nicebayan
Yeni Üye
Abdulbaki hazretlerinin hayatı
SEYYİD ABDÜLBAKİ HAZRETLERİ
Bilvanis, Siyanüs, Taruni, Havil, Dilibey, Nurşin, Kasrik ve Gadir köylerinden soluklayarak Menzil'i mekan edinen Gavs Hzleri ve oğulları (Seyda Hzleri ve Seyyid Abdülbaki Hzleri) kıyamete kadar sürecek irşad faaliyeti sergilemektedirler Peygamber soyundan gelen bu aile, Şahı Nakşibendi (ks)'ın Kasrı Arifan'da başlattığı irşadın ikincisini her türlü çileye karşın, devam ettirmektedirler
Bu yüzden Menzil'e Seyda Hzleri (ks) ikinci Buhara demiştir Lüzum Gavs Hzleri, lüzum Seyda Hzleri ve gerekse Seyyid Abdulbaki Hzlerinin bu yerlerde Allah'ın rızasını kazanmaktan diğer gayeleri olmamıştır Rızaı Hiç Olmazsa hayatlarının parçası olmuş ve bu uğurda diyar diyar gezmişler ve bu uzun yürüyüşten daha sonra , Menzil en son durakları olmuş Böylece göç ve hicret hayatını yaşayarak Resulüllah'a mutabaat yaptılar
Seyyid Abdulbaki Hzleri tâ çocukluk yaşlarda hastalığa yakalanmış, zayıf ve halsiz düşmüştür Umulan bizim gibi çelimsiz millet için hastalık günahlara kefaret olan ilaçtır fakat, büyük zatlar için makam almalarına veya bir basamak ilerisine sıçramak için verilen ilaçtır
Tüberküloz hastalığına yakalanmış, ama hasta haliyle Siirt'te, oradan da Van'a okumaya gitmeyi ihmalkârlık etmedi O zamanları medrese talebeliğinin yanısıra , tevbe de veriyordu Bir yana hastalık, bir yandan talebelik ve bir yanlamasına da Gavs Hzlerinin emri doğrultusunda irşada muavin olmasıyla alametlerini tâ o günlerde belli etmesi büyüklüğüne işarettir *
SEYYİD ABDÜLBAKİ HAZRETLERİ
Bilvanis, Siyanüs, Taruni, Havil, Dilibey, Nurşin, Kasrik ve Gadir köylerinden soluklayarak Menzil'i mekan edinen Gavs Hzleri ve oğulları (Seyda Hzleri ve Seyyid Abdülbaki Hzleri) kıyamete kadar sürecek irşad faaliyeti sergilemektedirler Peygamber soyundan gelen bu aile, Şahı Nakşibendi (ks)'ın Kasrı Arifan'da başlattığı irşadın ikincisini her türlü çileye karşın, devam ettirmektedirler
Bu yüzden Menzil'e Seyda Hzleri (ks) ikinci Buhara demiştir Lüzum Gavs Hzleri, lüzum Seyda Hzleri ve gerekse Seyyid Abdulbaki Hzlerinin bu yerlerde Allah'ın rızasını kazanmaktan diğer gayeleri olmamıştır Rızaı Hiç Olmazsa hayatlarının parçası olmuş ve bu uğurda diyar diyar gezmişler ve bu uzun yürüyüşten daha sonra , Menzil en son durakları olmuş Böylece göç ve hicret hayatını yaşayarak Resulüllah'a mutabaat yaptılar
Seyyid Abdulbaki Hzleri tâ çocukluk yaşlarda hastalığa yakalanmış, zayıf ve halsiz düşmüştür Umulan bizim gibi çelimsiz millet için hastalık günahlara kefaret olan ilaçtır fakat, büyük zatlar için makam almalarına veya bir basamak ilerisine sıçramak için verilen ilaçtır
Tüberküloz hastalığına yakalanmış, ama hasta haliyle Siirt'te, oradan da Van'a okumaya gitmeyi ihmalkârlık etmedi O zamanları medrese talebeliğinin yanısıra , tevbe de veriyordu Bir yana hastalık, bir yandan talebelik ve bir yanlamasına da Gavs Hzlerinin emri doğrultusunda irşada muavin olmasıyla alametlerini tâ o günlerde belli etmesi büyüklüğüne işarettir *