Uzun müddetli geçmeyen ya da giderek berbatlaşan öksürük, sırt ve göğüs ağrısı, ses kısıklığı, iştahsızlık, kilo kaybı ve halsizlik, kronik yorgunluk, sık tekrarlayan ya da tedaviye dirençli akciğer enfeksiyonları (zatüre, bronşit gibi) ve balgamda kan üzere şikayetler, akciğer kanserinin erken habercisi olabilir.
Erkeklerde en sık görülen kanser çeşitleri ortasında birinci sırada yer alan akciğer kanseri, bayanlarda ise üst sıralarda yer almaktadır. Genetik faktörlerinin yanı sıra, çevresel etkenler de akciğer kanseri riskini büyük ölçüde artırıyor.
Pasif içicilik tetikliyor
Akciğer kanseri açısından bilhassa aile hikayesi olan yahut sigara içen beşerler önemli risk altındadır. Tekrar çeşitli kimyasallarla uzun vadeli maruziyet (uranyum, berilyum, asbest, arsenik, radon gazı, petrol eserleri vs.) risk oluşturur. Pasif içicilik ve bilhassa yüksek seviyede hava kirliliği de akciğer kanseri için tetikleyicidir. Birçok vakit suçsuz görünen, gereğince ciddiye almadığınız belirtilere dikkat etmekte, tehlikenin farkında olmakta yarar vardır.
Erken teşhis tedavi muvaffakiyetini artırıyor
Erken teşhisin akciğer kanseri tedavisinde de hayli kıymetlidir. Akciğer kanserleri çoklukla hastalarda ileri evrelerde saptanabilmekte ve geç kalındığında hastalığın tedavi sürecini zora sokmaktadır. Akciğer kanserinde erken teşhis hayat kurtarıcıdır. Başta cerrahi tedavi olmak üzere kemoterapi, radyoterapi üzere farklı tedavi seçenekleri tek başına ya da kombine edilerek bilhassa erken yakalanan olaylarda akciğer kanseri tedavisini mümkün kılmaktadır.
