaş gemisi göndermiştir XIX yüzyılın ikinci yarısından itibaren Amerikan savaş gemileri İstanbul limanına gelmiş ve her ziyaret sonunda ABD isteklerinin karşılığını almıştır OsmanlıAmerikan ilişkileri, ortak yakın korkutma endişesi bulunmaması ve denizaşırı mesafeden kaynaklanan güven sebebiyle genel olarak arkadaşlık çerçevesinde gelişmiştir Natürel, iki devlet arasında savaş yapılmaması da manâlı bir husustur Devletlerarasındaki arkadaşlık çıkarlar devam ettiği sürece var olagelmiştir Osmanlı döneminde, TürkAmerikan ilişkileri özellikle 1890´dan sonradan, 21 yüzyılla benzer bir şekilde, daha çok ABDICODEnin yararlandığı hesaplı ve siyasî tavizlerle sürmüştür denebilir  
 
Üst Alt