Ahilik Kültürü Haftası (812 Ekim),Ahilik Haftası yazıları,Ahilik Haftası hakkında yazı,ahilik yazı
Ahilik Kültürü Haftası (812 Ekim)
Türkiye Cumhuriyeti 85 sene önce Osmanlı'dan devir aldığı yönetimi, Osmanlı da 700 yıl önce Anadolu Selçuklu devletinden almıştı Anadolu Selçuklu devleti de Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bir parçası olarak bu topraklarda takriben bin yıl önce kurulmuştu Görüldüğü üzere 1000 yıldır Türkler Anadolu toprakları üstünde yaşamaktadır
Türklerin tarihi fiilen bin sene ile sınırlı değildir Aşina en eski insanlık tarihine dek uzanır Oğuz Hanlığı, Uygur devleti, Göktürk devleti, Hun devleti MÖ 4000 yıldan beri, devletini ve kültürünü yaşatmaktadır Dünyamızda bu vakit içerisinde çoğu devletler kurulmuş, kültürler yaşamış, bunlardan birçoğu harap ve kaybolmuşlardır Türklerin altı binyıldır tarih sahnesinde oluşunun manâlı bir sebebi kültür değerlerini korumalarından ileri gelir Bu kültür değerlerinin özü Ahilik Kültürü biçimine dönüştüğü XI yüzyıldan sonra yeni bir hoşgörüyle devam eder
Tarih boyunca Türkler her zaman iyiyi güzeli aramışlar ve bulduklarında da hemen almışlardır Türkler bu değerler ile mücehhez olarak çağın en yüksek medeniyetini kurmuşlardır Dünyada o kadar çok dinler, inançlar ile karşılaşan Türkler bazılarını denemişler fakat kendilerine en yerinde gelen İslam dinini kabul etmişlerdir Bu dini seçerken hiçbir zorlama, hiçbir baskı yapılmamış kendi istekleri ile bu yüce dine geçmişlerdir
Ahilik bütün bu değerleri kaynaştıran ve hayata geçirilmesini sağlayan bir yeniliktir Türklerin Rönesansıdır
Ahilik anlayışı toplumda yaşamış fertleri birbirine yaklaştırmak ve arasında dayanışma kurulmasını sağlamaktır
Bir toplumda birlik ve dayanışmayı karşılayan en manâlı unsur iki taraflı değerlerin korunması ile mümkündür Türklerin Anadolu'da bin yıldan beri varlığını sürdürmelerindeki sır Ahilik anlayışı içerisinde bu değerlere saygı göstermeleridir
Bu anlayışa tarafından din, dil, halk farkı gözetmeksizin herkese eşdeğer muamele yapılmıştır Bir toplumda sosyal tabakalaşma olabilir Kimi zengin, kimi yoksul olabilir; lakin ikisi arasındaki ayrım artı olmamalıdır Ahilik zenginliğe karşı değildir Çalışmak ve üretmek, alın teri ile galip gelmek Ahilikte bir etik kuralıdır Bunun için herkesin mutlaka bir mesleği ve işi olmalıdır Ahilik, halkın sırtından geçinenlere, bir köşeye çekilip ağırkanlı miskin oturanlara karşıdır
Ahilikte meslek ve meslek ahlakı, kabul edilmesi zoraki kurallar haline gelmiştir Kendinden önce başkalarını dikkate almak ve kollamak, yargı ettiğinden fazlasını istememek, kanaat ve tevazu ölçüleri içerisinde doyumsuzlukve tamadan yürüyüp gitmek, kendi yeteneğine uygun bir işle meşgul almak, sanatını mutlaka bir 3 üstaddan öğrenmek ve birliğin, beraberliğin korunması için dayanışma içerisinde bulunmak ahiliğin mutlaka uyulması şart olan etik kaideleridir Bu kaideler, Ahileri tekke ve türbelerde çöreklenerek, el açıp halkın kutsal duygularını sömürerek onların sırtından bedava geçinen asalak zümrelerden ayıran farklardır Ahiler yeniliğe açık ırk olup, halka sanat, meslek ve genel bilgiler aydınlatmak için var güçleriyle çalışırlar Bu bakımdan Ahiliğin eğitimcilere ışık tutacak kayda değer özellikleri vardır
Ahilik sisteminde işyerinde çalışanlar ile çalıştıranlar arasında o kadar ayrım olmadığı gibi aralarında babaoğul ilişkileri vardır Işyeri aynı zamanda sanatın ve ahlakın öğretildiği bir okuldur Burada üretilen mülk, belirli bir ihtiyacı karşılayacak şekilde hatasız ve tamamiyle üretilir Emeğin karşılığı çalışanının alın teri kurumadan ödenir İşyerlerinde çalışan ve çalıştıranlar dayanışma içerisindedir Bu tatbik emek ve sermaye'nin barışık olduğu bir model oluşturur
Ahilik düşüncesinin kurduğu Ahi Birlikleri'ni batıdaki ve doğudaki aynı teşkilatlardan ayıran nitelik, din adamlarının da devlet adamlarının da Ahiler üstünde herhangi bir etkisinin olmayışıdır Bunun sonucu olarak Ahilik sivil toplum kuruluşlarının en eski bir modelidir
Ahiler defalarca toplum yararına hizmet yapmışlardır 2000'li yılları yaşadığımız şu günlerde, Ahiliğin etik ve çalışmaya ait prensipleri özetle Ahilik felsefesi, dünyamızda ilerleyen toplumların modeli olacaktır Bu görünüm bir kehanet değildir
Bugün nasıl ama kalkınmış çoğu ülkede Ahilik prensiplerinin izlerini görüyorsak, yarın da ilerlemiş toplumların yükselmesinde Ahilik ilkelerinin, kayda değer rol oynadığı görülecektir *