Son Konu

Allaha İman Hadisleri

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Allaha İman Nedir
Hadislerde İman
Hadislerde Allaha İman Hakkında
İmanla İlgili Hadisler



Hz Süheyb radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular oysa: Sizden öncekiler arasında bir kral vardı Onun bir de sihirbazı vardı Büyücü yaşlanınca Kral'a: Ben artık yaşlandım Bana bir erkek çocuk çocuğu gönder de büyü yapmayı öğreteyim!dedi Kral da öğretmesi için ona bir erkek çocuk yolladı Oğlanın geçtiği yolda bir râhip yaşıyordu (Bir gün bu arada) rahibe uğrayıp onu dinledi, konuşması hoşuna gitti

Bundan Böyle sihirbaza gittikçe, râhibe uğruyor, yanına (bir müddet) oturup onu dinliyordu (Bir gün) delikanlıyo büyücü, yanında gelince dövdü Erkek Çocuk da durumu râhibe şikayet etti Rahip ona: Eğer sihirbazdan (dövecek diye) korkarsan: Ailem beni oyaladı!de; ailenden korkacak olursan, beni büyücü oyaladıde!diye tenbihte bulundu O bu halde (devam eder) iken, insanlara mani olmuş bulunan büyük bir canavara rastladı (Kendi kendine Bugün bileceğim; sihirbaz mı efdal, rahip mi efdal!diye mırıldandı Bir taş aldı ve:

Allahım! Eğer râhibin işi, sana sihirbazın işinden daha sevimli ise, şu hayvanı öldür de ahali geçsinler!deyip, taşı fırlattı ve hayvanı öldürdü Millet yollarına devam ettiler Delikanlı râhibe gelip durumu anlattı Rahib ona: Evet! Bugün sen benden efdalsin (üstünsün)! Görüyorum ki, yüce bir mertdebedesin Sen imtihan geçireceksin İmtihana maruz kalınca sakın benden haber verme!dedi Erkek Çocuk anadan doğma körleri ve alaca hastalığına yakalananları çare eder, insanları başkaca hastalıklardan da kurtarırdı Onu kralın gözlyeri âmâ olan arkadaşı işitti Birçok hediyeler alarak yanına geldi ve: Eğer beni çare edersen, şunların hepsi senindirdedi O da: Ben kimseyi tedavi etmem, çare olan Allah'tır Eğer Allah'a iman edersen, sana şifa vermesi için dua edeceğim O da şifa verecek!dedi Adam hemen iman etti, Allah da ona şifa verdi

Adam bundan sonra kralın yanında geldi Bir Zamanlar olduğu gibi yeniden yanında oturdu Kral: Gözünü sana kim iade etti?diye sordu Rabbim!dedi Kral: Senin benden başka bir Rabbin mi var?dedi Adam: Benim de senin de Rabbimiz Allah'tır!cevabını verdi Kral onu yakalatıp acımasızlık ettirdi öyle oysa, (gözünü tedavi eden ve Allah'a iman etmesini karşılayan) oğlanın yerini de gösterdi Oğlan da oraya getirildi Kral ona: Ey oğul! Senin sihrin körlerin gözünü açacak, alaca hastalığını çare edecek bir dereceye ulaşmış, neler neler yapıyormuşsun!dedi Erkek Çocuk:

Ben kimseyi çare etmiyorum, şifayı veren Allah'tır!dedi Kral onu da tevkif ettirip acımasızlık etmeye başladı pek ama, o da râhibin yerini haber verdi Bunun üzerine râhip getirildi Ona: Dininden dön!denildi O bunda direndi Anında bir testere getirildi Başının ortasına konuldu Ortadan ikiye bölündü ve iki parçası yere düştü Daha Sonra oğlan getirildi Ona da: Dininden dön!denildi O da imtina etti Kral onu da adamlarından bazılarına teslim etti Onu falan dağa götürün, tepesine kadar çıkarın Zirveye ulaştığınız süre (tekrar dininden dönmesini talep edin); dönerse ne âla, somurtkan takdirde dağdan aşağı atın!dedi Gittiler onu dağa çıkardılar Erkek Çocuk:

Allah ’ım, bunlara karşısında, dilediğin şekilde bana kifayet et!dedi Bunun üzerine dağ onları salladı ve hepsi de düştüler Oğlan yürüye yürüye kralın yanında geldi Kral: Arkadaşlarıma ne oldu?dedi Allah, onlara aleyhinde bana kifayet etticevabını verdi Kral onu adamlarından bazılarına teslim etti ve: Bunu bir gemiye götürün denizin ortasına değin gidin Dininden dönerse ne âla, değilse onu denize atın!dedi Söylendiği şekilde adamları onu götürdü Oğlan orada: Allah ’ım, dilediğin şekilde bunlara karşısında bana kifayet et!diye dua etti Anında gemileri alabora olarak boğuldular Çocuk yine yürüye yürüye hükümdara geldi Kral: Arkadaşlarıma ne oldu?diye sordu Erkek Çocuk Allah onlara karşı bana kifayet ettidedi Sonradan Kral'a:

benim emrettiğimi yapmadıkça sen beni öldüremeyeceksin!dedi Kral: O nedir?diye sordu Erkek Çocuk: İnsanları geniş bir düzlükte toplarsın, beni bir kütüğe asarsın, sadağımdan bir ok alırsın Daha Sonra oku, yayınlama ortasına yerleştir ve: Oğlanın Rabbinin adıyladersin Sonra oku bana atarsın İşte eğer bunu yaparsan beni öldürürsün!dedi Hükümdar, derhal halkı bir düzlükte topladı Oğlanı bir kütüğe astı Sadağından bir ok aldı Oku yayının ortasına yerleştirdi Daha Sonra: Oğlanın Rabbinin adıyla!dedi ve oku fırlattı Ok çocuğun şakağına isabet etti Çocuk elini şakağına okun isabet ettiği yere koydu ve Allah'ın rahmetine kavuşup öldü Ahali:

Oğlanın Rabbine iman ettik!dediler Ahali bu sözü üç kere bitmiş etti Sonradan krala gelindi ve: Ne emredersiniz? Vallahi korktuğunuz başınıza geldi Ahali oğlannın Rabbine iman etti!denildi Kral derhal yolların başlarına hendekler kazılmasını emretti Hemencecik hendekler kazıldı İçlerinde ateşler yakıldı Kral:

Kim dininden dönmezse onu bunlara atın!diye dikte verdi Yahut hükümdara sen at!diye dikte verildi İstenen hemencecik yerine getirildi Bir ara, beraberinde çocuğu olan bir bayan getirildi Kadın oraya düşmekten çekinmişti, çocuğu:

Anneciğim sabret zira sen hak üzeresin!dedi

* Ebu Zerr (Cündeb İbnu Cünâde elGıfârî) (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ama: Bana Cebrâil aleyhisselam gelerek Ümmetinden kim Allah'a herhangi bir şeyi karşılıklı kılmadan (şirk koşmadan) ölürse cennete girermüjdesini verdidedi Ben (hayretle) zina ve hırsızlık yapsa da mı?diye sordum Hırsızlık da etse, zina da yapsacevabını verdi Ben baştan: Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha!dedim Evet, dedi, hırsızlık da etse, zina da yapsa!Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) dördüncü keresinde ilâve etti: Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir

* Câbir İbnu Abdillah elEnsârî (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: İki şey vardır gerekli kılıcıdırBir zat: Ey Allah'ın Rasûlü! zorunlu kılan bu iki şeyden maksad nedir? diye sordu: Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): Kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmış olarak ölürse bu kimse ateşe girecektir Kim de Allah'a hiçbir şeyi iki taraflı kılmadan ölürse o da cennete girecektircevabını verdi

* Abdullah İbnu Abbas'ın rivayetine tarafından, bir kadın, kendisine küpte yapılan şıra (nebîz) hakkında sordu Kadına şu cevabı verdi: Abdulkays kabilesinin heyeti Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e geldiği zaman: Bu gelenler kimdir?diye sordu Rebîalılardiye kendilerini tanıttılar Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): Merhaba, hoş geldiniz İnşaallah bu ziyaretten memnun kalır, pişman olmazsınızbuyurdu Misafirler: Biz uzak bir yerden geliyoruz Sizinle bizim aramızda şu kâfir Mudarlılar var Bu sebeple, size fakat haram ayında uğrayabiliyoruz O Kadar ise, bize kesin, açık bir amel emret, onu geride bıraktıklarımıza da öğretelim Ve bizi cennete götürsündediler Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) de onlara dört emir ve dört yasakta bulundu: Önce tek olan Allah Teâla'ya imanı emretti ve sordu: İman nedir biliyor musunuz?Allah ve Resûlü daha iyi bilir!dediler Açıkladı: Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât devretmek, Ramazan orucu yetişmek, harpte elde edilen ganimetten beşte birini ödemenizdirResûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara şu kapları (şıra yapmada) kullanmalarını yasakladı: Hantem (topraktan mâmul küp), dübbâ (su kabağından yapılmış testiler), nakîr hurma kökünden ayrılan çanak, müzeffet ya da mukayyer (içi ziftle katranla cilalanmış kap)

* Abbâs İbnu Abdilmuttalib (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim: İmanın tadını, Rabb olarak Allah'ı, din olarak İslâm'ı, peygamber olarak Muhammed'i seçip râzı olanlar duyar

* İbni Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): Ben ahali Allah'tan başka ilâhın olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehâdet edinceye, namaz kılıncaya, zekât verinceye dek onlarla savaş etmekle emrolundum Bunları yaptılar mı, kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar İslâm'ın hakkı hâriç Bundan Böyle (arkadaş canlısı olup olmadıklarına dair) durumları Allah'a kalmıştır

* Alkame hazretlerinin İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan naklettiğine kadar, İbnu Mes'ud, Kim Allah'a iman ederse (Allah) onun kalbini doğruya götürür(Teğâbün,11) meâlindeki âyetle ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: Bunlar kişinin mâruz kaldığı musibetlerdir İnanan birey, (Allah'ın lütfu ve keremi ile) bu musibetlerin Allah'tan olduğunu bilir, Allah'ın takdirine teslimiyet gösterip, razı olur (ve Sabreder *
 
Üst Alt