Çocuğun gelişimi açısından 2-3 yaşları arasındaki dönem oldukça önemlidir. Bu dönemde çocuğun gelişimi çok hızlıdır ve çocuk daha bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Tuvalet eğitimi ile birlikte çocuklar yavaş yavaş yeme, giyinme gibi alanlarda da daha fazla kontrol sahibi olmak isterler. Çocuklar bu dönemde anne babalarının isteklerine “Hayır” demeye, kendi istediğini yapma konusunda ısrarcı olmaya başlar ve kurallara karşı çıkarlar. Bu sebeple bu dönemde çocuk ve anne baba arasında çatışmalar ortaya çıkabilir.
Bu dönemde çocukla olan ilişkide net ve tutarlı sınırlar koymak, ancak baskıcı olmamak ve çocukla inatlaşmamak gerekmektedir. Çocuk ne kadar sınırlara karşı çıksa da tutarlı sınırlar onun kendini güvende hissetmesini sağlamaktadır. Yeterli ve uygun şekilde sınır konulamayan çocuk, kaygı yaşayacaktır.
Bu dönemde kontrol sahibi olmak çocuk için çok önemli olduğundan, anne babasının ısrarlı ve baskıcı tutumu çocuğun kendisini kötü hissetmesine sebep olacaktır. Çocuğun anne babasından ayrı bir birey olarak kendisini ortaya koymak için inatlaştığı unutulmamalı ve bağımsız davranışları mümkün olduğunca desteklenmelidir. Belli sınırlar dâhilinde çocuğa seçenekler sunmak, bu seçenekler içinde kontrol sahibi olmasını sağlamak inatlaşmalarla baş etmekte faydalı olacaktır.
Bu dönemde çocukla inatlaşmamak ve çocuğun ağlamaması için tüm isteklerini yapmak da uygun değildir. Ebeveynler öncelikle çocuğa onu anladığını ifade etmeli, neden böyle bir sınır koyduğunu açıklamalı ve ona seçenek sunmalıdır. Konulan kuralın sebebinin çocuğa açıklanması hem çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlayacak hem de inatlaşmaların azalmasına yardımcı olacaktır. Ancak sınır koyarken kararlı ve sakin olmak, her inatlaşmada aynı kararlı tutumu göstermek ve anne babaların da sınırlarla ilgili kendi aralarında tutarlı olması gerekmektedir. Öfkeli olan çocuğun sakinleşmesi ve kendini kontrol etmesi için zamana ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Anne babanın sakin ve kararlı tavrı bir yandan çocuğun sakinleşmesine yardımcı olurken, bir yandan da sınırları öğrenmesini sağlayacaktır.
Kurallara karşı çıkan çocukla baş etmek için çoğu anne babanın sıklıkla kullandığı bir yöntem de çocuğun dikkatini dağıtmak ve başka bir şeyle ilgilenmesini sağlamaktır. Ancak bu şekilde davranılan çocuk sınırları öğrenemeyeceği gibi, anne babası tarafından kandırıldığını düşünebilir. Ayrıca olumsuz bir davranışın ardından çocuğun dikkatini dağıtmak için “Hadi parka gidelim” , “Gel dondurma yiyelim” vb. teklifler çocuk için olumsuz davranışlarını pekiştiren bir ödül de olabilir. Bu sebeple bu yöntem mecbur kalınmadıkça tercih edilmemelidir.
Bu dönemde çocuklar parka, kreşe gitmek vb. yollarla sosyalleşmeye de başlarlar. Akranlarına ilgi gösterseler de bu kısa süreli olur ve çoğunlukla kendi başlarına oynamayı tercih ederler. Bu dönemin önemli özelliklerinden biri de çocukların sevdikleri şeyleri paylaşmakta zorlanmasıdır. Paylaşmakta zorlanan çocuk, zaman zaman arkadaşlarına şiddet uygulamayı da deneyebilir. Böyle bir durumda çocuk o ortamdan uzaklaştırılmalı ve neden oradan uzaklaşıldığı ve oyuna neden mola verdikleri çocuğa kısaca anlatılmalıdır. Arkadaşları ile bir araya geleceği bir sonraki görüşmeden önce çocuğa arkadaşlarına vurduğunda yine oyunun biteceği hatırlatılmalıdır.
Çocuklar bu dönemde sosyalleşmeye başlasalar da ev dışındaki ortamlarda kaygılanmaları ve daha fazla ilgi görmek istemeleri sebebiyle evdekinden farklı davranmaları normaldir. Çocuk yabancı bir ortamda korunmaya ihtiyaç duyduğu için anne babasının kucağında kalmak isteyebilir. Böyle bir durumda çocuğa anlayışlı yaklaşmamak kaygısını daha da arttıracaktır ve kendisini değersiz hissetmesine sebep olacaktır. Çocuk yeni ortama alışana ve çocuğun kaygısı azalana kadar kucakta kalmasına izin verilmelidir.
Anne-babalar çocuklarının yaşadığı bu dönemin geçici bir dönem olduğunu, çocuğun göstermekte olduğu olumsuz davranışların çoğunun da içinde bulunduğu gelişim dönemi ile ilgili olduğunu unutmamalıdır.