iltasyazilim
Yeni Üye
3Ahmet kimdir özetle
3Ahmet, (d 30 Aralık 1673; Hacıoğlu Pazarcık, Bulgaristan –ö 1 Temmuz 1736; İstanbul) 23 Osmanlı padişahı 102 İslam halifesidir
Babası Sultan IV Mehmet, annesi MehPâre Emetullah (Ümmetullah) Râbi ’a GülNûş Sultân ’dır Annesi Girit ’lidir Sultan II Mustafa ’nın öz kardeşi olan Sultan 3Ahmet, iyi bir tahsil ve edep görmüş, meşhur hocalardan dersler almıştı
Sultan 3Ahmet, ağabeyi Sultan II Mustafa ’nın tahttan indirilmesi üstüne 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında iken Edirne ’de tahta geçti Osmanlı Devleti açısından manâlı bir yere sahip olan Lale Devri boyunca padişahlık yapan Sultan 3Ahmet, hattat ve şairdi “Necib mahlasıyla şiirler yazdı Ayrıca Musiki ile de yakından ilgileniyordu Divan şairlerinden Urfalı Nabi Efendi ’nin ayrıca kendisini keza de şiirlerini fazla severdi
Gençliği diğer Osmanlı şehzadelerine tarafından bir hayli özgür geçti Şehzadelerin öldürülmesi geleneği kalktığından, dar bir yaşam sürdü İstediği her şeyle ilgilendiği için bilgisi de, görgüsü de arttı Avrupa ’daki gelişmeleri analiz fırsatı buldu ve matbaanın Osmanlı Devletine gelmesi için fazla mücadele sarfetti 27 sene gibi uzun bir vakit tahtta kalan Sultan 3Ahmet, çıkan Patrona Halil İsyanı sonunda, 1 Ekim 1730 tarihinde padişahlıktan çekildi
Sultan 3Ahmet ’in padişahlığının ilk günleri, en ince ayrıntısına kadar disiplinden çıkmış yeniçerileri yatıştırma gayretleri ile geçti Ancak kendisini padişah yapan yeniçerilere aleyhinde etkili olamadı Sultan 3Ahmet ’in sadrazamlığa getirdiği Çorlulu Ali Paşa, ona yönetimle ilgili konularda muavin olmaya çalıştı, hazine için yeni düzenlemelerde bulundu ve Sultan 3Ahmet ’e rakipleriyle mücadelesinde destek oldu
Sultan 3Ahmet zamanında Rusya ile olan ilişkilerde gerginlik yaşandı Bunun sebebi Rusya ’nın Orta Asya üzerinde dağılım siyaseti izlemesi, balkanlardaki toplumları Slavlaştırmaya çalışması, açık ve sıcak denizlere inmek istemesiydi
IIIAhmet ve IMahmut döneminde ilköğretim zorunlu ayla getirilmiştir
Saltanatı Dönemindeki Manâlı Olaylar
Prut Savaşı
Sadrazam Baltacı Mehmet Paşayönetimindeki ordu Kırım Hanlığı ordusunun desteğiyle Rusları Prut nehri kıyısında kıstırdılar ve yendiler Prus Savaşı denilen bu savaşı Osmanlıların kazanması üzerine “21 Temmuz 1711 tarihinde Prut Antlaşması imzalandı Antlaşmanın koşulları şunlardır: 1 Azak Kalesi Osmanlılara geri verilecek (Karadeniz bitmiş Osmanlı gölü haline geldi) 2 Ruslar istanbul ’da kalıcı elçi bulundurmayacaklar 3 isveç Kralı Şarl ’ın serbestçe ülkesine dönmesine izin vereceklerdi 4 Ruslar Lehistan ’ın içişlerine karışmayacaklardı
Rusya, Osmanlı Devleti ile mücadelesinde kendi lehine bir zemin yaratmak istiyordu Osmanlı Devleti içinde yaşayan Ortodoks toplumları kışkırtarak Osmanlı Devleti ’ni zayıflatacak ve oluşturacağı savaşlarda daha önce kaybettiği toprakları geri alacaktı Eflak ve Boğdan Beylerini Osmanlılara aleyhinde kışkırtan Rus Çarı Çılgın Petro, Poltava Savaşı ’nda (28 Haziran 1709),İsveç Kralı XII Karl ’ı (“Demirbaş Şarl) yenince, Demirbaş Şarl Osmanlılara sığınarak 1 şubat 1713 ’e dek beş yıl süre ile Bender ’de mülteci olarak kaldı İsveç Kralını kovalayan Rus birliklerinin Osmanlı topraklarına akınlar düzenlemesi üzerine, Osmanlı Devleti Rusya ’ya aleyhinde savaş duyuru etti (1711)
Sadrazamlığa getirilen Baltacı Mehmet Paşa, 100000 şahsiyet bir orduyla Tuna ’yı geçerek Eflak ’a girerken, Osmanlı donanması da Karadeniz ’e açıldı Osmanlı kuvvetleri, Kırım Ordusunun da desteği ile Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında çember içine aldılar O an için kurtuluş imkânı bulunmayan Rus Çarı Deli Petro, Moskova ’ya bir mektup yazarak durumun zorluğunu ve ümitsizliğini anlattı Çariçe Birinci Katarina araya girerek Osmanlı Devletine barış teklifinde bulundu Ayrıca Kırım Hanı, ayrıca de İsveç Kralı saldırıya geçilip Rus ordusunun yok edilmesini savunuyorlardı Oysa Baltacı Mehmet Paşa, yeniçerilere güvenmiyordu
Abluka sırasında yeni bir kutsal ittifakın oluşturulabileceği düşüncesine sahip olan ve Osmanlı ordusunun çok yıpranacağı endişesini taşıyan Baltacı Mehmet Paşa uzlaşma yapılmasını kabul etti (21 Temmuz 1711) İmzalanan Prut Antlaşması ile Azak Kalesi Osmanlılara geri verildi Ruslar, İstanbul ’da devamlı bir elçi bulundurmayacak ve İsveç Kralı Şarl ’ın serbestçe ülkesine dönmesine müsade vereceklerdi
Osmanlı Devleti kazandığı bu başarıdan sonra, daha önce kaybedilen Mora yarımadasını da geri olmak istiyordu Venedikli korsanların Osmanlı ticaret gemilerine saldırmaları ve Mora halkının Osmanlı Devletinin yönetimi altına girmeyi istemesi Venediklilere savaş açılmasına niçin oldu (8 Aralık 1714) Silahtar Ali Paşa, Modon, Koron ve Navarin ’i alarak Mora ’yı fethetti (22 Ağustos 1715)
Pasarofça Antlaşması
Avusturya ’nın Karlofça Antlaşması gereğince Mora ’nın Venediklilere geri verilmesini istemesi üzerine, Avusturya ’ya da savaş açıldı Sadrazam Güvey Silahtar Ali Paşa Osmanlı ordusu ile birlikte Macaristan ’a girdi Peter Varadin ’de Savoy Prensi Eugen komutasındaki Avusturya ordusu Osmanlı kuvvetlerini bozguna uğrattı (5 Ağustos 1716) ve Sadrazam Silahtar Ali Paşa şehit düştü Bu bozgundan sonra 18 Ağustos 1717 tarihinde Belgrad düşman eline geçti Silahtar Ali Paşa ’nın yerine sadrazamlığa getirilen Damat İbrahim Paşa uzlaştırma teklif etti Yapılan Pasarofça Antlaşmasına göre yukarı Sırbistan, Belgrad ve Banat yaylası Avusturya ’ya, Dalmaçya, Bosna ve Arnavutluk kıyıları Venedik ’e verildi, Mora Yarımadası Osmanlılarda kaldı (1 Temmuz 1718)
1724 yılında İran ’da taht kavgaları başlamıştı Bu durumdan yararlanarak İran ’ı ele geçirmek isteyen Rusya harekete geçti İran ’ın Rusya ’nın eline geçmesini istemeyen Osmanlı Devleti İran ’a sefer düzenledi Ruslarla yapılan İstanbul Antlaşmasına göre Azerbaycan ’da alınan yerler Osmanlılarda kalacak, Derbent, Bakü ve Dağıstan Ruslara bırakılacaktı
Lâle Devri
1718 yılında imzalanan Pasarofça Antlaşmasından sonradan Osmanlı Devletinde yeni bir dönem başlamıştı 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanına kadar, 12 yıl süren bu döneme Lale Devri denir Sultan 3Ahmet ve Damat İbrahim Paşa barışçı bir siyasetten yanaydılar Lale Devri de bu barışsever politikaların bir ürünü olarak ortaya çıkmıştı
Lale Devri ’nde edebiyat, kültür ve sanat alanında gelişmeler olduğu gibi, teknik konularda da Avrupalı devletlerden etkilenilerek bazı yenilikler gerçekleştirildi Bu dönem de Avrupa ’ya ilk önce geçici elçiler gönderildi 1727 yılı ortalarında Osmanlı Devletinde de matbaa kurulması için düzenlenen padişah fermanı üstüne, Paris Elçisi 28 Mehmet Çelebi ’nin oğlu Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika birincil matbaayı kurdular (16 Aralık 1727)
Lale devrinde Yalova ’da bir kâğıt fabrikası kuruldu İstanbul ’da sıkça çıkan yangınları daha hızlı kontrol altına olmak için, yeniçeriler içinden bir itfaiye örgütü oluşturuldu Tekrar İstanbul ’da bir kumaş fabrikası ve bir çini imalathanesi açıldı baştan çoğu köşk, saray ve lale bahçeleri yapıldı Hem Doğu kültürünün alışılmış eserleri ilk önce Türkçe ’ye çevrildi İstanbul ’da halk yıllar süren savaşlardan sonra böyle bir dönem yaşamanın mutluluğu içerisinde idi
Patrona Halil İsyanı
Damat İbrahim Paşa ’nın açtığı zevk ve sefahat devrinden hoşnut olmayan bu yapılanları müsriflik olarak görebilen bir kitle oluşmuştu Bu topluluk İran seferinden olumsuz haberler gelmesi üstüne, harekete geçmiş camilerde ve diğer yerlerde propaganda yaparak ayaklanmanın zeminini oluşturmaya başlamıştı Yeniçerilerin içerisinde de rahatsızlık belirmişti On yedinci Ağa Bölüğü Yeniçerisi Patrona Halil ve yandaşları 25 Eylül 1730 ’da ayaklanmayı başlatmışlar ancak halkın onlara katılmaması endişesiyle bu girişimlerinden vazgeçmişlerdi İsyancılar üç gün daha sonra Bayezit caminin Kaşıkçılar kapısı tarafından yürüyüşe geçerek ayaklanmayı resmen başlattılar Esnafı da dükkânlarını kapatarak kendilerine katılmaya ikna eden isyancılar, hapishaneleri boşalttılar ve yeniçerilerden de takviye gördüler Yeniçeri ağalarından Hasan Paşa onlara karşı harekete geçtiyse de başarılı olamadı
Bu gelişmeler üstüne Sultan 3Ahmet isyancıların ne istediklerinin sorulmasını istedi İsyancılar, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ile birlikte 37 kişinin kendilerine teslim edilmesini istediler Lale Devrinin önemli kişilerinden olan Güvey İbrahim Paşa ve bir takım devlet adamları idam edilerek isyancılara teslim edildi Isyan sırasında kent yıkım edildi İsyancılar Sadabad Köşkü ’nü yaktılar Hem Divan şairlerinden Nedim de isyan esnasında öldü
Patrona Halil ve öteki isyancı başları, bu sefer de bütün isteklerini yerine getiren Sultan 3Ahmet ’in tahtan indirilmesini istedi Kendisine ve ailesine zarar verilmemesi durumunda tahttan çekileceğini belirten Sultan 3Ahmet, 1 Ekim 1730 ’da Osmanlı tahtını Şehzade Mahmut ’a bıraktıYeni Cami Turhan Valde türbesine defnedilmiştir
Mimari Araştırmalar
İnce ve hassas bir ruha sahip olan Sultan 3Ahmet, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ile uyum içerisinde çalışmış, bu sırada yaşanan Lale Devri ’nde sanata, edebiyata ve toplumsal hayata özgün bir kavrayış getirilmişti Sultan 3Ahmet, Topkapı Sarayı ile Yeni Camii ’de birer Kütüphane, Ayasofya ’da Babı Humayun ’un karşısında Türk sanat şaheserlerinden sanılan bir çeşme (Sultan 3Ahmet Çeşmesi) ve İstanbul ’un su ihtiyacını yerine getirmek nedeniyle da Deryayi Sim adlı bir su bendi yapı ettirmiştir
Bunlardan başka Üsküdar ’da Yeni Valide Camii, Çorlulu Ali Paşa Medresesi, İbrahim Paşa Camii ve Külliyesi, İstanbul ’da Yeni Postane arkasından Daarül Hadis ve Sebil, Ortaköy Camii önündeki çeşme, Üsküdar Şemsi Paşa ’da Hüsrev Ağa Camii önündeki çeşme ve Çubuklu Camii yan Mesire Çeşmesi gibi eserler yine bu dönemde yapılmıştır *
3Ahmet, (d 30 Aralık 1673; Hacıoğlu Pazarcık, Bulgaristan –ö 1 Temmuz 1736; İstanbul) 23 Osmanlı padişahı 102 İslam halifesidir
Babası Sultan IV Mehmet, annesi MehPâre Emetullah (Ümmetullah) Râbi ’a GülNûş Sultân ’dır Annesi Girit ’lidir Sultan II Mustafa ’nın öz kardeşi olan Sultan 3Ahmet, iyi bir tahsil ve edep görmüş, meşhur hocalardan dersler almıştı
Sultan 3Ahmet, ağabeyi Sultan II Mustafa ’nın tahttan indirilmesi üstüne 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında iken Edirne ’de tahta geçti Osmanlı Devleti açısından manâlı bir yere sahip olan Lale Devri boyunca padişahlık yapan Sultan 3Ahmet, hattat ve şairdi “Necib mahlasıyla şiirler yazdı Ayrıca Musiki ile de yakından ilgileniyordu Divan şairlerinden Urfalı Nabi Efendi ’nin ayrıca kendisini keza de şiirlerini fazla severdi
Gençliği diğer Osmanlı şehzadelerine tarafından bir hayli özgür geçti Şehzadelerin öldürülmesi geleneği kalktığından, dar bir yaşam sürdü İstediği her şeyle ilgilendiği için bilgisi de, görgüsü de arttı Avrupa ’daki gelişmeleri analiz fırsatı buldu ve matbaanın Osmanlı Devletine gelmesi için fazla mücadele sarfetti 27 sene gibi uzun bir vakit tahtta kalan Sultan 3Ahmet, çıkan Patrona Halil İsyanı sonunda, 1 Ekim 1730 tarihinde padişahlıktan çekildi
Sultan 3Ahmet ’in padişahlığının ilk günleri, en ince ayrıntısına kadar disiplinden çıkmış yeniçerileri yatıştırma gayretleri ile geçti Ancak kendisini padişah yapan yeniçerilere aleyhinde etkili olamadı Sultan 3Ahmet ’in sadrazamlığa getirdiği Çorlulu Ali Paşa, ona yönetimle ilgili konularda muavin olmaya çalıştı, hazine için yeni düzenlemelerde bulundu ve Sultan 3Ahmet ’e rakipleriyle mücadelesinde destek oldu
Sultan 3Ahmet zamanında Rusya ile olan ilişkilerde gerginlik yaşandı Bunun sebebi Rusya ’nın Orta Asya üzerinde dağılım siyaseti izlemesi, balkanlardaki toplumları Slavlaştırmaya çalışması, açık ve sıcak denizlere inmek istemesiydi
IIIAhmet ve IMahmut döneminde ilköğretim zorunlu ayla getirilmiştir
Saltanatı Dönemindeki Manâlı Olaylar
Prut Savaşı
Sadrazam Baltacı Mehmet Paşayönetimindeki ordu Kırım Hanlığı ordusunun desteğiyle Rusları Prut nehri kıyısında kıstırdılar ve yendiler Prus Savaşı denilen bu savaşı Osmanlıların kazanması üzerine “21 Temmuz 1711 tarihinde Prut Antlaşması imzalandı Antlaşmanın koşulları şunlardır: 1 Azak Kalesi Osmanlılara geri verilecek (Karadeniz bitmiş Osmanlı gölü haline geldi) 2 Ruslar istanbul ’da kalıcı elçi bulundurmayacaklar 3 isveç Kralı Şarl ’ın serbestçe ülkesine dönmesine izin vereceklerdi 4 Ruslar Lehistan ’ın içişlerine karışmayacaklardı
Rusya, Osmanlı Devleti ile mücadelesinde kendi lehine bir zemin yaratmak istiyordu Osmanlı Devleti içinde yaşayan Ortodoks toplumları kışkırtarak Osmanlı Devleti ’ni zayıflatacak ve oluşturacağı savaşlarda daha önce kaybettiği toprakları geri alacaktı Eflak ve Boğdan Beylerini Osmanlılara aleyhinde kışkırtan Rus Çarı Çılgın Petro, Poltava Savaşı ’nda (28 Haziran 1709),İsveç Kralı XII Karl ’ı (“Demirbaş Şarl) yenince, Demirbaş Şarl Osmanlılara sığınarak 1 şubat 1713 ’e dek beş yıl süre ile Bender ’de mülteci olarak kaldı İsveç Kralını kovalayan Rus birliklerinin Osmanlı topraklarına akınlar düzenlemesi üzerine, Osmanlı Devleti Rusya ’ya aleyhinde savaş duyuru etti (1711)
Sadrazamlığa getirilen Baltacı Mehmet Paşa, 100000 şahsiyet bir orduyla Tuna ’yı geçerek Eflak ’a girerken, Osmanlı donanması da Karadeniz ’e açıldı Osmanlı kuvvetleri, Kırım Ordusunun da desteği ile Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında çember içine aldılar O an için kurtuluş imkânı bulunmayan Rus Çarı Deli Petro, Moskova ’ya bir mektup yazarak durumun zorluğunu ve ümitsizliğini anlattı Çariçe Birinci Katarina araya girerek Osmanlı Devletine barış teklifinde bulundu Ayrıca Kırım Hanı, ayrıca de İsveç Kralı saldırıya geçilip Rus ordusunun yok edilmesini savunuyorlardı Oysa Baltacı Mehmet Paşa, yeniçerilere güvenmiyordu
Abluka sırasında yeni bir kutsal ittifakın oluşturulabileceği düşüncesine sahip olan ve Osmanlı ordusunun çok yıpranacağı endişesini taşıyan Baltacı Mehmet Paşa uzlaşma yapılmasını kabul etti (21 Temmuz 1711) İmzalanan Prut Antlaşması ile Azak Kalesi Osmanlılara geri verildi Ruslar, İstanbul ’da devamlı bir elçi bulundurmayacak ve İsveç Kralı Şarl ’ın serbestçe ülkesine dönmesine müsade vereceklerdi
Osmanlı Devleti kazandığı bu başarıdan sonra, daha önce kaybedilen Mora yarımadasını da geri olmak istiyordu Venedikli korsanların Osmanlı ticaret gemilerine saldırmaları ve Mora halkının Osmanlı Devletinin yönetimi altına girmeyi istemesi Venediklilere savaş açılmasına niçin oldu (8 Aralık 1714) Silahtar Ali Paşa, Modon, Koron ve Navarin ’i alarak Mora ’yı fethetti (22 Ağustos 1715)
Pasarofça Antlaşması
Avusturya ’nın Karlofça Antlaşması gereğince Mora ’nın Venediklilere geri verilmesini istemesi üzerine, Avusturya ’ya da savaş açıldı Sadrazam Güvey Silahtar Ali Paşa Osmanlı ordusu ile birlikte Macaristan ’a girdi Peter Varadin ’de Savoy Prensi Eugen komutasındaki Avusturya ordusu Osmanlı kuvvetlerini bozguna uğrattı (5 Ağustos 1716) ve Sadrazam Silahtar Ali Paşa şehit düştü Bu bozgundan sonra 18 Ağustos 1717 tarihinde Belgrad düşman eline geçti Silahtar Ali Paşa ’nın yerine sadrazamlığa getirilen Damat İbrahim Paşa uzlaştırma teklif etti Yapılan Pasarofça Antlaşmasına göre yukarı Sırbistan, Belgrad ve Banat yaylası Avusturya ’ya, Dalmaçya, Bosna ve Arnavutluk kıyıları Venedik ’e verildi, Mora Yarımadası Osmanlılarda kaldı (1 Temmuz 1718)
1724 yılında İran ’da taht kavgaları başlamıştı Bu durumdan yararlanarak İran ’ı ele geçirmek isteyen Rusya harekete geçti İran ’ın Rusya ’nın eline geçmesini istemeyen Osmanlı Devleti İran ’a sefer düzenledi Ruslarla yapılan İstanbul Antlaşmasına göre Azerbaycan ’da alınan yerler Osmanlılarda kalacak, Derbent, Bakü ve Dağıstan Ruslara bırakılacaktı
Lâle Devri
1718 yılında imzalanan Pasarofça Antlaşmasından sonradan Osmanlı Devletinde yeni bir dönem başlamıştı 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanına kadar, 12 yıl süren bu döneme Lale Devri denir Sultan 3Ahmet ve Damat İbrahim Paşa barışçı bir siyasetten yanaydılar Lale Devri de bu barışsever politikaların bir ürünü olarak ortaya çıkmıştı
Lale Devri ’nde edebiyat, kültür ve sanat alanında gelişmeler olduğu gibi, teknik konularda da Avrupalı devletlerden etkilenilerek bazı yenilikler gerçekleştirildi Bu dönem de Avrupa ’ya ilk önce geçici elçiler gönderildi 1727 yılı ortalarında Osmanlı Devletinde de matbaa kurulması için düzenlenen padişah fermanı üstüne, Paris Elçisi 28 Mehmet Çelebi ’nin oğlu Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika birincil matbaayı kurdular (16 Aralık 1727)
Lale devrinde Yalova ’da bir kâğıt fabrikası kuruldu İstanbul ’da sıkça çıkan yangınları daha hızlı kontrol altına olmak için, yeniçeriler içinden bir itfaiye örgütü oluşturuldu Tekrar İstanbul ’da bir kumaş fabrikası ve bir çini imalathanesi açıldı baştan çoğu köşk, saray ve lale bahçeleri yapıldı Hem Doğu kültürünün alışılmış eserleri ilk önce Türkçe ’ye çevrildi İstanbul ’da halk yıllar süren savaşlardan sonra böyle bir dönem yaşamanın mutluluğu içerisinde idi
Patrona Halil İsyanı
Damat İbrahim Paşa ’nın açtığı zevk ve sefahat devrinden hoşnut olmayan bu yapılanları müsriflik olarak görebilen bir kitle oluşmuştu Bu topluluk İran seferinden olumsuz haberler gelmesi üstüne, harekete geçmiş camilerde ve diğer yerlerde propaganda yaparak ayaklanmanın zeminini oluşturmaya başlamıştı Yeniçerilerin içerisinde de rahatsızlık belirmişti On yedinci Ağa Bölüğü Yeniçerisi Patrona Halil ve yandaşları 25 Eylül 1730 ’da ayaklanmayı başlatmışlar ancak halkın onlara katılmaması endişesiyle bu girişimlerinden vazgeçmişlerdi İsyancılar üç gün daha sonra Bayezit caminin Kaşıkçılar kapısı tarafından yürüyüşe geçerek ayaklanmayı resmen başlattılar Esnafı da dükkânlarını kapatarak kendilerine katılmaya ikna eden isyancılar, hapishaneleri boşalttılar ve yeniçerilerden de takviye gördüler Yeniçeri ağalarından Hasan Paşa onlara karşı harekete geçtiyse de başarılı olamadı
Bu gelişmeler üstüne Sultan 3Ahmet isyancıların ne istediklerinin sorulmasını istedi İsyancılar, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ile birlikte 37 kişinin kendilerine teslim edilmesini istediler Lale Devrinin önemli kişilerinden olan Güvey İbrahim Paşa ve bir takım devlet adamları idam edilerek isyancılara teslim edildi Isyan sırasında kent yıkım edildi İsyancılar Sadabad Köşkü ’nü yaktılar Hem Divan şairlerinden Nedim de isyan esnasında öldü
Patrona Halil ve öteki isyancı başları, bu sefer de bütün isteklerini yerine getiren Sultan 3Ahmet ’in tahtan indirilmesini istedi Kendisine ve ailesine zarar verilmemesi durumunda tahttan çekileceğini belirten Sultan 3Ahmet, 1 Ekim 1730 ’da Osmanlı tahtını Şehzade Mahmut ’a bıraktıYeni Cami Turhan Valde türbesine defnedilmiştir
Mimari Araştırmalar
İnce ve hassas bir ruha sahip olan Sultan 3Ahmet, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ile uyum içerisinde çalışmış, bu sırada yaşanan Lale Devri ’nde sanata, edebiyata ve toplumsal hayata özgün bir kavrayış getirilmişti Sultan 3Ahmet, Topkapı Sarayı ile Yeni Camii ’de birer Kütüphane, Ayasofya ’da Babı Humayun ’un karşısında Türk sanat şaheserlerinden sanılan bir çeşme (Sultan 3Ahmet Çeşmesi) ve İstanbul ’un su ihtiyacını yerine getirmek nedeniyle da Deryayi Sim adlı bir su bendi yapı ettirmiştir
Bunlardan başka Üsküdar ’da Yeni Valide Camii, Çorlulu Ali Paşa Medresesi, İbrahim Paşa Camii ve Külliyesi, İstanbul ’da Yeni Postane arkasından Daarül Hadis ve Sebil, Ortaköy Camii önündeki çeşme, Üsküdar Şemsi Paşa ’da Hüsrev Ağa Camii önündeki çeşme ve Çubuklu Camii yan Mesire Çeşmesi gibi eserler yine bu dönemde yapılmıştır *