BEL FITIĞI
Bel fıtığı toplumumuzda oldukça sık rastlanan ve oldukça ızdırap verici ve sonuçları
ağır olabilen bir rahatsızlıktır. · Bel fıtığı adı verilen durum sırt omurları arasında
bulunan ve amacı vucuda binen yükün absorbe edilmesi ve omurgaya esneklik
kazandırmayı sağlayan yastıkçıklar yani disklerin zaman içersinde bozulmasına bağlı
olarak omuriliğin geçtiği kanal içine veya dışına doğru bombeleşmesi veya yırtılması
sonucu oluşan klinik durumdur. · Oluşum nedenleri genellikle çok etkenlidir. Yani
travmalar, düzensiz duruş pozisyonları, uygunsuz yapılan hareketler, yaşa bağlı ve
bunun gibi bir çok faktör sayılabilmektedir. · Genellikle 30-50 yaşları arasında daha
fazla görülmekte fakat 20 yaşlarında ve 50 yaşin üzerinde de görülebilmektedir. ·
Fıtık oluştuğunda kliniğini ağrıyla belli eder. Bu ağrı kalçalara, uyluklara , bacaklara
yayılan ağrılardır.Ağrı başlamadan önce kalçada,uyluklarda uyuşukluklar
karıncalanmalar oluşabilmektedir.Fıtığın ön belirtisi denebilecek ilk bulgu idrar yapma
şekli ve alışkanlığında değişiklik olabilmektedir.Ağrı genellikle ızdırap verici bir
durumdur. · Bel ağrısın olması her zaman bel fıtığı lehine düşünülmemelidir. Çünkü
bel ağrılarının ancak %1'inde bel fıtığı tespit edildiği de unutulmamalıdır. · Bel fıtığı
sonucu ortaya çikan ağrıların en önemli özelligi kalçalara bacaklara yayılmasıdır.Bu
ağrılar kişinin sosyal yaşamını etkileyen, psikolojik olarak sinirli hassas yapı
kazanmasına neden olabilir.Ve bu olaylar hastanın kilo almasına ve tablonun daha
da ağırlaşmasına neden olabilmektedir. · Bel fıtığı kanal içine doğru uzandığında
omuriliği baskı altına almaktadır.Ve bu baskı kendisini ağrı olarak göstermekte bu
baskı zaman içersinde sinirde meydana getirdiği hasara bağlı olarak etkilediği sinirin
kaslarında ve uyardığı bölgelerde kuvvet azalması ve fonksiyon kaybı meydana
getirmektedir. · Bel fıtıkları genelde bel bölgesindeki L4. Ve L5 omurlar arasında veya
L5-S1 omurlar arasında meydana gelmektedir.Fakat diğer bölgelerde de fıtıklar
oluşabilmekte hatta birden fazla bölgede de fıtıklar oluşabilmektedir.Ve çiktigi
bölgede yaptığı hasar boyutunda bulgular vermektedirler. · Bel ağrılarının bir çok
nedeni olabilir.Bel bölgesinde sadece disk dediğimiz yastıkçıklar
bulunmamaktadır.Kaslar, kemikler, bağlar gibi o bölgeyi kuşatan yapılar vardır ve bel
ağrılarının önemli bir kısmı mekanik bel ağrısı denilen ağrılar olduğu unutulmamalıdır.
· Fakat bel ağrısı ortaya çiktiginda toplumumuzda en önemli endişe bel fıtığı olma
korkusu ve bunun görüntüsel yöntemler ve MR gibi pahalı yöntemlerle teyit ettirme
isteği ve arzusunda olunmasıdır. Bel ağrılarının %1 kısmı gibi oranının bel fıtığı
olduğu düşünüldüğünde bel fıtığı olma oranının düşük olduğu görülebilir. Ayrıca bel
fıtığının tayininde muayene çok önemlidir ve fıtığı ayırt etmede en önemli tanı
aracıdır. · Bel ağrısı ortaya çiktiginda bacaklara yayılan ağrıların ,uyuşma ve
karıncalanmaların olmadığı durumlarda ve kuvvet kaybının olmadığı durumlarda bel
fıtığından şüphelenilmemelidir. · Ayrıca bel fıtığı bombeleşen fıtığın omuriliğe yaptığı
baskı sonucunda bulgu vermektedir. · Bel fıtıklarının tanısında muayene en önemli
tanı aracıdır. Muayene sonucunda edinilen bulguların gerekliliğinde fıtığın
büyüklüğünü etkilerini tespit etmek amacıyla Komputerize tomografi, MR, İlaçlı bel
filmi gibi görüntüsel yöntemler kullanılmaktadır. · İlaçlı bel filmi belden yapılan
omuriliğin olduğu kanal içine ilaç verilme sonucunda baskı altında olan siniri tespit
etmek amacıyla yapılan bir girişimsel yöntemdir. MR ın gelmesi bu yöntemin
kullanılabilirliğini azaltsada bazen gerekliliği mevcuttur.Bunun gerekli olup olmadığına
hekim karar verir. · Yapılan muayenede ve muayene sonuçlarını desteklemek için
çekilen veya yapılan yöntemler sonucunda omuriliğe bası yapan bir fıtık tespit
edilmişse uygulanacak tedavi kişiye ,elde edilen muayene bulgularına,fıtığın
büyüklüğüne,fıtığın kanal içindeki durumuna bağlı olarak değişmektedir. · Ağrı
yakınması olan fakat sosyal hayatını etkilemeyen, fıtığın lokalizasyonu ve yeri uygun
olan ve kuvvet kaybı gelişmemiş hastalarda ilaç tedavisi ve Fizik tedavi uygulanması
söz konusu olabilmektedir. Fakat şunun unutulmamsı gerekmektedir. Zaman
içersinde fıtığın ilerlemesine bağlı olarak ani olarak kliniğin birden kötüleşmesi ve
ayakta ve bacakta kuvvet ve duyu kayıplarının ortaya çikmasi muhtemeldir ve bu
durum acilen operasyonu gerektiren ve tıpta caudo-equina sendromu denilen bir
tablonun ortaya çikmasina neden olabilir. · Sosyal hayatı etkilenmiş, duyu,kuvvet ve
refleks kaybı olan hastalarda cerrahi kaçınılmaz bir tedavi yöntemidir.Çünkü hiçbir
medikal tedavi ve yöntem bu fıtığın geri alınmasına neden olmaz. · Bel ağrısı olan
hastaların maalesef ülkemizde başvurduğu yöntemlerden birisi tıbbi bakımdan eğil
olmayan kişiler tarafından bel çektirme işlemi yaptırmalarıdır. Bu çabanin altında
genelde çare arama duygusu yatmaktadır. Çare arama duygusu yeteri kadar
bilgilendirilmemiş bir toplumun ürünüdür. · Maalesef bel çektirme olayları karşisında
istenmeyen ve daha karmaşik olaylar ortaya çikabilmektedir. Çare aranırken
doktorunuzun bilgi dahilinde ve önerileri doğrultusunda hareket edilmesi
önemlidir.Cerrahi işlem gerçekten korkutucu bir durumdur.Ama bundan kaçmak için
alternatif tedavi metotlarının kullanılması sonuçları ağır olan ve sonuçta cerrahi işlemi
zorlaştıran ve cerrahi işlem sonucunda faydalanma oranını azaltabilecek bir durum
olduğuda unutulmamalıdır. · Fizik tedavi programlarının amacı bel ve karın kaslarının
güçlendirimesi ve gergin olan sinirlerin esneklik kaabiliyetinin artırılmasıdır. Fakat
yerinde ve zamanında yapılması gerekli olduğu unutulmamalıdır. Çünkü amacı
kesinlikle oluşan fıtığın geri çekilmesinin sağlanmadığı bilinmelidir.Az derece fıtığı
olan hastaların en önemli sorunu rahatsız edici ağrıların çesitli pozisyonlarla ve
hareketlerle ortaya çikmasi ve ilerde gerçekten daha büyük fıtığa sahip olma
ihtimallerinin sonuçta cerrahi tedaviye aday guruba girmeleridir. · İşte bu gurupta olan
hastaların ağrılarının hafifletilmesi ve fıtığın ilerlemesinin durdurulması amacıyla Fizik
tedavi programları uygulanabilir.Fizik tedavi programları aynı zamanda ameliyattan
önce kuvvet kaybı mevcut olan hastaların ameliyat sonrasında tekrar eski güçlerine
gelmesi amacıyla kullanılmaktadır. · Bel fıtığı tespit edildiğinde uygulanan çesitli
yöntemler mevcuttur. Bunlar Laser ile diskin yok edilmesi, endoskopik yöntelerle
diskin çikarilmasi ve açık ameliyattır.Sayılan ilk iki gurup hastanın gerek işlem
sonrasında aktif hayata dönmesi gerekse işlem sonrası ortaya çikabilecek yara
enfeksiyonu komplikasyonların azaltılması bakımından avantajlı yöntemler olmasına
rağmen önemli bir sorun bu işlemlerden sonra tekrarlayan fıtık olaylarının daha sık
olarak görülebilmesi ve bu gurup işlem uygulanabilecek hastaların seçilmiş hastalar
olmalarıdır.Yani tüm bel fıtığı hastalarına bu yöntemler uygulananamamaktadır,
Hastanın yaşi, klinik, kilo, omurganın mevcut durumu,fıtığın yerleşim bölgelerinin bu
fıtık için uygun olabilmesi gereklidir. · Açık cerrahi işlem ise fıtığın direkt olarak
görülebilmesini ve tama yakın boşaltılmasını sağladığı için tekrarlama oranlarının az
olması ile üstün bir yöntemdir. Keza bel fıtığı hastalarının en büyük korkusu yine aynı
ağrıları çekme korkusudur ve bu durum psikolojilerini bozan bir durumdur.Cerrahi
işlem sonrasında günümüzde hastalar 1.gün mobilize edilmektedir. · Halk arasında
cerrahi işleme yönelik bazı ön yargıların olduğu bir gerçektir. Bunlar kesin çözüm
mü? Felç olma riski varmı? Ve ya fıtığım tekrarlarsa.gibi. Gelişen beyin ve sinir
cerrahi arkasına aldığı teknolojik gelişmeler sayesinde ameliyatlarında ortaya
çikabilecek sorunları en aza indirmeyi başarmıştır. Bel bölgesinde 5 tane fıtık
bölgesinin olduğu düşünüldüğünde fıtık ameliyatı yapılmamış diğer disk bölgelerinde
fıtığın çikma olasılığı herzaman mevcuttur. Yapılacak olan ameliyatın sadece mevcut
fıtık bölgesine yapıldığı ve diğer fıtıkları engellemediği bilinmelidir. Bütün
ameliyatlarda sonra komplikasyonlar olma ihtimali olduğu gibi bel fıtığı
ameliyatlarından sonra da komplikasyonları çikma olasılığı olabilmektedir.Bunlardan
birisi olan felç olma durumu teorik anlamda olabileceği düşünülebilen bir kavram
olabilmesine karşin pratik anlamda oldukça nadir oalbilen bir komplikasyondur. Fakat
nadir olması olmayacağı anlamına gelmemektedir.Bel fıtığı ameliyatlarından alınan
faydanın durumu kişinin kliniği ile uyumlu bir durumdur. Kuvvet kayıpları şiddetli
olmayan hastalarda ameliyattan faydalanma oranları oldukça yüksektir.Fakat uzun bir
süre kuvvet kaybı olduğu halde ameliyat olmaktan kaçan hastalarda ortaya çikmis
tama yakın kuvvet kayıplarının kabul edilmesi gerekli bir şeydir ki düzelmesi zordur.
Bu kuvvet kaybı ameliyatın başarısızlığını değil hastanın gerekli zamanda gerekli
işlemi yaptırmadığının sonucudur. · Toplumuzda yapılan hatalardan biriside yapılan
işlemlerin başarı oranlarının değil başarısızlıklarının ortaya atılması fakat bunlardan
bahsederken hastanın yapısı kliniğinin dikkate alınmamasıdır. · Tıbbın amacının
insanların yaşam kalitesini artırmak ve yaşamı kurtarmak için bilimi kullanmak olduğu
unutulmamalıdır. Doktorlar bu bilgiyi sunan ve kullanan insanlardır. · Cerrahi işlem
sonrasında kalçada ve bacaklarda uyuşukluk ve karıncalanma kalabilmektedir.Bu gibi
şikayetler genelde ameliyattan 6-12 ay sonra genelde kaybolmaktadır. · Cerrahi
işlemden birkaç ay sonra bazen ağrılarda tekrarlama olmaktadır. Bu tekrarlama fıtığın
tekrarlamasından daha çok ameliyat sahasının iğleşmesi sırasında oluşan
yapışıklıklardan kaynaklanmaktadır.Bu yapışıklıklar Fizik tedavi programları
vasıtasıyla açılmaya çalisilmaktadir.Amaç o bölgedeki yapışıklılıkların esneklik
yeteneğini artırılmasıdır. Ancak yapılan tüm çabalara rağmen şikayetler azalmıyorsa
2. Bir operasyon gerekebilmektedir.Ancak son zamanlarda ameliyat sırasında
kullanılan bazı maddelerin bu yapışıklıkların oluşumunu azalttığı tespit edilmiş olup
kullanılmaya başlanmıştır. · Fıtık ameliyatından sonra daha önce ameliyat yapılmış
sahada tekrar çok çok nadir olsada fıtık tekrarlayabilir.Bunun nedeni daha önce yeteri
kadar boşaltılamamış bir fıtık olabilir. · Unutulmaması gereken bir durum bel fıtığı
olgularının ameliyat sonrasında büyük oranda rahatlatıldığıdır. · Belfıtığı ameliyatı
olmuş hastalar kendilerini korumak zorundadırlar. Ve Çesitli egzersizlerle karın ve bel
kaslarını güçlendirmek, kilo almamak zorundadırlar. · Bel fıtığı ameliyat düzeyinde
olmayan fakat ağrı çeken hastalarda kilo mevcutsa boyuna uygun kiloya inmeleri
şikayetlerinde %50 ye yakın rahatlama sağlayabileceğide unutulmamalıdır.
OP DR GÖKALP KARAARSLAN
Bel fıtığı toplumumuzda oldukça sık rastlanan ve oldukça ızdırap verici ve sonuçları
ağır olabilen bir rahatsızlıktır. · Bel fıtığı adı verilen durum sırt omurları arasında
bulunan ve amacı vucuda binen yükün absorbe edilmesi ve omurgaya esneklik
kazandırmayı sağlayan yastıkçıklar yani disklerin zaman içersinde bozulmasına bağlı
olarak omuriliğin geçtiği kanal içine veya dışına doğru bombeleşmesi veya yırtılması
sonucu oluşan klinik durumdur. · Oluşum nedenleri genellikle çok etkenlidir. Yani
travmalar, düzensiz duruş pozisyonları, uygunsuz yapılan hareketler, yaşa bağlı ve
bunun gibi bir çok faktör sayılabilmektedir. · Genellikle 30-50 yaşları arasında daha
fazla görülmekte fakat 20 yaşlarında ve 50 yaşin üzerinde de görülebilmektedir. ·
Fıtık oluştuğunda kliniğini ağrıyla belli eder. Bu ağrı kalçalara, uyluklara , bacaklara
yayılan ağrılardır.Ağrı başlamadan önce kalçada,uyluklarda uyuşukluklar
karıncalanmalar oluşabilmektedir.Fıtığın ön belirtisi denebilecek ilk bulgu idrar yapma
şekli ve alışkanlığında değişiklik olabilmektedir.Ağrı genellikle ızdırap verici bir
durumdur. · Bel ağrısın olması her zaman bel fıtığı lehine düşünülmemelidir. Çünkü
bel ağrılarının ancak %1'inde bel fıtığı tespit edildiği de unutulmamalıdır. · Bel fıtığı
sonucu ortaya çikan ağrıların en önemli özelligi kalçalara bacaklara yayılmasıdır.Bu
ağrılar kişinin sosyal yaşamını etkileyen, psikolojik olarak sinirli hassas yapı
kazanmasına neden olabilir.Ve bu olaylar hastanın kilo almasına ve tablonun daha
da ağırlaşmasına neden olabilmektedir. · Bel fıtığı kanal içine doğru uzandığında
omuriliği baskı altına almaktadır.Ve bu baskı kendisini ağrı olarak göstermekte bu
baskı zaman içersinde sinirde meydana getirdiği hasara bağlı olarak etkilediği sinirin
kaslarında ve uyardığı bölgelerde kuvvet azalması ve fonksiyon kaybı meydana
getirmektedir. · Bel fıtıkları genelde bel bölgesindeki L4. Ve L5 omurlar arasında veya
L5-S1 omurlar arasında meydana gelmektedir.Fakat diğer bölgelerde de fıtıklar
oluşabilmekte hatta birden fazla bölgede de fıtıklar oluşabilmektedir.Ve çiktigi
bölgede yaptığı hasar boyutunda bulgular vermektedirler. · Bel ağrılarının bir çok
nedeni olabilir.Bel bölgesinde sadece disk dediğimiz yastıkçıklar
bulunmamaktadır.Kaslar, kemikler, bağlar gibi o bölgeyi kuşatan yapılar vardır ve bel
ağrılarının önemli bir kısmı mekanik bel ağrısı denilen ağrılar olduğu unutulmamalıdır.
· Fakat bel ağrısı ortaya çiktiginda toplumumuzda en önemli endişe bel fıtığı olma
korkusu ve bunun görüntüsel yöntemler ve MR gibi pahalı yöntemlerle teyit ettirme
isteği ve arzusunda olunmasıdır. Bel ağrılarının %1 kısmı gibi oranının bel fıtığı
olduğu düşünüldüğünde bel fıtığı olma oranının düşük olduğu görülebilir. Ayrıca bel
fıtığının tayininde muayene çok önemlidir ve fıtığı ayırt etmede en önemli tanı
aracıdır. · Bel ağrısı ortaya çiktiginda bacaklara yayılan ağrıların ,uyuşma ve
karıncalanmaların olmadığı durumlarda ve kuvvet kaybının olmadığı durumlarda bel
fıtığından şüphelenilmemelidir. · Ayrıca bel fıtığı bombeleşen fıtığın omuriliğe yaptığı
baskı sonucunda bulgu vermektedir. · Bel fıtıklarının tanısında muayene en önemli
tanı aracıdır. Muayene sonucunda edinilen bulguların gerekliliğinde fıtığın
büyüklüğünü etkilerini tespit etmek amacıyla Komputerize tomografi, MR, İlaçlı bel
filmi gibi görüntüsel yöntemler kullanılmaktadır. · İlaçlı bel filmi belden yapılan
omuriliğin olduğu kanal içine ilaç verilme sonucunda baskı altında olan siniri tespit
etmek amacıyla yapılan bir girişimsel yöntemdir. MR ın gelmesi bu yöntemin
kullanılabilirliğini azaltsada bazen gerekliliği mevcuttur.Bunun gerekli olup olmadığına
hekim karar verir. · Yapılan muayenede ve muayene sonuçlarını desteklemek için
çekilen veya yapılan yöntemler sonucunda omuriliğe bası yapan bir fıtık tespit
edilmişse uygulanacak tedavi kişiye ,elde edilen muayene bulgularına,fıtığın
büyüklüğüne,fıtığın kanal içindeki durumuna bağlı olarak değişmektedir. · Ağrı
yakınması olan fakat sosyal hayatını etkilemeyen, fıtığın lokalizasyonu ve yeri uygun
olan ve kuvvet kaybı gelişmemiş hastalarda ilaç tedavisi ve Fizik tedavi uygulanması
söz konusu olabilmektedir. Fakat şunun unutulmamsı gerekmektedir. Zaman
içersinde fıtığın ilerlemesine bağlı olarak ani olarak kliniğin birden kötüleşmesi ve
ayakta ve bacakta kuvvet ve duyu kayıplarının ortaya çikmasi muhtemeldir ve bu
durum acilen operasyonu gerektiren ve tıpta caudo-equina sendromu denilen bir
tablonun ortaya çikmasina neden olabilir. · Sosyal hayatı etkilenmiş, duyu,kuvvet ve
refleks kaybı olan hastalarda cerrahi kaçınılmaz bir tedavi yöntemidir.Çünkü hiçbir
medikal tedavi ve yöntem bu fıtığın geri alınmasına neden olmaz. · Bel ağrısı olan
hastaların maalesef ülkemizde başvurduğu yöntemlerden birisi tıbbi bakımdan eğil
olmayan kişiler tarafından bel çektirme işlemi yaptırmalarıdır. Bu çabanin altında
genelde çare arama duygusu yatmaktadır. Çare arama duygusu yeteri kadar
bilgilendirilmemiş bir toplumun ürünüdür. · Maalesef bel çektirme olayları karşisında
istenmeyen ve daha karmaşik olaylar ortaya çikabilmektedir. Çare aranırken
doktorunuzun bilgi dahilinde ve önerileri doğrultusunda hareket edilmesi
önemlidir.Cerrahi işlem gerçekten korkutucu bir durumdur.Ama bundan kaçmak için
alternatif tedavi metotlarının kullanılması sonuçları ağır olan ve sonuçta cerrahi işlemi
zorlaştıran ve cerrahi işlem sonucunda faydalanma oranını azaltabilecek bir durum
olduğuda unutulmamalıdır. · Fizik tedavi programlarının amacı bel ve karın kaslarının
güçlendirimesi ve gergin olan sinirlerin esneklik kaabiliyetinin artırılmasıdır. Fakat
yerinde ve zamanında yapılması gerekli olduğu unutulmamalıdır. Çünkü amacı
kesinlikle oluşan fıtığın geri çekilmesinin sağlanmadığı bilinmelidir.Az derece fıtığı
olan hastaların en önemli sorunu rahatsız edici ağrıların çesitli pozisyonlarla ve
hareketlerle ortaya çikmasi ve ilerde gerçekten daha büyük fıtığa sahip olma
ihtimallerinin sonuçta cerrahi tedaviye aday guruba girmeleridir. · İşte bu gurupta olan
hastaların ağrılarının hafifletilmesi ve fıtığın ilerlemesinin durdurulması amacıyla Fizik
tedavi programları uygulanabilir.Fizik tedavi programları aynı zamanda ameliyattan
önce kuvvet kaybı mevcut olan hastaların ameliyat sonrasında tekrar eski güçlerine
gelmesi amacıyla kullanılmaktadır. · Bel fıtığı tespit edildiğinde uygulanan çesitli
yöntemler mevcuttur. Bunlar Laser ile diskin yok edilmesi, endoskopik yöntelerle
diskin çikarilmasi ve açık ameliyattır.Sayılan ilk iki gurup hastanın gerek işlem
sonrasında aktif hayata dönmesi gerekse işlem sonrası ortaya çikabilecek yara
enfeksiyonu komplikasyonların azaltılması bakımından avantajlı yöntemler olmasına
rağmen önemli bir sorun bu işlemlerden sonra tekrarlayan fıtık olaylarının daha sık
olarak görülebilmesi ve bu gurup işlem uygulanabilecek hastaların seçilmiş hastalar
olmalarıdır.Yani tüm bel fıtığı hastalarına bu yöntemler uygulananamamaktadır,
Hastanın yaşi, klinik, kilo, omurganın mevcut durumu,fıtığın yerleşim bölgelerinin bu
fıtık için uygun olabilmesi gereklidir. · Açık cerrahi işlem ise fıtığın direkt olarak
görülebilmesini ve tama yakın boşaltılmasını sağladığı için tekrarlama oranlarının az
olması ile üstün bir yöntemdir. Keza bel fıtığı hastalarının en büyük korkusu yine aynı
ağrıları çekme korkusudur ve bu durum psikolojilerini bozan bir durumdur.Cerrahi
işlem sonrasında günümüzde hastalar 1.gün mobilize edilmektedir. · Halk arasında
cerrahi işleme yönelik bazı ön yargıların olduğu bir gerçektir. Bunlar kesin çözüm
mü? Felç olma riski varmı? Ve ya fıtığım tekrarlarsa.gibi. Gelişen beyin ve sinir
cerrahi arkasına aldığı teknolojik gelişmeler sayesinde ameliyatlarında ortaya
çikabilecek sorunları en aza indirmeyi başarmıştır. Bel bölgesinde 5 tane fıtık
bölgesinin olduğu düşünüldüğünde fıtık ameliyatı yapılmamış diğer disk bölgelerinde
fıtığın çikma olasılığı herzaman mevcuttur. Yapılacak olan ameliyatın sadece mevcut
fıtık bölgesine yapıldığı ve diğer fıtıkları engellemediği bilinmelidir. Bütün
ameliyatlarda sonra komplikasyonlar olma ihtimali olduğu gibi bel fıtığı
ameliyatlarından sonra da komplikasyonları çikma olasılığı olabilmektedir.Bunlardan
birisi olan felç olma durumu teorik anlamda olabileceği düşünülebilen bir kavram
olabilmesine karşin pratik anlamda oldukça nadir oalbilen bir komplikasyondur. Fakat
nadir olması olmayacağı anlamına gelmemektedir.Bel fıtığı ameliyatlarından alınan
faydanın durumu kişinin kliniği ile uyumlu bir durumdur. Kuvvet kayıpları şiddetli
olmayan hastalarda ameliyattan faydalanma oranları oldukça yüksektir.Fakat uzun bir
süre kuvvet kaybı olduğu halde ameliyat olmaktan kaçan hastalarda ortaya çikmis
tama yakın kuvvet kayıplarının kabul edilmesi gerekli bir şeydir ki düzelmesi zordur.
Bu kuvvet kaybı ameliyatın başarısızlığını değil hastanın gerekli zamanda gerekli
işlemi yaptırmadığının sonucudur. · Toplumuzda yapılan hatalardan biriside yapılan
işlemlerin başarı oranlarının değil başarısızlıklarının ortaya atılması fakat bunlardan
bahsederken hastanın yapısı kliniğinin dikkate alınmamasıdır. · Tıbbın amacının
insanların yaşam kalitesini artırmak ve yaşamı kurtarmak için bilimi kullanmak olduğu
unutulmamalıdır. Doktorlar bu bilgiyi sunan ve kullanan insanlardır. · Cerrahi işlem
sonrasında kalçada ve bacaklarda uyuşukluk ve karıncalanma kalabilmektedir.Bu gibi
şikayetler genelde ameliyattan 6-12 ay sonra genelde kaybolmaktadır. · Cerrahi
işlemden birkaç ay sonra bazen ağrılarda tekrarlama olmaktadır. Bu tekrarlama fıtığın
tekrarlamasından daha çok ameliyat sahasının iğleşmesi sırasında oluşan
yapışıklıklardan kaynaklanmaktadır.Bu yapışıklıklar Fizik tedavi programları
vasıtasıyla açılmaya çalisilmaktadir.Amaç o bölgedeki yapışıklılıkların esneklik
yeteneğini artırılmasıdır. Ancak yapılan tüm çabalara rağmen şikayetler azalmıyorsa
2. Bir operasyon gerekebilmektedir.Ancak son zamanlarda ameliyat sırasında
kullanılan bazı maddelerin bu yapışıklıkların oluşumunu azalttığı tespit edilmiş olup
kullanılmaya başlanmıştır. · Fıtık ameliyatından sonra daha önce ameliyat yapılmış
sahada tekrar çok çok nadir olsada fıtık tekrarlayabilir.Bunun nedeni daha önce yeteri
kadar boşaltılamamış bir fıtık olabilir. · Unutulmaması gereken bir durum bel fıtığı
olgularının ameliyat sonrasında büyük oranda rahatlatıldığıdır. · Belfıtığı ameliyatı
olmuş hastalar kendilerini korumak zorundadırlar. Ve Çesitli egzersizlerle karın ve bel
kaslarını güçlendirmek, kilo almamak zorundadırlar. · Bel fıtığı ameliyat düzeyinde
olmayan fakat ağrı çeken hastalarda kilo mevcutsa boyuna uygun kiloya inmeleri
şikayetlerinde %50 ye yakın rahatlama sağlayabileceğide unutulmamalıdır.
OP DR GÖKALP KARAARSLAN