bilgiliadam
Yeni Üye
imagesagridagiefsanesiturkusununhikayesi5add084f0a65b
Gunun birinde kece bellemesinin uzerinde bir Guneş ve ağac işlenmiş cok guzel kır bir at Ahmet'in kapısının onune gelip kapının tahtasını koklar gibi duruyorduAtı ilk goren Sofi olmuştu
Sofi atın uzerindeki işareti bir yerden hatırlar gibiydi ve bu işaretin onlara kotuluk getireceğine inanıyorduSofi oralardaki butun oymakların işaretini bilirdi ama bu işareti bir turlu anımsayamamıştı
Bu arada Ahmet evin icinde cok eski olan ağrı dağı turkusunu calıyorduBu turku Ağrı dağının bitmek bilmez ofkesini dile getiriyordu At bu sesten cok etkilenmiş gozukuyordu oda Ahmet'i dinliyordu
Sofi Ahmet turkusunu bitirince onu yanına cağırdı ve atı gosterdiAtı tanıyıp tanımadığını sorduFakat Ahmet atı tanımıyorduBunun uzerine Sofi atın Ahmet'e haktan yadigar olduğunu soyledi ve Ahmet'e atı uc kere dağın aşağısına goturup orda bırakmasını eğer at har defasında geri gelirse bu atın onun olacağını ve onun sahibi Osmanlı hukumdarı bile olsa kellesini vermesini ama bu atı vermemesi gerektiğini soylediBunu uzerine Ahmet atı dağın aşağısına goturdu ve atı orda bırakıp geri geldi ama at her seferinde geri gelmiştiArtık at Ahmet’indi ve atın sahibi kim olursa olsun Ahmet atı ona veremezdi
Ahmet atı ahıra cekti ama biraz sevincli biraz korkuluydu Elbet bir gun atın sahibi ort Aya cıkacaktı peki o zaman ne yapacaktı?
Bir gun Sofi titreyerek Ahmet'in yanına geldi ve atın, Beyazıt Paşası Mahmut Hanın atı olduğunu soylediAtı getirene beş at ,elli altın vereceğini soyledi ve ekledi atı kimin evinde bulursa onun kellesini vurduracağını soylediAma Ahmet atı ona vermeyeceğini atın kendisine haktan yadigar olduğunu soyledi
Bir Ay sonra Mahmut Hanın adamları Ahmet’e geldiler ve atı geri vermesini istediler ama Ahmet kabul etmedi ve atın artık kendisine ait olduğunu soylediBunu duyan Paşa cok sinirlendi etrafındaki Kurt beylerini toplayıp Ağrıdağı’na atı alm aya gitti Fakat dağda Sofi'den başka kimseyi bulamadı uzun sure aradıktan sonra Sofiyi alıp geri dondu ve emrindeki Kurt Beyleri, atı ve Ahmet’i bulması icin gorevlendirdi
Paşanın uc kızı vardıBunlardan Gulbahar cok iyi kalpli bir kızdı diğer kardeşlerinden farklı giyinir, halkın arasında dolaşır onlarla muhabbet ederdi Sar Ayda at meselesi ile en cok ilgilenen Gulbahar olmuştu Atın macerasını zindandaki sofiden oğrendiSofiye her gun yemek goturuyor ve ona bir suru soru soruyorduSofi bir gun Gulbahar’dan kaval istedi Gulbahar,Sofinin bu isteğini hemen yerine getirdiSofi kavalı eline alıp Ağrı dağı turkusunu calmaya başladıBu turku Gulbaharın cok hoşuna gitmişti ve her gun gelip bu turkuyu dinliyordu
Paşa Milan Beyinin oğlunu gorevlendirip Ahmet’i getirmesini istediMilan beyi Ahmet'i ikna edip onu saraya getirdiPaşa Ahmet'i gorunce ondan atını istediAhmet, ona atın kendisine haktan yadigar olduğunu ve atı ona veremeyeceğini soylediPaşa buna cok kızdı ve Ahmet'i zindana attırdı Sofi Ahmet'in yanına gelmesine cok sevindi
Zindanda Ahmet ile Sofi kucaklaştılar daha sonra Ahmet Ağrı dağının ofkesini calmaya başladıGulbahar bu kaval sesini duyunca cok etkilendiKaval calan kişiyi gormek istediAhmet'i gorduİcinden ne olduğunu bilmediği sıcacık bir duygu gectiBabasının yaptığına cok sinirlenmişti
Gulbahar Ahmet'i daha yakından gormeliydiBunun icin ne yapacağını duşunmeye başlamıştıZindanın kapısında babasının en guvendiği adamlarından biri olan Memo duruyorduMemo, Gulbahar'ı ne zaman gorse elli ayağı titriyor ne yapacağını bilemez bir hale geliyorduEn sonunda dayanamadı Memo'nun yanına gitti Elindeki altın ve pırlanta dolu keseyi Memo'ya verdi ama Memo bu keseyi kabul etmedi Zindanın anahtarını Gulbahar'a verdi ve oradan ayrıldı Gulbahar sevinsin mi uzulsun mu bilemediAhmet'in yanına gittiBirlikte bekci kulesine cıktılar ve sabaha kadar hic ayrılmadılar
Gulbahar Ahmet'in Sofinin Musa beyin oldurulmesini istemiyorduKonuyu kardeşi Yusuf'a actıYusuf bunu duyunca cok korktu ve elinden hic bir şey gelmeyeceğini soylediGulbahar'ın tek bir umudu kalmıştı oda demirci Huso idi
Demirci Huso sanki onu geleceğini biliyor ve onu bekliyordu Gulbahar Huso'ya olan biteni anlattı Huso “biliyorum“ dedi Ahmet ile arasında gecenleri anlatınca Huso dondu kaldıGulbahar'a Kervan Şeyhine gitmesini ve selamını soylemesini istediGulbahar hemen şeyhe gitti ve olan biteni ona anlattıŞeyh husoyu gormek istediertesi gun huso şeyhe gitti ve geri donduğunde yanında atta vardıGulbahar bunu gorunce cok sevindi ama Mahmut han atın kendisinin olmadığını soyledi ve cumartesi Gunu uc hainin kafasının vurulacağını soylediHerkes atın Mahmut Hanın olduğunu biliyordu ve duruma cok sinirlenmişlerdi
Gulbahar ne yapacağını şaşırmıştı bir şekilde bunun onune gecmeliydiMemo'ya gitti ve onları serbest bırakmasını istediMemo sacından birkac tel alma şartıyla Gulbahar'ın isteğini kabul ettiZindanın kapılarını actı ve tutsakların hepsini arka kapıdan kacmalarına izin verdiPaşa bunları duyunca cılgına dondu fakat artık cok gectiMemo'da kendini ucurumdan aşağıya atarak intihar etti
Yusuf cok korkmuştu gidip her şeyi Paşaya anlattı ve Gulbahar'ın kactığını soylediAma Gulbahar gitmemişti sonunu bekliyorduPaşanın adamları iceri girdi ve Gulbahar'ı alıp zindana kapattılar
Gulbahar'ın zindana kapatıldığını herkes duyduBirden bire Halk ayaklandı herkes Beyazıt'a Doğru yurumeye başladıBir,iki gun icinde kalabalık cok buyuduKalabalık saraya yurudu Gulbahar'ı zindandan cıkardılar ve Kervan Şeyhinin yanına goturduler Ahmet'te ordaydı ve Ahmet'le,Gulbahar'ın Hoşap beyinin kalesine gitmelerini istedilerHoşap Kalesinin Beyi Ahmet'le,Gulbahar'ı cok iyi karşıladı ve onlara cok iyi baktıAkşam yatarken Ahmet ,Gulbahar ile arasına kılıncını cekip yatağın ortasına kılıncı sapladıErtesi gun Gulbahar bunun nedenini oğrenmek istediAhmet,Gulbahar'a yalan soylediAhmet Gulbahar'ın Memo'ya ne verdiğini merak ediyordu
Mahmut Han Horasan Beyini tehdit etmeye başlamıştıAhmet bunu duyunca Beyden izin istedi ama Bey izin vermediUlkenin dort bir yanında yardım teklifleri yağıyordu Hoşap kalesine bu Beyin cok hoşuna gitmişti
Paşa baktı bunlarla baş cıkamayacakAhmet'e bir teklif goturdu eğer ağrı dağının tepesine cıkabilirse ve bunu ispatlarsa geri donduğunde nikahlarını Mahmut Han yapacaktıAhmet bu teklifi kabul etti ve yola koyuldu herkes bu ana tanık olmak icin Beyazıt ın onune gelmeye başlamıştıPaşa bu kadar cok kişiyi daha once hicbir yerde gormemişti Paşa bu kalabalıktan korktu ve Ahmet'i bağışladığını soyledi
Ahmet'in gidişinin dorduncu gecesi olmuştuDemirci Huso bir anda haykırdıDağın başında bir ateş yanıyorduHerkesi buyuk bir sevinc sarmıştıSabahleyin Ahmet geldi hic kimsenin yuzune bile bakmadan Gulbahar'ı alıp dağa gitti
Gulbahar dayanamadı ve Ahmet'in niye boyle davrandığını sorduAhmet ilk once şaşkın şaşkın baktı sonra beni kurtarmak icin Memo'ya ne verdin diye sorduGulbahar hicbir şey vermediğini ne isterse yapmacağını ama Memo'nun hicbirşey istemediğini soylediDaha sonra Gulbahar Ahmedi kaybetti ve bir dahada onu bulamadı
Ağrı Dağı Efsanesi
Gul teninden oyalanıp suzul de gel
Gul bakışlım goz yaşların silip de gel
Yarem sızlar yalnızlığın bilip de gel
Gul bakışlım gel
Ay buyudu geceleri seni beklerim
Ak gerdanda gul kokusu tenin ozledim
Care bilmez dertlerimle seni beklerim
Gul bakışlım gel
Gunun birinde kece bellemesinin uzerinde bir Guneş ve ağac işlenmiş cok guzel kır bir at Ahmet'in kapısının onune gelip kapının tahtasını koklar gibi duruyorduAtı ilk goren Sofi olmuştu
Sofi atın uzerindeki işareti bir yerden hatırlar gibiydi ve bu işaretin onlara kotuluk getireceğine inanıyorduSofi oralardaki butun oymakların işaretini bilirdi ama bu işareti bir turlu anımsayamamıştı
Bu arada Ahmet evin icinde cok eski olan ağrı dağı turkusunu calıyorduBu turku Ağrı dağının bitmek bilmez ofkesini dile getiriyordu At bu sesten cok etkilenmiş gozukuyordu oda Ahmet'i dinliyordu
Sofi Ahmet turkusunu bitirince onu yanına cağırdı ve atı gosterdiAtı tanıyıp tanımadığını sorduFakat Ahmet atı tanımıyorduBunun uzerine Sofi atın Ahmet'e haktan yadigar olduğunu soyledi ve Ahmet'e atı uc kere dağın aşağısına goturup orda bırakmasını eğer at har defasında geri gelirse bu atın onun olacağını ve onun sahibi Osmanlı hukumdarı bile olsa kellesini vermesini ama bu atı vermemesi gerektiğini soylediBunu uzerine Ahmet atı dağın aşağısına goturdu ve atı orda bırakıp geri geldi ama at her seferinde geri gelmiştiArtık at Ahmet’indi ve atın sahibi kim olursa olsun Ahmet atı ona veremezdi
Ahmet atı ahıra cekti ama biraz sevincli biraz korkuluydu Elbet bir gun atın sahibi ort Aya cıkacaktı peki o zaman ne yapacaktı?
Bir gun Sofi titreyerek Ahmet'in yanına geldi ve atın, Beyazıt Paşası Mahmut Hanın atı olduğunu soylediAtı getirene beş at ,elli altın vereceğini soyledi ve ekledi atı kimin evinde bulursa onun kellesini vurduracağını soylediAma Ahmet atı ona vermeyeceğini atın kendisine haktan yadigar olduğunu soyledi
Bir Ay sonra Mahmut Hanın adamları Ahmet’e geldiler ve atı geri vermesini istediler ama Ahmet kabul etmedi ve atın artık kendisine ait olduğunu soylediBunu duyan Paşa cok sinirlendi etrafındaki Kurt beylerini toplayıp Ağrıdağı’na atı alm aya gitti Fakat dağda Sofi'den başka kimseyi bulamadı uzun sure aradıktan sonra Sofiyi alıp geri dondu ve emrindeki Kurt Beyleri, atı ve Ahmet’i bulması icin gorevlendirdi
Paşanın uc kızı vardıBunlardan Gulbahar cok iyi kalpli bir kızdı diğer kardeşlerinden farklı giyinir, halkın arasında dolaşır onlarla muhabbet ederdi Sar Ayda at meselesi ile en cok ilgilenen Gulbahar olmuştu Atın macerasını zindandaki sofiden oğrendiSofiye her gun yemek goturuyor ve ona bir suru soru soruyorduSofi bir gun Gulbahar’dan kaval istedi Gulbahar,Sofinin bu isteğini hemen yerine getirdiSofi kavalı eline alıp Ağrı dağı turkusunu calmaya başladıBu turku Gulbaharın cok hoşuna gitmişti ve her gun gelip bu turkuyu dinliyordu
Paşa Milan Beyinin oğlunu gorevlendirip Ahmet’i getirmesini istediMilan beyi Ahmet'i ikna edip onu saraya getirdiPaşa Ahmet'i gorunce ondan atını istediAhmet, ona atın kendisine haktan yadigar olduğunu ve atı ona veremeyeceğini soylediPaşa buna cok kızdı ve Ahmet'i zindana attırdı Sofi Ahmet'in yanına gelmesine cok sevindi
Zindanda Ahmet ile Sofi kucaklaştılar daha sonra Ahmet Ağrı dağının ofkesini calmaya başladıGulbahar bu kaval sesini duyunca cok etkilendiKaval calan kişiyi gormek istediAhmet'i gorduİcinden ne olduğunu bilmediği sıcacık bir duygu gectiBabasının yaptığına cok sinirlenmişti
Gulbahar Ahmet'i daha yakından gormeliydiBunun icin ne yapacağını duşunmeye başlamıştıZindanın kapısında babasının en guvendiği adamlarından biri olan Memo duruyorduMemo, Gulbahar'ı ne zaman gorse elli ayağı titriyor ne yapacağını bilemez bir hale geliyorduEn sonunda dayanamadı Memo'nun yanına gitti Elindeki altın ve pırlanta dolu keseyi Memo'ya verdi ama Memo bu keseyi kabul etmedi Zindanın anahtarını Gulbahar'a verdi ve oradan ayrıldı Gulbahar sevinsin mi uzulsun mu bilemediAhmet'in yanına gittiBirlikte bekci kulesine cıktılar ve sabaha kadar hic ayrılmadılar
Gulbahar Ahmet'in Sofinin Musa beyin oldurulmesini istemiyorduKonuyu kardeşi Yusuf'a actıYusuf bunu duyunca cok korktu ve elinden hic bir şey gelmeyeceğini soylediGulbahar'ın tek bir umudu kalmıştı oda demirci Huso idi
Demirci Huso sanki onu geleceğini biliyor ve onu bekliyordu Gulbahar Huso'ya olan biteni anlattı Huso “biliyorum“ dedi Ahmet ile arasında gecenleri anlatınca Huso dondu kaldıGulbahar'a Kervan Şeyhine gitmesini ve selamını soylemesini istediGulbahar hemen şeyhe gitti ve olan biteni ona anlattıŞeyh husoyu gormek istediertesi gun huso şeyhe gitti ve geri donduğunde yanında atta vardıGulbahar bunu gorunce cok sevindi ama Mahmut han atın kendisinin olmadığını soyledi ve cumartesi Gunu uc hainin kafasının vurulacağını soylediHerkes atın Mahmut Hanın olduğunu biliyordu ve duruma cok sinirlenmişlerdi
Gulbahar ne yapacağını şaşırmıştı bir şekilde bunun onune gecmeliydiMemo'ya gitti ve onları serbest bırakmasını istediMemo sacından birkac tel alma şartıyla Gulbahar'ın isteğini kabul ettiZindanın kapılarını actı ve tutsakların hepsini arka kapıdan kacmalarına izin verdiPaşa bunları duyunca cılgına dondu fakat artık cok gectiMemo'da kendini ucurumdan aşağıya atarak intihar etti
Yusuf cok korkmuştu gidip her şeyi Paşaya anlattı ve Gulbahar'ın kactığını soylediAma Gulbahar gitmemişti sonunu bekliyorduPaşanın adamları iceri girdi ve Gulbahar'ı alıp zindana kapattılar
Gulbahar'ın zindana kapatıldığını herkes duyduBirden bire Halk ayaklandı herkes Beyazıt'a Doğru yurumeye başladıBir,iki gun icinde kalabalık cok buyuduKalabalık saraya yurudu Gulbahar'ı zindandan cıkardılar ve Kervan Şeyhinin yanına goturduler Ahmet'te ordaydı ve Ahmet'le,Gulbahar'ın Hoşap beyinin kalesine gitmelerini istedilerHoşap Kalesinin Beyi Ahmet'le,Gulbahar'ı cok iyi karşıladı ve onlara cok iyi baktıAkşam yatarken Ahmet ,Gulbahar ile arasına kılıncını cekip yatağın ortasına kılıncı sapladıErtesi gun Gulbahar bunun nedenini oğrenmek istediAhmet,Gulbahar'a yalan soylediAhmet Gulbahar'ın Memo'ya ne verdiğini merak ediyordu
Mahmut Han Horasan Beyini tehdit etmeye başlamıştıAhmet bunu duyunca Beyden izin istedi ama Bey izin vermediUlkenin dort bir yanında yardım teklifleri yağıyordu Hoşap kalesine bu Beyin cok hoşuna gitmişti
Paşa baktı bunlarla baş cıkamayacakAhmet'e bir teklif goturdu eğer ağrı dağının tepesine cıkabilirse ve bunu ispatlarsa geri donduğunde nikahlarını Mahmut Han yapacaktıAhmet bu teklifi kabul etti ve yola koyuldu herkes bu ana tanık olmak icin Beyazıt ın onune gelmeye başlamıştıPaşa bu kadar cok kişiyi daha once hicbir yerde gormemişti Paşa bu kalabalıktan korktu ve Ahmet'i bağışladığını soyledi
Ahmet'in gidişinin dorduncu gecesi olmuştuDemirci Huso bir anda haykırdıDağın başında bir ateş yanıyorduHerkesi buyuk bir sevinc sarmıştıSabahleyin Ahmet geldi hic kimsenin yuzune bile bakmadan Gulbahar'ı alıp dağa gitti
Gulbahar dayanamadı ve Ahmet'in niye boyle davrandığını sorduAhmet ilk once şaşkın şaşkın baktı sonra beni kurtarmak icin Memo'ya ne verdin diye sorduGulbahar hicbir şey vermediğini ne isterse yapmacağını ama Memo'nun hicbirşey istemediğini soylediDaha sonra Gulbahar Ahmedi kaybetti ve bir dahada onu bulamadı
Ağrı Dağı Efsanesi
Gul teninden oyalanıp suzul de gel
Gul bakışlım goz yaşların silip de gel
Yarem sızlar yalnızlığın bilip de gel
Gul bakışlım gel
Ay buyudu geceleri seni beklerim
Ak gerdanda gul kokusu tenin ozledim
Care bilmez dertlerimle seni beklerim
Gul bakışlım gel