Son Konu

Anitkabir'in Mimari özellikleri nelerdir

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Anıtkabir'in genel mimarisi
Anıtkabir mimarı
Anıtkabirin mimari özellikleri Anıtkabir


ANITKABİR'İN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Türk mimarlığında 19401950 yılları arası II Milli Mimarlık Dönemiolarak adlandırılır Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan simetriye ağırlık veren kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar yapılmıştır Anıtkabir bu dönemin özelliklerini taşımaktadır

Bu dönem özellikleri ile birlikte Anıtkabir'de Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerine ve süsleme öğelerine sıkça rastlanır

Mesela dış cephelerde duvarların çatı ile birleştiği yerde kuleleri dört yanlamasına saran Selçuklu taş işçiliğinde testere dişi olarak adlandırılan bordür bulunmaktadır Ayrıca Anıtkabir'in bazı yerlerinde (Mehmetçik Kulesi Müze Müdürlüğü) kullanılan çarkıfelek ve rozet denilen taş süslemeler Selçuklu ve Osmanlı sanatında da göze çarpmaktadır

Tüm bu özellikleriyle yapıldığı dönemin en iyi örneklerinden biri olan Anıtkabir yaklaşık 750000 m² lik bir alanı kaplamakta olup Barıştırma Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılır

A BARIŞ PARKI

Anıtkabir; Atatürk'ün Yurtta Sulh Cihanda Sulhözdeyişinden ilham alınarak değişik tanıdık olmayan ülkelerden ve Türkiye'nin bir takım bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulan Barışma Parkı içinde yükselmektedir

Afganistan ABD Almanya Avusturya Belçika Çin Danimarka Finlandiya Fransa Hindistan Irak İngiltere İspanya İsrail İsveç İtalya Japonya Kanada Kıbrıs Darı Norveç Portekiz Yugoslavya ve Yunanistan'dan değişik ağaç ve fidanlar getirilmiştir Bugün Uzlaştırma Parkı'nda 104 öbür türden takriben 48500 adet süsleme ağacı ağaççık ve süs bitkisi bulunmaktadır

B ANIT BLOKU

Anıtkabir Anıt Bloku üç bölümden oluşmaktadır


1 Aslanlı Yol
2 Tören Meydanı
3 Mozole


Anıtkabir'e Tandoğan kapısından girildiğinde Barışma Parkı içerisinde uzanan yoldan Aslanlı Yol başındaki 26 basamaklı geniş merenlere ulaşılır Merenin derhal başında müşterek olarak istiklal ve hürriyet kuleleri yer alır

Anıtkabir inşa topluluğu içinde simetri gözetilerek yerleştirilmiş olan on adet kule vardır Bu kulelere ulusumuzun ve devletimizin oluşumunda büyük tesirleri olan ulu kavramları temsilci isimler verilmiştir Kuleler plan ve yapı bakımından birbirinin benzeridir Kareye yakın 12 x14 x720 m boyutlarında dikdörtgen plan üzerine yerleşmiş olan kulelerin üzeri piramit şeklinde çatılarla örtülüdür Çatıların tepelerinde eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu vardır Eski Türk kilim desenlerinden küskün geometrik süslemeler fresk tekniğinde uygulanmıştır

Keza kulelerin iç duvarlarında o kulenin ismiyle ilgili bir kompozisyon ve Atatürk'ün veciz sözleri bulunmaktadır

İSTİKLAL KULESİ

Aslanlı yolun sağ başındaki İstiklal Kulesi'nin iç duvarlarında bulunan kabartmada ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında bir kaya üzerine konmuş kartal figürü görülmektedir Kartal mitolojide ve Selçuklu sanatında gücün istiklâl ve bağımsızlığın sembolü olarak betimleme edilmiştir Kılıç tutan genç ise istiklali savunan Türk milletini temsil etmektedir Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir

Keza kule duvarlarında yazı bordürü olarak Atatürk'ün istiklalle ilgili şu sözleri yer almaktadır:

Ulusumuz en korkunç değil oluşla son buluyor gibi görünmüşken tutsak edilmesine karşı evladını ayaklanmaya ağırlama eden atalarının sesi kalplerimiz içinde yükseldi ve bizi son Kurtuluş Savaşı'na çağırdı(1921)

Hayat çağırmak savaşma çarpışma demektir Hayatta başarı muhakkak savaşta galibiyet kazanmakla mümkündür(1927)

Biz hayat ve özgür isteyen ulusuz ve yalnız ve ancak bunun için hayatımızı hiçe sayarız(1921)

İnsaf ve acınacak şey yalvarmak gibi bir prensip yoktur Türk ulusu Türkiye'nin gelecekteki çocukları bunu bir lahza hatırdan çıkarmamalıdırlar(1927)

Bu millet bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır yaşıyamaz ve yaşamıyacaktır ya istiklal ya vefat(1919)

Kulenin içinde ise Anıtkabir maketi ile Anıtkabir'i tanıtıcı ışıklandırılmış panolar bulunmaktadır

HÜRRİYET KULESİ

Aslanlı Yol'un sol başında bulunan Bağımsızlık Kulesi içindeki kabartmada; elinde kağıt tutan melek figürü ile meleğin yanında şaha kalkmış bir at tanım edilmiştir Melek figürü bağımsızlığın kutsallığını elindeki kağıt Özgürlük Beyannamesini sembolize etmektedir Beygir figürü ise bağımsızlık ve özgür sembolüdür Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir

Kule duvarlarında Atatürk'ün hürriyet ile ilgili şu sözleri yazılıdır

Esas Türk ulusunun saygıdeğer ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır Bu başlıca oysa bütün bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir Ne değin zengin ve bereket içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir millet uygar insanlık aleyhinde uşak almak durumundan yüksek bir işleme adalet kazanamaz(1927)

Bence bir ulusta şerefin onurun namusun ve insanlığın durmadan bulunabilmesi şüphesiz o ulusun bağımsızlık ve bağımsızlığına sahip olabilmesiyle mümkündür

Özgürlüğün de eşitliğin de adaletin de dayandığı milli egemenliktir

Tüm tarihsel yaşantımızda özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir ulusuz

Kule içinde Anıtkabir'in inşaat çalışmalarını belirten fotoğraf sergisi ve inşaatta kullanılan taş örnekleri bulunmaktadır

KADIN HEYKEL GRUBU

İstiklal kulesinin önünde milli giysiler giymiş üç kadından oluşan bir heykel grubu vardır Bu kadınlardan kenarlardaki ikisi yere dek uzanan kalın bir çelenk tutmaktadır Başak demetlerinin meydana getirdiği çelenk verimli yurdumuzu temsil etmektedir Soldaki bayan ileri uzattığı elindeki kapla Atatürk'e tanrıdan rahmet dilemekte ortadaki kadın eliyle yüzünü kapamış ağlamaktadır

Bu üçlü grup Türk kadınlarının Atatürk'ün ölümünün derin acısı içinde bile gururlu ağırbaşlı ve azimli oluşunu dile getirmektedir Heykel grubu Hüseyin Özkan'ın eseridir

ERKEK HEYKEL GRUBU

Özgürlük Kulesi'nin önünde üç erkekten oluşan heykel grubu vardır Sağdaki erkek başında miğferi ve kalın kaputu ile Türk askerini temsilcilik ederken onun yanında elinde kitabı ile Türk gençliğini ve kültürlü insanı birazcık arkasından ise yerel kıyafetlerle Türk köylüsü temsilcilik edilmiştir Her üç heykelin yüzünde derin acı ile Türk milletinin kendine özgü ağırbaşlılığı ve yüksek irade gücü dile getirilmiştir Heykel grubu Hüseyin Özkan'ın eseridir

ASLANLI YOL

Ziyaretçileri Atatürk'ün yüce huzuruna aranje etmek için yapılmış olan 262 m uzunluğundaki yolun iki yanında oturmuş pozisyonda 24 aslan heykeli bulunmaktadır Atatürk'ün Türk ve Anadolu tarihine verdiği tartma sebebiyle Anadolu'da medenilik kuran Hititlerin sanat üslubu ile yapılan aslan heykelleri güç ve sükuneti temsil etmektedir Heykeller Hüseyin Özkan'ın eseridir

MERASIM MEYDANI

Aslanlı yolun sonunda yer alan merasim meydanı 129 x8425 m boyutlarındadır 15000 kişi kapasiteli bu alanın zemini; siyah kırmızı sarı ve beyaz renkte traverten taşlardan oluşan 373 adet halı ve kilim deseniyle bezenmiştir

MEHMETÇİK KULESİ

Aslanlı yolun bitiminde sağda Mehmetçik Kulesi yer almaktadır Kulenin dış yüzeyinde bulunan kabartmada; cepheye gitmekte olan Mehmetçiğin evinden ayrılışı ifade edilmektedir Bu komposizyonda elini asker oğlunun omuzuna atmış onu vatan için savaşa gönderen üzücü lakin gururlu anne tasvir edilmiştir Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir

Kulenin duvarlarında Atatürk'ün Mehmetçik ve Türk kadınları hakkında söylediği kısa ve öz sözler yer almaktadır:

Kahraman Türk eri Anadolu savaşlarının anlamını kavramış yeni bir ülke ile savaşmıştır(1921)

Dünyanın hiçbir uygun hiçbir ulusunda Anadolu köylü kadının üzerinde bayan çalışmasından bahsetmek imkânı yoktur(1923)

Bu ulusun çocuklarının özverileri kahramanlıkları için ölçü birimi bulunamaz

Kulenin içinde; Anıtkabir ve Atatürk ile ilgili çeşitli kitaplar ve hediyelik eşyalar ziyaretçilere sunulmaktadır

ATATÜRK VE TÜRK DEVRİMİ KÜTÜPHANESİ

Mehmetçik ve Zafer kuleleri aralarında yer alan; müze kitaplık ve Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü'nün içindeki birimde Atatürk ve Türk Devrimi Kütüphanesibulunmaktadır Atatürk milli mücadele ve inkılâplar konulu Türkçe ve tanıdık olmayan dillerde kitapların bulunduğu bir Uzmanlaşma Kütüphanesiolarak her kesimden araştırmacı ve okuyucuya hafta içi 09001230 13301700 saatleri aralarında hizmet vermektedir

ZAFER KULESİ

Kulenin duvarlarında Atatürk'ün en önemli üç zaferinin tarihi ve zaferle ilgili veciz sözleri yazılıdır

Kule içinde Atatürk'ün naaşını 19 Kasım 1938'de İstanbul Dolmabahçe Sarayı'ndan alarak Sarayburnu'nda donanmaya teslim eden top arabası sergilenmektedir

İSMET İNÖNÜ'NÜN LAHTİ

Barış ve Galibiyet Kuleleri aralarında yanları açık sütunların oluşturduğu galerinin ortasında 25 Aralık 1973 yılında ölüm eden Atatürk'ün en yakın tabanca arkadaşı Türk Ulusal Mücadelesinin Batı Cephesi komutanı ve ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün sembolik lahdi bulunmaktadır Mezar odası daha aşağı kattadır

İsmet İnönü Anıtkabir'e 28 Aralık 1973'te Bakanlar Kurulu Kararı ile defnedilmiştir

BARIŞ KULESİ

Kulenin iç duvarında Atatürk'ün Yurtta Barış Dünyada Barışilkesini dile getiren bir kabartma kompozisyonu yer almaktadır Bu kabartmada çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını uzatarak onları koruyan bir asker figür tanım edilmiştir Bu asker barışın sağlam ve güvenli kaynağı olan Türk ordusunu sembolize etmektedir Bu şekilde insanlar Türk ordusunun sağladığı kolaylık ortamı içinde jurnal hayatlarını devam ettirmektedirler Kabartma Nusret Suman'ın eseridir

Kule duvarlarında Atatürk'ün barıştırma ile ilgili şu sözleri yer almaktadır

Dünya vatandaşları kıskançlık açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde edep edilmelidir(1935)

Yurtta Barışma Cihanda Uzlaştırma

Ulusun hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir(1923)

Kulenin içinde ise Atatürk'ün 19351938 yılları arasında kullandığı Lincoln marka merasim ve makam otomobilleri sergilenmektedir

23 NİSAN KULESİ

Kulenin iç duvarında 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi'nin açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır Bu kabartmada ayakta duran kadının tuttuğu kağıdın üstünde 23 Nisan 1920 yazılıdır Kadının diğer elinde Halk Müziği Meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar bulunmaktadır Kabartma Hakkı Atamulu'nun eseridir

Kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili Atatürk'ün özlü sözleri yer almaktadır:

Bir tek karar vardı: O da milli egemenliğe dayalı hiçbir koşula alt olmayan bağımsız yeni bir Türk Devleti koymak(1919)

Türkiye Devletinin tek ve hakiki temsilcisi yalnız ve fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir

Bizim görüş açılarımız kuvvetin gücün egemenliğin yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir halkın elinde bulundurulmasıdır

Kulede Atatürk'ün 19361938 yılları aralarında kullandığı Cadillac marka özel otomobili sergilenmektedir

BAYRAK DİREĞİ

Anıtkabir'in Çankaya yönündeki 28 basamaklı tören meydanına giriş merenlerinin ortasında tek parçalı yüksek bir gönder üstünde Türk bayrağı dalgalanır Amerika'da özel olarak yaptırılan 3353 m yüksekliğindeki bu uç Avrupa'daki tek parça çelik sancak direklerinin en yükseğidir Direğin 4 metresi kaidenin aşağıda kalmaktadır Amerika'da yaşayan Türk asıllı Amerika vatandaşı Nazmi Cemal tarafından kendi gönder fabrikasında üretim edilerek 1946 yılında Anıtkabir'e armağan edilmiştir Bayrak direğinin kaidesinde yer alan kabartmada; meşale Türk medeniyetini kılıç taarruz gücünü miğfer savunma gücünü ana kapı dalı zaferi zeytin dalı ise barışı simgelemektedir Türk bayrağı ulusumuzun yurdunu savunma başarı kazanma barışı koruma ve uygarlık kurma gibi ulu değerleri üstünde dalgalanmaktadır Kabartma Kenan Yontuç'un eseridir

MİSAKI ULUSAL KULESİ

Müzenin girişindeki bu kulenin içinde yer alan kabartma tek vücut olarak kenetlenmemizi sembolize etmektedir Kabartma bir kılıç kabzası üstünde tekrar tekrar konmuş dört elden ibarettir Bu komposizyon Türk vatanının kurtarılması için içilen halk müziği andını açıklama etmektedir Kabartma Nusret Suman'ın eseridir

Kulenin duvarlarında Atatürk'ün Milli Misak ile ilgili şu sözleri yazılıdır:

Kurtuluşumuzun genel kuralı olan milli andı tarih safhasına yazar ulusun demir elidir(1923)

Milli sınırlarımız içinde bağımsızlık ve egemen yaşamak istiyoruz(1921)

Ulusal benliği bulamayan uluslar başka ulusların avıdır(1923)

Kulenin ortasında Anıtkabir'de icra edilen törenlere katılan heyetlerin özel defteri imzalamaları için imza kürsüsü yer almaktadır Müzenin girişi olan bu kulede yer alan aktüellik panolarında Anıtkabir'de yapılan kayda değer törenlere ait fotoğraflar da sergilenmektedir

ANITKABİR ATATÜRK MÜZESİ

Anıtkabir Proje Yarışması şartlarına uygun olarak Misakı Milli ve İnkılâp kuleleri arasındaki birim müze olarak belirlenmiştir Bu amaçla 21 Haziran 1960'ta Anıtkabir Atatürk Müzesi açılmıştır Burada Atatürk'ün kullandığı eşyalar ve kendisine hediye edilen armağanlar ve giysileri teşhir edilmektedir

Müzede keza Atatürk'ün madalya ve nişanları ile manevi evlatlarından A Felaket İnan Rukiye Erkin Sabiha Gökçen'in müzeye armağan ettikleri Atatürk'e ait eşyalar sergilenmektedir

İNKILÂP KULESİ

Müzenin devamı olan bu kulede Atatürk'ün giydiği elbiseler sergilenmektedir Kulenin iç duvarında yer alan kabartmada güçsüz kuvvetsiz bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meşale çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'nu simgelemektedir Kuvvetli bir elin göklere doğru kaldırdığı ışıklar saçan öteki bir meşale ise yeni Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk'ün Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için yaptığı inkılâpları simgelemektedir Kabartma Nusret Suman'ın eseridir

Kule duvarlarında Atatürk'ün inkılâplarla ilgili şu sözleri yazılıdır:

Bir toplum aynı amaca tüm kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine uygarlaşmasına teknik imkân ve bilimsel olanak yoktur

Biz ilhamlarımızı gökten ve bilinmez alemden yok direkt hayattan almış bulunuyoruz

Müzenin kıyafet bölümü olarak kullanılan bu kulede; Anadolu Üniversitesi eski rektörü Prof DrYılmaz Büyükerşen'in yaptığı Atatürk'ün gerçek boyutlarında balmumu heykeli bulunmaktadır

CUMHURİYET KULESİ

Sanat Galerisi'nin girişi olan bu kulenin duvarlarında Atatürk'ün Cumhuriyet ile ilgili şu özlü sözü bulunmaktadır

En büyük gücümüz en güvenilir dayanağımız milli egemenliğimizi kavramış ve onu eylemli olarak halkın eline vermiş ve halkın elinde tutabileceğimizi fiilen kanıtlamış olduğumuzdur

Kulenin içinde Atatürk'ün öğrenim gördüğü Manastır Askeri İdadisi ile Sivas ve Erzurum Kongre binaları ve I TBMM binalarının maketleri ve o dönemlere ait fotoğraflar sergilenmektedir

SANAT GALERİSİ

Cumhuriyet Kulesi ve Müdafaai Hukuk Kuleleri arasında yer alan bu bölümde Atatürk'ün özel kitaplığı teşhir edilmektedir

Duvarlarda Atatürk'ü ziyaret etmiş olan yabancı devlet adamları ile Atatürk'ü birlikte tarif eden yağlı boya tablolar bulunmaktadır Bu tablolar sanatçı Rahmi Pehlivanlı'nın eseridir

Galeride hem Atatürk Ulusal Çaba ve Anıtkabir konulu belgeli filmlerin gösterildiği sinevizyon bölümü yer almaktadır

MÜDAFAAİ HUKUK KULESİ

Bu kule duvarının dış yüzeyinde yer alan kabartmada Kurtuluş Savaşımızda milli birliğimizin temeli olan Müdafaai Hukuk dile getirilmektedir Kabartmada bir elinde kılıç tutarken öteki elini ileri uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana Dur!diyen bir erkek figür tasvir edilmiştir İleri uzatılan elin altında yer alan ulu ağaç yurdumuzu onu koruyan erkek figürü ise kurtuluş nedeniyle birleşmiş olan milletimizi temsilcilik etmektedir Kabartma Nusret Suman'ın eseridir

Kulenin duvarlarında Atatürk'ün Müdafaai Hukuk konusunda söylediği sözler yer almaktadır:

Ulusal gücü faktör ve milli iradeyi başat kılmak esastır(1919)

Kamu bundan sonra hayatına bağımsızlığına ve bütün varlığına şahsen kendisi sahip çıkacaktır(1923)

Tarih; bir ulusun kanını hakkını varlığını hiçbir vakit inkâr edemez(1919)

Türk ulusunun kalbinden vicdanından doğan ve onu esinlendiren en esaslı en bariz arzu ve iman emin olmuştu: Kurtuluş(1927)

Kulenin içinde Atatürk ve Ulusal Uğraşkonulu periyodik sergiler düzenlenmektedir Ayrıca Atatürk'ün öğrenim gördüğü Harbiye Mektebi'nin maketi bulunmaktadır

SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ KONULU KABARTMA

Komposizyonun sağında bir genç iki beygir bir bayan ve bir erkek bulunmaktadırBunlar savaşın ilk döneminde düşman saldırıları aleyhinde evlerini bırakıp yurt savunması için yollara düşmüştür Sağdaki delikanlı arkaya dönmüş sol elini kaldırıp yumruğunu sıkarak düşmanlara; Bir gün döneceğiz ve sizden öcümüzü alacağızdemektedir

Bu üçlü grubun önünde çamura dolu bir araba çabalayan atlar tekerleği döndürmeye çalışan bir erkek ve iki bayan ile ayakta bir yiğit ve ona bir kılıç sunan diz çökmüş bir bayan vardır Bu grup figürleri Sakarya Muharebesi başlamadan önceki dönemi temsilcilik etmektedir Bu grubun solunda yere yerleşik iki kadın ve bir çocuk düşman istilası aşağı Türk ordusunu bekleyen halkımızı simgelemektedir Bu halkın üzerinden uçarak Başkomutan Mustafa Kemal'e çelenk sunan bir başarı meleği vardır

Komposizyonun sonunda yere oturan bayan vatan anayı diz çöken genç Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazanan Türk ordusunu meşe ağacı ise zaferi simgelemektedir Vatan belli başlı Türk ordusunun zaferinin simgesi olan meşe ağacını göstermektedir Kabartma İlhan Koman'ın eseridir

BAŞKOMUTAN MEYDAN MUHAREBESİ KONULU KABARTMA

Komposizyonun solunda bulunan ve bir köylü bayan bir oğlan ve bir attan oluşan grup milletçe savaşa hazırlık dönemini temsilcilik etmektedir Sonraki bölümde; Atatürk bir elini ileri uzatmış ve Ordular birincil hedefiniz Akdeniz'dir ileri!diyerek ordularımıza hedefi göstermektedir Öndeki melek Ata'nın emrini borusu ile uzak ufuklara iletmektedir Bundan sonraki bölümüde Atatürk'ün emrini yerine getiren Türk ordusunun fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını temsil eden kabartmada vurulup düşen bir erin elindeki bayrağı kavrayan bir yiğit ile siperde ellerinde kalkan ve kılıçlı bir asker Türk ordusunun taarruzunu sembolize etmektedir Önde ise elinde Türk bayrağı ile Türk ordusunu çağıran zafer meleği bulunmaktadır Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir

MOZOLE

Anıtkabir'in en önemli bölümü olan mozoleye meydana çıkan 42 basamaklı merenlerin ortasında hitabet kürsüsüyer almaktadır Mermer kürsünün tören meydanı cephesi dairesel geometrik motiflerle süslü olup ortasında Atatürk'ün Bağımsızlık koşulsuz milletindirsözü yazılıdır Kürsü Kenan Yontuç'un eseridir

Mozole 72x52x17 m boyutlarında uzunca dikdörtgen bir plan üstüne resmileşmiş olup ön ve arka sekiz bağlı cepheler ise 1440 m yüksekliğinde ondört kolonatla çevrelenmiştir Mozole cephesinde solda Atatürk'ün Türk gençliğine hitabı sağda ise Cumhuriyet'in kuruluşunun 10 yıldönümünde söylediği nutku yer almaktadır Harfler taş kabartma üzerine altın yaldızlarla yazılmıştır

ŞEREF HOLÜ

Şeref holüne bronz kapılardan girilir Girişte sağda Atatürk'ün 29 Ekim 1938 tarihli Türk ordusuna son mesajı solda ise 2 Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün Atatürk'ün ölümü üzerine yayınladığı 21 Kasım 1938 tarihli Türk milletine taziye mesajı yer almaktadır Bu iki yazıt Atatürk'ün doğumunun 100 yılı olan 1981'de yazılmıştır

Girişin tam karşı büyük pencerenin yer aldığı nişin içinde Atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır Lahit taşı tek parça kırmızı bilye olup 40 ton ağırlığındadır Lahit taşının yer aldığı birim ise beyaz Afyon mermeri ile kaplıdır Asalet holünün zemini Adana ve Hatay'dan tabi duvarları ise Afyon ve Bilecik'ten getirilen kırmızı siyah yeşil ve kaplan postu mermerlerle kaplanmıştır

Şeref holünün 27 kirişten oluşan tavanı ile bağlı galeri tavanları mozaik ile süslenmiştir Itibar holünün yüksekliği 17 m olup bağlı duvarlarında altışardan 12 adet bronz meşale bulunmaktadır Mozole yapısının üstü düz kurşun çatı ile örtülüdür

MEZAR ODASI

Atatürk'ün aziz naaşı mozolenin zemin katında doğrudan doğruya toprağa kazılmış bir mezarda bulunmaktadır Mozolenin birinci katı olan itibar holündeki sembolik lahit taşının bütün aşağı bulunan kabir odası Selçuklu ve Osmanlı mimari stilinde sekizgen planlı olup piramidal külahlı tavanı geometrik motifli mozaiklerle süslenmiştir Zemin ve duvarlar siyah beyaz kırmızı mermerlerle kaplanmıştır Mezar odasının ortasında kıble yönünde kırmızı mermer sanduka yer almaktadır Bilye sandukanın çevresinde tüm illerden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar bulunmaktadır

ALAGÖZ KARARGÂH MÜZESİ

Sakarya Savaşı'nda düşmanın Polatlı yakınlarına değin ilerlemesi üzerine Batı Cephesi Komutanlığı AnkaraPolatlı arasındaki Alagöz Köyü'nü Cephe Karargâhı olarak seçmiştir Bu köyün halkından Türkoğlu Ali Ağa'ya ait çiftlik evi karargâh olarak kullanılmıştır

Sakarya Savaşı'nın bitiminde bina sahipleri olan Ali Türkoğlu ve oğulları kadar 1965 yılına dek ev olarak kullanılmıştır 1965 yılında varisleri tarafından Ulusal Eğitim Bakanlığı'na devredilmiştir 1967 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne emrindeki olan Anıtkabir Müze Müdürlüğü'ne devredilen binanın restorasyonu yapılarak müze haline getirilmiştir

10 Kasım 1968 tarihinde sadece üstteki katı tanzim edilerek teşhire gevşemiş daha alçak kat odaları ise 1983 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle teşhire açılmıştır

Yapı iki katlıdır ve Giysi Odası Kitaplık ve Anı Eşya Odası Zabitan Yemek Odası Mutfak Muhabere Odası Başkumandanlık Odası Kurmay Heyeti Odası Dinlenme Odası Yaveler Odası Atatürk'ün Yatak Odası Atatürk'ün Yemek Yemek Odası ve Hizmet Eri Odası olmak üzere 12 odadan oluşmaktadır

özel baskı *
 
Üst Alt