bilgiliadam
Yeni Üye
imagesaltin5ad1bb849b8cf
Tarih, insanların altına olan isteklerinin yol actığı savaşların ve seruvenlerin oykuleri ile doludur Altın zenginliğin, bolluğun bir simgesi olmuş; zenginlik ise coğu kez kişileri ve ulusları guclu kılmıştır Buyuk uygarlıkların yukseliş ve duşuşleri, sahip oldukları altın miktarının artma veya azalması ile doğru orantılı olmuştur Ortacağda kimyacılar başka metallerden altın elde etmek icin yontemler bulmağa calışmışlar, fakat bu uğraşıları sonucsuz kalmıştır, insanlar kendilerini zengin edecek altını bulabilmek umudu ile yeryuzunu dolaşmışlar, buyuk gucluklere goğus germişlerdir, insanların uğrunda hayatlarını tehlikeye atmaktan kacınmadıkları ve kendisine sahip olanları zengin eden bu madde nedir?
Altın bir metaldir Kimyasal elementlerden biridir (element kimyasal yontemlerle kendisinden daha basit cisimlere parcalanmayan bir cisimdir) Altının kendine ozgu sarı bir rengi vardır Coğu yoğun bir metaldir Yani altın orneğin demir ve cam gibi daha az yoğun bir maddenin aynı buyuklukteki bir parcasından daha ağırdır Altın yoğun olmakla birlikte, oldukca yumuşak bir metaldir Metaller icinde (cekicle dovulerek) en kolay şekil verilebilenidir Yani altın cekicle dovulerek ince bir tabaka haline getirilebilir, orneğin, bir gram altın dovulerek 180 cm karelik bir tabaka haline getirilebilir Başka bir deyişle, bir altın yaprağının kalınlığı 1 cm'nin milyonda biri kadar olabilir; bu kalınlık 1000 atomun kalınlığı kadardır
Altının değerli olmasının nedenlerinden biri, az bulunan bir metal olmasıdır, insanların sahip olmak istedikleri bir madde ne kadar azsa, değeri o kadar artar Altın yeryuzunde ve denizlerin diplerindeki yerkabuğunda bulunur Ne var ki bulunduğu her yerde az miktarda vardır Altının değerliliğini yaratan nedenlerden biri de, zamanla bozulmamasıdır Binlerce yıl once yapılmış olan altın paralar ve heykeller, daha dun yapılmış gibi parıltılarını korumaktadırlar Bircok metal hava ile temas edince aşınıma uğrar
Orneğin demir, oksijen ve suyun oluşturduğu pas tarafından aşındırılır Demir atomları, oksijen atomları ve su ile birleşerek demir hidroksiti oluşturur Bu, kırmızı bir tozdur Bu nedenle demir korunmazsa giderek bozulur ve demir oksite donuşur Altın ise kimyasal olarak durağan bir metaldir Kimyasal olarak durağan maddeler, başka cisimlerle kolaylıkla birleşemezler Altın, havanın oksijeni, su veya asitler tarafından bozulamaz Bu yuzden de paslanmaz Metallerin coğu, metal olmayan elementlerle birleşerek mineralleri meydana getirirler Doğada, metaller genellikle mineral yığınlarının icinde bulunurlar Metali elde etmek icin, mineraller maden ocaklarından kazılarak alınır ve bunların icinden saf metaller cıkarılır Fakat altının durumu ayrıdır
Altın kimyasal durağanlığı nedeni ile, başka elementlerle kolaylıkla birleşerek mineraller meydana getiremez Coğunlukla toprakta ve kayaların iclerinde altın tozları halinde sacılmış olarakbulunur Bu tozlar ancak mikroskopla gorulebilecek buyukluktedir Altına kulceler yahut tabakalar halinde rastlandığı da olur Altın başka elementlerle nadir olarak birleşirse de, başka cisimlerle bir arada bulunabilir, icinde altın bulunan mineraller genellikle cinko sulfat ve demir disulfat da icerirler Boyle minerallere yalancı altın adı verilir Bunun nedeni renklerinin sarı olması ve bazen altınla karıştırılmalarıdır Colorado'da ve Batı Avustralya'da, altın telluryumla birleşmiş olarak da bulunur Bu bileşiklere altın telluridleradı verilir
Bazı yerlerde altın, kuars kayalıkları icinde damlalar biciminde bulunur Altın damarları iceren bu kayalar, atmosferin etkilerine acık yerlerde yağmur ve ruzgarların etkisi ile aşınıp, parcalanarak cakıl ve kum haline gelirler Kum, yuğmur suları ile suruklenerek sel yataklarında toplanır Kucuk altın kulceleri ve altın tozları da bu kumların icinde birikir
Sel yataklarında kum icinde bulunan altını, bu kumdan ayırarak elde etmek cok kolaydır Bunun icin yuvarlak, yassı bir kap kullanılır Kum bu kaba doldurulur ve suyu akıtılır Sonra bu kap yatay olarak biraz sallanır Boylece kum kabın kenarlarında toplanır ve kolaylıkla boşaltılabilir Altın kumdan cok daha ağır olduğu icin kabın ortasında kalır
Gecen yuzyılda bulunan yeni altın madenleri, altına hucumolarak nitelendirilen goclere yol acmıştır, ilk buyuk altına hucum 1849'da California'da olmuştur Kucuk San Francisco kenti bu gocler sonucu, uc yıl icinde beklenmedik derecede buyumuştur Dunyanın her yoresinden buraya akın olmuştur Ancak gelenlerin cok azı duşlerini gercekleştirmiş, bircoğu olmuş ya da elleri boş olarak geri donmuştur
Amerika'daki son altına hucum 1897'de Alaska'da Klondyke River'daki altın yataklarına olmuştur Altın arayıcılar dondurucu soğuğa ve korkunc koşullara katlanmak zorunda kalmışlardır 1852 ve 1859'da Avustralya'daki altın yatakları da ilgi gormuştur Avustralya'nın nufusu bu nedenle 8 yıl icinde iki katına cıkmıştır Buradaki sonuc Amerika'dakine gore daha başarılı olmuştur Amerika'daki altın arayıcıları daha cok, toz altın ya da kucuk kulceler bulabilmekteydiler
Avustralya'da ise daha buyuk kulceler bulunmuştur Bulunmuş olan en buyuk kulce 270 gr ağırlığındaki Holtermann kulcesidir Bu kulce 1872'de Avustralya'nın New South Wales bolgesinde, yuzeyin birkac santimetre altındaki bir altın damarından cıkarılmıştır Avustralya'da o sıralarda başka buyuk kulceler de bulunmuştur Bunlardan birisi de The Welcome Stranger kulcesidir Bu kulce karışım halinde 70 kg saf altın olarak ise 65 kg gelmekteydi
Okyanus diplerindeki ve nehir yataklarmdaki altını bulup, cıkarmak icin tarak makineleri kullanılır Bu makineler altın arayıcılarının kullandıkları kucuk kapların işlevlerini yerine getirirler Tonlarca kumu cıkarıp eleyebilirler Kum su ile birlikte buyuk hortumlardan akıtılır, suyun basıncı hafif malzemeyi uzaklaştırır, ağır olan altın kalır
Guney Afrika'da ve Batı Avustralya'da da kuars kayalıklar icinde zengin altın birikintileri bulunmuştur Buralarda kayalar atmosfer olaylarının etkisi ile parcalanıp, aşınmaya uğramamış olduklarından, altın cıkarmak icin derin kazılar yapılmıştır Guney Afrika'nın Rand bolgesinde altın madenleri yuzeyin 3500 m altında olup, yeryuzunun en cok altın elde edilen madenleridir Dunyanın en buyuk altın ureticisi Guney Afrika'dır, sonra sıra ile Rusya, Kanada ve ABD gelir
Kuars kayalıklar icinde altın cok kucuk parcacıklar halinde bulunur 10 gram altın elde edebilmek İcin bazen bir tonluk bir kayayı parcalamak gerekir Bunun icin kaya bir sarnıc icinde kucuk parcalar haline getirilir Sonra bu parcalar uzerine suda cozundurulmuş sodyum veya potasyum siyanur dokulur Bu cozelti parcalanmış kayaların sarnıcın dibinde toplanmasını ve altının eriyik haline gelmesini sağlar İcinde altın bulunduran bu eriyik alınır; cinko ile tepkimeye sokularak altın elde edilir
Uluslararası ticarette altın cok onemli bir yer tutar Her ulkede elde edilen altının, hemen hemen %60'ı devlet tarafından cubuk bicimindeki kulceler haline getirilerek saklanır Buna o ulkenin altın rezervi adı verilir Devletlerin birbirlerine olan borclarını odemelerinde altın kullanılması kabul edilmiştir
Kulce altın alım satımı yasaktır Ancak altından yapılan mucevherler ve ceşitli eşyaların satışı serbesttir Altından, yuzuk, bilezik, kolye vb gibi ceşitli mucevherler yapılır Ucuz mucevherlerde altın ince bir tabaka olarak bir başka maddenin etrafına kaplanır Boyle mucevherlere altın kaplama denilir
Altının cok yumuşak olması, mucevher yapımında tek başına kullanılması olanağını kısıtlar; genellikle bir başka metalle karıştırılarak kullanılır Bir karışım elde etmek icin, iki ya da daha cok metal birlikte eritilerek atomlarının karışması sağlanır Altın, bakır, nikel ve gumuşle karıştırılarak daha sert karışımlar elde edilir Kuyumcular altının saflığını karat adı verilen birimle olcerler Saf altın 24 karatdır Mucevherlerin uzerinde kac karat olduklarını gosteren sayılar vardır, orneğin bir yuzuk 18 karat ise bu onun 1824'unun, yani %75'inin altın olduğunu gosterir
Altın ayrıca endustri ve bilimde de kullanılır, orneğin, iyi bir elektrik ileticisi olduğundan, elektrik ve elektronik devrelerinde kullanılır Altın bazen cam yapımında da kullanılır Cama katılan altın, ısı ışınları olan kızılotesi ışınların %98'ini yansıtır Boylece kapalı yerlerin ısınmasını buyuk olcude onler ve daha az havalandırma gereksinimi duyulmasını sağlar Isı ışınlarının gecmesini onlerken, ışık ışınlarının tumunun gecmesini sağlar Boylece aydınlatmada olumsuz bir etkide bulunmamış olur Ayrıca, Guneş ışınımlarının yol actığı yuksek ısıdan korumak amacı ile ABD'nin yaptığı uzay araclarında ince bir tabaka altın kullanılmaktadır
Tarih, insanların altına olan isteklerinin yol actığı savaşların ve seruvenlerin oykuleri ile doludur Altın zenginliğin, bolluğun bir simgesi olmuş; zenginlik ise coğu kez kişileri ve ulusları guclu kılmıştır Buyuk uygarlıkların yukseliş ve duşuşleri, sahip oldukları altın miktarının artma veya azalması ile doğru orantılı olmuştur Ortacağda kimyacılar başka metallerden altın elde etmek icin yontemler bulmağa calışmışlar, fakat bu uğraşıları sonucsuz kalmıştır, insanlar kendilerini zengin edecek altını bulabilmek umudu ile yeryuzunu dolaşmışlar, buyuk gucluklere goğus germişlerdir, insanların uğrunda hayatlarını tehlikeye atmaktan kacınmadıkları ve kendisine sahip olanları zengin eden bu madde nedir?
Altın bir metaldir Kimyasal elementlerden biridir (element kimyasal yontemlerle kendisinden daha basit cisimlere parcalanmayan bir cisimdir) Altının kendine ozgu sarı bir rengi vardır Coğu yoğun bir metaldir Yani altın orneğin demir ve cam gibi daha az yoğun bir maddenin aynı buyuklukteki bir parcasından daha ağırdır Altın yoğun olmakla birlikte, oldukca yumuşak bir metaldir Metaller icinde (cekicle dovulerek) en kolay şekil verilebilenidir Yani altın cekicle dovulerek ince bir tabaka haline getirilebilir, orneğin, bir gram altın dovulerek 180 cm karelik bir tabaka haline getirilebilir Başka bir deyişle, bir altın yaprağının kalınlığı 1 cm'nin milyonda biri kadar olabilir; bu kalınlık 1000 atomun kalınlığı kadardır
Altının değerli olmasının nedenlerinden biri, az bulunan bir metal olmasıdır, insanların sahip olmak istedikleri bir madde ne kadar azsa, değeri o kadar artar Altın yeryuzunde ve denizlerin diplerindeki yerkabuğunda bulunur Ne var ki bulunduğu her yerde az miktarda vardır Altının değerliliğini yaratan nedenlerden biri de, zamanla bozulmamasıdır Binlerce yıl once yapılmış olan altın paralar ve heykeller, daha dun yapılmış gibi parıltılarını korumaktadırlar Bircok metal hava ile temas edince aşınıma uğrar
Orneğin demir, oksijen ve suyun oluşturduğu pas tarafından aşındırılır Demir atomları, oksijen atomları ve su ile birleşerek demir hidroksiti oluşturur Bu, kırmızı bir tozdur Bu nedenle demir korunmazsa giderek bozulur ve demir oksite donuşur Altın ise kimyasal olarak durağan bir metaldir Kimyasal olarak durağan maddeler, başka cisimlerle kolaylıkla birleşemezler Altın, havanın oksijeni, su veya asitler tarafından bozulamaz Bu yuzden de paslanmaz Metallerin coğu, metal olmayan elementlerle birleşerek mineralleri meydana getirirler Doğada, metaller genellikle mineral yığınlarının icinde bulunurlar Metali elde etmek icin, mineraller maden ocaklarından kazılarak alınır ve bunların icinden saf metaller cıkarılır Fakat altının durumu ayrıdır
Altın kimyasal durağanlığı nedeni ile, başka elementlerle kolaylıkla birleşerek mineraller meydana getiremez Coğunlukla toprakta ve kayaların iclerinde altın tozları halinde sacılmış olarakbulunur Bu tozlar ancak mikroskopla gorulebilecek buyukluktedir Altına kulceler yahut tabakalar halinde rastlandığı da olur Altın başka elementlerle nadir olarak birleşirse de, başka cisimlerle bir arada bulunabilir, icinde altın bulunan mineraller genellikle cinko sulfat ve demir disulfat da icerirler Boyle minerallere yalancı altın adı verilir Bunun nedeni renklerinin sarı olması ve bazen altınla karıştırılmalarıdır Colorado'da ve Batı Avustralya'da, altın telluryumla birleşmiş olarak da bulunur Bu bileşiklere altın telluridleradı verilir
Bazı yerlerde altın, kuars kayalıkları icinde damlalar biciminde bulunur Altın damarları iceren bu kayalar, atmosferin etkilerine acık yerlerde yağmur ve ruzgarların etkisi ile aşınıp, parcalanarak cakıl ve kum haline gelirler Kum, yuğmur suları ile suruklenerek sel yataklarında toplanır Kucuk altın kulceleri ve altın tozları da bu kumların icinde birikir
Sel yataklarında kum icinde bulunan altını, bu kumdan ayırarak elde etmek cok kolaydır Bunun icin yuvarlak, yassı bir kap kullanılır Kum bu kaba doldurulur ve suyu akıtılır Sonra bu kap yatay olarak biraz sallanır Boylece kum kabın kenarlarında toplanır ve kolaylıkla boşaltılabilir Altın kumdan cok daha ağır olduğu icin kabın ortasında kalır
Gecen yuzyılda bulunan yeni altın madenleri, altına hucumolarak nitelendirilen goclere yol acmıştır, ilk buyuk altına hucum 1849'da California'da olmuştur Kucuk San Francisco kenti bu gocler sonucu, uc yıl icinde beklenmedik derecede buyumuştur Dunyanın her yoresinden buraya akın olmuştur Ancak gelenlerin cok azı duşlerini gercekleştirmiş, bircoğu olmuş ya da elleri boş olarak geri donmuştur
Amerika'daki son altına hucum 1897'de Alaska'da Klondyke River'daki altın yataklarına olmuştur Altın arayıcılar dondurucu soğuğa ve korkunc koşullara katlanmak zorunda kalmışlardır 1852 ve 1859'da Avustralya'daki altın yatakları da ilgi gormuştur Avustralya'nın nufusu bu nedenle 8 yıl icinde iki katına cıkmıştır Buradaki sonuc Amerika'dakine gore daha başarılı olmuştur Amerika'daki altın arayıcıları daha cok, toz altın ya da kucuk kulceler bulabilmekteydiler
Avustralya'da ise daha buyuk kulceler bulunmuştur Bulunmuş olan en buyuk kulce 270 gr ağırlığındaki Holtermann kulcesidir Bu kulce 1872'de Avustralya'nın New South Wales bolgesinde, yuzeyin birkac santimetre altındaki bir altın damarından cıkarılmıştır Avustralya'da o sıralarda başka buyuk kulceler de bulunmuştur Bunlardan birisi de The Welcome Stranger kulcesidir Bu kulce karışım halinde 70 kg saf altın olarak ise 65 kg gelmekteydi
Okyanus diplerindeki ve nehir yataklarmdaki altını bulup, cıkarmak icin tarak makineleri kullanılır Bu makineler altın arayıcılarının kullandıkları kucuk kapların işlevlerini yerine getirirler Tonlarca kumu cıkarıp eleyebilirler Kum su ile birlikte buyuk hortumlardan akıtılır, suyun basıncı hafif malzemeyi uzaklaştırır, ağır olan altın kalır
Guney Afrika'da ve Batı Avustralya'da da kuars kayalıklar icinde zengin altın birikintileri bulunmuştur Buralarda kayalar atmosfer olaylarının etkisi ile parcalanıp, aşınmaya uğramamış olduklarından, altın cıkarmak icin derin kazılar yapılmıştır Guney Afrika'nın Rand bolgesinde altın madenleri yuzeyin 3500 m altında olup, yeryuzunun en cok altın elde edilen madenleridir Dunyanın en buyuk altın ureticisi Guney Afrika'dır, sonra sıra ile Rusya, Kanada ve ABD gelir
Kuars kayalıklar icinde altın cok kucuk parcacıklar halinde bulunur 10 gram altın elde edebilmek İcin bazen bir tonluk bir kayayı parcalamak gerekir Bunun icin kaya bir sarnıc icinde kucuk parcalar haline getirilir Sonra bu parcalar uzerine suda cozundurulmuş sodyum veya potasyum siyanur dokulur Bu cozelti parcalanmış kayaların sarnıcın dibinde toplanmasını ve altının eriyik haline gelmesini sağlar İcinde altın bulunduran bu eriyik alınır; cinko ile tepkimeye sokularak altın elde edilir
Uluslararası ticarette altın cok onemli bir yer tutar Her ulkede elde edilen altının, hemen hemen %60'ı devlet tarafından cubuk bicimindeki kulceler haline getirilerek saklanır Buna o ulkenin altın rezervi adı verilir Devletlerin birbirlerine olan borclarını odemelerinde altın kullanılması kabul edilmiştir
Kulce altın alım satımı yasaktır Ancak altından yapılan mucevherler ve ceşitli eşyaların satışı serbesttir Altından, yuzuk, bilezik, kolye vb gibi ceşitli mucevherler yapılır Ucuz mucevherlerde altın ince bir tabaka olarak bir başka maddenin etrafına kaplanır Boyle mucevherlere altın kaplama denilir
Altının cok yumuşak olması, mucevher yapımında tek başına kullanılması olanağını kısıtlar; genellikle bir başka metalle karıştırılarak kullanılır Bir karışım elde etmek icin, iki ya da daha cok metal birlikte eritilerek atomlarının karışması sağlanır Altın, bakır, nikel ve gumuşle karıştırılarak daha sert karışımlar elde edilir Kuyumcular altının saflığını karat adı verilen birimle olcerler Saf altın 24 karatdır Mucevherlerin uzerinde kac karat olduklarını gosteren sayılar vardır, orneğin bir yuzuk 18 karat ise bu onun 1824'unun, yani %75'inin altın olduğunu gosterir
Altın ayrıca endustri ve bilimde de kullanılır, orneğin, iyi bir elektrik ileticisi olduğundan, elektrik ve elektronik devrelerinde kullanılır Altın bazen cam yapımında da kullanılır Cama katılan altın, ısı ışınları olan kızılotesi ışınların %98'ini yansıtır Boylece kapalı yerlerin ısınmasını buyuk olcude onler ve daha az havalandırma gereksinimi duyulmasını sağlar Isı ışınlarının gecmesini onlerken, ışık ışınlarının tumunun gecmesini sağlar Boylece aydınlatmada olumsuz bir etkide bulunmamış olur Ayrıca, Guneş ışınımlarının yol actığı yuksek ısıdan korumak amacı ile ABD'nin yaptığı uzay araclarında ince bir tabaka altın kullanılmaktadır