nicebayan
Yeni Üye
Aile yaşamı, bize birincil şehvetli dersleri veren okuldur Kendimizi nasıl göreceğimizi, başkalarının bizim isteklerimize ne şekilde tepki verebileceklerini, umutları, korkuları nasıl anlayıp açıklama edebileceğimizi öğreniriz Kendi değerimizi ya da değersizliğimizi, hayata karşısında olan güvenimizi ya da güvensizliğimizi çok ufak yaşlarda aile içindeki iletişimden aldığımız derslerle oluştururuz
Arzu Bıyıklıoğlu
Yaşam Koçu – NLP Uzmanı
Günümüzde pek çok aile çocukları ergen yaşa geldiklerinde aralarında bir iletişim eksikliği olduğunu farkederler Ancak çoğu aile bunun çocuktan ya da dış faktörlerden kaynaklandığını düşünerek çözümü hatalı yerde arar Fakat iletişim kurma şeklini ya da kuramamayı bebek yaştan itibaren aile öğretmiştir Çocuklar da bu davranışın geri bildirimini büyüdükçe aileye vermektedir Mesela eleştirinin bir iletişim şekli olduğu ailede çocuklar suçlamayı, utandırılan ve yargılanan çocuklarda kendilerini suçlamayı öğrenirler Olumlu davranışların dile getirildiği ailelerde ise çocuklar takdir etmeyi öğrenirler
Evin dışarıya ne olursa olsun, okul, tv programları, arkadaşlar, bir AnneBabanın sürekli ve sürekli bir şekilde kullandığı kibar sözler ve öteki irtibat şekillerinin önüne geçemez Oysa ailede güçsüz, eksik , olumsuz bir irtibat varsa dış faktörler natürel fakat öncelik kazanacaktır Zaten aile de böyle bir durumu fazla geç farkedecektir
Günümüzde çok sık rastlanan bir misal, annebabanın yoğun iş hayatı veya stresli dönemlerinden nedeniyle, ilk olarak çocuğun bilgisayarla süre geçirmesi ebeveyn kadar bir menfaat olarak görülürken uzun vadede bilgisayar bağımlısı içine kapanık bir çocuk yaratılabilinmektedir Olması gereken aile içi iletişimin yerini bilgisayar, zararlı alışkanlıkları olan bir arkadaş, hiddet ya da uyuşturucu alabilmektedir
Çocuk ve aile arasında üç yönlü bir iletişim vardırDuygusal, sözsel ve dokunsal iletişim Bebek doğduğu andan itibaren bu üç iletişim şekline de açıktır Bilhassa hissi ve maddesel temaslar varsayım edilenden fazla çocuğun hissi kayıtlarına geçer Çocuklarımızla bedensel temasta bulunmak, okşamak, sarılmak, öpüşmek tekrar tekrar bizim doğal halimiz olmalııdır Bunun için bir sebep aranmamalıdır Karoser dilimizin sevgiyive güveni ifade ediş şekli kullandığımız sözlü iletişimimizle de armoni içinde olmalıdır
AnneBabaların bilmeleri gereken şey, ağızlarını her açtıklarında farkında olan olarak veya olmayarak çocuklarına bir şey öğretiyor olduklarıdır Çocuğun yanına birbirleriyle veye diğer birileriyle, yüzyüze veya telefonla konuşurken, dünyada olup bitenlerle ilgili yorumlar yaparken çocuk bütün sinyalleri almaktadır Yani kesintisiz çocuk iletişimin içindedirAilenin kullandığı söylev şekli ve inanç sistemleri çocuğun beyninde bilinç aşağı depolanır En fazla tekrarlananlar çocuklar göre bilinçsizce seçilir ve kullanılır
Sadece ilgilenmiş belirmek için sorulan sorular, söylenen sözler duygu yüklü olmadıkları için bir amaç ifade etmez ve bu da çocuklar kadar gayet iyi bir şekilde algılanır Bunu ifade edemese bile duygusal yaşar ve tanır bu vesileyle ebeveyn irtibat kurduğunu düşünerek kendini kandırırİleriki dönemlerle bunun la bir sorun olarak yüzleşir çünkü çocuk aile ile irtibat kurmaktan kaçarak tepki verir
Çocuklarımızla göz seviyesinde kontak kurarak, dokunarak, duygu yüklü kelimeler kullanarak konuşmak bizim doğal irtibat halimiz olmalı fakat dinç ilişkiler kurabilelim Tabii oysa irtibat tek yanlı olmaz Çocuğumuzu dinlemeyi de bilmeliyiz Çoğu ebeveyn istediği cevapları almaya odaklanarak çocuklarının ne hissettiklerini ne anlatmaya çalıştıklarını farketmezler Onları dinlerken içinde bulundukları duygusal durumu anlayarak, empati kurarak kulak vermek için uğraş harcamalıyız Dinlenmediğini, anlaşılmadığını düşünen çocuklar haberleşmek yerine kaçmayı tercih eder Birçok zaman aile bu durumu çocuk fena bir alışkanlık kazandığında ya da depresyona girdiğinde anlar Çocukların iletişim kurmaktaki niyeti düşünce almak veya nasihat almak değildir Anlaşılmak, desteklenmek ve her durumda sevildiğini bilmektir Anlamanın ve sevginin en iyi ifade ediliş şeklide çocuğun hissi durumu göz önüne alınarak onu yüzde yüz dinlemektir
Unutmamalıyız ama diğer tararaftanda çocuklarımız bizim öğretmenlerimizdir Aslında çocuklarımızla iyi iletişim kurmaya çalışıken kendimizi değiştiriyor, geliştiriyoruz Bizi geliştirdikleri için onlara teşekkür etmeliyiz Teşekkürler minik öğretmenler…
Arzu Bıyıklıoğlu
Yaşam Koçu – NLP Uzmanı
Günümüzde pek çok aile çocukları ergen yaşa geldiklerinde aralarında bir iletişim eksikliği olduğunu farkederler Ancak çoğu aile bunun çocuktan ya da dış faktörlerden kaynaklandığını düşünerek çözümü hatalı yerde arar Fakat iletişim kurma şeklini ya da kuramamayı bebek yaştan itibaren aile öğretmiştir Çocuklar da bu davranışın geri bildirimini büyüdükçe aileye vermektedir Mesela eleştirinin bir iletişim şekli olduğu ailede çocuklar suçlamayı, utandırılan ve yargılanan çocuklarda kendilerini suçlamayı öğrenirler Olumlu davranışların dile getirildiği ailelerde ise çocuklar takdir etmeyi öğrenirler
Evin dışarıya ne olursa olsun, okul, tv programları, arkadaşlar, bir AnneBabanın sürekli ve sürekli bir şekilde kullandığı kibar sözler ve öteki irtibat şekillerinin önüne geçemez Oysa ailede güçsüz, eksik , olumsuz bir irtibat varsa dış faktörler natürel fakat öncelik kazanacaktır Zaten aile de böyle bir durumu fazla geç farkedecektir
Günümüzde çok sık rastlanan bir misal, annebabanın yoğun iş hayatı veya stresli dönemlerinden nedeniyle, ilk olarak çocuğun bilgisayarla süre geçirmesi ebeveyn kadar bir menfaat olarak görülürken uzun vadede bilgisayar bağımlısı içine kapanık bir çocuk yaratılabilinmektedir Olması gereken aile içi iletişimin yerini bilgisayar, zararlı alışkanlıkları olan bir arkadaş, hiddet ya da uyuşturucu alabilmektedir
Çocuk ve aile arasında üç yönlü bir iletişim vardırDuygusal, sözsel ve dokunsal iletişim Bebek doğduğu andan itibaren bu üç iletişim şekline de açıktır Bilhassa hissi ve maddesel temaslar varsayım edilenden fazla çocuğun hissi kayıtlarına geçer Çocuklarımızla bedensel temasta bulunmak, okşamak, sarılmak, öpüşmek tekrar tekrar bizim doğal halimiz olmalııdır Bunun için bir sebep aranmamalıdır Karoser dilimizin sevgiyive güveni ifade ediş şekli kullandığımız sözlü iletişimimizle de armoni içinde olmalıdır
AnneBabaların bilmeleri gereken şey, ağızlarını her açtıklarında farkında olan olarak veya olmayarak çocuklarına bir şey öğretiyor olduklarıdır Çocuğun yanına birbirleriyle veye diğer birileriyle, yüzyüze veya telefonla konuşurken, dünyada olup bitenlerle ilgili yorumlar yaparken çocuk bütün sinyalleri almaktadır Yani kesintisiz çocuk iletişimin içindedirAilenin kullandığı söylev şekli ve inanç sistemleri çocuğun beyninde bilinç aşağı depolanır En fazla tekrarlananlar çocuklar göre bilinçsizce seçilir ve kullanılır
Sadece ilgilenmiş belirmek için sorulan sorular, söylenen sözler duygu yüklü olmadıkları için bir amaç ifade etmez ve bu da çocuklar kadar gayet iyi bir şekilde algılanır Bunu ifade edemese bile duygusal yaşar ve tanır bu vesileyle ebeveyn irtibat kurduğunu düşünerek kendini kandırırİleriki dönemlerle bunun la bir sorun olarak yüzleşir çünkü çocuk aile ile irtibat kurmaktan kaçarak tepki verir
Çocuklarımızla göz seviyesinde kontak kurarak, dokunarak, duygu yüklü kelimeler kullanarak konuşmak bizim doğal irtibat halimiz olmalı fakat dinç ilişkiler kurabilelim Tabii oysa irtibat tek yanlı olmaz Çocuğumuzu dinlemeyi de bilmeliyiz Çoğu ebeveyn istediği cevapları almaya odaklanarak çocuklarının ne hissettiklerini ne anlatmaya çalıştıklarını farketmezler Onları dinlerken içinde bulundukları duygusal durumu anlayarak, empati kurarak kulak vermek için uğraş harcamalıyız Dinlenmediğini, anlaşılmadığını düşünen çocuklar haberleşmek yerine kaçmayı tercih eder Birçok zaman aile bu durumu çocuk fena bir alışkanlık kazandığında ya da depresyona girdiğinde anlar Çocukların iletişim kurmaktaki niyeti düşünce almak veya nasihat almak değildir Anlaşılmak, desteklenmek ve her durumda sevildiğini bilmektir Anlamanın ve sevginin en iyi ifade ediliş şeklide çocuğun hissi durumu göz önüne alınarak onu yüzde yüz dinlemektir
Unutmamalıyız ama diğer tararaftanda çocuklarımız bizim öğretmenlerimizdir Aslında çocuklarımızla iyi iletişim kurmaya çalışıken kendimizi değiştiriyor, geliştiriyoruz Bizi geliştirdikleri için onlara teşekkür etmeliyiz Teşekkürler minik öğretmenler…