Botoks, sonlardan kaslara giden iletiyi süreksiz olarak durdurarak tesir göstermektedir. Böylelikle enjekte edildiği ortamdaki kasların hareketleri engellenerek bu kasların hareketleri sonucu oluşan kırışıklıkları ortadan kaldırır.
1990′lı yılların başından itibaren yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi maksadıyla yerkürede yaygın bir tasarruf ortamı bulmuştur. Münhasıran alındaki çizgiler ve göz kenarındaki kaz ayağı tabir edilen çizgilerin giderilmesinde çok başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Bu yerlerdeki kırışıklık çizgilerinin yüz gençleştirme ameliyatlarıyla düzeltilmesinin çok güç olması estetik cerrahideki ehemmiyetini daha da arttırmaktadır. Yüz germe ameliyatı yapılan pek çok kimseye daha âlâ bir sonuç elde etmek için beraberinde pratikler gerekmektedir. Kaş kenarlarını yukarı kaldıran bir tesir yapması ve kaş düşüklüğü olan kimselerde bu meselenin düzeltilmesini de sağlaması bir gayrı avantajıdır.
Kırışıklıkları düzeltmek maksadıyla uygulanması, yüzdeki görünür noktalara çok ince uçlu bir iğne ile enjeksiyon yapılması formundadır. Süreç yaklaşık 5 dakika sürer ve yalnızca ince bir iğnenin batmaları formunda hissedilen çok kolay tolere edilen bir süreçtir. Pratiğin tesirleri 2 ila 3 gün sonra ortaya çıkar ve 4 ila 6 ay boyunca devam eder. Birinci tatbikte 4 ay kadar kalıcı olan tesirleri bir kaç pratikten sonra 8 aya kadar uzayabilmektedir. Tatbik sırasında değerli bir şişlik ve kızarma oluşmaz ve kişi derhal günlük aktivitelerine dönebilir.
Enjeksiyonlar yüzün üst ortamında mahsusen alın çizgilerinin, kaş çatma çizgilerinin, ve göz kenarındaki çizgilerin (kaz ayağı) düzeltilmesinde çok tesirli olmaktadır. Ayrıyeten yüzün üst nahiyelerine uygulandığında kaşları kaldıran bir tesir de oluşmaktadır. Yüzün alt yerinde ise dudak üzerindeki çizgilere ve uzunluğundaki dikine bantlara uygulanabilmektedir. Fakat bu ortamlarda yüzün üst kısımlarındaki kadar tesirli sonuçlar oluşmadığından pratiği daha kısıtlı kalmaktadır. Şiddetli terleme tedavisi içinde kullanılmaktadır. Uygulanan hastalarda baş ağrısı ve migrene de uygun geldiği tesadüf olarak tespit edilmiştir.
tatbik kalıcılığı çok uzun olmayan ve kalıcılığı için tekrar edilmesi gereken bir prosedür olmakla birlikte ameliyatsız, kolay ve ucuz bir tedavi olması nedeniyle günümüz estetik cerrahisinde çok tercih edilmekte ve uygulanmaktadır. yerkürede milyonlarca kimseye uygulanmış ve hiçbir önemli komplikasyonla karşılaşılmamıştır. Yanlış pratiklerde oluşabilecek komplikasyonlarda birkaç ay içinde geri döneceğinden pek değerli kabul edilmeyebilir. Gelgelelim deneyimli bir doktor tarafından uygulanması hem bu komplikasyonların oluşmaması hem de daha aktif sonuçlar alınması bakımından değerlidir.
KAŞ KALDIRMA (browlift) OPERASYONU NEDİR?
Kaşların yapısı cinsiyete nazaran farklılık gösterir. Bayanlarda daha kavisli iken erkeklerde daha düz görünümlüdür. Kaşlar, gözler ve burun ile muayyen nispetler ve açılar doğrultusunda bir ahenk içerisindedir.Gerek yapısal olarak, gerekse yaşlanmaya bağlı olsun düşük görünümlü kaşlar şahsa mutsuz ve yorgun bir imaj verir. Kaşların alışılagelmiş haline ve açılarına getirilmesi dinamik bir manzara kazandırırken gözleri vurgulayarak bakışların da daha canlı ve etkileyici olmasına neden olur.
KAŞ KALDIRMA OPERASYONU NASIL YAPILIR?
Klasik alın germe ameliyatlarında olduğu üzere saçlı deriden yapılan lakin daha küçük bir kesi yapılarak uygulanabildiği üzere, tam kaş üzerinden yahut üst göz kapağından girilerek yapılabilir. Kaş kaldırma operasyonlarının kalıcılığı, iz kalıp kalmayacağı, istenilen kaş halinin elde edilme başarısı, lokal yahut umum anestezi altında olması uygulanacak tekniğe nazaran değişir. Teknik seçimi ise hastanın muhtaçlıkları, beklentileri, beraberinde öteki operasyon uygulanıp uygulanmayacağına (göz kapağı estetiği,yüz germe, alın germe vb.) ve cerrahın bu tekniklerdeki tecrübesine nazaran belirlenir. Göz kapağı ve kaş üzerinden girilerek yapılan kaş kaldırma operasyonlarında klasik tekniklerle kıyasla neredeyse hiç iz kalmaz lakin kalıcılık müddeti nispeten daha azdır.
İPLERLE KAŞ KALDIRILABİLİR Mİ?
Evet iplerle kaşlar asılabilir ayrıyeten; bu askılama teknikleri iz bırakmayan ve 20-30 dakikalık lokal anestezi altında yapılabilen süreçlerdir.
Dolgu Hususları Pratiği
Hyalüronik Asit Türevleri:
Hyaluronik asit tüm yaşayan organizmalarda bulunan bir pollisakkarittir. Derinin dermis tabakası, dokuyu destekleyen kollajen lif kümeleri ile su tutan ve hacim yaratan hyaluronik asit molekülleri içermektedir.
Hyaluronik asit ciltteki kırışıklıkların düzeltilmesi hedefiyle enjeksiyon formunda üretilmiş (Restylene, Hylaform v.s.) olup bugüne kadar yerkürede 30 milyondan çokça kişide kullanılmıştır. Hayvansal husus ve toksin içermediği için vesair canlılardan hastalık bulaştırma riski yoktur ve alerjik reaksiyon oluşturmamaktadır. Test gereksinimi olmadığı için hasta acilen tedavi edilebilir.
Hyaluronik asit enjeksiyonları çok ince uçlu bir iğne ile cildin içine dermis tabakasına yapılmaktadır. Münhasıran ince kırışıklıkların düzeltilmesi hedefiyle ve dudak dolgunlaştırma maksadıyla kullanılmaktadır. Dudak üzerindeki ince çizgiler burun kenarlarından ağız kenarına uzanan çizgi (nasolabial kıvrım) ağız kenarındaki çizgiler, alındaki kaş çatma çizgileri en çok uygulanan ve en yararlı sonuçların alındığı kesimlerdir.
Hyaluronik asit enjeksiyonları kısa süren ve ofiste yapılan süreçler olup pratiği hasta açısından çok kolaydır. Süreçten sonra değerli bir şişlik ve kızarıklılık oluşmaz ve hasta acilen günlük aktivitelerine dönebilir. Hyaluronik asit devir içerisinde vücut tarafından emilerek yavaş yavaş küçülür. Lakin aktifliği ortalama 6 ay olmak üzere 1 yıla kadar uzatmaktadır. Aktifliği azaldıktan yahut kaybolduktan sonra tekrar tatbikler yapılabilir.
Kalsiyum Hidroksiapatit:
Kalsiyum hidroksiapatit (CaHA) plastik cerrahide uzun yıllardır uygulanan ve rastgele bir yan tesiri olmadığı ispatlanmış bir unsurdur. Bu husus jel formunda dolgu unsuru halinde iki yıldan beri estetik cerrahide kullanılmaya başlanmıştır. Kalıcılığı hyaluronik asite nazaran çok daha uzun olup 6-7 yıl kadar sürmektedir. Münhasıran dudak dolgunlaştırma ve derin çizgilerin doldurulması gayesiyle kullanıldığında çok olumlu sonuçlar vermektedir. Başkaca çene ucu ve elmacık kemiği çıkıntısını arttırmak amacıylada uygulanabilmektedir.
Kalsiyum hidroksiapatit enjeksiyonları da hasta için kolay, ağrısız ve kısa süren süreçlerdir. Süreçten acilen sonra kişi sıradan hayatına devam edebilmektedir.
Yağ Enjeksiyonu
Yağ enjeksiyonu yahut “mikro lipoinjeksiyon” olarak bilinen bu süreçte hastanın karın, uyluk, kalça ve gayri yağ içeren vücut kesimlerinden iğne ile yağ alınır. Kişisel süreçlerden geçirildikten sonra yüz derisi altına enjekte edilir. Yağ en sık olarak çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın çizgilerinin silinmesi ve dudakların dolgunlaştırılması ya da vücuttaki kontur düzensizliklerinin giderilmesi gayesi ile uygulanır.
Hem donör (verici) hem de alıcı meydanların temizlenip hazırlanmasından sonra lokal anestezi yahut alınacak ölçüye bağlı olarak umum anestezi altında negatif basınçlı bir enjektör yardımı ile yağ belirtilen kesimlerden çekilir. Alınan yağ tekrar enjektör içinde bağımsız süzülmeye bırakılarak serum ve yağ hücrelerinin ayrılması için beklenir. Akabinde bekletme enjektörünün içinden yalnızca yağ hücrelerinin bulunduğu orta kısımdan yağ hücreleri aktarımın yapılacağı enjektöre alınarak alıcı alana enjekte edilir. Aktarım edilecek ölçünün denetimini kesin olarak belirleyebilmek için, aktarım enjektörleri 1cc’lik enjektörler olmalıdır. Aktarımın rahat yapılabilmesi ve aktarım ederken yağ hücrelerinin hasar görmemesi için kullanılacak iğne uçları 14- 16 gauge boyutunda olmalıdır. İnjeksiyon mekanının üzerine bazen ince bir bant yapıştırılır. Tedaviden sonra yağın %50’sinin 6 ay içinde erimesini dikkate alarak gerekenden daha ziyade ölçüde yağ verilir. Gelgelelim bu ölçünün çoka kaçmamasına dikkat etmak gerekir. Yağın aktarımı sırasında dikkat edilmesi gereken değerli bir nokta da; yağın alıcı alanda yaşama ihtimalini arttırmak için derialtı dokusu, yağ dokusu ve kas dokusu üzere değişik katmanların içine verilmesi gerekliliğidir. Yüz çizgileri dışında çökük yanakların doldurulması, alın çöküklüğünün giderilmesi, çene ucunun dolgunluğunun arttırılması üzere bir gayeyle kullanıldığında yağ enjeksiyonu sonrası yüzde muvakkat olarak şişlik ve bölgesel kabarıklıkların gözlenmesi doğaldır.
Geniş yerlerde süreç yapılan hastaların kısa bir müddet istirahat etmeleri münâsib olacaktır. Lakin birçok hasta tedaviden çabucak sonra alışılagelmiş günlük aktivitelerine dönmektedir. Hem alıcı hem de donör alanda bir ölçü şişme yahut kızarıklık beklenebilir.
Bu şikayetlerin kademesi tedavi edilen bölgeye ve büyüklüğüne nazaran değişir. Enjeksiyon mekanlarındaki kızarıklık yahut morluklar düzelene kadar yaklaşık bir hafta güneş ışınlarından korunulmalıdır. Bu müddette güneş gözetici kremler yahut fondöten tasarrufu yardımcı olabilir.
Yağ enjeksiyonu ile elde edilen sonuçların devamlılığı hastadan hastaya değişmektedir. Kimi hastalarda bu vade bir yıl yahut daha uzun müddet de olsa hastaların çoğunluğunda birinci haftada sağlanan dolgunluğun çabucak acilen yarısı altı aylık bir mühletin ahir kaybolmaktadır. Çünkü birinci haftalardaki dolgunluk şişmeye bağlıdır. Üç aydan sonra ne kadar dokunun orada beslenip kaldığı az çok malûm olur. Yeni enjeksiyonlar 3,6,12 ay sonra tekrarlanıp sonuç daha uygun duruma getirilebilir. Tatbik birinci yıl 2-3 sefer yapılmasına rağmen sonraki yıllarda yılda bir defa kâfi olabilir. Çizgilerin çok derinleşmesinden evvel takviyeler formunda uygulanması çok daha akılcıdır. Bu tekniğin avantajı vücuttan iğne ile alınıp iğne ile verilebilmesidir. Verilen yağ dokusu mütenasip bir teknikle uygulanırsa en az %50’si verilen mahalde kanlanıp tekrar yaşamaya devam eder
Doku Kokteyli:
Yüz germe, karın germe yahut göğüs küçültme esnasında çıkarılan deri kesimlerine az ölçüde kas, fasya ve yağ dokusunun eklenmesiyle hazırlanır. Bu dokulardan elde edilen dermis tabakası en pahalı olanıdır. Mikro greftler halinde amaç yer cilt altına verilen damar sistemi güçlü olan bu dokuların %90’ı canlı kalabilir. Bu yüksek orantıda canlı kalım nedeniyle yağ enjeksiyonuna nazaran çok daha tesirlidir. Kesinlikle deri kesisi gereken bir sürece muhtaçlık duyulması ise dezavantajıdır. Dolgu hususu olarak enjekte edilen bu greftler alıcı meydanda damarlanıp yaşarlar, lakin devirle mimik hareketlerle ve vücudumuzdaki doku erimelerine mütenasip olarak onlar da erimeye akıllıca gidebilirler. Bu erime şahısların yapılarına, yaşlarına, hayat koşullarına bağlı olmak üzere değişkenlikler gösterebilir. Bu çeşit doku hususlarının avantajı insanın kendi dokusu olmasıdır, dezavantajları ise her seferinde kendisinden alınıp tekrar hastaya verilme gerekmesidir.
1990′lı yılların başından itibaren yüzdeki kırışıklıkların giderilmesi maksadıyla yerkürede yaygın bir tasarruf ortamı bulmuştur. Münhasıran alındaki çizgiler ve göz kenarındaki kaz ayağı tabir edilen çizgilerin giderilmesinde çok başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Bu yerlerdeki kırışıklık çizgilerinin yüz gençleştirme ameliyatlarıyla düzeltilmesinin çok güç olması estetik cerrahideki ehemmiyetini daha da arttırmaktadır. Yüz germe ameliyatı yapılan pek çok kimseye daha âlâ bir sonuç elde etmek için beraberinde pratikler gerekmektedir. Kaş kenarlarını yukarı kaldıran bir tesir yapması ve kaş düşüklüğü olan kimselerde bu meselenin düzeltilmesini de sağlaması bir gayrı avantajıdır.
Kırışıklıkları düzeltmek maksadıyla uygulanması, yüzdeki görünür noktalara çok ince uçlu bir iğne ile enjeksiyon yapılması formundadır. Süreç yaklaşık 5 dakika sürer ve yalnızca ince bir iğnenin batmaları formunda hissedilen çok kolay tolere edilen bir süreçtir. Pratiğin tesirleri 2 ila 3 gün sonra ortaya çıkar ve 4 ila 6 ay boyunca devam eder. Birinci tatbikte 4 ay kadar kalıcı olan tesirleri bir kaç pratikten sonra 8 aya kadar uzayabilmektedir. Tatbik sırasında değerli bir şişlik ve kızarma oluşmaz ve kişi derhal günlük aktivitelerine dönebilir.
Enjeksiyonlar yüzün üst ortamında mahsusen alın çizgilerinin, kaş çatma çizgilerinin, ve göz kenarındaki çizgilerin (kaz ayağı) düzeltilmesinde çok tesirli olmaktadır. Ayrıyeten yüzün üst nahiyelerine uygulandığında kaşları kaldıran bir tesir de oluşmaktadır. Yüzün alt yerinde ise dudak üzerindeki çizgilere ve uzunluğundaki dikine bantlara uygulanabilmektedir. Fakat bu ortamlarda yüzün üst kısımlarındaki kadar tesirli sonuçlar oluşmadığından pratiği daha kısıtlı kalmaktadır. Şiddetli terleme tedavisi içinde kullanılmaktadır. Uygulanan hastalarda baş ağrısı ve migrene de uygun geldiği tesadüf olarak tespit edilmiştir.
tatbik kalıcılığı çok uzun olmayan ve kalıcılığı için tekrar edilmesi gereken bir prosedür olmakla birlikte ameliyatsız, kolay ve ucuz bir tedavi olması nedeniyle günümüz estetik cerrahisinde çok tercih edilmekte ve uygulanmaktadır. yerkürede milyonlarca kimseye uygulanmış ve hiçbir önemli komplikasyonla karşılaşılmamıştır. Yanlış pratiklerde oluşabilecek komplikasyonlarda birkaç ay içinde geri döneceğinden pek değerli kabul edilmeyebilir. Gelgelelim deneyimli bir doktor tarafından uygulanması hem bu komplikasyonların oluşmaması hem de daha aktif sonuçlar alınması bakımından değerlidir.
KAŞ KALDIRMA (browlift) OPERASYONU NEDİR?
Kaşların yapısı cinsiyete nazaran farklılık gösterir. Bayanlarda daha kavisli iken erkeklerde daha düz görünümlüdür. Kaşlar, gözler ve burun ile muayyen nispetler ve açılar doğrultusunda bir ahenk içerisindedir.Gerek yapısal olarak, gerekse yaşlanmaya bağlı olsun düşük görünümlü kaşlar şahsa mutsuz ve yorgun bir imaj verir. Kaşların alışılagelmiş haline ve açılarına getirilmesi dinamik bir manzara kazandırırken gözleri vurgulayarak bakışların da daha canlı ve etkileyici olmasına neden olur.
KAŞ KALDIRMA OPERASYONU NASIL YAPILIR?
Klasik alın germe ameliyatlarında olduğu üzere saçlı deriden yapılan lakin daha küçük bir kesi yapılarak uygulanabildiği üzere, tam kaş üzerinden yahut üst göz kapağından girilerek yapılabilir. Kaş kaldırma operasyonlarının kalıcılığı, iz kalıp kalmayacağı, istenilen kaş halinin elde edilme başarısı, lokal yahut umum anestezi altında olması uygulanacak tekniğe nazaran değişir. Teknik seçimi ise hastanın muhtaçlıkları, beklentileri, beraberinde öteki operasyon uygulanıp uygulanmayacağına (göz kapağı estetiği,yüz germe, alın germe vb.) ve cerrahın bu tekniklerdeki tecrübesine nazaran belirlenir. Göz kapağı ve kaş üzerinden girilerek yapılan kaş kaldırma operasyonlarında klasik tekniklerle kıyasla neredeyse hiç iz kalmaz lakin kalıcılık müddeti nispeten daha azdır.
İPLERLE KAŞ KALDIRILABİLİR Mİ?
Evet iplerle kaşlar asılabilir ayrıyeten; bu askılama teknikleri iz bırakmayan ve 20-30 dakikalık lokal anestezi altında yapılabilen süreçlerdir.
Dolgu Hususları Pratiği
Hyalüronik Asit Türevleri:
Hyaluronik asit tüm yaşayan organizmalarda bulunan bir pollisakkarittir. Derinin dermis tabakası, dokuyu destekleyen kollajen lif kümeleri ile su tutan ve hacim yaratan hyaluronik asit molekülleri içermektedir.
Hyaluronik asit ciltteki kırışıklıkların düzeltilmesi hedefiyle enjeksiyon formunda üretilmiş (Restylene, Hylaform v.s.) olup bugüne kadar yerkürede 30 milyondan çokça kişide kullanılmıştır. Hayvansal husus ve toksin içermediği için vesair canlılardan hastalık bulaştırma riski yoktur ve alerjik reaksiyon oluşturmamaktadır. Test gereksinimi olmadığı için hasta acilen tedavi edilebilir.
Hyaluronik asit enjeksiyonları çok ince uçlu bir iğne ile cildin içine dermis tabakasına yapılmaktadır. Münhasıran ince kırışıklıkların düzeltilmesi hedefiyle ve dudak dolgunlaştırma maksadıyla kullanılmaktadır. Dudak üzerindeki ince çizgiler burun kenarlarından ağız kenarına uzanan çizgi (nasolabial kıvrım) ağız kenarındaki çizgiler, alındaki kaş çatma çizgileri en çok uygulanan ve en yararlı sonuçların alındığı kesimlerdir.
Hyaluronik asit enjeksiyonları kısa süren ve ofiste yapılan süreçler olup pratiği hasta açısından çok kolaydır. Süreçten sonra değerli bir şişlik ve kızarıklılık oluşmaz ve hasta acilen günlük aktivitelerine dönebilir. Hyaluronik asit devir içerisinde vücut tarafından emilerek yavaş yavaş küçülür. Lakin aktifliği ortalama 6 ay olmak üzere 1 yıla kadar uzatmaktadır. Aktifliği azaldıktan yahut kaybolduktan sonra tekrar tatbikler yapılabilir.
Kalsiyum Hidroksiapatit:
Kalsiyum hidroksiapatit (CaHA) plastik cerrahide uzun yıllardır uygulanan ve rastgele bir yan tesiri olmadığı ispatlanmış bir unsurdur. Bu husus jel formunda dolgu unsuru halinde iki yıldan beri estetik cerrahide kullanılmaya başlanmıştır. Kalıcılığı hyaluronik asite nazaran çok daha uzun olup 6-7 yıl kadar sürmektedir. Münhasıran dudak dolgunlaştırma ve derin çizgilerin doldurulması gayesiyle kullanıldığında çok olumlu sonuçlar vermektedir. Başkaca çene ucu ve elmacık kemiği çıkıntısını arttırmak amacıylada uygulanabilmektedir.
Kalsiyum hidroksiapatit enjeksiyonları da hasta için kolay, ağrısız ve kısa süren süreçlerdir. Süreçten acilen sonra kişi sıradan hayatına devam edebilmektedir.
Yağ Enjeksiyonu
Yağ enjeksiyonu yahut “mikro lipoinjeksiyon” olarak bilinen bu süreçte hastanın karın, uyluk, kalça ve gayri yağ içeren vücut kesimlerinden iğne ile yağ alınır. Kişisel süreçlerden geçirildikten sonra yüz derisi altına enjekte edilir. Yağ en sık olarak çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın çizgilerinin silinmesi ve dudakların dolgunlaştırılması ya da vücuttaki kontur düzensizliklerinin giderilmesi gayesi ile uygulanır.
Hem donör (verici) hem de alıcı meydanların temizlenip hazırlanmasından sonra lokal anestezi yahut alınacak ölçüye bağlı olarak umum anestezi altında negatif basınçlı bir enjektör yardımı ile yağ belirtilen kesimlerden çekilir. Alınan yağ tekrar enjektör içinde bağımsız süzülmeye bırakılarak serum ve yağ hücrelerinin ayrılması için beklenir. Akabinde bekletme enjektörünün içinden yalnızca yağ hücrelerinin bulunduğu orta kısımdan yağ hücreleri aktarımın yapılacağı enjektöre alınarak alıcı alana enjekte edilir. Aktarım edilecek ölçünün denetimini kesin olarak belirleyebilmek için, aktarım enjektörleri 1cc’lik enjektörler olmalıdır. Aktarımın rahat yapılabilmesi ve aktarım ederken yağ hücrelerinin hasar görmemesi için kullanılacak iğne uçları 14- 16 gauge boyutunda olmalıdır. İnjeksiyon mekanının üzerine bazen ince bir bant yapıştırılır. Tedaviden sonra yağın %50’sinin 6 ay içinde erimesini dikkate alarak gerekenden daha ziyade ölçüde yağ verilir. Gelgelelim bu ölçünün çoka kaçmamasına dikkat etmak gerekir. Yağın aktarımı sırasında dikkat edilmesi gereken değerli bir nokta da; yağın alıcı alanda yaşama ihtimalini arttırmak için derialtı dokusu, yağ dokusu ve kas dokusu üzere değişik katmanların içine verilmesi gerekliliğidir. Yüz çizgileri dışında çökük yanakların doldurulması, alın çöküklüğünün giderilmesi, çene ucunun dolgunluğunun arttırılması üzere bir gayeyle kullanıldığında yağ enjeksiyonu sonrası yüzde muvakkat olarak şişlik ve bölgesel kabarıklıkların gözlenmesi doğaldır.
Geniş yerlerde süreç yapılan hastaların kısa bir müddet istirahat etmeleri münâsib olacaktır. Lakin birçok hasta tedaviden çabucak sonra alışılagelmiş günlük aktivitelerine dönmektedir. Hem alıcı hem de donör alanda bir ölçü şişme yahut kızarıklık beklenebilir.
Bu şikayetlerin kademesi tedavi edilen bölgeye ve büyüklüğüne nazaran değişir. Enjeksiyon mekanlarındaki kızarıklık yahut morluklar düzelene kadar yaklaşık bir hafta güneş ışınlarından korunulmalıdır. Bu müddette güneş gözetici kremler yahut fondöten tasarrufu yardımcı olabilir.
Yağ enjeksiyonu ile elde edilen sonuçların devamlılığı hastadan hastaya değişmektedir. Kimi hastalarda bu vade bir yıl yahut daha uzun müddet de olsa hastaların çoğunluğunda birinci haftada sağlanan dolgunluğun çabucak acilen yarısı altı aylık bir mühletin ahir kaybolmaktadır. Çünkü birinci haftalardaki dolgunluk şişmeye bağlıdır. Üç aydan sonra ne kadar dokunun orada beslenip kaldığı az çok malûm olur. Yeni enjeksiyonlar 3,6,12 ay sonra tekrarlanıp sonuç daha uygun duruma getirilebilir. Tatbik birinci yıl 2-3 sefer yapılmasına rağmen sonraki yıllarda yılda bir defa kâfi olabilir. Çizgilerin çok derinleşmesinden evvel takviyeler formunda uygulanması çok daha akılcıdır. Bu tekniğin avantajı vücuttan iğne ile alınıp iğne ile verilebilmesidir. Verilen yağ dokusu mütenasip bir teknikle uygulanırsa en az %50’si verilen mahalde kanlanıp tekrar yaşamaya devam eder
Doku Kokteyli:
Yüz germe, karın germe yahut göğüs küçültme esnasında çıkarılan deri kesimlerine az ölçüde kas, fasya ve yağ dokusunun eklenmesiyle hazırlanır. Bu dokulardan elde edilen dermis tabakası en pahalı olanıdır. Mikro greftler halinde amaç yer cilt altına verilen damar sistemi güçlü olan bu dokuların %90’ı canlı kalabilir. Bu yüksek orantıda canlı kalım nedeniyle yağ enjeksiyonuna nazaran çok daha tesirlidir. Kesinlikle deri kesisi gereken bir sürece muhtaçlık duyulması ise dezavantajıdır. Dolgu hususu olarak enjekte edilen bu greftler alıcı meydanda damarlanıp yaşarlar, lakin devirle mimik hareketlerle ve vücudumuzdaki doku erimelerine mütenasip olarak onlar da erimeye akıllıca gidebilirler. Bu erime şahısların yapılarına, yaşlarına, hayat koşullarına bağlı olmak üzere değişkenlikler gösterebilir. Bu çeşit doku hususlarının avantajı insanın kendi dokusu olmasıdır, dezavantajları ise her seferinde kendisinden alınıp tekrar hastaya verilme gerekmesidir.