Bayramoğlu, yeni partinin kurucu takımında; Abdullah Gül, Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün ve Haşim Kılıç'ın yer alacağını tabir etti.
Ali Bayramoğlu, Prof. Emre Bağce ile TV5’te sunduğu Hür Görüş programında, Ali Babacan ve Abdullah Gül tarafından kurulacağı tabir edilen yeni parti hakkındaki kulis bilgilerini aktardı.
Bayramoğlu, Babacan ve Gül önderliğinde kurulacak yeni partinin kolektif bir idare anlayışıyla yönetileceğini duyumu aldığını belirterek eski Başbakan Davutoğlu’nun bu nedenle yeni partide istenmemiş olabileceğini öne sürdü.
'ERDOĞAN'IN ELİNDE KUVVETLİ ÖBÜR ARGÜMAN YOK'
Bayramoğlu şöyle konuştu:
"2018 cumhurbaşkanlığı seçimi hazırlığında Abdullah Gül’ün muhalalefetin ortak adayı olması ihtimali kelam konusu olduğu vakit Erdoğan iki şeyden bahsetmişti. Bir: partimizi, ümmeti ya da seçmeni bölüyorsunuz. İki, CHP’lileşiyorsunuz ya da CHP’nin değirmenine su taşıyorsunuz. Bu iki şeyi tekrar yapacaktır zira elinde çok kuvvetli diğer argümanlar yok.
YENİ GRUP: GÜL, ATALAY, ERGİN, KILIÇ VE ERGÜN
Artık bu (yeni parti) grup kimden kuruluyor diye baktığımız vakit birinci akla gelenleri, yani birinci görünenleri söyleyelim. Öncelikle, ‘Çözüm süreci’ denen süreci yalnızca Kürt problemi, değil ondan evvel de Türkiye’nin demokratikleşmesi,demokratikleşme paketlerinin hazırlanmasını konusundaki en tesirli isimlerden biri Beşir Atalay. Adalet bakanlığında çok tesirli olmuş demokrasi hukuk ortasındaki münasebetlerle AK Parti’de anılmış Sadullah Ergin. Olağan Abdullah Gül. Artık onu tanımlamaya gerek yok. Eski Anayasa Mahkemesi lideri ve otoriterleşmeye birinci ‘Dur’ diyen AK Parti muhiplerinden Haşim Kılıç.
Nihat Ergün üzere ekonomik siyasetleri konusunda pek rasyonel tavrı olan bir isim. Artık şu dört-beş ismi yan yana koyduğumuz vakit bu isimlerin ortaya koyacakları çerçevede Tayyip Erdoğan sıkışık bir alaka kurar.
YENİ PARTİ: SENTEZ, PROJE, TEKNOKRAT VE KOLEKTİF
1)AK Parti bir sentez partisi değildi. AK Parti muhafazakar, dini hassasiyetleri yüksek olduğu şahısların ağır olduğu bir siyasi partiydi lakin sentez parti siyasetleri izledi. Bu parti, bir sentez partisi olmak argümanında. Yani bu parti kendi ortasına solcuları da, Kürtleri de alarak bir takımla çıkacak üzere görünüyor.
Bu türlü bir parti, bir sefer AK Parti’den biraz daha farklı bir parti olur.
2)Proje partisi olarak çıkma ihtimalleri çok büyük. Biraz Turgut Özal’ı akla getiren, iktisat, mülteciler, Kürt problemi, siyasal sistem, tahminen anayasa bahislerinde somut tahlil teklifleri güzelce hazırlamış, masaya getirecek politik teknokrat bir bakışa sahip ancak sosyolojik kökleri de olan bir politik lisanla karşımıza çıkma ihtimallerini çok yüksek görüyorum. Kıymetli özelliği Ali Babacan’dan kaynaklanıyor.
3)Bunun bir başkan partisi olmayacağı ortada. Zira bunun gerideki asıl işvereni, asıl Celal Bayar’ı Abdullah Gül. Bu çok da olağan. Yani bunların bir birçoklarını siyasete sokan insan Abdullah Gül. Yaşça da büyük, cumhurbaşkanlığı yapmış, direkt alana inmek istemiyor. Gerilerinde duruyor ancak temel olarak sanıyorum her şey, Fehmi Koru da yazdı geçen gün, onun önüne gidiyor, ona soruluyor. Münasebetiyle burada Abdullah Gül önder olmayacak lakin bir öteki önderde keskin olarak ortaya çıkmayacak. Tahminen de Davutoğlu bunun için bu kümede yok, tahminen de bunun için Davutoğlu’nu bu kümede istemediler.
Başka taraftan Ali Babacan, hitabet açısından çok önder işlevine uygun gözükmüyor. Yani tanıdığımız Babacan. Onun için bir paylaşım olabilir. Yani siyasi mevzularda biri, ekonomik bahislerde oburunun öne çıkacağı fakat büyük taşıyıcılığı da Ali Babacan’ın yapacağı yani daha kolektif bir idare. Bunun şöyle bir avantajı olabilir, olumsuz da olabilir, millet bunu sevmeyebilir
Bunu bilmiyoruz lakin olumlu avantajın girdisi şu olabilir: Nasıl İmamoğlu yeni bir telaffuzla çıktı ve insanları hiç aklımıza gelmeyen bir yere davet ettiyse , bu türlü bir metot de liderlik krizlerinden, başkan hegemonyasından yorulmuş bir kitleyi de kendisine çekebilir."