YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Rize ziyaretinde yaşananlarla ilgili değerlendirmede bulunurken "Erdoğan geçen haftaki küme konuşmasında Rize'deki provokasyon çalışmasının azmettiricisi olduğunu itiraf etti. Daha öbür planları da olacak ki 'Bu daha uygun günleriniz' diye ekledi" sözünü kullandı.
'Erdoğan'a yaranacaklar diye AKP Mahalle Temsilcisi kılıklı kelamda din adamları, kutsal mabedimizde Cumhuriyetimizin kurucusuna lanet okuyor'
ÂLÂ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen küme toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Kelamlarının başında imam Mustafa Demirkan'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e atfen kullandığı tabirlere reaksiyon gösteren Akşener, "Maalesef Türkiye cami açılışında bile milleti bölmeyi başaran bir zihniyetle yönetiliyor. Bu kirli zihniyet ne vakit sıkışsa milletimizi bölmeye çalışıyor. Toplumsal ayrışmadan tansiyondan besleniyorlar" dedi.
Akşener, "Sırf Sayın Erdoğan'a yaranacaklar diye AKP Mahalle Temsilcisi kılıklı kelamda din adamları, kutsal mabedimizde Cumhuriyetimizin kurucusuna lanet okuyor. Allah bunu yapanları da, yapılmasına göz yumanları da ıslah etsin" ifadesini kullandı.
'İş yapıyor üzere görünmek için halden şekile girmekten vazgeç'
Akşener, konuşmasının devamında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirlere değindi. Akşener, şunları kaydetti:
"Net bir aşı takvimi oluşturulmuş mu? Oluşturulmamış. Turizm ve konaklamalarla ilgili ne üzere kısıtlamalar var? Muhakkak değil. Öğretmenlerin takım beklentilerine bir yanıt var mı? Yok. Ne var? Her zamanki üzere çokça hamaset, birkaç tane de yarım yamalak önlem var. Bu kapanma kararının bilimsel bir temeli var mı? Bilim Şurası 'Saat 10'dan sonra sokağa çıkma yasağı getirilmesi virüsü engeller' demiş midir? Yoksa Erdoğan'ın 'Dostlar alışverişte görsün' diyerek aldığı kararlar mıdır? Türkiye Cumhuriyeti göz kararı ile, Sayın Erdoğan'ın paşa gönlüne nazaran yönetilecek bir ülke değildir. Sayın Erdoğan, iş yapıyor üzere görünmek için biçimden şekile girmekten vazgeç. Ya işini yap ya da sandığı getir. Biz de memleketi hak ettiği üzere yönetelim."Akşener, Hatay'da soğan üreticileriyle görüştüğü ziyarete dair ayrıntıları da aktardı. Üreticinin soğanı döktüğünü belirten Akşener, "Bunu tüketici satın alamıyor, yetiştiren üretici satamıyor. Müslüm Baba'nın dediği üzere, 'Yansın bu dünya.' Bu türlü bir şey olabilir mi? Zati yakarsa bu dünyayı garipler yakar. Aha bu soğan yakacak, bu soğan" diye konuştu.
'Milletin gerçekleriyle daha çok yüzleşeceksin'
Akşener, Rize ziyaretinde yaşananlara ait değerlendirmede de bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ziyaretle ilgili söylediklerini eleştiren Akşener, şöyle devam etti:
"Erdoğan geçen haftaki küme konuşmasında Rize'deki provokasyon çalışmasının azmettiricisi olduğunu itiraf etti. Daha diğer planları da olacak ki 'Bu daha düzgün günleriniz' diye ekledi. Sayın Erdoğan, lafa gelince Rizelisin lakin Rizeli'yi düşünmüyorsun Rize'nin gelini hemşehrilerine sahip çıktı diye küplere biniyorsun. Sahip çıkmaya devam edeceğim. Köpürsen de, tehditler savursan da milletimizin yanında durmaya devam edeceğim. Sen daha dur, senin tabirinle 'Bunlar daha âlâ günlerin.' Milletin gerçekleriyle daha çok yüzleşeceksin. Valla ben kayınvalidemi çok seviyorum, tıpkı meskende de oturuyoruz yıllardır. Tembihi var; garibin yanından ayrılmayacaksın, Rizelinin de arkasında duracaksın."
Kürsüye çıkan sanatçı Burhan Şeşen, müzisyenlerin sıkıntılarını anlattı
Bu ortada UYGUN Parti'nin küme toplantısında müzisyenlerin sıkıntılarını anlatmak üzere kürsüye Burhan Şeşen davet edildi. Şeşen, "Tiyatrocu, sinemacılar takviye paketlerinde yer aldılar ancak bizler üvey evlat üzereydik. 'Bize para verin' demek, sızlanmak, bir şeyler talep eder durumda olmak hiçbir müzisyenin tercihi değidir. Yaptıklarımızın sanat olduğu görmezden gelinerek, hak ettiğimiz saygınlık birkaç plaketle geçiştirildi" dedi. Şeşen, şöyle devam etti:
"Ey bu ülkeyi yönetenler, bir düğünde hiç mi halay başı olmadınız? İlkokulda, ulusal bayramlarda 'Dağ başını duman almış' marşını da mı okumadınız. Müzisyenler sahiden özel beşerler, farklı beşerler. Ben hala bu yaşımda bir müzikle dünyayı güzelleştireceğimi düşünüyorum. Çok ütopik bir şey lakin, biz de her şeyi barışla, uzlaşmayla çözmeye çalışıyoruz. Gençler yeni bir akım başlattılar, gözünü yumma, müziğe sahip çık. Gözünü yumma, sahneye sahip çık."