ağız ve diş sağlığı ile ilgili yazılar,
ağız ve diş sağlığı hakkında yazı,
ağız ve diş sağlığı haftası ile ilgili yazılar
19yüzyıla kadar berberler, nalbantlar, kırıkçıkıkçılar gibi ehil olmayan kişiler kadar bilimsel olmayan ve çok güvenli olmayan şekilde icra edilmeye çalışılan diş hekimliği mesleğinde 1908 yılında İstanbul ’da açılan ilk Dişçilik Yüksek Okulu olan“ Diş Doktoru Mektebi Aliyesi ile yeni bir dönem başlamış, 1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile de diş hekimliği mesleği tanımlanmıştır
Açılan birincil dişçilik yüksek okulu 1964 yılında tıp fakültesinden ayrılarak İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi kurulmuştur Günümüz Cumhuriyet Türkiyesi ’nde ise 18 diş hekimliği fakültesi ve 4921 ’i Afiyet Bakanlığı ’nda almak üzere takriben 20 bin karakter diş hekimi camiası halkımıza hizmet vermektedir
Ağız diş sağlığı hizmetleri başta diş hekimleri elde etmek üzere, ülkemizdeki yaklaşık 7 bin diş protez teknisyeni, diş protez laboratuarları,öteki sağlık çalışanları ve dental firmaların da dahil olduğu 1 milyar dolarlık gayrı safi hasılası ile dev bir sektördür Fakat birey başı ağız diş sağlığı harcaması Avrupa Birliği Ülkelerinde yaklaşık 220 Dolar iken ülkemizde 15 Dolar civarındadır Bunun yanı sıra, Avrupa Ülkelerinde diş hekimine takvim başvuru sayısı 5 iken Türkiye ’de bu rakam sadece 07 ’dir Buradan anlıyoruz ancak, ülkemizde ağız diş sağlığı hizmetlerine olan ihtiyaç çok yüksek olmasına karşın, bu hizmetlere olan istek o oranda düşüktür
Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık; bireyin maddesel, zihinsel ve sosyal bir bütün olarak bütün bir iyilik halidir Bireylerin bedensel sağlığı ise vücuttaki bütün organ ve dokuların sağlıklı olması ile mümkündür Bu nedenledir ancak ağız ve diş sağlığını bozan faktörler bireyin ceset sağlığını da aracısız etkilemekte, diş çürükleri ile dişeti hastalıkları; kalpdamar hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, şeker hastalığı ve kadınlarda erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini artırmaktadır
Fena ağız hijyeninin yol açtığı diş çürükleri ve dişeti hastalıklarından korunmada başta kişiler kendi sağlıklarının bilincinde olmalı ve bireylere ahenkli fırçalama alışkanlığı, diş ipi kullanımı, besin alışkanlıklarının düzenlenmesi ve düzenli olarak diş hekimine gitme alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir
Çürükten korunmada sabah kahvaltı sonrası ve gece yatmadan önce 2 ’şer dakikalık etkin bir fırçalama işlemi yeterlidir Fırçalama işleminde diş etlerine masaj yapacak tarzda dairesel hareketler yapılmalıdır Fırçalarken fazla baskı uygulamanın diş eti çekilmesine niçin olacağı unutulmamalıdır
Öteki yana etkin bir diş fırçalama işlemi dişlerin görünen yüzeylerinin temizliğini sağlamakla birlikte, bakteri plağının diş aralarından uzaklaştırılmasını sağlamaz böylece diş araları günde bir kez tercihen gün sonunda diş ipi ile temizlenmelidir Diş ipi günlük ağız bakımının ayrılmaz bir parçası olmalıdır
Diş sağlığımız için bol bol peynir, süt ve yoğurt tüketmeli, şekerli yiyecekleri tükürük akışının en yoğun olduğu esas öğünler esnasında yenmelidir Dinç ve güzel diş ve dişetleri için öğün aralarında da aburcuburla yok elma, havuç gibi iyi yıkanmış, taze meyve ve sebze ile beslenmeliyiz
Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe aleyhinde direncini artırmaktır Diş yüzeylerine diş doktoru tarafından fluor uygulanması suretiyle dişler daha dayanıklı ışık halkası getirilir Fluor birçok besinde doğal olarak bulunan bir elementtir Fluor elementinin uygun dozda ve sürekli olarak ağız ortamında bulunması diş çürüğü oluşumunu engeller Bilhassa açılış halindeki çürüklerde diş minesinden kaybolan minerallerin her tarafta kazanılmasını ve zarar görmüş diş dokusunun güçlenmesini sağlar
Ayrıca özellikle erken yaşlarda diş çürüklerinin genellikle azı ve ufak azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde bulunan ve fissur adı bahşedilen çukurcuklarda başlaması sebebiyle diş hekiminin yerinde gördüğü durumlarda bu çukurcukların üzeri fissür örtücülerle kapatılarak, çürük oluşumunun başlaması engellenir Fissur örtücü uygulamaları dişin minesine yapıldığı için yerel anesteziye de lüzum duyulmaz
Halk arasında süt dişlerinin önemli olmadığına dair yanlış bir inanış vardır Fakat ağız ve diş sağlığında dişlerin önemi süt dişlerinin sürmesiyle başlar Süt dişleri çocuğun beslenmesinin yanı sıra sürükleyici konuşmasını da sağlamaktadır Dinç süt dişleri çiğneme işlemini gerçekleştirirken bununla beraber aşağı bulunan kalıcı dişin korunmasını ve vaktinde sürmesini sağlar Yani dinç süt dişi sağlıklı daimi dişlerin en büyük garantisidir Tedavi edilmeyen süt dişleri sızı, koku, tavır ve çiğneme zorluğu ve gıda bozukluğuna sebep olur Süt dişlerinin tedavi edilmeyip zamanından önce çekilmesi daimi dişlerin çapraşık çıkmasının ve çene gelişimindeki bozukluğun en önemli sebebidir Bu sebeplerden nedeniyle süt dişleri nasıl olsa değişecek mantığı ile ihmal (data yelpazesinet) edilmemeli, belirli aralıklarla diş doktoru kadar mutlaka teftiş edilmelidir Bunun yanı sıra ilk süren daimi dişimiz olan ve 6 yaş dişi olarak da adlandırılan 1 büyük azı dişlerinin de çoğunlukla süt dişleriyle karıştırılması ve çare edilmemesi sonucu çocuklarımız hayatları baştan başa ağızlarında taşıyacakları bu dişleri çok erken yaşlarda kaybetmektedirler Hatta bu dişi süt kadınsı sanan vatandaşlar, çekilen bu kalıcı dişin yerine yeni bir diş sürmemesini de çekim sırasında yapılan anesteziye bağlantı kurmak gibi bir hatalı inanışa kapılmaktadırlar
Diş çürüğünün ve diş eti iltihabının öncelikli sebebi bakteri plağıdır Bakteri plağı; dişlerimizi düzenli olarak fırça ve diş ipiyle temizlemediğimiz takdirde diş yüzeyinde oluşan ve içinde bolca bakteri ve gıda artığı bulunduran yapışkan bir tabakadır Diş taşı ise, bakteri plağının dişler üzerinden uzaklaştırılmaması halinde tükürükteki kalsiyum tuzlarının plağa yapışması ile büyüyen sert birikintilerdir Diş taşları diş fırçası ve diş ipi ile uzaklaştırılması olası olmayan birikintilerdir Diş taşları sadece diş hekimleri tarafından profesyonel temizlik ile kaldırılabilir Diş taşı varlığında dinç diş etlerinden laf edilmesi muhtemel olmadığı gibi diş taşları ve ilerlemiş dişeti hastalığı nefesin de kötü kokmasına sebep olmaktadır
Bir öteki husus da özel bakıma ihtiyacı olan bireylerin ağız ve diş sağlığı sorunlarıdır Engelli bireylerin ağız ve diş bakımları genel olarak ihmal edilmekte olup, bu hususta ailelerin tatmin edici bilince sahip olmadıkları görülmektedir Engelli çocuklarımızı dişleri sürer sürmez en az 6 ayda bir diş hekimine götürmeli ve jurnal ağız bakımlarını yapmayı katiyen ihmalkârlık etmemeliyiz
Gelişmiş ülkelerde yıllar önce toplumun ağız diş sağlığı problemleri değerlendirilmiş, koruyucu tedbirler alınmadığında ortaya meydana çıkan diş hastalıklarının tedavisi için ayrılan bütçenin ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir Önlenebilir hastalıklar grubuna giren diş hastalıklarının alınacak koruyucu tedbirlerle oluşmadan önlenmesi halinde maliyetin çok önemli oranlarda düşerek 12 kat azalacağı yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur
Koruyucu çare, rahatsızlık kişide başlamadan önce hastalığın önlenmesidir Koruyucu çare ile çözülmeyen durumlarda çare edici hizmetler ön plana geçer Koruyucu hizmetlerin etkinliğinin artırılması tedavi edici hizmetlerin kalitesini de artıracaktır
TC Sağlık Bakanlığına alt birinci basamak sağlık durumu kuruluşları olan sağlık durumu ocakları, esas çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ile sıhhat merkezlerinde koruyucu ve önleyici diş hekimliği hizmetlerinin yanı sıra, imkanlar ölçüsünde dolgu, diş taşı temizliği gibi tedavi edici diş hekimliği hizmetlerinin bir bölümü de verilebilmektedir
Özel koşullar ve muavin sıhhat personeli gerektiren ptotez, ortodonti, ağızdişçene hastalıkları ve cerrahisi uygulamaları ikinci ve üçüncü basamak(üniversiteler) afiyet kurumlarında yapılmaktadır Bakanlığımıza tabi 2 diş hastanesi, 34 ağız diş sağlığı merkezi, 107 diş tedavi yerine geçen kimse merkezi ve devlet hastaneleri bünyesindeki 581 diş polikliniğinde ikinci basamak ağız diş sağlığı hizmetleri sunulmaktadır
bununla beraber Bakanlığımızca yürütülen diş hekimliği hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde sunumu amacıyla diş hastaneleri ve ağız diş sağlığı merkezlerimizde; 015 yaş grubu çocuklara çare edici ve koruyucu diş hekimliği hizmetlerinin verildiği “Pedodonti Klinikleri, sağlık durumu kurumunun tanıtımıuygulanacak tedaviler ve ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında hastaların bilgilendirildiği “Hasta Bilgilendirme ve Rehberlik Üniteleri, fiziksel ve zihinsel engelli hastalara yerinde fiziksel ve teknik ortam oluşturarak diş hekimliği hizmetlerinden en üst düzeyde yararlanmalarını temin etmek amacıyla “Engelliler Kliniği ve dezenfeksiyonsterilizasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve denetlenmesi amacıyla “Enfeksiyon Teftiş Komiteleri oluşturulmuştur
Ülkemizde diş ve dişeti hastalıklarının toplumda %85 ’lere varan sıklıkta görülmesi, bu iki hastalığın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmesini ve her iki hastalığın yaygınlık ve şiddetinin azaltılmasına yönelik toplumu hedef bölge çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir Var olan bu sorunun çözümlenmesinde koruyucu hizmetlere öncelik ve siklet verilmesi çare edici hizmetlerdeki maliyet, insan gücü ve zaman kaybını ortadan kaldıracaktır Bu bağlamda (bilgi yelpazesinet) Sıhhat Bakanlığı olarak hazırlamakta olduğumuz Aralıksız Ağız Diş Sağlığı Eğitim programı ile toplumun doğumdan itibaren eğitim yolu ile ağız diş sağlığı bilgilerinin artırılması, dürüst tutum ve alışkanlıkların oluşturulması ve koruyucu uygulamalar ile hastalıkların yaygınlık ve şiddetinin azaltılması suretiyle yaşam kalitesinin artırılması ve çare edici diş hekimliğine başlama yaşının yükseltilmesi amaçlanmaktadır
Çocuk ve gençlerin gelişim dönemlerinde edindikleri davranış ve davranışlar, ileriki yaşlarda ayrıca genel sağlıklarını ayrıca de ağız ve diş sağlıklarını şekillendirmesi açısından fazla önemlidir ve bu dönemde çocuk ve gençler üstünde akranları kadar, ailelerinin, öğretmenlerinin ve medyanın da fazla manâlı etkisi olduğu bilinen bir gerçektir
Bu nedenledir ki Sağlık Bakanlığı olarak 2127 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası vesilesiyle tüm ebeveynlerimizi, öğretmenlerimizi, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarını, medya kuruluşlarını ve toplumumuzun bütün üyelerini ağız diş sağlığı konusunda sağduyu olmaya ve yetkileri olmadığı halde diş hekimliği mesleğini icra ederek tehlike saçan kişilere aleyhinde titiz olmaya davet ediyor ve bu meşakkatli yolda emek veren tüm diş hekimlerimizin 22 Kasım Diş hekimliği Gününü kutluyoruz
Seçme Parça *
ağız ve diş sağlığı hakkında yazı,
ağız ve diş sağlığı haftası ile ilgili yazılar
19yüzyıla kadar berberler, nalbantlar, kırıkçıkıkçılar gibi ehil olmayan kişiler kadar bilimsel olmayan ve çok güvenli olmayan şekilde icra edilmeye çalışılan diş hekimliği mesleğinde 1908 yılında İstanbul ’da açılan ilk Dişçilik Yüksek Okulu olan“ Diş Doktoru Mektebi Aliyesi ile yeni bir dönem başlamış, 1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile de diş hekimliği mesleği tanımlanmıştır
Açılan birincil dişçilik yüksek okulu 1964 yılında tıp fakültesinden ayrılarak İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi kurulmuştur Günümüz Cumhuriyet Türkiyesi ’nde ise 18 diş hekimliği fakültesi ve 4921 ’i Afiyet Bakanlığı ’nda almak üzere takriben 20 bin karakter diş hekimi camiası halkımıza hizmet vermektedir
Ağız diş sağlığı hizmetleri başta diş hekimleri elde etmek üzere, ülkemizdeki yaklaşık 7 bin diş protez teknisyeni, diş protez laboratuarları,öteki sağlık çalışanları ve dental firmaların da dahil olduğu 1 milyar dolarlık gayrı safi hasılası ile dev bir sektördür Fakat birey başı ağız diş sağlığı harcaması Avrupa Birliği Ülkelerinde yaklaşık 220 Dolar iken ülkemizde 15 Dolar civarındadır Bunun yanı sıra, Avrupa Ülkelerinde diş hekimine takvim başvuru sayısı 5 iken Türkiye ’de bu rakam sadece 07 ’dir Buradan anlıyoruz ancak, ülkemizde ağız diş sağlığı hizmetlerine olan ihtiyaç çok yüksek olmasına karşın, bu hizmetlere olan istek o oranda düşüktür
Dünya Sağlık Örgütüne göre sağlık; bireyin maddesel, zihinsel ve sosyal bir bütün olarak bütün bir iyilik halidir Bireylerin bedensel sağlığı ise vücuttaki bütün organ ve dokuların sağlıklı olması ile mümkündür Bu nedenledir ancak ağız ve diş sağlığını bozan faktörler bireyin ceset sağlığını da aracısız etkilemekte, diş çürükleri ile dişeti hastalıkları; kalpdamar hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, şeker hastalığı ve kadınlarda erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini artırmaktadır
Fena ağız hijyeninin yol açtığı diş çürükleri ve dişeti hastalıklarından korunmada başta kişiler kendi sağlıklarının bilincinde olmalı ve bireylere ahenkli fırçalama alışkanlığı, diş ipi kullanımı, besin alışkanlıklarının düzenlenmesi ve düzenli olarak diş hekimine gitme alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir
Çürükten korunmada sabah kahvaltı sonrası ve gece yatmadan önce 2 ’şer dakikalık etkin bir fırçalama işlemi yeterlidir Fırçalama işleminde diş etlerine masaj yapacak tarzda dairesel hareketler yapılmalıdır Fırçalarken fazla baskı uygulamanın diş eti çekilmesine niçin olacağı unutulmamalıdır
Öteki yana etkin bir diş fırçalama işlemi dişlerin görünen yüzeylerinin temizliğini sağlamakla birlikte, bakteri plağının diş aralarından uzaklaştırılmasını sağlamaz böylece diş araları günde bir kez tercihen gün sonunda diş ipi ile temizlenmelidir Diş ipi günlük ağız bakımının ayrılmaz bir parçası olmalıdır
Diş sağlığımız için bol bol peynir, süt ve yoğurt tüketmeli, şekerli yiyecekleri tükürük akışının en yoğun olduğu esas öğünler esnasında yenmelidir Dinç ve güzel diş ve dişetleri için öğün aralarında da aburcuburla yok elma, havuç gibi iyi yıkanmış, taze meyve ve sebze ile beslenmeliyiz
Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe aleyhinde direncini artırmaktır Diş yüzeylerine diş doktoru tarafından fluor uygulanması suretiyle dişler daha dayanıklı ışık halkası getirilir Fluor birçok besinde doğal olarak bulunan bir elementtir Fluor elementinin uygun dozda ve sürekli olarak ağız ortamında bulunması diş çürüğü oluşumunu engeller Bilhassa açılış halindeki çürüklerde diş minesinden kaybolan minerallerin her tarafta kazanılmasını ve zarar görmüş diş dokusunun güçlenmesini sağlar
Ayrıca özellikle erken yaşlarda diş çürüklerinin genellikle azı ve ufak azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde bulunan ve fissur adı bahşedilen çukurcuklarda başlaması sebebiyle diş hekiminin yerinde gördüğü durumlarda bu çukurcukların üzeri fissür örtücülerle kapatılarak, çürük oluşumunun başlaması engellenir Fissur örtücü uygulamaları dişin minesine yapıldığı için yerel anesteziye de lüzum duyulmaz
Halk arasında süt dişlerinin önemli olmadığına dair yanlış bir inanış vardır Fakat ağız ve diş sağlığında dişlerin önemi süt dişlerinin sürmesiyle başlar Süt dişleri çocuğun beslenmesinin yanı sıra sürükleyici konuşmasını da sağlamaktadır Dinç süt dişleri çiğneme işlemini gerçekleştirirken bununla beraber aşağı bulunan kalıcı dişin korunmasını ve vaktinde sürmesini sağlar Yani dinç süt dişi sağlıklı daimi dişlerin en büyük garantisidir Tedavi edilmeyen süt dişleri sızı, koku, tavır ve çiğneme zorluğu ve gıda bozukluğuna sebep olur Süt dişlerinin tedavi edilmeyip zamanından önce çekilmesi daimi dişlerin çapraşık çıkmasının ve çene gelişimindeki bozukluğun en önemli sebebidir Bu sebeplerden nedeniyle süt dişleri nasıl olsa değişecek mantığı ile ihmal (data yelpazesinet) edilmemeli, belirli aralıklarla diş doktoru kadar mutlaka teftiş edilmelidir Bunun yanı sıra ilk süren daimi dişimiz olan ve 6 yaş dişi olarak da adlandırılan 1 büyük azı dişlerinin de çoğunlukla süt dişleriyle karıştırılması ve çare edilmemesi sonucu çocuklarımız hayatları baştan başa ağızlarında taşıyacakları bu dişleri çok erken yaşlarda kaybetmektedirler Hatta bu dişi süt kadınsı sanan vatandaşlar, çekilen bu kalıcı dişin yerine yeni bir diş sürmemesini de çekim sırasında yapılan anesteziye bağlantı kurmak gibi bir hatalı inanışa kapılmaktadırlar
Diş çürüğünün ve diş eti iltihabının öncelikli sebebi bakteri plağıdır Bakteri plağı; dişlerimizi düzenli olarak fırça ve diş ipiyle temizlemediğimiz takdirde diş yüzeyinde oluşan ve içinde bolca bakteri ve gıda artığı bulunduran yapışkan bir tabakadır Diş taşı ise, bakteri plağının dişler üzerinden uzaklaştırılmaması halinde tükürükteki kalsiyum tuzlarının plağa yapışması ile büyüyen sert birikintilerdir Diş taşları diş fırçası ve diş ipi ile uzaklaştırılması olası olmayan birikintilerdir Diş taşları sadece diş hekimleri tarafından profesyonel temizlik ile kaldırılabilir Diş taşı varlığında dinç diş etlerinden laf edilmesi muhtemel olmadığı gibi diş taşları ve ilerlemiş dişeti hastalığı nefesin de kötü kokmasına sebep olmaktadır
Bir öteki husus da özel bakıma ihtiyacı olan bireylerin ağız ve diş sağlığı sorunlarıdır Engelli bireylerin ağız ve diş bakımları genel olarak ihmal edilmekte olup, bu hususta ailelerin tatmin edici bilince sahip olmadıkları görülmektedir Engelli çocuklarımızı dişleri sürer sürmez en az 6 ayda bir diş hekimine götürmeli ve jurnal ağız bakımlarını yapmayı katiyen ihmalkârlık etmemeliyiz
Gelişmiş ülkelerde yıllar önce toplumun ağız diş sağlığı problemleri değerlendirilmiş, koruyucu tedbirler alınmadığında ortaya meydana çıkan diş hastalıklarının tedavisi için ayrılan bütçenin ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir Önlenebilir hastalıklar grubuna giren diş hastalıklarının alınacak koruyucu tedbirlerle oluşmadan önlenmesi halinde maliyetin çok önemli oranlarda düşerek 12 kat azalacağı yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur
Koruyucu çare, rahatsızlık kişide başlamadan önce hastalığın önlenmesidir Koruyucu çare ile çözülmeyen durumlarda çare edici hizmetler ön plana geçer Koruyucu hizmetlerin etkinliğinin artırılması tedavi edici hizmetlerin kalitesini de artıracaktır
TC Sağlık Bakanlığına alt birinci basamak sağlık durumu kuruluşları olan sağlık durumu ocakları, esas çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ile sıhhat merkezlerinde koruyucu ve önleyici diş hekimliği hizmetlerinin yanı sıra, imkanlar ölçüsünde dolgu, diş taşı temizliği gibi tedavi edici diş hekimliği hizmetlerinin bir bölümü de verilebilmektedir
Özel koşullar ve muavin sıhhat personeli gerektiren ptotez, ortodonti, ağızdişçene hastalıkları ve cerrahisi uygulamaları ikinci ve üçüncü basamak(üniversiteler) afiyet kurumlarında yapılmaktadır Bakanlığımıza tabi 2 diş hastanesi, 34 ağız diş sağlığı merkezi, 107 diş tedavi yerine geçen kimse merkezi ve devlet hastaneleri bünyesindeki 581 diş polikliniğinde ikinci basamak ağız diş sağlığı hizmetleri sunulmaktadır
bununla beraber Bakanlığımızca yürütülen diş hekimliği hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde sunumu amacıyla diş hastaneleri ve ağız diş sağlığı merkezlerimizde; 015 yaş grubu çocuklara çare edici ve koruyucu diş hekimliği hizmetlerinin verildiği “Pedodonti Klinikleri, sağlık durumu kurumunun tanıtımıuygulanacak tedaviler ve ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında hastaların bilgilendirildiği “Hasta Bilgilendirme ve Rehberlik Üniteleri, fiziksel ve zihinsel engelli hastalara yerinde fiziksel ve teknik ortam oluşturarak diş hekimliği hizmetlerinden en üst düzeyde yararlanmalarını temin etmek amacıyla “Engelliler Kliniği ve dezenfeksiyonsterilizasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve denetlenmesi amacıyla “Enfeksiyon Teftiş Komiteleri oluşturulmuştur
Ülkemizde diş ve dişeti hastalıklarının toplumda %85 ’lere varan sıklıkta görülmesi, bu iki hastalığın önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmesini ve her iki hastalığın yaygınlık ve şiddetinin azaltılmasına yönelik toplumu hedef bölge çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir Var olan bu sorunun çözümlenmesinde koruyucu hizmetlere öncelik ve siklet verilmesi çare edici hizmetlerdeki maliyet, insan gücü ve zaman kaybını ortadan kaldıracaktır Bu bağlamda (bilgi yelpazesinet) Sıhhat Bakanlığı olarak hazırlamakta olduğumuz Aralıksız Ağız Diş Sağlığı Eğitim programı ile toplumun doğumdan itibaren eğitim yolu ile ağız diş sağlığı bilgilerinin artırılması, dürüst tutum ve alışkanlıkların oluşturulması ve koruyucu uygulamalar ile hastalıkların yaygınlık ve şiddetinin azaltılması suretiyle yaşam kalitesinin artırılması ve çare edici diş hekimliğine başlama yaşının yükseltilmesi amaçlanmaktadır
Çocuk ve gençlerin gelişim dönemlerinde edindikleri davranış ve davranışlar, ileriki yaşlarda ayrıca genel sağlıklarını ayrıca de ağız ve diş sağlıklarını şekillendirmesi açısından fazla önemlidir ve bu dönemde çocuk ve gençler üstünde akranları kadar, ailelerinin, öğretmenlerinin ve medyanın da fazla manâlı etkisi olduğu bilinen bir gerçektir
Bu nedenledir ki Sağlık Bakanlığı olarak 2127 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası vesilesiyle tüm ebeveynlerimizi, öğretmenlerimizi, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarını, medya kuruluşlarını ve toplumumuzun bütün üyelerini ağız diş sağlığı konusunda sağduyu olmaya ve yetkileri olmadığı halde diş hekimliği mesleğini icra ederek tehlike saçan kişilere aleyhinde titiz olmaya davet ediyor ve bu meşakkatli yolda emek veren tüm diş hekimlerimizin 22 Kasım Diş hekimliği Gününü kutluyoruz
Seçme Parça *