Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), "off-shore" hesabı bulunanlara, İmar Bankası'nın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devrinden sonra bankanın vadettiğinden daha düşük faizle geri ödeme yapılmasında mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvuruyu kabul edilemez buldu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) 3 Temmuz 2003'teki kararıyla İmar Bankasının yönetim ve denetimi TMSF'ye devredildi.
Alınan bilgiye göre, İmar Bankası'nda "off-shore" hesabı bulunan iki kişi, AİHM'e başvurarak, bankanın TMSF'ye devrinden sonra devletin, bankanın vadettiğinden daha düşük faizle kendilerine ödeme gerçekleştirdiğini, bunun da mülkiyet hakkını ihlal ettiğini öne sürdü.
Başvuruyu incelemeye alan AİHM, hükümetten görüş istedi. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan hükümet görüşleri AİHM'e iletildi.
İddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle başvuruyu kabul edilemez bulan AİHM, ödenmeyen yüksek mevduat faizlerinin sorumluluğunun hükümete yüklenemeyeceği sonucuna ulaştı.
"Zararın tamamının devlet tarafından karşılanması beklenemez"
Bakanlar Kurulu kararıyla İmar Bankası "off-shore" hesaplarına uygulanan faiz oranlarını yeterli gören AİHM, başvuranlara yapılan ödemelerin, ulusal ekonominin gerektirdiği genel yarar ile kişilerin mülkiyet hakkının korunması arasındaki adil dengeyi sağladığına işaret etti.
İmar Bankasına el konulmasıyla başvurucular üzerinde aşırı ve ağır bir yük oluşmadığına hükmeden AİHM, başvuranların ticari risk almak suretiyle mevduatlarını değerlendirdikleri özel bankanın yöneticilerinin sorumluluklarını yerine getirmemesiyle oluşan zararın tamamının, devlet tarafından karşılanmasının beklenemeyeceğini vurguladı.