iltasyazilim
Yeni Üye
Abdurrahman Efendi (Zileli) Kimdir
Abdurrahman Efendi (Zileli) Biyografisi
Abdurrahman Efendi (Zileli) Hayatı
Abdurrahman Efendi (Zileli)
On yedinci yüzyıl Anadolu velîlerinden Zileli olup doğum tarihi ve ailesi hakkında bilgi bulunmamaktadır Tahsîl ve terbiyesini Zile'deki âlimlerden aldığı anlaşılmaktadır
Abdurrahmân Efendi sonradan Kastamonu'ya gelerek Şeyh Şâbânı Velî tekkesinde Mustafa Çelebi Efendiden dersler aldı Evliyâlık yolunda ilerledi 1660'da Şeyh Mustafa Çelebinin vefâtı üstüne Şâbânı Velî tekkesinde sekizinci şeyh olarak irşâd makâmına oturdu Bir taraftan talebe yetiştiriyor, üstelik halka vâz ve nasîhatler vererek Allahü teâlânın dikte ve yasaklarını bildirmeye devâm ediyordu
Ağır başlı, ağırbaşlılık ve ihtişam sâhibi, sâkin bir zât idi Edeb ve hayâsı fazla yüksekti Sabahleyin namazını evvel vaktinde kılar, bu vakitten kuşluk vaktine dek talebelere ders verirdi Sonradan evine gider, öğle namazı zamanında baştan gelip namazı kıldırırdı Namazı kılınca bir saat halka vâz ve nasîhat eder sonra talebelerine ders vermeye devâm ederdi En ince meseleleri çok güzel îzâh eder ve anlatırdı Sorulan suâllere hemencecik ve yerinde cevaplar verirdi Yüksek halleri ve kerâmetleri ile Kastamonu'da yediden yetmişe herkesin sevip saydığı, içtenlikle bağlandığı bir kimse idi
Abdurrahmân Efendi 13 yıl Şeyh Şâbânı Velî tekkesinde insanlara dürüst yolu göstermekle meşgûl oldu 1673 senesi içerisinde vasiyetnâmesini yazarak Amasya'da yer alan ve orada halkı irşâd etmekte olan Şeyh İbrâhim Efendiye yolladı Vasiyetnâmenin özeti şu şekildedir:
Ey benim aziz kardeşim Hâfız İbrâhim Efendi! Size dahî` mâlum olsun oysa biz zâhirî olarak hacca gitmeye gaye edip onun tedâriki ile meşgûl iken, bir seher vaktinde gaipten bir sedâ geldi Hazır ol mânevî hacca gitsen gerektirdenildi Biz cenâbı Hakk'ın emrini beklemekte iken Recep ayının yirmi yedinci gecesi ancak mîrâc gecesi ruhlar âleminde geziyorduk Resûli ekrem mîrâca giderken bindiği burağa binmiş olarak geldiler Bizi de burağın arkasına aldılar ve gittik Levhi mahfûzun yanında varınca; Siz burada eğlenin, bundan öte izin yokturbuyurdular Levhi mahfûza nazar eyledik, baktık oysa kendimizin Şâban ayında dünyâ evinden âhirete gideceğimizi, sizin de Şâban Efendi Tekkesinde şeyh olacağınızı gördük Ey benim kardeşim! Levhi mahfûzda yazılan sizsiniz Anında fakîre duâ eyle ve duâdan unutmayıp tekkede meşgâle ve mücâhede Allahü teâlânın dînini yaymakla meşgûl olup gayret kemerini yedi yerden kuşanıp ve benim evlatlarımı zeka gözden ve gönülden çıkarmayınızKapı dervişi Molla Hasan altı senedir tekkenin hizmetindedir Lâkin irşâdı sizden olmakla bu zamâna tehir edilmiştir İrşâd ile faydalanmadıkça salıvermemenizi ricâ ederiz Bize lâzım olan hakkı beyanat eylemektir
Şeyh Abdurrahmân Efendi bu vasiyetnâmeyi İbrâhim Efendiye gönderdikten daha sonra yazdığı gibi 1673 (H1083) senesi Şâbanında hayâta gözlerini kapadı Kastamonu'daki Şâbânı Velî hazretlerinin türbesine defnolundu
Alıntı *
Abdurrahman Efendi (Zileli) Biyografisi
Abdurrahman Efendi (Zileli) Hayatı
Abdurrahman Efendi (Zileli)
On yedinci yüzyıl Anadolu velîlerinden Zileli olup doğum tarihi ve ailesi hakkında bilgi bulunmamaktadır Tahsîl ve terbiyesini Zile'deki âlimlerden aldığı anlaşılmaktadır
Abdurrahmân Efendi sonradan Kastamonu'ya gelerek Şeyh Şâbânı Velî tekkesinde Mustafa Çelebi Efendiden dersler aldı Evliyâlık yolunda ilerledi 1660'da Şeyh Mustafa Çelebinin vefâtı üstüne Şâbânı Velî tekkesinde sekizinci şeyh olarak irşâd makâmına oturdu Bir taraftan talebe yetiştiriyor, üstelik halka vâz ve nasîhatler vererek Allahü teâlânın dikte ve yasaklarını bildirmeye devâm ediyordu
Ağır başlı, ağırbaşlılık ve ihtişam sâhibi, sâkin bir zât idi Edeb ve hayâsı fazla yüksekti Sabahleyin namazını evvel vaktinde kılar, bu vakitten kuşluk vaktine dek talebelere ders verirdi Sonradan evine gider, öğle namazı zamanında baştan gelip namazı kıldırırdı Namazı kılınca bir saat halka vâz ve nasîhat eder sonra talebelerine ders vermeye devâm ederdi En ince meseleleri çok güzel îzâh eder ve anlatırdı Sorulan suâllere hemencecik ve yerinde cevaplar verirdi Yüksek halleri ve kerâmetleri ile Kastamonu'da yediden yetmişe herkesin sevip saydığı, içtenlikle bağlandığı bir kimse idi
Abdurrahmân Efendi 13 yıl Şeyh Şâbânı Velî tekkesinde insanlara dürüst yolu göstermekle meşgûl oldu 1673 senesi içerisinde vasiyetnâmesini yazarak Amasya'da yer alan ve orada halkı irşâd etmekte olan Şeyh İbrâhim Efendiye yolladı Vasiyetnâmenin özeti şu şekildedir:
Ey benim aziz kardeşim Hâfız İbrâhim Efendi! Size dahî` mâlum olsun oysa biz zâhirî olarak hacca gitmeye gaye edip onun tedâriki ile meşgûl iken, bir seher vaktinde gaipten bir sedâ geldi Hazır ol mânevî hacca gitsen gerektirdenildi Biz cenâbı Hakk'ın emrini beklemekte iken Recep ayının yirmi yedinci gecesi ancak mîrâc gecesi ruhlar âleminde geziyorduk Resûli ekrem mîrâca giderken bindiği burağa binmiş olarak geldiler Bizi de burağın arkasına aldılar ve gittik Levhi mahfûzun yanında varınca; Siz burada eğlenin, bundan öte izin yokturbuyurdular Levhi mahfûza nazar eyledik, baktık oysa kendimizin Şâban ayında dünyâ evinden âhirete gideceğimizi, sizin de Şâban Efendi Tekkesinde şeyh olacağınızı gördük Ey benim kardeşim! Levhi mahfûzda yazılan sizsiniz Anında fakîre duâ eyle ve duâdan unutmayıp tekkede meşgâle ve mücâhede Allahü teâlânın dînini yaymakla meşgûl olup gayret kemerini yedi yerden kuşanıp ve benim evlatlarımı zeka gözden ve gönülden çıkarmayınızKapı dervişi Molla Hasan altı senedir tekkenin hizmetindedir Lâkin irşâdı sizden olmakla bu zamâna tehir edilmiştir İrşâd ile faydalanmadıkça salıvermemenizi ricâ ederiz Bize lâzım olan hakkı beyanat eylemektir
Şeyh Abdurrahmân Efendi bu vasiyetnâmeyi İbrâhim Efendiye gönderdikten daha sonra yazdığı gibi 1673 (H1083) senesi Şâbanında hayâta gözlerini kapadı Kastamonu'daki Şâbânı Velî hazretlerinin türbesine defnolundu
Alıntı *