bilgiliadam
Yeni Üye
Aclık İle İlgili Şiirler,
Aclık
Evimim karşısında bir ev vardı boş duran
Nicedir bulunmamıştı icini dolduran
Bir gun genc bir kadın taşındı yalnız başına
İki de kızı var girmemiş yedi yaşına
Komşuluk hakkıdır gidip sormak halini
Yardım etmeli varsa gidermeli derdini
Ben yalnız bir adam gidemedim korkumdan
Halin nedir? diye soramadım utancımdan
Bazen duyardım neşeli cocuk seslerini
Baksaydım gorurdum eski pusku ustlerini
Mehtap cıkmış gokyuzu pırıl pırıl yıldızlı
Bir gece ansızın kapım caldı hızlı hızlı
Hayırdır inşallah kimdir o diye bir soru
Birden beliriverdi iki polis memuru
Dediler duydum mu hic gurultu, kavga falan?
Vallahi duymadım bir şey, yoktur bende yalan
Daha demin neşeli cocuk sesleri vardı
Herhalde şimdi onlar coktan uykuya daldı
Yok! Dedi polis, sırtını duvara dayayıp
Komşun canına kıymış pencereden atlayıp
Yoldan gecen yolcu bulmuş cansız bedenini
Komşulara sormuşlar olumun nedenini
Hic kimse bilememiş o gece olanları
Sonra hatırlamışlar geride kalanları
Yahu! Bu genc kadının iki cocuğu vardı,
Şimdi o masum yavrular ortada mı kaldı?
Diyerek koşuştular hep kapının onune
Neden atlamış? Diye sordular birbirine
Polis bir mektup uzattı eli titreyerek
Dedi ki Olumun sebebi bu olsa gerek
Mektuptaki her bir satır saplandı beynime
Bu olumun gunahını yukledim kendime
Uc adım otemde bir kadın ve iki cocuk
Sarmış butun etraflarını diz boyu yokluk
Uc gundur hic lokma gecmemiş boğazlarından
Hic kimseye diyememiş halini arından
O gece cocuklar kadından istemiş yemek
Yemek değil evde yokmuş bile kuru ekmek
Tamam, demiş kadın sen kapat şu pencereyi
Caresiz koymuş ateşe boş bir tencereyi
Kaynayan suyun sesi ninni gelmiş cocuğa
Aclıktan olsa gerek uyumuş oracığa
Kadın umutsuzca bakmış o boş tencereye
Aniden gozu takılmış acık pencereye
Uyuyan cocukları opup koklamış bir bir
Atlamış aşağıya bırakıp buyuk bir sır
Duyan komşular ah vah ederek ağladılar
Sonra birer birer evlerine dağıldılar
Polis, cocukları emanet edip komşuya
Geri dondu yavaş yavaş indi aşağıya
Hapishane gibi kapılar kapandı bir bir
Her kapının ustunde kilitler soğuk demir
Kapanınca kapım evim bana oldu zindan
Kıramadığım kelepce icimdeki vicdan
Peygamberin sozu gece aklıma gelince
Uyutmadı beni icimdeki muhasebe
Komşusu acken tok yatan değildir bizden
Vallahi cennete giremeyiz sırf bu yuzden
Bu hal ile sabah nasıl oldu bilemedim
Gun yukseldi ben hala kendime gelemedim
Sabahleyin indi cocuk komşudan şen şakrak
Akşam annesinin olduğunu unutarak
Gelip durdu kapının onunde vurdu tık tık
Haydi anne artık uyan bizler cok acıktık
Birden donakaldım kaşığım duştu elimden
Belli belirsiz bir dua dokuldu dilimden
Oldu lokmalar boğazımda dizi dizi
Allahım aclıkla terbiye etmesin bizi
Hasan OVAK
Aclık
Tarafsızlığın tarafındayım
Gozlerin
Acık yeşil, mavi, siyah farketmez
Ellerini uzaklaştırma benden
Uzun kısa, siyah beyaz farketmez
Aclıkların ortasındayım aclık
Deri kemik
Cekik gozler
Kuskun surat
Şiş karın
Aclıkların ortasındayım aclık
Zaman aclık
Yeşil aclık
Aş aclık
Dostluklar aclık
Yaşananlar hep aclık
Aclıktan
Tunele doğru sağda
Bedri Rahmi kalmış
Bir zamanlar
Narmanlı Handa
Kediler ibadette
Donuk yukarı
yuzleri
Acılacak cam
gozleri
Atılacak ette
Coğu insan gibi
İhanette
Aclık
Dunya bir lokanta misali
Hayat yemek
Bense muşteri
Yiyorum aylarca senelerce
Bıkmadan usanmadan yiyorum
Garson gelip diyor ki
Hesap beyim
Ama ben doymadım ki
Aclık
Evimim karşısında bir ev vardı boş duran
Nicedir bulunmamıştı icini dolduran
Bir gun genc bir kadın taşındı yalnız başına
İki de kızı var girmemiş yedi yaşına
Komşuluk hakkıdır gidip sormak halini
Yardım etmeli varsa gidermeli derdini
Ben yalnız bir adam gidemedim korkumdan
Halin nedir? diye soramadım utancımdan
Bazen duyardım neşeli cocuk seslerini
Baksaydım gorurdum eski pusku ustlerini
Mehtap cıkmış gokyuzu pırıl pırıl yıldızlı
Bir gece ansızın kapım caldı hızlı hızlı
Hayırdır inşallah kimdir o diye bir soru
Birden beliriverdi iki polis memuru
Dediler duydum mu hic gurultu, kavga falan?
Vallahi duymadım bir şey, yoktur bende yalan
Daha demin neşeli cocuk sesleri vardı
Herhalde şimdi onlar coktan uykuya daldı
Yok! Dedi polis, sırtını duvara dayayıp
Komşun canına kıymış pencereden atlayıp
Yoldan gecen yolcu bulmuş cansız bedenini
Komşulara sormuşlar olumun nedenini
Hic kimse bilememiş o gece olanları
Sonra hatırlamışlar geride kalanları
Yahu! Bu genc kadının iki cocuğu vardı,
Şimdi o masum yavrular ortada mı kaldı?
Diyerek koşuştular hep kapının onune
Neden atlamış? Diye sordular birbirine
Polis bir mektup uzattı eli titreyerek
Dedi ki Olumun sebebi bu olsa gerek
Mektuptaki her bir satır saplandı beynime
Bu olumun gunahını yukledim kendime
Uc adım otemde bir kadın ve iki cocuk
Sarmış butun etraflarını diz boyu yokluk
Uc gundur hic lokma gecmemiş boğazlarından
Hic kimseye diyememiş halini arından
O gece cocuklar kadından istemiş yemek
Yemek değil evde yokmuş bile kuru ekmek
Tamam, demiş kadın sen kapat şu pencereyi
Caresiz koymuş ateşe boş bir tencereyi
Kaynayan suyun sesi ninni gelmiş cocuğa
Aclıktan olsa gerek uyumuş oracığa
Kadın umutsuzca bakmış o boş tencereye
Aniden gozu takılmış acık pencereye
Uyuyan cocukları opup koklamış bir bir
Atlamış aşağıya bırakıp buyuk bir sır
Duyan komşular ah vah ederek ağladılar
Sonra birer birer evlerine dağıldılar
Polis, cocukları emanet edip komşuya
Geri dondu yavaş yavaş indi aşağıya
Hapishane gibi kapılar kapandı bir bir
Her kapının ustunde kilitler soğuk demir
Kapanınca kapım evim bana oldu zindan
Kıramadığım kelepce icimdeki vicdan
Peygamberin sozu gece aklıma gelince
Uyutmadı beni icimdeki muhasebe
Komşusu acken tok yatan değildir bizden
Vallahi cennete giremeyiz sırf bu yuzden
Bu hal ile sabah nasıl oldu bilemedim
Gun yukseldi ben hala kendime gelemedim
Sabahleyin indi cocuk komşudan şen şakrak
Akşam annesinin olduğunu unutarak
Gelip durdu kapının onunde vurdu tık tık
Haydi anne artık uyan bizler cok acıktık
Birden donakaldım kaşığım duştu elimden
Belli belirsiz bir dua dokuldu dilimden
Oldu lokmalar boğazımda dizi dizi
Allahım aclıkla terbiye etmesin bizi
Hasan OVAK
Aclık
Tarafsızlığın tarafındayım
Gozlerin
Acık yeşil, mavi, siyah farketmez
Ellerini uzaklaştırma benden
Uzun kısa, siyah beyaz farketmez
Aclıkların ortasındayım aclık
Deri kemik
Cekik gozler
Kuskun surat
Şiş karın
Aclıkların ortasındayım aclık
Zaman aclık
Yeşil aclık
Aş aclık
Dostluklar aclık
Yaşananlar hep aclık
Aclıktan
Tunele doğru sağda
Bedri Rahmi kalmış
Bir zamanlar
Narmanlı Handa
Kediler ibadette
Donuk yukarı
yuzleri
Acılacak cam
gozleri
Atılacak ette
Coğu insan gibi
İhanette
Aclık
Dunya bir lokanta misali
Hayat yemek
Bense muşteri
Yiyorum aylarca senelerce
Bıkmadan usanmadan yiyorum
Garson gelip diyor ki
Hesap beyim
Ama ben doymadım ki