iltasyazilim
Yeni Üye
ILS; Instrument Landing System, ya da Türkçeleştirsek Aletli İniş Sistemi, özellikle sivil ticari yolcu uçaklarında bulunan bir sistemdir Görüldüğü gibi havacılıkla alakalı olan ILS, bir uçağın iniş yapmasına yardımcı olmayı amaçlar Söz konusu sistemin bulunuşu, aslında sıra dışı olması sebebiyle bir devrim olarak da kabul edilebilir Havacılık artık hiç olmadığı kadar hayatımızın bir parçası haline gelmiştir Bu durum 1900’lü yılların başlarında tahmin ediliyor olsa da, günümüzde ulaştığı seviye, herhalde kestirilebilmiş değildir Havacılık özellikle de II Dünya Savaşı sonrasında çok daha hızlı bir şekilde gelişme göstermiştir Havacılığın etkisinin bu denli hissedilmesinin temel sebebi, sivil havacılık dolayısıyla ticari yolcu taşımacılığının ön plana çıkmasıdır Sivil havacılıkla beraber, mesafeler artık hiç olmadığı kadar hızlı ve de kolay bir şekilde kat edilebilir hale gelmiştir Bu da doğal olarak bu sektörün son derece hızlı bir şekilde ivmelenmesine yardımcı olmuştur Havacılığın ilk ve de en önemli buluşlarından biri hiç şüphe yok ki, bugünkü motorlara babalık eden jet motorlarıdır Jet motorları sayesinde artık ses hızına varan süratlerde seyahat imkanı doğmuştur Her ne kadar jet motorları oldukça önemli olarak kabul edilse de, bunun yanı sıra uçaklara yerleştirilen elektronik sistemler de uçuşlara çok büyük bir katkı sunmuştur
Uçak tasarımları ve de iç donanımları geliştikçe, doğal olarak bilgisayar sistemleri de kendi kendine gelişme göstermek zorunda kalmıştır Aslında bu yolda, çok sayıda irili ufaklı sivil uçak kazaları yaşanmıştır Yaşanan kazalar son derece üzücü olsa da, eğer bu kazalar vuku bulmamış olsa idi, belki de havacılıkta kullanılan yeni sistemler ve de aerodinamik özellikler hiçbir zaman keşfedilemeyecekti Kazalarla beraber kendisini geliştiren bu dünyanın en büyük sektörü havacılık, artık insansız ya da başka bir ifadeyle pilot olmaksızın olarak ticari yolcu taşımacılığını hayata geçirmenin eşiğine kadar gelmiştir Aslında bunun temelleri çok daha uzun bir zaman öncesinde atılmıştır Uçaklarda bulunan otomatik pilotlar aslında bunun en büyük örneğidir Ancak her ne kadar otomatik pilot devrede olsa da yine de uçağın iniş ve de kalkışı için insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır Örneğin Boeing’in dünya piyasasına sunduğu son harikası 787 serilerinde, planlanan rota ne olursa olsun, uçağın maksimum insan gücüne duyduğu süre sadece 4dk civarındadır Başka bir ifadeyle 2’şer dakikalık kalık ve de iniş bir yana uçak havada kendi başına sahip olduğu otomatik pilot sayesinde yol alır Bazı hallerde pilotlar otomatik pilotun yanı sıra, aynı zamanda da ILS’i aktif hale getirirler ILS bir uçağın, seyir halinde iken, ki bu sadece iniş için kullanılır; uçağı pilotun isteği üzerinde ineceği piste doğru gerekli manevralar ve de süratle yaklaştırır
Bu pilotlar tarafından artık son derece sık kullanılan bir uygulamadır Bu durumda ILS uçağı, çok sayıda algoritmayı nazara alarak en uygun şekilde uçurur ve de onu inişe doğru hazırlar
Ancak bu durumda pilot inişi yine kendisi tamamlar Sadece pilota yardımcı olan ILS, uçağın kötü hava şartlarında herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmasına engel olur Pilot inişe 50 ila 100m kala genellikle kontrolü devralır ve çok rahat bir iniş gerçekleştirir ILS, bu anlamda modern jetlerde bulunan en önemli programların başında gelir Ancak her hava meydanında ILS kullanılması mümkün değildir Bunun için havalimanının ILS’e sahip olması gerekir Eğer varsa iniş artık son derece kolay bir yol haline gelir
Uçak tasarımları ve de iç donanımları geliştikçe, doğal olarak bilgisayar sistemleri de kendi kendine gelişme göstermek zorunda kalmıştır Aslında bu yolda, çok sayıda irili ufaklı sivil uçak kazaları yaşanmıştır Yaşanan kazalar son derece üzücü olsa da, eğer bu kazalar vuku bulmamış olsa idi, belki de havacılıkta kullanılan yeni sistemler ve de aerodinamik özellikler hiçbir zaman keşfedilemeyecekti Kazalarla beraber kendisini geliştiren bu dünyanın en büyük sektörü havacılık, artık insansız ya da başka bir ifadeyle pilot olmaksızın olarak ticari yolcu taşımacılığını hayata geçirmenin eşiğine kadar gelmiştir Aslında bunun temelleri çok daha uzun bir zaman öncesinde atılmıştır Uçaklarda bulunan otomatik pilotlar aslında bunun en büyük örneğidir Ancak her ne kadar otomatik pilot devrede olsa da yine de uçağın iniş ve de kalkışı için insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır Örneğin Boeing’in dünya piyasasına sunduğu son harikası 787 serilerinde, planlanan rota ne olursa olsun, uçağın maksimum insan gücüne duyduğu süre sadece 4dk civarındadır Başka bir ifadeyle 2’şer dakikalık kalık ve de iniş bir yana uçak havada kendi başına sahip olduğu otomatik pilot sayesinde yol alır Bazı hallerde pilotlar otomatik pilotun yanı sıra, aynı zamanda da ILS’i aktif hale getirirler ILS bir uçağın, seyir halinde iken, ki bu sadece iniş için kullanılır; uçağı pilotun isteği üzerinde ineceği piste doğru gerekli manevralar ve de süratle yaklaştırır
Bu pilotlar tarafından artık son derece sık kullanılan bir uygulamadır Bu durumda ILS uçağı, çok sayıda algoritmayı nazara alarak en uygun şekilde uçurur ve de onu inişe doğru hazırlar
Ancak bu durumda pilot inişi yine kendisi tamamlar Sadece pilota yardımcı olan ILS, uçağın kötü hava şartlarında herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmasına engel olur Pilot inişe 50 ila 100m kala genellikle kontrolü devralır ve çok rahat bir iniş gerçekleştirir ILS, bu anlamda modern jetlerde bulunan en önemli programların başında gelir Ancak her hava meydanında ILS kullanılması mümkün değildir Bunun için havalimanının ILS’e sahip olması gerekir Eğer varsa iniş artık son derece kolay bir yol haline gelir