Çanakkale ve İstiklal Savaşı'na katılan fazla sayıda çocuk, vatan savunmasında destan özelliğinde mertlik örnekleri sergileyerek, bilinmeyen çocuk askerlerolarak Türk tarihinde yerini aldı Prof Nuri Köstüklü, Türk milletinin vatan savunması verdiği dönemlerde erkek ve kadınlar kadar çocukların da fazla önemli görevler üstlendiğini söyledi Türk çocuklarının milli bir sorumluluk bilinci içinde gösterdikleri fedakarlıklar, çektiği çileler ve eziyetlerin tamamen bilinmediğini vurgulayan Köstüklü, Anadolu'nun derhal her köşesinde, bilhassa işgal görebilen yörelerde, çocukların da bir destan özelliğinde mertlik örnekleri sergilediğini anlattı Çocuk askerler üzerine bir araştırma yaptığını ve elde ettiği bilgileri bazı seminerlerde sunduğunu dile getiren Köstüklü, bunlardan bazılarını şöyle sıraladı: Antep savunmasında Kebapçı Said Ağa'nın oğlu ufak Mehmet, Şahin Bey'in oğlu Hayri, şehit Yolağası'nın oğlu Mehmed Ali gibi 1112 yaşlarındaki çocukların özverisi göz yaşartıcı boyuttadır Bu çocuklar Arslan Bey'in başında bulunduğu milis kuvvetlerinin içinde diğer Kuvayi Milliyeciler gibi silahlı olup yeri geldiğinde çatışmalara katıldılar ve çoğu zaman da istihbarat hizmetinde bulundular
KAHRAMANLIĞI TÜRKÜ OLDU
Adanalı çocukların da İstiklal Savaşı'nda ulusal heyecan içinde hareket ettiğini dile getiren Köstüklü şöyle dedi: Urfa'da 14 yaşındaki Bozan, Fransızlar kaçarken Kuvayi Milliye önünde harbe katıldı Bu yavrunun kahramanlığını gören halk müziği, Bozan için türkü bile yazdı Sebeke dağından indim dereyeAtılıyor bombalar, bilmem nereyeTürk çeteleri dönmez geriye doğruBe yürü! yürü Bozan Yavrum yürü!Vursun kırsın Fransızları, aslanım yürü!Köstüklü, Maraş savunması sırasında kendisine verilen köprü uçurma görevini yerine getiren Sarıca Köyü'nden 14 yaşındaki Ali ile milis kuvvetler arasında bir fazla yeri seyahat etmek suretiyle data alışverişini sağlayan 10 yaşındaki Osmaniyeli Niyazi Aykan'ın da tarihe adını altın harflerle yazdırdığını ifade etti
YÜZLERCE GAZİ ÇOCUK
Köstüklü, Çanakkale Savaşı'na katılan Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri gibi çoğu okulun öğrencisinin şehit düştüğünü belirterek, savaşın olduğu dönemde bu üç lisenin mezun bile veremediğini söyledi Türk milletinin kadını erkeği ve çocuğuyla tek karoser olarak düşmana aleyhinde koyduğunu ve tanıdık olmayan unsurları Türk topraklarından attığını belirten Köstüklü, Türk çocuğu yeri geldiğinde omzunda silahla cephede savaştı, yeri geldi istihbarat için haber taşıdı, yeri geldi Türk askerine mermi götürdüdedi
12 YAŞINDAKİ NEZAHAT ONBAŞI
Tabur Komutanı Binbaşı Halit Bey'in kızı 12 yaşındaki Nezahat onbaşının da, elinde silahı asker kıyafetiyl e farklı alanlara yönlendirilmiş muharebelere katıldığını anlatan Köstüklü, Cet binmesini ve silah kullanmasını çok iyi haberdar olan bu kız çocuğu Ulusal Mücadele her tarafında 70 Piyade Alayı'nın bir mensubu olarak bütün bir asker gibi, cepheden cepheye koştu Hatta bu Alaya, o bölgede 'Kızlı Alay' denmiştidiye konuştu
FAKÜLTE SİYAHA BOYANDI
Çanakkale destanında bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski adıyla Darul Fünun öğrencilerinin ise farklı bir yeri var 1915'te Darül Fünun 1 sınıfta öğrenim görebilen 2 bin 500 tıbbiyeli, okullarını bırakarak Çanakkale'ye koştu İki tümen hâlinde Gelibolu'ya gelen gençler, bir Anzak baskını sonucu şehit oldular bu nedenle sonraki sene açılışta siyaha boyanan Darul Fünun, 1921 yılında hiç mezun veremedi
TEK BACAĞIYLA SAVAŞTI
Çocuk askerlerden Mehmet ve İsmail, şehrin durumu ile ilgili orduya dilenci kılığında bilgi götürürken düşman askerlerine yakalandılar ve hiçbir konuda düşman kuvvetlerine data vermediler Hür bırakıldıktan daha sonra alev açılması nedeniyle küçük Mehmet 4, İsmail ise 9 yerinden yaralandı Mehmet'in hastanede ayağı kesilerek kurtarıldı Fakat İsmail hastanede şehit oldu Bir ayağı kesilen Gazi Mehmet, geri döndükten daha sonra tek ayağıyla Ulusal Mücadelede tekrar atama aldı
İngiliz askerlerini bulut aldı götürdü
Kahramanlıkların tarih kitaplarına yazıldığı, ardında binlerce dramatik hikayelerin anlatıldığı Çanakkale Savaşları, 91 sene daha sonra bile bir takım bilinmeyenleriyle anılıyor Çanakkale Boğazı'nı geçip, İstanbul'a varmak isteyen İtilaf Devletleri, binlerce askerle Gelibolu Yarımadası'na etap atmış, vatan topraklarını işgal etmişti Her karış toprağında kanlı savaşların yaşandığı, anaların oğullarının başına kına yakarak savaşa gönderdiği bölgede, İngiltere'den gelen 4 Norfolk Taburu'nun Anzak Koyu'nda, bir bulut kütlesinin içinde kaybolduğu söylentileri, 91 yıldır hala konuşuluyor Gelibolu Yarımadası'ndaki savaşa katılan İngiliz Kraliyet Ordusu'na ait 4 Norfolk Taburu'nun, 12 Ağustos 1915 tarihinde Anzak Koyu mevkiindeki 60 Tepede büyük bir bulut kütlesinin içinde kaybolduğu bahis edilmiş, bu durum savaştan sonradan farklı alanlara yönlendirilmiş tarih kitaplarında yerini almıştı Yeni Zelanda Kıtası'nın 1 Sahra Birliği'ne tabi 3 Bölükte savaşa katılan F Reichardt, RNevnes ve JL Newman adlı üç asker, bu olaydan 50 yıl sonradan olayın adap tanığı olduklarını iddia etmiş, güneyden esen 70 kilometre hızındaki rüzgara karşın, takriben 250 metre uzunluğunda, 65 metre yüksekliğinde ve 60 metre genişliğindeki bulut kültesinin yer değiştirmeden 60 Yokuş üstünde durduğunu ve İngiliz askerlerinin bu kütlenin içinde kaybolduğunu anlatmışlardı Bu durum, kimilerine göre hakiki, kimilerine göre rivayetten başka bir şey değildi Ancak, bu nesil olaylar, tek bir gerçeği değiştirememişti; o da, Türk'ün vatan ve ahali sevgisi uğruna verdiği binlerce candı