Son Konu

Abdullah yafiu238;

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
ABDULLAH YAFİÎ

On dorduncu asırda Yemen'de yetişen Şafii mezhebi fıkıh alimlerinden ve evliyadan İsmi, Abdullah bin Es'ad bin Ali bin Suleyman bin Fellah'tır Yafii nisbesiyle meşhUr olmuştur Kunyesi EbU Muhammed, Ebu'lBerekat lakabı Afifuddin'dir Kutbi Mekke diye de bilinir 1298 (H698) senesinde Aden şehrinde doğdu, 1367 (H768)'de Mekke'de vefat etti Mualla kabristanındadır

Kucuk yaşta ilim tahsiline başlayan Abdullah Yafii once Kur'anı kerim okumayı oğrendi Yemen'de AllameEbU Abdurrahman Muhammed bin Ahmed ezZuheyni, EbU Abdullah Muhammed bin Ahmed elBaşşali ve Aden Kadısı Şerefuddin Ahmed bin Ali elHarrazi'den akli ve nakli ilimleri tahsil etti Bir zaman ilmi bırakıp hep ibadet ve tasavvufla meşgUl olmak istedi Bu duşuncesi ziyadesiyle ilerlediğinden uzuntu ve keder halini aldı Bu arada o zamana kadar eline almadığı bir kitaptan bir yer acıp;

Uzuntulerini at, işini kazaya bırak
Bazan darlık acılır, bazan dar olur feza

Sıkıntının ardından bakarsın gelir rıza
Bir halle sevinirsin, maziyi unutturur
Allah dilediğini yapar, sakın sen yuz dondurme

mısralarını okuyunca, ustune bir rahatlık coktu Allahu teala kalbine ilme karşı bir meyil ihsan etti 1313 senesinde hac icin Mekkei mukerremeye gitti Şeyh Ali etTavaşi ile goruşup meclis ve sohbetlerine katıldı Ondan zahiri ve batıni ilimleri oğrendi İlimde ve tasavvufda yuksek derece sahibi oldu Tarikat silsilesi birkac koldan Abdulkadiri Geylani hazretlerine ulaşır

Mekkei mukerremeye yerleşip evlendi ve başka alimlerin derslerini dinledi Fakih Necmeddin etTaberi'den Havi kitabını okudu Hadis ilmini Radıyuddin Taberi'den oğrendi Sonra Mekke'den ayrılarak on sene insanlardan uzak yaşadı

1333 senesinde Kudus'e gitti ve İbrahim aleyhisselamın makamını ziyaret etti Oradan Şam'a, sonra da Mısır'a giderek İmamı Şafii hazretleri ve ZunnUni Mısri'nin kabirlerini ziyaret etti Karafe denilen yerde Huseyn elCaki ve Şeyh Abdullah elMenUfi'nin sohbetlerinde bulundu Tasavvuf yolunda ilerleyip evliyalık derecelerine ulaştı

Salih kimselerden biri ResUlullah efendimizi ruyasında gordu ResUlullah efendimiz Abdullah Yafii'nin ağzına taze hurma koyuyordu ResUli ekremin yanında hazreti EbU Bekr ve hazreti Omer de vardı Onlara ise olgun hurma ikram ediyordu Bu ruyayı goren salih kimse, sabahleyin Abdullah Yafii'nin meclisine gidip ruyasını anlatmak istedi HuzUrunda buyuk kalabalık vardı Oradakilerden biri; Yaş hurma ile Şeyh temyiz edildidedi Orada bulunanlardan fakir bir kimse de; Ey Abdullah! Korku ile umid arasında olduğundan ResUli ekrem sana taze hurma verdi Hazreti EbU Bekr ve hazreti Omer'in imanları kuvvetli olduğundan, Serveri alem onlara tam olgunlaşmış hurma ikram ettidedi Abdullah Yafii'nin meclisinde bulunanlar boyle olursa Yafii hazretlerinin derecesini duşunmelidir

İmamı Yafii hazretleri bir sohbetinde buyurdu ki:

Mevtaları iyi veya kotu halde gormek, cenabı Hakk'ın bazı kullarına ihsan ettiği bir keşf ve keramettir Dirilere mujde vermek, onlara doğru yolu gostermek veya oluler icin hayırlı bir iş yapılmasına, borclarının odenmesine yaraması icindir Oluleri gormek, daha cok ruyada olmaktadır Uyanık iken gorenler de vardır Evliya ve hal sahipleri icin keramettir

Ehli sunnet alimleri buyuruyor ki: Olulerin illiyyindeki veya siccindeki rUhları, arasıra, yani Allahu teala dileyince, mezarlarındaki cesedlerine iade olunurlar En cok Cuma geceleri boyle olur Birbirleri ile buluşurlar, konuşurlar Cennetlik olanlar, nimetlere kavuşur Azap gorecekler, azab olurlar RUhlar, illiyyinde veya siccinde iken cesed olmaksızın da, nimetlenir ve azap cekerler Kabirde ise, rUh ve cesed birlikte nimetlenir Yahut azaplanır

Yuksek ilim sahibi olan velilerden Abdullah Yafii etrafında toplanan insanlara İslam dininin emir ve yasaklarını anlattı Kabir ziyaretine karşı cıkan ve evliyanın kerametini inkar edenlere cevaplar verdi Bozuk itikad, inanış sahibi olan İbni Teymiyye'ye cevaplar verdi Evliyanın kerametiyle ilgili olarak kendisine soru soran talebelerine şoyle buyurdu:

Allahu tealanın yardımı ile derim ki, evliyada kerametlerin zuhUru, meydana gelmesi, aklen caiz ve naklen vakidir Aklen caiz olması: Allahu teala her şeye kadirdir Kerametler de, mUcizeler kabilinden mumkun olan şeylerdir Ehli sunnet ve cemaat alimleri eserlerinde boyle olduğunu bildirmişlerdir Bu, şarkta, garbda, Arab diyarı olsun, Acem diyarı olsun, her tarafta boyledir

Kerametlerin vukUu naklen sabittir; bu husus, Kur'anı kerimde, hadisi şeriflerde ve haberlerde bildirilmiştir Kur'anı kerimde, Ali İmran sUresi otuz yedinci ayetinde hazreti Meryem hakkında mealen; Bunun uzerine Rabbi, Meryem'i guzel bir kabUl ile kabUl buyurdu ve onu iyi bir şekilde yetiştirdi Zekeriyya Peygamberi de ona kefil (himayesine me'mur) kıldı Zekeriyya ne zaman Meryem'in bulunduğu mihraba girdiyse, onun yanında bir yiyecek buldu Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?dedi O da; Bu, Allah tarafından gonderiliyor Şuphe yok ki, Allah dilediğini hesapsız olarak rızıklandırırdedibuyrulmuştur Zekeriyya aleyhisselam, yazın hazreti Meryem'in yanında kış meyvesi, kışın da yaz meyvesi buluyordu Yine Kur'anı kerimde, Meryem sUresi yirmi beşinci ayetinde hazreti Meryem hakkında mealen; Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, uzerine devşirilmiş taze hurmalar dokulsunbuyrulmuştur Bu taze hurma, zamanının dışında oluyordu

Yine MUsa aleyhisselamın annesine, oğlu MUsa'yı Nil Nehrine bir sepet icinde bırakması ilham olunmuştur Ayrıca Eshabı Kehf'in (ranhum) kıssası, kopeğin onlarla konuşması gibi hayret verici hadiseler ve daha başkaları, kerametlerin naklen delilidir Butun buraya kadar zikredilenler, peygamber değil velilerdendir

Bir muddet Medinei munevverede ikamet eden veResUlullah efendimize komşuluk yapan Abdullah Yafii hazretleri tekrar Mekkei mukerremeye dondu Orada ikinci defa evlendi Sonra yaşlı hocası Şeyh Ali Tavaşi'yi ziyaret icin Yemen'e kısa bir seyahatte bulundu Tekrar Mekkei mukerremeye dondu Orada insanlara İslamiyetin emir ve yasaklarını anlatıp talebe yetiştirmeye devam etti 1346 senesinde hac icin Mekkei mukerremeye gelen İmamı Subki ile tanışıp sohbetlerde bulundu

Kutbi Mekke adıyla da bilinen Abdullah Yafii hazretleri tatlı sohbetlerinde evliyaullahın hallerinden bahs eder; Allah adamlarının anıldığı yere Rahmeti ilahi yağarhadisi şerifi gereğince hareket ederdi Onu dinleyenler saatlerce dinleseler usanmazlar, devamlı anlatmasını isterlerdi Tarikat silsilesinde bulunan Abdulkadiri Geylani hazretlerinin hal ve kerametlerinden cok anlatırdı

Abdulkadiri Geylani'ye ait şu kıssa cok meşhUrdur Evliyanın buyukleri bunu bildirmişlerdir: Bir kadın, Abdulkadiri Geylani'ye cocuğunu getirip; Oğlum seni cok seviyor Ben, Allah icin bu oğlumdaki hakkımdan vazgectim Onu sana verdimdedi Abdulkadiri Geylani rahmetullahi aleyh de cocuğu kabUl etti Ona, nefsiyle mucadeleyi ve tasavvuf yoluna girmeyi emretti Aradan bir muddet gectikten sonra, annesi oğlunu gormeye geldi Oğlunu, aclıktan ve uykusuzluktan zayıflayıp sararmış gordu Oğlunun sadece arpa ekmeği yediğini anladı Bunun uzerine Abdulkadiri Geylani'nin huzUruna girdi Bu sırada Abdulkadiri Geylani'nin sofrada tavuk yediğini gorduAbdulkadiri Geylani'ye; Sen kendin tavuk eti yiyorsun benim cocuk arpa ekmeği yiyordedi Bunun uzerine Abdulkadiri Geylani hazretleri, elini o kemiklerin uzerine koydu ve; Curumuş kemikleri dirilten Allahu tealanın izni ile kalk!dedi Tavuk, gıdaklıyarak kalktı Sonra Abdulkadiri Geylani, kadına; Oğlun boyle olduğu zaman, dilediğini yesinbuyurdu Kadın da cocuğunun boyle bir hoca elinde olgunlaşacağını duşunerek Allahu tealaya şukur etti
 
Üst Alt