Son Konu

Ahmed Gazali Hayatı Biyografisi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ahmed Gazali Hayatı Biyografisi ahmed gazali kimdir ahmed gazali hayatı ahmed gazali biyografisi Bir misafirimizin sorduğu soruya cevap olarak İran'da yetişmiş büyük fıkıh alimlerinden Ahmed Gazali hayatı hakkında bilgiler sunmak istiyoruz sizlere melekler 1548240209 1548240209 ahmedgazalihayatibiyografisi5c5a6612ceefaahmedgazalihayatibiyografisi5c5a6612ceefaahmedgazalihayatibiyografisi5c5a6612ceefa İsmi Ahmed, Künyesi Ebü'lFeth, lakabı Arif'tir Babasının ismi Muhammed'dir Büyük âlim İmâmı Gazâlî'nin kardeşidir EtTûsî ve elGazâlî nisbeleri verildi Ahmed Gazâlî'nin nerede ve ne zamanda doğduğu muhakkak değildir 1126 (H520) senesinde Kazvin'de vefât etti Ahmed Gazâlî hazretleri ufak yaşta ilim öğrenmeye başladı Zamânındaki âlimlerin bir birçok ile görüştü ve onların sohbetlerinde bulundu İlim öğrenmek için bir çok memleket dolaştı Öyle fazla tasavvuf ehlini ziyâret edip, hizmetlerinde bulundu İlim ve fazîlette yüksek derecelere kavuştu Irak'a gittiği süre ilmi ve fazîleti nedeniyle halk, sohbetlerine koştu Sonra Bağdât'ta vâz meclisi kuruldu ve sayısı seksen üçe yakın ders meclisinde vâzlar verdi Ahmed Gazâlî'nin vâzları gönülleri müşteri ve tesirliydi Kerâmetler sâhibi, gülümseyen bir zâttı Fıkıh ilmi ile meşgul olmasına karşın, daha ziyâde insanlara vâz ü nasîhatları ile meşhur oldu İmâmı Gazâlî hazretlerine vekâleten, bir vakit Nizâmiyye Medresesinde ders okuttu Ahmed Gazâlî hazretleri vâzlarının birinde Lâ ilâhe illallah lafzının faziletini şöyle anlattı: Allahü teâlâ hadîsi kutsî'de; La ilâhe illallah benim kal'amdır Kim benim kal'ama girerse, azâbımdan emîn olurbuyuruyor Lâ ilâhe illallah Allahü teâlâyı belirten yüce bir sözdür Kim onu kendine kal'a edinirse ebedî saâdeti ve nîmetleri elde eder Kim bu mübârek, kelimeyi kendisine kal'a edinmezse, ebedî azâba uğrar Fakat ırk Lâ ilâhe illallah kelimesinden uzaklaştılar Onlarda sadece dilin kelimei tevhîdi söylemesi kaldı Böylece ahali sâdece kal'ayı söylemiş oldular Nasıl ama ateşin ismini anlatmak insanı yakmadığı, suyun ismi insanı boğmadığı, kılıcın ismi insanı kesmediği gibi, kal'anın ismi de insanı düşmandan korumaz Bunlar gibi Kelimei tevhîdin sâdece lafzını söyleyip, mânâsından haberdâr olmamak da insanı âhiret azâbından korumaz Görülmüyor mu, halk müziği Lâ ilâhe illallah diyor, fakat nefsinin özlem ve isteklerine, paraya ve dünyâya tapıyor Yarın kıyâmet gününde Allahü teâlâ; Ey kulum! Olmayan şeyi niçin söylüyorsun?buyurup, Yalan söyledindeyince ne yanıt vereceksin Halbuki sen, dünyâ malına ve paraya kulluk ediyorsun Ey ademoğlu! Niçin lezzeti ilâhî yerlerde aramıyorsun? Halbuki bütün her şey Allahü teâlânın elindedir O, bütün bu mülklerin sâhibidir Mülkünde istediği gibi tasarruf eder Âlemde, fakat O'nun dilediği ve O'nun irâde ettiği şey olur Onun için, O'ndan başkasıyla tat alma Rahmetinden ümit kesme Çünkü O'nun rahmetinden, ama kâfirler ümit keserler Lâ ilâhe illallah öyle bir kelimedir ama, Allahü teâlânın vahdâniyetini tanımayı sağlar Onun meyvesi, Allahü teâlânın bir olduğunu ikrârdır Ey ademoğlu! Allahü teâlâ seni, tevhîdini, birliğini bilmen için yarattı Âlemdeki her şeyi de, senin için yarattı Ve bunlar arasındaki hayvanları, bitkileri sana hizmetçi kıldı Yer senin ikâmet etmeni sağlar seni muhâfaza eder Güneş sana ışık verir Tümü senin için yaratılmıştır Sen, sâdece Allahü teâlâyı bir bilip, O'na kulluk için yaratıldın Öyleyse bütün mahlûkât, Allahü teâlânın vahdâniyetini ve bir olduğunu kabûl edip, bunu ikrâr için yaratılmıştır Ey ademoğlu! Allahü teâlâ bütün eşyâyı senin için yarattı Seni de kendisi için yarattı Sen ise, Allahü teâlânın senin için yarattığı şey ile meşgûl oldun, nîmetin sâhibini unuttun Sana gelen bağış ve lütuflarından faydalandın Vereni hatırlamadın Böylece nîmetin şükrünü edâ etmedin Sana verdiği ihsân ve lütuflarının hürmetine riâyet etmedin Nîmet sâhibine şükür, O'nun verdiği nîmete şükür etmektir Bu da, kendisine verdiği nîmetten nedeniyle O'na senâda bulunmakla olur Ey insanoğlu! Sâdece Allahü teâlâ verir Öyleyse, sâdece O'nunla meşgûl ol ve O'na yönel, Bu hâsıl olursa, senin için tüm nîmetler hâsıl olur Ey insanoğlu! Allahü teâlâdan başkasına yöneldiğin, onlara iltifât ettiğin müddetçe de Lâ ilâhe illallah kelimesini söylemeye devâm et Çünkü o, sendeki iyi olmayan şeyleri değil eder Sana övülen iyi hasletleri getirirAhmed Gazâlî hazretleri fazla tevâzu sâhibiydi çoğu kez; Vâz ve nasîhat husûsunda kendimi ehil görmüyorum Vâz âlimlerin, ilim nisâbının zekâtıdır Nisâbı olmayan nasıl ve nereden zekât verir? Eğri ağacın gölgesi hiç akıcı olur mu?buyururdu Ahmed Gazâlî hazretleri bir müşkille karşılaştığı vakit, rüyâsında Peygamber efendimizi görür, şiddet olan meseleyi arz eder bu şekilde işin doğrusunu öğrenirdi Talebenin ilim tahsîl ederken ne gibi hususlara dikkat etmesi gerektiği sorulduğunda şöyle buyurdu: İlim isteyen başta nefsini fena ahlâk ve huylardan temizlemelidir Çünkü ilim öğrenmek, kalbi îmar etmekle olur Âzâların vazîfesi olan namaz, nasıl necâsetten temizlenmeden olmuyorsa, kalbin ilim ile tâmiri de, fakat kalbi her türlü kötü önad ve vasıflardan, kötü huylardan temizledikten daha sonra olur İkinci olarak dünyâ meşgûliyetlerinden alâkayı kesmelidir Zîrâ dünyâ meşgalesi insanı ilimden alıkoyar İnsan aniden iki şeyle meşgûl olamaz Üçüncü olarak hocaya karşısında kibirli olmamalı ve ona ukalâlık etmemelidir Bilhassa hastanın tabibe teslim olduğu gibi hocaya teslim edinmek lazımdır Dördüncü olarak ilmin başında ister bu ister öbür dünyâ için olsun âlimlerin ihtilaflarına kulak asmamalıdır Çünkü bu zihni zorlar içten düşünceden uzaklaştırır Meseleler idrâk edilmez olur Beşinci olarak, insanın okumaktan gâyesi kalbini kötü huylardan temizleyip, fazîletlerle süslemek, gelecekte ise Allahü teâlâya yakın elde etmek ve yakınlık mertebesine kavuşmak olmalıdır Bilgisiyle; riyaset, servet, makam, düşük adamlarla uğraşma ve akranlarına fayda gâyesi göstermemelidirAhmed Gazâlî kardeşinin yazdığı İhyâu Ulûm adlı eserini bir cilde kısaltarak Lübâbülİhyâ ismini verdi Hem SevânihulUşşak, Zahîre fi İlmi Basîre, Bevârikulİlm, EtTecrid fîTercemetitTevhîd, SırrulEsrâr ve TeşkîlülEnvâr ve HavâssütTevhîd adlı eserleri vardır ÂHİRET TİCÂRETİ Ahmed Gazâlî hazretleri zamânını hep vâz u nasîhat veya Allahü teâlâya ibâdetle geçirirdi İnsanlara çoğu kez vakitlerini anlamsız geçirmemeleri ile ilgili olarak şöyle nasîhat ederdi Buyururdu ancak: Şunu iyi bilin ki, ırk bu âlemde seyahat halindedirler Onların ilk konakları beşik, sonuncusu ise kabirdir Hakîkî vatan, ya Cennet veya Cehennem'dir İnsanın ömrü, sefer mesâfesini teşkil eder Yıllar konak yerleri, aylar fersahlar, günler kilometreler, nefesler metrelerdir Yapmış olduğu iyilik, tâat ve ibâdetler azığıdır Ömrünün en değerli sermâyesi vakitleridir Şehveti ve şehevî arzuları, yolunu kesen eşkıyâdır Kazancı ve kârı; Cennet'i ve oradaki ebedî nîmetleri olmak, Allahü teâlânın rızâsına ve cemâline mazhar olmaktır Hasar ise; Cehennem'de dağıtılmış azaplara mâruz kalmak, Allahü teâlânın rahmet ve cemâlinden uzaklaşmaktır Kim hesapsız Cennet'e girmek isterse, vakitlerini Allahü teâlânın beğendiği şeylerle geçirsin Kim âhirette, hasenât kefesinin ağır gelmesini isterse, vakitlerinin çoğunu ibâdet ve tâatla geçirsin Kim sâlih bir amel işler, sonra da günâh işlerse, onun durumu tehlikelidir Ama ümit indirilmiş de değildir Bağışlama, Allahü teâlânın keremindendir Umulur fakat, Allahü teâlâ onu affeder Zannetmeyin ancak, güneşin ve ayın seyrinden kasıt, art arda ve düzenli bir hesaptır Gölgenin, nûrun ve yıldızların yaratılmasından hedef, sâdece insanların dünyâ işlerinde yardımcı olmak içindir Bilakis insanların, vakitlerini ve zamanlarını onlar vâsıtasıyla bilip, âhiret ticâreti ve tâatlerle meşgûl olmaları içindir Allahü teâlâ Furkan sûresi altmış ikinci âyeti kerîmesinde meâlen; Düşünüp ibret edinmek ya da şükretmek isteyen kimseler için, gece ile gündüzü birbiri ardınca geçiren yeniden O'durbuyuruyor  
 
Üst Alt