Ataerkil topluluklarda görülen erkek "her vakit en güzelini bilir" ya da "o, ne derse doğrudur" yaklaşımı ne yazık ki devletimizde yaygın olarak rastlanan bir durum. Şunu muhakkak söyleyebiliriz ki; artık Türk erkeği salına salına aldatıyor. Niçin saklasın ki, neredeyse yozlaştıkça alkış alır halde. Karısı da terk etmiyorsa; ahlak, fazilet, ailenin bütünlüğü, evlatların sağlıklı büyümesi Türk erkeğinin egosunun sonları içine giremiyor. Bu durumda erkeklerin tek düşündüğünün kendi şahsî zevkleri olduğunu söylemek çok yanlış olmaz. Aldatmanın en temel nedeni aslında ego. Örneğin kendinden daha üst seviyede bir hatunla birlikte olan bir erkek, kendi egolarını lakin eşini aldattığı bayanda tatmin edebiliyor. Bu durum da aldatmayı daha cazip hale getiriyor. Öteki yandan baktığımızda eşlerin kendine gereken itinası göstermemesinden kaynaklı aldatma durumları da yaşanabiliyor. Aradığı ve görmek istediği ilgiyi, hanesinde göremeyen erkek tahlili dışarıda arayabiliyor. Alışılmış bunlar erkeğin kendince geliştirdiği savunma mekanizmaları yalnızca. Aldatan erkeklerin tutunduğu en kıymetli kısım "tek gecelik bir ilişkiydi" bahanesi oluyor lakin şu unutulmamalı ki; çoklukla bir defa aldatan erkekler, ilgi masaya yatırılmamışsa ve hatun durumu kabullenmişse, aldatmayı bir rutin haline getirebiliyorlar.
Aldatılan kadınında hata aramak sahih mu?
Bağ karşılıklı yaşandığı için "tek taraf hatalı" demek biraz yargısız infaz oluyor. "Aldatan erkek haklıdır" üzere bir durum kelam konusu olamaz, ancak şunu da düşünmek gerekiyor; erkekler hayatı düz mantık yaşıyorlar. Hasebiyle eşim benimle yeteri kadar ilgilenmiyor ya da eşim kendine gereken itinası göstermiyor üzere çıkarımlarla kendilerini kandırıp vicdanlarını rahatlatabiliyorlar. Lakin bu münasebetler aldatılan bayanının kusurlu olduğunu kabul etmeye yetmiyor.
Yalnızca erkekler mi aldatıyor?
"Sadece erkekler aldatır" mütalaasının bir evvelki jenerasyonda kaldığı apaçık ortada. Zira artık bayanlar da aldatıyor. Gelgelelim erkeğin aldatmasından farklı olarak hatunlar umumiyetle duygusal bağ kurdukları erkeklerle birlikte oldukları için aldatma konusu bayanlar için daha büyük risk taşıyor. Zati mutsuz giden bir ilginin üzerine hem aldatma sorumluluğu hem de yeni bir hayal kırıklığının yaşanması hatunlarda kalıcı itimat meselelerine yol açabiliyor.
Affetmek bir sonraki cürme davetiye çıkarmak mı?
Bahsettiğimiz varlık insan olduğu için bu mevzuda kesin bir yargıya ulaşılamayacağına inanıyorum. Zira erkek affedildikten sonra kusurdan ders çıkarıp
Aldatılan bayanın yapacağı birinci şey ne olmalı?
Yasal haklarını öğrenmek olmalı. Ayrılmayı düşünün ya da düşünmeyin, işin içine evlat girmişse bu türlü bir durumda kendiniz ve evladınız için maddeleri yeterli öğrenmenizi tavsiye ederim. Bu sizin süreçteki adımlarınızı da gözden geçirmenize destek olur. Lakin ortada bir
Aldatılan eşin yasal hakları neler?
Aldatıldığınızı ispat etmeniz, manevi tazminat talebinizin mahkemece değerlendirilmesini tesirler. Eşinizin kusuru nedeniyle yaşadığınız üzüntü, keder, küçük düşme hali, hükmedilecek manevi tazminat ölçüsünü belirler. Aldatılmanız sizi oldukça yıpratan ve manevi zarara uğratan bir durum ve daha yüksek ölçüde manevi tazminat almanızı gerektirir.
Evlatları bu durumdan en az hasarla çıkarmak mümkün mü?
Öncelikle şu unutulmamalı ki evlilikte yaşanan bir aldatma durumunda en çok yara alan taraf hep evlatlar olur. Her evladın kalbinde kendi ana pederi harikadır ve bu türlü bir durumda evladın zihninde kurduğu kaleler tek tek yıkılmaya başlar. Velev tartışmalara şahit olan evlatta ileride gözlemlenebilecek kalıcı hasarlar oluşur. Bu süreçte evlat mümkün olduğu kadar tartışma ortamından uzak tutulmalı. Ana peder ilgisi bittiğinde evlat için hiçbir şeyin değişmeyeceğinin garantisinin evlada verilmesi gerekiyor.
