Son Konu

Ankaravi İsmail Rusuhi Kimdir

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ankaravi İsmail RusUhi hakkında bilgi
Ankaravi İsmail RusUhi'nin hayatı


Anadolu'da yetişen buyuk velilerdendir Babasının ismi Ahmed'dir İsmi İsmail, lakabı RusUhi'dir Ankaravi diye meşhur olmuştur Ankara'da doğdu Doğum tarihi kesin olarak belli değildir İlk tahsilini doğum yeri olan Ankara'da yaptı Akli ve nakli ilimleri, zamanının alimlerinden oğrendi Arapca ve Farsca oğrendi Din ve fen ilimlerini oğrendikten sonra tasavvufa yoneldi Bayramiyye yoluna girip feyz aldı Tasavvuf derecelerinde yukseldi Hocası tarafından insanlara Allahu tealanın dinini ve sevgili Peygamberimizin guzel ahlakını anlatmakla vazifelendirildi Halvetiyye yolunda da icazet alıp, insanlara ilim oğrettiği sırada gozlerinden rahatsızlandı Rahatsızlığından dolayı okuyup yazamaz oldu Goz hastalıkları tabiplerine muracaat edip, bilinen butun sebeplere yapıştıysa da bir care bulamadı Gun gectikce gozundeki rahatsızlık şiddetleniyordu Bu esnada kalbine, Allah adamlarından, merhamet kaynağı, manevi bir tabib bulması lazım geldiği doğdu Dunya penceresi gozune care bulacak bir Allah adamını aramak icin Konya tarafına doğru yola cıktı Yolculuğu sırasında, onemli ihtiyaclarını temin edebilmek icin; Calışıp kazananı Allahu teala severhadisi şerifi hukmunce, kendine gore ticaretle uğraşıyordu Ayrıca uğradığı yerlerdeki alimleri de ziyaret adeti idi Konya'ya vardığında Mevlana Celaleddini RUmi'nin torunlarından ve o sırada mevlevi şeyhi olan Celebi Bostan Efendiyi ziyaret etti İlk karşılaştıklarında rahatsızlığı ile ilgili olarak Mesnevi'den şiirler okuduktan sonra; Gozunun iyi olması, Mevlana Celaleddini RUmi'nin Mesnevi'sini şerhetmenizin hediyesi olacaktır O halde sizin Mesnevi'yi şerh etmeniz lazımdır Bu sUretle gamınız gidecek, gozunuzde iyileşme olacaktırdiye mujdeledi İsmail Ankaravi, bu mujdeye sevinerek Celebi Bostan'ın talebesi oldu Bu arada gozlerinin ağrısı hafifledi Kısa zamanda Celebi Bostan'ın sevgisine, teveccuhlerine kavuştu Bir sure sonra Mevlana Celaleddini RUmi'nin manevi işareti uzerine hocası tarafından Galata'daki Mevlevi dergahına şeyh tayin edildi Burada İsmail Ankaravi bir taraftan insanlara doğru yolu anlatıyor, bir taraftan da Mesnevi'yi şerh ediyordu Şerhe başladığında gozunde biraz acılma oldu Tamamladığında tamamen acıldı Allahu tealanın izni ile o hastalığı busbutun gecti İsmail Ankaravi, bu şerhinde Mesnevi'nin derin ve anlaşılması zor manalarını acıkladı Bu şerhin onsozunde; Bu şerhi, baş gozumun ve kalp gozumun acılmasına deva yapan, ummadığım yerden yardım ve ihsanı ile rızıklandıran, zahiri, gorunen, bilinen sebeplere beni muhtac etmeyen ve beni hal sahibi kılan Allahu tealaya hamdolsundemiştir Zamanın sultanı Dorduncu Murad Hana, tarikat erbabı kotulenmiş, onların bazı işlerinin yasaklanması istenmişti Sultan yalnız boyle soyleyenlerin sozleriyle hareket etmeyip, zamanın tasavvuf ehli alim ve faziletli kimselere de tarikatla ilgili hususları sorup cevap istemişti Bunlar arasında İsmail Ankaravi de vardı O da uc gun icinde yirmi sayfalık bir risale yazıp arzetti Cevaplar, Şeyhulislam Yahya Efendi ve diğer zamanın onde gelen alimleri tarafından incelenip uygun goruldu ve padişah tarafından da kabUl edildi Boylece onların vesilesi ile tasavvuf ehli, sıkıntıdan kurtuldu Aziz MahmUd Hudai onun bu cevaplarını beğenip; Allahu teala, muhaliflere karşı RusUhi'nin ayağını sağlam ve sabit eylesin Onların inat damarlarını kesmekte soz kılıcını keskin eylesin Muhalifleri susturmakta mızrağını tesirli eylesin Zamanımızda tasavvuf ehline karşı olanlarla onun cihadı olmasaydı, onların eli hak taliplerine uzanır, zarar verirdi Doğru yolda olanlarla olmayanları birbirinden ayırmak zor olurdu Allahu teala onun delillerinin oklarını en doğru hedefe isabet ettirdidiye medhetti İsmail Ankaravi'nin dergahının civarında bir bakkal dukkanı vardı Bir akşam vakti bakkal sahibi YUsuf Efendi dukkanını kapayacağı sırada dukkana gayet yakışıklı ve kendini manevi hal kaplamış bir genc girdi Genc kendisinden gecmiş ve ne yaptığının farkında olmadığı icin, bakkal genci kovmaya hazırlanırken, ansızın dukkan kapısı sarsılarak acıldı, İsmail Ankaravi gorundu ve; Bu bicare, Allah adamlarının dergahı civarına itimad edip, guvenip geldi ve bu dukkana sığındı Ev sahipliği ve insanlık kaidesince sakın ona dokunmayasın Sakın haneni harab etmeyesindiye ikaz ettikten sonra kayboldu Boylece hem genc bakkalın hışmından, hem de bakkal gonul kırmaktan kurtuldu Fakat bakkal, İsmail Ankaravi'nin heybetli teveccuhlerinin tesiriyle altı ay yatakta yattı Cok tovbe ve istiğfar etti Sıhhat ve afiyete kavuşunca butun malını dergahdaki talebelere sarf etti İsmail Ankaravi'ye talebe olmakla şereflendi Cileli bir hizmetten sonra, icazet aldıysa da, vefatına kadar hocasının hizmetinden ayrılmadı İsmail Ankaravi'nin dergahına talebe olmak icin birisi geldi İsmail Ankaravi ona istihare yapmasını soyledi O şahıs istihare şartlarına elinden geldiği kadar riayet edip yattı Ancak, o gece peşipeşine birkac defa ihtilam oldu Sabah olunca, istiharesi soruldu Haya ve utancından halini beyana cesaret edemedi Şaşkınlık ve suskunluğunu goren İsmail Ankaravi; O sadık aşık, buyuklerin rUhaniyetinin yardımı ile başkalarının riyazet ve calışma ile yirmi senede gectiği, aştığı engeli o bir gecede gecti ve şehvet kirinden temiz oldudiye mujdeledi Bu sUretle onu talebeliğe kabUl etti Ona nazar ve teveccuh ederek yuksek derecelere kavuşturdu Ona Dervişi Afif diye hitab etti O da bu isimle meşhUr oldu İsmail Ankaravi, ilmiyle amil, fazilet sahibi bir zat idi Allahu tealanın emirlerine uyar ve yasaklarından titizlikle sakınırdı Allahu tealaya cok ibadet eder, dunya malına kıymet vermezdi Zamanındaki devlet adamları kendisini sever, ilmini takdir eder, hurmette kusUr etmezlerdi İlim ehli ve sevenleri ile sohbetlerde bulunur, sohbeti, yalnızlığa tercih ederdi İnsanlar arasına karışıp, Allahu tealanın dinini anlatmayı, bir koşeye cekilip ibadet ve taatle meşgUl olmaktan ustun tutardı Bircok ilimlerdeki yuksek derecesi yanında şairliği de olan İsmail Ankaravi, şiirlerinde RusUhi mahlasını kullanırdı İsmail Ankaravi'nin her zamanki adetleri şoyle idi: Sabahleyin Allahu tealanın ismi şerifleri ile zikirden sonra, talebelerine ders verir, din bilgileri oğretirdi Sonra kitap yazmakla meşgUl olurdu İsmail Ankaravi hak ve hakikat yolunda bulunmak gerektiğini şoyle anlatır: ResUlullah efendimizden Abdullah bin Mes'Ud hazretleri şoyle naklediyor: ResUlullah efendimiz bize, doğru bir cizgi cizdi ve; Bu, Allahu tealanın yoludurbuyurdu Sonra bu cizginin sağından ve solundan cıkan cizgiler cizip; Bu yolların her birinde şeytan vardır ve kendine cağırırbuyurdu ve; Doğru yol budur Bu yolda olunuz Fırkalara bolunmeyinizmealindeki En'am sUresi 53 ayeti kerimeyi okudularResUlullah efendimizin yolu tevhid, birlik ve muhabbet yoludur Onun icin bircok alim ve evliyaullah; İnsanı doğru yoldan ayıran, sapıklığa goturen yollardan cok sakınınız Biliniz ki, orta yol daha hayırlıdırdemişlerdir Mevlana Celaleddini RUmi de bu konuda; Herkes gucu yettiği kadar, hak yoldan ayrılmadan cok sakınıp, sıratı mustekim uzere olmalıdırbuyurmuştur Fahreddini Razi de sıratı mustekimi tefsir ederken buyuruyor ki: Allahu teala nicin sıratı mustekim buyurdu da sebili mustekim buyurmadı Cunku sırat lafzı, Cehennem'deki sıratla ilgilidir Oyle ki, insan bu dunyada olan sıratta, korku ve umid uzere bulunmalıdırBir kısım mufessirler de Sırat ikidir; biri dunyevi, dunya ile, diğeri uhrevi, ahiretle ilgilidir Dunyada olan sırat; Allahu tealanın Kur'anı keriminde ve Peygamber efendimizin hadisi şeriflerinde buyurduklarını Ehli sunnet alimlerinin tefsir ederek bildirdiği doğru yoldur Uhrevi, ahiretle ilgili sırat ise, hadisi şeriflerde bildirildiği gibi butun insanların uzerine sevk edildiği, Cehennem uzerine kurulan kıldan ince, kılıctan keskin, koprudur Abdullah bin Mes'Ud'dan rivayet edilen hadisi şerifte, ResUlullah efendimiz buyurdular ki: Cehennem uzerine kıldan ince kılıctan keskin olan sırat koprusu kurulur Bu kopruden, bir kısım insanlar şimşek gibi, bazısı fırtına gibi gecer Bir grup insan da kuş ucar gibi, bir fırka atlı gibi, bir zumre piyade gibi gecer Bir cemaat da, ateş onların yuzlerini yalarİsmail Ankaravi haya ile ilgili bir soruya şoyle cevap verdiler: Bir gun Peygamber efendimiz Eshabına buyurdu ki: Eshabım! Allahu tealadan tam bir şekilde haya edinizEshabı kiram dediler ki: Ya ResUlallah! Bizim hepimiz Allahu tealadan utanırızPeygamber efendimiz buyurdu ki: Haya bu değildir O kimse ki Allahu tealadan tam bir şekilde haya eder Gozunu, kulaklarını ve diğer uzuvlarını haramlardan, batınını ve fercini (edeb yerini) haram ve zinadan korur, olumu hatırlar, ahireti diler, dunyanın sus ve zinetlerini terk eder ise, hakikatte bu kimse Allahu tealadan haya etmiştirHaya guzel bir huydur ki dinimizce iyi olduğu bildirilmektedir Hakdan ve insanlardan haya etmelidir Haya edilmeyen işte hayır yokturİsmail Ankaravi omru boyunca iyiliği emr edip, kotulukten sakındırmaktan geri durmadı Bu hususlardaki nasihatleri şoyle oldu: Hazreti Ali buyurdu ki: Doğru bildiğini soylemek, susmaktan daha hayırlıdır Gunahkar insanlara gunah ve haramların kotuluğunu anlatmamak, iyilik değildirKotu bir işi yapanı o işten sakındırmak, ibadetlerin en faziletlisidir Bir kimse bilmeyen birine yol gosterse, o da onun irşadıyla hidayete erse, yol gosteren kişi de, hidayete kavuşan kimsenin sevabı ve fazileti kadar sevap kazanır Zira Peygamber efendimiz; Başkalarını doğruluğa cağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevab verilir Bununla beraber onların sevabından da hicbir şey eksilmez Sapıklığa cağıran kimseye de ona uyanların gunahı gibi gunah verilir Bununla beraber ona uyanların gunahlarından hicbir şey eksilmezbuyurdu Dinin direği nasihattır Bu sebeple Allahu tealanın kullarına nasihat etmeli ve yumuşak davranmalıdır Eğer soz tutmazlarsa onlara yumuşaklıkla hakikati anlatmaya devam etmelidir Zira Peygamber efendimiz; Ummetimden bir taife, (topluluk) hak uzerine mucadele etmekte, kıyamete kadar galib olarak devam edecektirbuyurmuştur Nasihat edince fitne cıkma durumu varsa, bu hayırlı işten vazgecilir Nasihati, kabUl edenlere, dinleyenlere yapmak gerekir Vefatına yakın İsmail Ankaravi şoyle dedi: Yazdığımız eserlerle yaptığımız hizmetler, bu yolda kalpleri zayıf olanların itikadlarını kuvvetlendirmiş ve muhaliflere karşı bir mudafaa olmuştur İşimiz tamamlandıBu sozleri ile vefatlarının yakın oluşunu işaret etti 1630 (H1040) senesinde İstanbul'da vefat etti Vasiyeti uzerine Galata Mevlevihanesi bahcesine defnedildi İsmail Ankaravi'nin yazdığı kıymetli eserlerden bazıları şunlardır: 1) Şerhi Mesnevi, 2) MinhaculFukara, 3) ZubdetulFusUs, 4) ÎzahulHikem, 5) MiftahulBelaga ve MisbahulFesaha, 6) FutUhatı Ayniyye fi Tefsiri SUreti'lFatiha
DERVİŞLERİN SUSUZLUĞUNU GİDERMEK
İstanbul'da bazı kimseler, Hasan Ağa isminde birinin evinde toplanıp, Mevlevilerin aleyhinde konuştular Konuşmalarını; Eğer mumkun olsa bir lokma ve yudum su verilecek kimseler değildiye bitirmişlerdi Hasan Ağa da onların bu sozlerini tasvip ve tasdik etti O anda bedeninde umUmi bir bozukluk, rahatsızlık meydana geldi Yakıcı bir hummaya tutuldu Humma ateşini gidermek icin soğuk su, buz konduğu icin vucUdunun tabii sıcaklığı azaldı Şişme ve susuzluk goruldu Tanıdık tabipler gerekli carelere baş vurup bir netice alamayınca, şifa bulması icin İsmail RusUhi'ye muracaat edip yardım istemesini tavsiye ettiler Bunun uzerine edeb ve anlayış sahibi bazı zatlar, Hasan Ağanın durumunu İsmail Ankaravi'ye arz etti İsmail Ankaravi; Onun şifası, dervişlerin susuzluğunu gidermektedirdedi Bu mujde Hasan Ağanın kulağına varınca, kısa zamanda pekcok sadaka dağıttı ve hayır hasenat yaptı Bulunduğu yerde dervişlerin ve gelip gecenlerin icip susuzluklarını gidermeleri icin hemen bir ceşme yaptırdı İsmail Ankaravi bu ceşmeden bir kap su doldurup bunu şifa ve deva olması icin hayır duada bulunduktan sonra Hasan Ağaya gonderdi Allahu tealanın izni ile acilen şifaya kavuşacağını mujdeledi Ancak o sudan bir yudum olsun kendisinin icmemesini tenbih etti Suyu alan Hasan Ağa, Allahu tealanın izni ile derhal sıhhat buldu Hummanın harareti ve susuzluk hali gitti Bununla birlikte, Mevleviler hakkındaki bozuk duşuncelerden kurtuldu Hemen İsmail Ankaravi'nin huzUruna varıp, talebesi olmakla şereflendi
 
Üst Alt